13 Ocak 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

13 Ocak 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Led Faciası 18«1 936 -4 — Top Seslerini Duyan O Civardaki SON POSTA Bir yıldönümü V KA Ç L Yazan: ... $Ş. sebetile büyük endişe &ylı_ RL ea Memleket Sanayileşirken... ziyafeti müna- | Madenciliğimiz, Yurt İçinde Yetişen Köylüler, Sahile Koşmuşlardı Çift Tokomotifin bıoıl'uındııı ğı;ı ne bilecekler? Demek ki ıvv“el- imsiyah dumanlar taşıyor; sert dü- den malümat almışlar. Ona göre dükler, hırçın ve asabi haykırışlarla etrafta uzun akisler yapıyordu. Ar- tık; Kartal, Pendik te geçilmişti. Şimdi tren bütün hızı ile ileri atılı - or; gürültülü bir demir şangırtısı, bütün bu dağların ve ovaların sükü- Nu arasına yayılıyordu. davranmışlar. Bu sözleri söyliyen köylü de bir- denbire sesini kesmiş, parmağının ucu ile ileride bir noktayı göstermiş ve sonra: — Bu adam kim?.. Her halde bi- zim köylülerden değil. Bayan M. R. bize yazıyor: ıKuıınlı" doğum gününün ellinci yıldönümü mü - masebetile bir ziyafet vermeğe karat vermiş ve bu münasebetle ziyafetten iki gün evvel evde büyük temizlik yap - mıştık. Bundan mütevellit yorgunluklar - dan olacak, arkamın aşağı tarafında bü- yük bir ağrı duymağa başladım. O ka - |dar ki ayakta duracak bile halim — yoktu. Ziyafetin suya düşeceği düşüncesile çok müteessirdim. Bir çok devalar tecrübe et- tikten sonra dostlarımdan biti bana ALLKOKS yakısını verdi ve derhal ağrı Gebze istasyonu da yıldırım sü -| Demişti. yan yere vazederek bü'luıı gece oıı:iı bı- ratile geçilmişti. Yarmadan yarma -| Şimdi bütün gözler o noktaya '-İl":v tgeı sabah ağrım ı'îmî e e ya aülyan dzen; Di ikelesin y - cevvümüşü. a çın kayalarla sahil arasına sıkışmış — Şehirli kıyafetinde bir adam Ş olan dar geçitlere gelmişti. O zaman, her taraftan: — Tahtelbahir.. Tahtelbahir... Sesleri yükselmişti. Deniz, sakindi. Sahilden yarım mil açıkta denizin sathı kayniyor; bembeyaz köpükler arasında koyu kurşuni renkte iki düşman de - nizaltı gemisinin çelik — tekneleri | parlıyordu. ABİI' tarafı yüksek kayalardan, ö- bür tarafı da incecik bir sahil par-) çasından ibaret olan bu daracık; yerde, trenin vaziyeti pek müşkül - leşmişti. Hiç şüphesiz ki düşman, pek hesaplı hareket etmişti. Şimdi | top ateşi başlıyacak ve bu yalçım kayalıkların arası feci bir hâdiseye sahne olacaktı. | Denizden, denizaltı gemilerinin| İtekneleri üzerinden birer şimşek çakmıştı. Ve iki mermi, korkunç ıslıklar çalarak gelmiş; trenin üs - tünde patlamıştı. Artık felâket mu- hakkaktı. - o p F Fakat lokomotifi idare eden ce - sur makinist regülâtörü bütün bü -| tün açmış; trene son sürati vererek | öndeki yüksek yarmanın içine dal.| Mıştı. Tren bu büyük tehlikeden kurtul-| Ziyen — sırtlarından mütemadiyen şimşekler çakıyor; Dil iskelesinin zeytin ağaçlarının, üzüm kütükle - rinin arasından dolaşa dolaşa gi - diyor, üst taraftaki patikaya doğru ilerliyordu. — Bu adâm, yabancı. Bu iki kelime, bir anda bütün köylülerin ağzında dolaştı. — Eyvet yabancı.. Baksana, bağ- ların arasında dolaşıp duruyor. — Yolu arıyor. — Hadi şu herifi çevirelim, — Öyle ya.. Çevirelim de, bura: larda ne aradığını soralım. Bu kararı verdiler. Ve yüksek sesle bağırdılar: — Hey.. Hemşeri,. Arkadaş... Sa- ALLKOKS yakıları adelât ağrılarına karşı çok müessir bir ilâçtır. Bu yakı âdeta otomatik bir masaj gibi iş görür. Saştığı st- caklık sayesinde ağrıyan yeri hemen teskin ve ağrıyı büsbütün defeder. Yakı iki sani- ye içerisinde acısız ve kokusuz derhal çıka- nlır. Siz işinize bakarken yakı da kendi işi- ni görür/ ALLKOKS mesameli yakılar ec zanelerde ve ecza depolarında 40 kuruşa satılır. Kırmızı bir daire içerisinde kırmızı bir kartalı gösteren fabrika markasına dik- kat edini: 'Bu Akşamki Proğram İSTANBUL F çe ı Kİ İ0 Re a) DB :' DA S “ şe Ti : Elemanlara Muhtaçtır Madenctlik müessesesi Geçenlerde Ankarada İktısat Ve-|edilerek kurulan bu mektepten 50 kâletine bağlı olmak üzere bir mü-|kadar orta derece teknisyen ve o « essese kuruldu: Maden tetkik ve|nun yarısı kadar da mühendis ye « araştırma enstitüsü. Bu enstitü, sa -| tiştirilmişti. nayileşen Türkiyenin büyük vazi -| Müessese, o gündenberi, memle « felerinden birini başaracaktır. Ye -|kette maden mühendisine yeniden tiştireceği mütehassıs elemanları|bir ihtiyacın uyanması için bekli « memleketin dört bucağına salarak,| yordu. Memlekette bu ihtiyaç, es « üstünden hayat fışkıran toprakla -İkisinden çok daha şiddetli olarak rımızın altında gizlenen serveti di-|uyandı ve bir çok fedakârlıkla ku - riltecek ve 780 bin kilo metrelik|rulan müessese unutuldu, Avrupa « Türkiyenin her karış toprağı bir ve-|ya talebe gönderildi. Bu, niçin böy- rime tekabül edecektir. le oldu? Tekrar açılması ve çalışa - Kısa bir zaman sonra batı Ana -| bilmesi için hiç bir fedakârlığa ihti. doludaki geniş sahadaki krom, ve|yaç göstermeyecek olan bu mekte. Gi bi ğir misin, be mübarek?.. 17: İnkılâp dersi, Üniversiteden ıml;-l O adam, acaba sağır mı idi?.. Bu ' Recep Peker tarafından. 18: Dans musiki- sözlere hiç aldırmıyor; zeytinlikle- * (plâk), 19: Haberler, ııı.u:ı Ses ]nıu Ş i n öru |kisi, 20: Triyo: (keman, viyolonsel, pi- f"“ d."' tarafındaki patikaya doğru v L e a C iyo caz ";G"f;t'k. lerin hepsi aakere |S2E0 ve erkestra grupları. 21.35: Son yi i gençlerin hepsi askere || .berler, gittiği için oradaki köylüler ihtiyar-| — Saat 22 den sonra Anadolu ajansının lardan ibaretti. Bu zavallılar da, aç-|gazetelere mahsus havadis servisi verile - bıktan -ve- sefaletten - birer - iskelet | cektir. haline gelmişlerdi. Koşmak ve bu şüpheli yabancı adamı tutmak için birbirlerinin yüzlerine bakıyorlar; fakat o dik bayırları tırmanmayı göze alamıyorlardı. — Yahu!. Herif aldırmıyor.. Gi- BERLİN 18: Viyolonsel konseri (Haydn, Sve - rak) «Kampf uma, 19: Bariton sesle ka « rışık akşam müziği, 23.45: Yaylı sazlar A - Dur Haydn, Mozart konseri. MÜNİH Sihring kuarteti. VARŞOVA — Ona ne şüphe?.. Tam, düş - marım şimendiferi topa tuttuğu za- küçük koyunda keskin ıshk sesleri | ve korkunç gürültüler - dalgalanıyor, | şimendifer hattı üzerinde ateş kay- naşarak her tarafta taş ve mprıkl yığınları havalanıyordu. Bu bombardıman, bir çeyrek ka - dar devam etmiş, şimendifer hat - tını tamamile tahrip eylemişti. Fil- kika, cesur bir makinistin saye- sinde, büyük bir facianın önü alın- mıştı. Fakat böyle mühim yerleri tahkim etmeyi ihmal eden hükü - Metin gafleti yüzünden asker nak- liyatı bir müddet için geri kalmıştı. * Top seslerini duyan o civardaki | köylüler — sahile koşuşmuşlardı. 18.20: Şarkılar (Mozart, Verdi, Mı..': kanyi, Massenet), 22: Fitelbergin idara - sinda senfonik konser (Bah, Zoltan, Os - terk). man... — E, ne duruyoruz, be... Göz gö- re göre bir düşmanı elden kaçıra - cak değiliz ya?.. Millet ve memleket kaygusu aç - İliktan ve sefaletten birer - iskelete benziyen bu adamlara birdenbire umulmaz bir gayret ve kuvvet ver « mişti. Bir kaç köylü ileri atılmış, kestirme yoldan bu adamın önüne çıkmak için koşmıya başlamıştı. Ve nihayet bunlar, yolun bir dönüm yerinde o yabancı ile karşılaşmıştı: BÜKREŞ 20.25: Sarvas kuarteti, 22.10: Şarkı « lar, 22.45: Mandolin orkestrası, 23.20: Hafif müzik. BUDAPEŞTE 20.40: Ernest Dobnanyinin — idaresinde Budapeste filharmonisi (Bruckner, Men - Bartok), 23.20: Cazi —— Evkafla Belediye Arasındaki İbtilaf Halledilecek Mi? delssohn, | duyabileceğiz. | — Uğurlar ola hemşeri. — Eyvallah, ağalar. — Böyle, nereden gelip nereye Evkaf tarafından belediye aley -| hine yangın yulerihd_e bazı arsa - ların istimlâk paralarile yola çev - demir, doğu Anadoludaki bakır ve gümüşlü bakır, — fabrikalarımızın potalarında kendi makinelerimizin hamurunu yuğuracaklardır. Bundan başka Zonguldakta yal - nız bir ucu işletilen ve bir koldan iç Anadoluya, diğer koldan da bü - tün Karadeniz havzasını kaplıya rak Erzuruma kadar uzanan ve şi * mali şarki dağlarımızda asırların ve tabiatin elile soyulmuş olarak, sim- siyah kütleler halinde sermayenin elini bekliyen kömür madenlerimiz de hem çok kıymetli bir satış mataı ve hem de sanayi kalkınmamızın en medeniyetin dilile konuştuklarını Ankarada kurulan müessese tek| başına yalnız bu iş için çalışıyor. Enstitü, bu sahadaki ihtiyacımı - zi karşılayacak faal elemanların yetiştirilmesi için harekete geçmek- le işe başladı ve ilk olarak, maden mühendisliği tahsili yapmak için Avur- paya 7 tane lise mezunu gönderdi. Ve tekrar göndereceği yirmi yedi lise mezunu için de bu ayın üçünde Ankarada imtihan açtı. Bu yirmi | yedi genç te bugünlerde, ilk giden-| lerin arkasından Almanyaya gide - ceklerdir. Gelecek seneye kadar da Avru - pada maden mühendisliği tahsil & decek 50 talebemiz olacaktır. bi niçin tekrar ihya etmedik? Bunun sebebini bilmiyoruz. An » cak, bildiğimiz şudur ki, Avrupaya talebe göndermektense, bu mekte « bi tekrar açmak daha çok hayırli oluyordu. Çünkü, Avrupaya gön « derilen talebenin tahsisatı ile bu -| mektepte 50 ve 100 talebe okuya « bilirdi ve bundan hem daha fazla adam yetiştirmş olmak bakımından, hem de bu paranın yurd içinde kal- miş olması bakımından istifade e- derdik. Bundan başka, burada yetişecek olan maden mühendisinin, Avrupa-. * muştu, Fakat bu büyük avı ellerin - diyor. wv'-').- 21.10: Yeni eğlenceli müzik. baş unsuru olacaktır. da yetişecekten çok daha üstün o « î 5 den kaçıran denizaltı. gemileri de| — Sakın bu adam bir casus ol - VİYANA Bu itibarla, bugün topraklarımız-|lacağı da su götürmez kat'iyettedir. (D kudurmuştu. Şimdi, canavara ben-|Masın. 22: Viberin eserlerinden konser, 23.10:|da susan bu varlıkların yarın, üstün 'Çünkü, Avrupada madencilik tah « sil etmek, Avrupada pedâğoji tah- sil etmekten çok daha farklı mahi « yettedir ve mühendisinden çok tek- nisyenine muhtaç olduğumuz ma - dencilik sahasında çalışacak — ele - manlarımızın yurdun içinde yetiş » meleri zarureti vardır. Biz, Anadolunun kara - topraklı bağrında — sallanacak — kazmanın yurd içinde yetişen ellerle idare e « dilmesini çok daha uygun buluyor ve bu husus için değerli ekonomi bakanımızın nazarı dikkatini çeki » yoruz. Müntekim Halit SY ŞAT P W 4 İzmirde Lik Maç arı İzmir, 12 (A. A.) — Lik maçla « rına bu pazar da devam edildi. İlk maç Demirspor - Şarkspor arasın - #â 4 VE Ü Herkesin yüzünde derin bir elem Sidiyorsun?. rilen arsaların icare ve mukataala-| —Ancak, bu çok yerinde hareket, ve teessür vardı. Bir çok şeyleri, | — Herekede biraz alacağım var- da oldu ve Demirspor bire k. 3 bize üç dört sene evveline ait bir v €en münevver şehirlilerden daha iyi kavrıyan zeki köylüler; artık ya - vaş yavaş uzaklaşan denizaltı ge - milerinin arkasından hiddetle yüm-| ruklarını sıkıyorlar, ve söyleniyor- lardı: — Yapacaklarını yaptılar.. Defo. lup gidiyorlar. — Ah.. Fğer şurada bir kaval to- Pu olsaydı, bu işi zor yaparlardı. rı hakkında hemen her hukuk mah-| kemesinde bir çok davalar açılmıştır. Belediye de evkaf aleyhine bir çok dı. Onları almıya gittim. Şimdi dö- inüyorum. i eskiden kale olduğu için beledi - — Ben mi?.. Bana, sarraf Jozef T derler. İstanbulda, Karaköyde dük- | kânım vardır. — Öyle ise, zengin bir adamsın. — ELh. Şöyle böyle geçinip gidi - hanın Davaların yeniden bu şekilde ço ğlaması işin hakemle halledilmesi - — Nerey dönüyorsun?. kulei zemin davaları ikame etmişti. t — İstanbula, Bu arada Dördüncü Vakıf hanın ye- | Mektebidir. — Sen kimsin?. yeye ait olması lâzım - geldiğinden | ve aletleri tamamlanmış mükem- ortadan kaldırılarak yerinin | Mel tesisatı ile maden mühendisi belediyeye teslimi davası da vardı. yetiştirilmesi uğrunda İise mezun - .|ları için açılan bu yüksek derece noktayı hatırlatıyor ki ©o da yine İktisat Vekâleti tarafından Zogul - dakta kurulan maden mühendis Yepyeni binaları, bütün levazı - Ki mektebin bir kaç senelik faa- “|altında geçti ve Altay'ın bir golüne sayı ile galip geldi. Bundan sonra yapılan İzr 'rspor- Bornova maçı da heyecanlı oldu ve İzmirspor Bornova'yı 3-2 yendi, | Sıra günün en mühim Altay « - Göztepe maçına gelmişti. Hava güs — zel olduğundan türübünler seyirci « — lerle dolu idi. v ej İlk devre Göztepenin hâlimiyeti — 2 gölle mukabele eden D öztepe — — Ona ne şüphe?.. Fakat herif- ler buraların bomboş olduğunu bili. —— İyi amma, çorbacı.. Senin gibi yorlar, Böylece serbest serbest ge- bir sarraf adam; İstanbuldan Here- yoruz, ni icap — ettirmişti.. Kurulan liyeti sonunda memleketin bu sx - devreyi 2 - 1 lehine bitirdi. ğ dört kişilik bir bakem — heyeti bu işi| Badaki ihtiyacını — karşılıyabilecek | — Ikinci devre başladığı -| . * S dre aman halledecektir. İki tarafın avukatları Miktarda mühendis yetiştirildiğin - K Altay'ın ufak bir değişiklik yaptı.. * ziyorlar, |keye, Herekeden de İstanbula ka - heyete lâyihalarını vermişlerdir. den bahisle mektep !“"hlm'! V€ ğı görüldü. Gözlepe oyunculrı yor- — Bu işte mutlak bir casusluk dar yayan gider gelir mi?.. Ayın on dördünde de hakem önüne Pütün Balkanlarda bir eşine daha gn düştüğünden bu devred- Altay — e N d den | a 3 — Yayan — Öyle ya., Eğer casusluk olma- /sikletim var. #a buradan asker treninin geçece -| — İ gidip gelmiyorum. Bi çıkarak tezlerini müdafaa &decek «|rastlanmıyacak - bir. mükemmeli -İtamamen üstün bir oyun oy adı ve — | 4 ! ler ondan sonra da karar verilecek- yette kurulan müessesenin kapısına .4 kol atarak müsabakayı 5 2 ka - —— (Arkası var) — |tir. DUB: <— <a ojbir kilit asılmıştı. - iıındl. öti A e 4 Yanılmıyorsak, bir çok para sarf pp e

Bu sayıdan diğer sayfalar: