13 Ocak 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

13 Ocak 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LA Matbuatında GÖRDÜKLERİMİZ | Yeni Bir Rus Holivudu Te ai Moskovadan gelen ha zam — tesisat yapıyorlar. berlerden anlıyoruz ki Sovyet Rusya sinema k kararındadır Amerika sanayü, filim istihsa - İatını arttırma Bu müna betle, Sovyet Rusyada mevcut bütün si: nema atelye ve stüdyolarını yeni baştan Mlâh ederek bir yerde toplamak — iaten « mektedir. Bunun neticesi olarak Rusyada, | Vaşington, 12 (A. A.) — Dış iş « Londra Konferansından Netice Çıkmadı İçinde, Vaşingtona Dönüyor Japonlar Son Sözü Salı Günü Söyleyecekler SÖON 'POSTA Sultan İran şairlerinden Enveri, kendi şii ni benimsiyerek okuyan birine sorarı — — Sen Envertiyi tanır misin? j Şa cevabi. alır: — Enveri benim! Vaktile tefrika halinde neşrettirmiş ve geçen yıl da kitap olarak bastırmış oldu Delegesi De, Hafta zakeratının — inkıtaa uğramaması | Holivata benzer, muazzam | Rusya Holivuds v kurulacaktır. — Bunun için cenubi Rusya tercih edilecektir. Tâ ki, Segari senenin 200 günü güneşli geçsin. Bu şehirde meydana getirilecek olan ilk tesisatın senede 200 filim meydana getire mesine gayret edilecektir. Tesisat o suret- le geniş tutulacaktır ki — yalhk — istihenlât (650) filme yükselebilsin. Bu şehir (105,000) metre murabbar üzerine ku - rulacak ve çevresinde bu alacak 40 ki « Tometrelik arazi, Rus Holivudunun — tabil bir. «Sovyet için uğraşacak ve son çare olmak 'üzere devletlerin kendi — ihtiyarları ile aynı zamanda bir neşrederek silâh yarışına kalkışmı- yacaklarını ilân etmelerini teklif eyliyecektir. leri müsteşarı ve deniz konferan Bi sında Amerikan delegesi Philipps perşembe günü Amerikaya dönmek üzere İngiltereden ayrılacaktır. Hull, gazetecilere lıeyıııılımlııW demiştir ki: «Müsteşarın Amerikaya dönı'i;üi evvelce hazırlanmış olan plâna üy-| gundur. Esasen Londra'da bir klç( hafta kalacak ve konferans hakkın- da izahat vermek üzere buraya dö-| Romanya Kralı Belgruda Gitti beyanname | Tn Cöm Sukasın megun gene Ö İlektaş taralından. büyünlerde — ole e tefrika edilmeğe başlandı. Bunu baber & lınca Enveri fıkrasını hatırladım. Fak benim eserimin adını taşıyan yeni telri « kanın tarih ile alâkası olmadığını anlaş ca rahatlaştım. Yalmız bir noktayı aydım latmak isterim: Ben, Cem Sultan rom yazmak için Osmanlı tarihlerinin ilgili olan bütün sahifelerini gözden ge « necekti.» Son Talimat 'Tokyo, 12 (A. A. )— Japon - yanın deniz konferansındaki kat'i hattı hareketine dair talimat, Ja pon heyeti murahhasasına salı gü kü toplantıya kadar yetiştirilecek - "rlyl malümat alan deniz mahafi - line göre, Japonyanın iştiraki ol - maksızın konferans müzakereleri iki büyük nuşma haline gelecektir. Konferansın Akibeti Londra, 12 (A. A.) — Tokyodan bildirildiğine göre İngiliz Hariciye ğt mülâkatta Japonyanın fikrinden dönmiyeceğini pekâlâ anladığını ve konferans akamete uğrarsa bile İngilterenin Japonya için samimi bir dost olarak kalacağını söylemiş- tir. dekorunu teşkil edecektir. * Filme çekilen | Fransanın Va bir dara lisesinde verilen fizik K dersleri gelecek aydan itibaren sesli filme alınacak, ve bu Eilim- ler Fransanın iştirak edeceği armulusal ser- gilerde yabancılara Bösterilecektir. * Ye 1836 tarihinde çıkan l ;:.-;:"d ı Fransiz gazetelesi Pa'- ria şehrinde çalışan ki- Tâ arabalarının (378) taneye baliğ oldu- ğunu yazıyorlardı. Bugün — Pariste — kira arabası yoktur. Taksi otomobillerinin sa- yısı ise (25,000) den fazladır. i Çingenelere » x Muhtariyet Mi? RUSYADA MUHTARIYETİ HÂİZ BİR. ÇINGENE MINTAKASI İHDAS EDİLECEKMİŞ Moskova, 12 (A. A.) — Havas ajansı muhabirinden: Merkezi icra komitesi, «muhta - * riyeti haiz bir Çingene mıntakası» Londra, 12 (A.A.) — B.ızı sabah ihdası tasavvurundadır. Rusyada gazeteleri, Japonya deniz konfe « takriben 61.000 çingene bulunduğu ransından çekilirse Almanya ile söylenmektedir. Tasavvur olunan Rusyanın — davet tedbir bu nüfusun hakikt mikta-| Mühtemel görmemektedirler. rını tesbite yarayacağı ümit olun - Japonlar Israr Edecek 'Tokyo, 12 (A. A.) — Domei KERVA Si — Bürhan Cahit — 18 -1- 981 z Memura yemek yemiyeceğini söyle-tı. Şimdi ayakları toprağa basınca işit- di. İtiği bu yabancı sesle yeni bir heyecan geçirmekten kurtulamadı. İstanbulda kendisine yardım eden Ve sonra Fahirenin getirdiği pasta tusunu açlı, İ di Amk. lalebu hayatı başlamıştı. Ken- kültür ispektörü onun ilk zaman yü- v kendini idare edecekti. Para hesap- |pacağı şeyleri not ettirmeiti. Lt ffn masraflarını kabil olduğıı? Bu arada ilk gece nereye ineceğini kadar öğrenmişti. Vilâyetin kendisine |bile söylemişti. verdiği paradan başka bir santim geliri |— Hatırladı ve hamala cevap verdi: yoktu. Onunla geçinecek ve okuya -| — Continental: “';;': eC * Sesi titriyordu. , wncızğı:::î: :::: ;îcı:l"di“"“u" -| — Rıhtim merdivenlerinden iıılip mey- MA ÇAA 'ında (Lau -i dana çıkınca tam karşıda ötelin adını ei * okudu. Biraz ferahladı. Fakat otelin Kendisinden başka inen de yoktu. « Bti nT Elmalılı Gülten, bir buçuk ay evvel antresinde kendini .k.ıı,ı.lifyın ; ıkıncf ,bir yabancıya söyliyeceği kelimeleri Anadolunun sessiz, tenha bir köşesi ME ĞA gğe de liseyi bitirip emelsiz, an;uî?':üîıwm Die hhf—b" bi ç: (.luydu. düz bir hayatın içine gömülmiye ha _lOmı öyle geliyordu Ki söylediği anla- zırlanan genç kız karanlık bir gecenin Şilmayacak ve yanlış yapacak... Ve... #aat yarımında kendini bir Avrupa is.| — Daha fazla düşünemiyordu. Bere- tasyonunun baş rıhtımı. üstünde yap-|ket bir çok yabancılarla konuşmağa yalnız buldu. Ialışnıış etel garsonları onun dudakla- Pos bıyıklı bir hamal çantalarını al- rı arasında garip heceler alan kelime- diği zaman sordu: lerin manâsını çözebiliyorlardı. —Nereye matmazel> I Adını yazdı ve garsonun - peşinde Genç kızın kalbi çarpıyordu. Tren-|odasına çıktı. de gelirken pasaportunu ve biletlerini| — Uzun bir tren yolculuğunu ilk defa !wn(ml eden memurdan başka ıd_...eİyapınlmn kurtulamadıkları - yorgun- ile konuşmamşıtı. İki gün ona alışmış- luk ona kurşun gibi bir uyku getirdi. yakında üç devlet arasında bir ko .| nazırı Eden, Mainşi Ozaka ile yaptı- | olunacaklarını | K Soyunur myvnmı; kendini Bükreş, 12 (A, A.) — Kral Ka - rol ile Prens Mişel, dün Belmd'ı' gitmişlerdir. Bu haber, gizli tutul -| muş ve Romen matbuatına ancak |bu sabah verilmiştir. Kral, pazartesi günü dönecektir. Resmi çevenler, bu ziyaretin ta - mamiyle ailevi olduğunu temin et- mektedir, çirdim. Cemi bizzat gören Caorsin'in rini buldurarak evinde oturduğum Viram Şapohe'ye tercüme ettirdim. — Algrettimi Diar fantezisini de gene © dostumun d | letile inceledim. Hayli emek ve para ! dip nüshası gerçekten nadir bulunan P Ottoman, Amoureux-Zizimi De Philippi- ne Helen De Sassenage adlı ve romı Sareem £ Deniz konferansından bir köşe: İngiliz delegaryonu v eseri buldum. Fakat en çok « vüksmati Cemv den istifnde ettim. ŞU Demek istiyorum ki yirmi formelik b Belgrat, 12 (A. A.) Rm"kiı.p ö boş Eylk bir'an ha kralı Karol ithmMiçel.buıı-| d . US P LN olda. Onun için eserimin üzerine ti bah mütenekkiren buraya gelmiş «|hakkımdır. Gerçi Ahmet Refik lerdir. (önce Cem Sultanı yazdı ve — bastırdı. başka meslektaş ta ayni mevzuu gene ben- den önce, ele aldı. Fakat bu eserlerin bi rincisi tarihtir, ikincisi piyestir, Cemi, mami; leketimizde ilk defa olarak ben roman jansının öğrendiğine göre yüksek harp meclisi, deniz şubesi ile bakan- lar meclisi imparatorun tasvibin - den sonra Londrada amiral Naga- lm'ı'y.ı gönderilecek talimat proje - |lerini muvafık görmüştür. Asahi gazetesine göre bu tali - , matnamelerde reye müracaat su - retiyle teslihatının azami haddi |hakkında bir karar verilmesinin ö - |nüne geçilmesi ve tecavüzi deniz yeüz'ü tamlarının teslihatının tahdidi müzakeresinde bulunulması için 15- rar edilmesi tavsiye edilmektedir. * Kendilerini istasyonda Yugoslav- | ya valde kraliçesi Marie ile genç| |kral Pierre ve naip prens Paul kar-! haline koydum. |şılamışlardır. Tefrika edilmiş, kitap olarak buasılm Misafirler, kendilerini yanlarla birlikte otomobille doğru -wl"mı"ve ua VÖN İye N ğ VZ LA ae “İlan bir mevzuua ayni âd altında yeni b <a Novisad av yerine gitmişlerdir. |,.,, :.frika edilmesine —matbuat kanana Bu av, bu seyahatin tek gayesi -| müaait ise benim de ses çıkarmamaklığım e zaruridir. Ancak şurasını söyliyeyim kâ Cemi mutlaka okumak Tâzundır. Halbukl İspanyada Kanlı (1908) den sonra dünyaya gelen - yar yurttaşlarımız arasında bu iki kitabı Çarpışmalar Oldu —|rybiecek olanların sayım onücü HS Madrit, 12 (A, A.) — Muhalif si- Ka t Z Ka SER L İNT DOSAŞ N eet ea ; 'uı_n.ı müsademeler Olmuş ! yarsa eser, düzgün gider. Yokan çekileği ve bir işçi ölmüştür. Dört kişi de ağır zahmetler mutlaka heder ölur. —— yaralanmıştır. ı M. T. Tan gisizlikle beraber görgüsüzlüğün eli olduğuna şüphe yoktur; Ne kollej, hattâ üniversite bilgisi öğren gençler vardır ki geri düşünen ve bür paslı çivi gibi onun ahşap gövdesine saplanıp kalan baba evlerinin gülünç karşılı - e Tokyo, 12 (ALA.) — Yumiuri gazelesinin öğrendiğine göre ami - ral Nagano, Tokyodan kendisine ve- rilen talimata tevfikan, salı günü Londra deniz konferansından ta - arruzi deniz silâhlarının ortadan kaldırılmasını istiyecektir. Amiral Nagano, konferans mü - yatakta | yor, her geçen gün onun ham tarafla- rını biraz daha yontuyor, yeni bir kalı- * ** 'ba sokuyor ve kaynaştırıyordu. (Lausanne) da belki yüze — yakın Gülten, neş'eli ve çalışkan bir Türk ! Türk çocuğu vardı. «Gültenv bunlar kızı olarak (Lausanne» talebeleri ara- | arasına karışıncaya kader bir iki gün 'smda kendi yerini bulmuştu. sıkıldı. Fakat bu gurbet yolcuları şen, | * ** âdetlerine boyun eğerler. Baba çalışkan çocuklardı. Aralarında —sıkı| — Kasabanın çarşı, pazar kahvelerin- İcedden sürüklenip gelen görgüler bir dostluk vardı. Hattâ bir de klüp 'de bir iki hafta dedi kodusu wlkınıniitiyıdlarm yapışkan bir hassaları yapmlslardlî Ona ucuz ve oldukça ra bu yolculuk vak'ası genç kızın oradan dir. Ağda gibi, zift gibi, makine ıım bir pnn,ğoı;ıbı;ıld:il:r. Bu ;rmerku-ınyrılıqındı'm sonra rengini değiştirdi. igibi. Ağır ve yayılgan bir ha |den uzak, ati tramvayın hes| — Muallim Haydarın konferansından | Bunları paklamak için bir kaç ne men son istasyonunda bir karı koca- 'sonra biraz durulur gibi olan bu dedi- | çer ve çöpünü temizlemek ister. O İnin küçük bjr apattımanı idi. Fakir fa- kodu, şimdi midede kaynayan kötü bir | için devrimlerin sahası ve kat temiz bir aile.. — yağ tortusu gibi en göz alıcı aydınlığı |ne kadar geniş ve köklü olursa Üç odıılırınd_ın birini ona ayırdı- | bulutlu gören kafaları ztyankâr bir kafaların ve ruhların bu hamlığını ol lar. Sade eşya, bir elbise dolabı, bir ya- kurt kemirişiyle kazıyıp — duruyor- gunlaştırmak güçtür. © tak bir masa ve iki sandalya, — Zaten 'du. d Asya topraklarının binlerce bundan başka eşya da konamazdı kî!.,ı Geri ve ham insan beyinlerinin bü- akide ve inan yıkıntılarını altüst & Fakat ucuzdu. Gülten burada yiye- tün lifleri işlemez, o hantal ve hö- büyük Türk devrimi nesillerin cek, yatacak ve ayda yüz yirmi frank 'dük beyinleri, açmak kabil olsa şöyle 'dan, iliğinden, kemiğinden süzüle sü- |verecekti. Bundan daha ucuzunu bul- bir manzara görülür. Bir köşesi içleme-lzüle gelen sakat, çürük itiyadları bir mak ta kabil değildi. İki yüz elli frank mekten örümcek tutmuştur. Bir tarafı |çırpıda sildi, süpürdü. K aylıktan geri kalanı ona üst baş ve ki- geri telkinler ve kötü görüşlerin tesiri| — Fakat bu o geniş gübre, fışkı y tap masrafı olacaktı, |ile düşünme ve muhakeme etme' has- içinde o kadar yabani ve muzır toh | (Ecole de Commerce) in ikinci sasını kaybetmiştir. Geri kalan kısmı lar saklıdır ki bunları tezelden yok |Sömestr derslerini takip edebilmek - i-'«, kadar iptidaidir ki yalnız hayvani meğe imkân yoktur. Sürekli bir kül çin lisanını biraz daha — kuvvetlendir- duygu ve arzuların zenbereği olmak- kirizmesi zamanın ezici ve di |mek mecburiyetinde olan «Gülten» ilk tan başka bir işe yaramaz. Bir insan yardımıyla bunların kökünü ka bir kaç günün ürkekliğini giderir gi- beyninin bu parçası bir serçe kuşunun lir, Devrimin bütün adımları bunun İ |dermez çalışmağa başladı. Artık haya- kafacığı için de lâzımdır. İçin daima moloza, yabani otlara n tına sükünet gelmişti. Tanıştığı ve az | — İşte aramızda bizim gibi yaşayan, zır haşerelere çarpar, ezer, fakat ezi çok meramını anlattığı yeni insanlara #ekilleri bize benzeyen bu adamları bi-/si yetmez, temizlemesi gerektir. ısınması güç olmadı. İstanbuldaki bir zim gibi düşündürmeyen, eşyayı ve * * * ğ buçuk aylık yabancı mektep hayatı- hâdiseleri bize gösterdiği gibi göster-| — ***Lisesinin Avrupaya gönderdiği nin da ona tesiri olmuştu. İmeyen adese ve zaviye tersliği bura- genç kızdan gelen ilk baberler o Şimdi öğrendiği her yeni şeyin zev- | dan başlar. gönderenlere büyük ümitler verdi. kini tudarak bu yeni hayatla kaym”'ı Bu ters görüş ve geriye inmnışla bil-| (Arkası var) buldu. canın-

Bu sayıdan diğer sayfalar: