11 Şubat 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

11 Şubat 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— geldiğini iddia — yan ve bugünkü sahtanatını ona medyun B: Sayfa | Hergün Radyo Müstemlekeleri Paylaşmalı Zamanın Şemsettin Samisi —a Radyo Türkindı radyosu bulunanlar İstan- bulu ve — Ankarayı dıııluııöyorhı.' Düğmeyi derhal eccnebi istasyonlarına çe - virerek Avrupa merkezlerinden biri: yorlar. Bir çoğunun da dinlediği biricik is- tasyon Kahiredir. Sebebi basittir: Londra radyosu günde 24 saat, Moskova 22, Berlin 19 saat ça- hışıyor. İstanbul radyosu sekizde işe baş « lar, ekserisi plâktan ve çandan ibaret bi programla dört saat içinde vazifesini biti- rir. Ankara istaryonu ise o kadar haliftir ki en kuvvetli radyo makinesi ile dahi ora- sını dinlemek mümkün değildir. Yalnız bu vak'a, bize radyoya verdiği- miz ehemmiyeti göstermeğe kâlidir. Bunun en — büyük zaran şudur: — Misir, Berlin, Londra ve Moskova günün ve ge - cenin her saal propaganda neşriyatı - radyodan istilnade etmesini bilmiyorsak bi- le, memleketi ecnebi propagandasından kurtarmak için olsun, Tadyomuzu bir an evvel islâh etmek mecburiyelindeyiz. * Müstemlekeleri paylaşmalı A wrupadaki, hattâ dünyadaki rahat- sızlığın ve huzursuzluğun en büyük sebebi emperyalist devletler arasındaki müstemleke kâvgasıdır. Cihan harbinden sonra galip çıkan dev- letler dünya müstemlekelerini kendi ara - Jarında paylaştılar. Bu paylaşma netice » sinde Almanya müstemlekesiz kaldı. İtal- ya pazarlarını kaybetti. Dünyanın dörtte üçü İngilizlerin eline geçti. Eski pazarlar- dan bir çoğu kapanınca Almanya ve İtal - ya nefes alamıyacak hale geldiler. Emper- yalizm devrine girmiş bir devlet pazamız — ve müstemlekesiz yaşayamaz. Bu ihtiyaç ile İtalya hariçte yeni müstemlekeler ara - mağa koyuldu ve nihayet en kolay lakma | olduğuna kani olduğu Habeşistana sal - dırdı. ) Almanya şimdi müstemleke — iddiasına | kalkıştı ve eski müstemlekelerin — iadesini istemeğe başladı. | Uzak Şarkta Japonya, —Asyayı istilâya teşebbüs etti. Demek ki Versay muahedesi müstem - lekeleri taksim ederken haksızlık yapmış- D Şimdi İngilterede bazı mühim devlet adamları, bu arada Loit Core Versay mua- hedesinin bu hatasını tashih etmek ve bü- tün dünya müstemlekelerini Avrupa dev- İetleri arasında yeniden paylaşmak lâzım ediyorlar, Bunun için de Avrupada bir iktisadi - konferans aktini teklif ediyorlar. Bu fikir, müstemlekeler sayesinde yaşa- olan İngilizlerin hoşuna gidecek bir fikir — değildir. Fakat dünyayı sarsan büyük has- talığa işaret edilmiş olması itibarile mü - himdir. Bu fikir, müstemlekeler sayesinde ya - şayan ve bugünkü saltanatını ona medyun olan İngilizlerin hoşuna gidecek bir Ekir değildir. fakat dünyayı sarsan büyük has- talığa işaret edilmiş olması itibarile mü - — himdir. Bu yara tedavi edilmedikçe Avrupa mml—ıın halline imkân yoktur. Ve — 1914 te olduğu gibi, dünyayı ateşe vere- bilecek olan en büyük tehlike budur. * — Zamanın Şemsettin Samisi 1 emsettin Sami, tek başına Türk di- linin kamusanu — yapan — adamdır. Bütün dünyada heyetlerin hııııımıdıp' muazzam işi o tek başına yapmış, bir lâ - gat, bir kamusülâ'lüm vücude getirmiştir. Bir zamanlar Şeyh Muhsip Fani onun yerini doldurmak istedi, muazzam bir kü- zat hazırladı. Fakat bu eser basılamadı. Şimdi Sadettin Nüzhet, ancak bir he - yetin başarabileceği böyle bir munzzam | Ü. rirminiz . 'Tok' bağına' ) «Tüik iönirlerie adtada büyük bir eser neşrine baslamiştır. — Bu ezer taribte mevcut bütün "hırk garle -| —.Sm ilişva edoceküir, — Bir keyeti bile ürkütmeğe kâfi gelen bu İ İ Resimli Makale İnsanın beymni iki katlı bir binaya benzetirler. Üst katta| merdivende bekçilik vazifesi görür. Bekçi olmazsa alt kattakiler yapar. Bizler istiyerek istemiyerek bu pro- | faziletler, iyi itiyatlar yerleşmiştir. Alt katta iptidal, vahşi, zalim | üst kata çıkar, fazileti, iyi itiyatları boğar, ve dimağımıza hâkim pagandanın kurbanı olüyorüz. — Kendimiz insiyaklar yaşar. İki kat arasındaki merdivende de irademiz | olurlar. O vakit elimizden cinayetler, kötü işler çıkar. İnsan olabilmek için irademizin kuvvetli olması, vazifesini, lrıdeıılııkhnıldlıııukıuçıhnılımıuhıolı&p yııııı(—ıdıııhuırlıl_-liııııh oturur, SON POSTA (SÖZ ARASINDA Gökteki Kazanın (* urnnün vin tna * Yerdeki Kurbanları — Almanyanın Münih şehri üzerinde sisli bir havada iki tayyare yekdiğerile çarpış - tı. Dört kişi telef oldu. Fakat sakın bu ka- bulunun pilot, mekanisyen veya yolcu sanmayınız. Hayır topraktan 1200 metre yükseklikte vukua gelen bu kazada can verenler tay - yarenin içindekiler değillerdir. Onlar pa - yaşütleri sayesinde sağ salim aşağıya in - Meye muvaffak olmuşlardır. Kazaya kur- ban gidenler şehrin sokaklarında hiç bir şeyden habersiz dolaşmakta olan halktır. Zira, tayyareler ateş içinde yere düşmüş- ler ve sokaktan geçen dört kişiyi ezmiş - lerdir. zazedeleri, — tayyarelerin içinde * Almanyada Kan Davası Tarından mahrum eden Nürenberg karar - namelerinden evvel, Berlinde genç bir Al- man kızı bir yahudi ile evlenmişti. Şimdi mahkemeden mahkemeye koşmaktadır. Se- bep. Babasının vermeyi vadettiği — cihazı, yehudiler aleyhindeki galeyandan sonra ver mekten istinkâf etmiş olmasıdır. Mahke - me kızin talebini milliyet umdelerine isti- nat eden hükmile reddetmiştir. HERGÜN BİR FIKRA Bedava Demiryolu Sultan Hamit Hicaz şimendiferle - rinin yaptırılmasına karar verdiği za - man bunun kaça çıkacağını derhal öğ- rTenmek istemiş. Zihni Paşayı çağıra rak sormuş, paşa da bir mütehassısa danışmış. — Ne gibi masraflar yapılacak? — Evvelâ tesviyei türabiye lâzım. — Aralâitanda toprak düzdür, tes- viyei türabiye istemez. — Köprü yapılacaktır. — Arabistanda dere yoktur ki köp- rüye ihtiyaç olsun. — Tünel açılacaktır. — Arabın çölünde dağ ne gezer? — Ray döşenecek, demir lâzım! — Onu bahriye nazırından bedava alırız, hat kaça çıkar sen onu söyle! Mütehassıs düşünmeden cevap ver miş: — Öyle ise duanız bereketile beda- vaya yapılır efendim! vi BULMACA Soldan sağa: | — Matemli, gecenin sonu. 2 — Yıl- dırım, kanun. 3 — Kanmak. 4 — Alan de- ğil, ana baba ve çoluk çocuk: $ — Nehrih küçüğü, 6 — Çirkin, satmaktan emri hazir, kasaplar satar. 7— Bir musiki sesi, yüksek. Tik, musikide bir ses. & — Edebiyatta bir tabir, askeri. 9 — Çıkmaz, kadınlar omuz. larına atarlar. 10 — Bir hayvan, birinci. ( | Orkestralar İçin Dev Aynası | | N q'l ea , S aa 7 Mi Amerika — gazetelerinin — anlatöklarına İbakılırsa Amerikalı bir mühendisin ihtira ettiği yeni sistem bir Hoparlör sayesinde üç beş musikişinastan mürekkep — küçük bir orkestrayı, meselâ yüz musi mürekkep büyük bir orkestra heyeti şek - Tinde göstermek mümkün olacaktır. Zira bu Haoparlör meselâ tek bir kemanın sesi- ni taaddüt ettirerek yüz kemanın sesi şek- Kine getirmek kudretine maliktir. — Fakat tabit büyük orkestralara asıl kıymetlerini veren ince ses farklarını bu yeni alet ile göstermek mümkün olamıyacaktır. 11 — Bir sebze, korkusuzluk. Yukarıdan aşağıya: | — Muhammedin dini, bir emir. 2 — Kat'iyyen, soğuk ve korkunç hayvan. 3 — Zamanla alâkadar bir sanatın sahibi, ipti « dai bir madde. 4 — Sancak, tahtadan ev« cik, 5 — Rabıt edatı, musikide bir ser. 6 — Bir yahudi ismi. 7 — Vücudumuza a- çılan delik, iki dirhem bir çekirdek, 8 — Mah, uymak, 9 — Bir sehze, diyar, 1(0 — Asmaktan emri hazır, yiyiciler. 11 — OL mamış, nasihat. Dünkü bulmacanın halli: Soldan sağa: 1 — Son Posta. 3 — Yuvarlak. 4 — Bar. 5 — Asude, re, 6 — Vize, Asaf, 7 — Nane. 8 — İki, ibda. 9 — Araz. Yukarıdan aşağıya: | — Saylav. 2 — Sinir. 3 — Nevruz. 4 — Deniz. 5 — Ree. 6 — Sel, âni. 7 — Taab, Seba. 8 — Kara. 9 — Ref, ak. İSTER İNAN İSTER İNANMA! Türkiyede kütüphane vardır, derlerse inanmayınız. Filvaki geçen gün bir istatistik okudum. İstanbul kütüpha- Var amma, bu kitaplar nerelerde, ne şartlar altında muha- faza edilir bilir misiniz? Size bir fikir vermek için bir arkada- şm müşahedesini nakledelim. Bu arkadaş geçen gün kütüphanelerden birine gider. Ha - fizı kütübü arar, tarar, nihayet kendisini ,içeride eski kitaplar arasında kurt ayıklamakla meşgul bulur. Bu kurtlar na'talinle .İSTER İNA İSTER bile öldürülemediği için hafızı bütüp onları birer Birer — elle ayıklamağa çalışıyormuş. İşte kütüphanelerimizde yavaş yavaş eski kilap birakmıyan bu düşmanlarla mücadele etmek üzere müzeler müdürünün riyaseti altında bir heyet teşkil edilmiş. Bu heyet tetkikat yap- demektir, İNAN miş ve raporunu vermiş. Artık şimden sonra — kitaplarımız kurtlardan — kurtuldu NMA! : E. Ekrem-T 't «Filânca adam bu işin kurdudur!»* © ler. Ben burada, kurt kelimesini o manal almıyacağım. Haniya: — © ne kurttur oll, Tabiri yok mu? İşte ben bu . kurtları kastediyorum. Beşeriyet — camit sında, maalesef, bunların sayısı her tahminin de fevkindedir. Bunlar, — ul apaçık, sürüye saldıran, çobanın, a silâhlarına göğüs geren, azgın çomari dalaşan cinsten — değildirler. Bu kurt! usukcacık göze görünmeden, değerli gizlidef| €ev eşyasının içine sokulup, onu gizliye, sinsi sinsi kemiren, mahveden bis zevahif kahpe ve Mi mahlüklardır. Hulül hassaları gayet kuvvetlidir. sağlam seciyeleri burgular, deler, orü! yerleşirler. En namuslu adamlara, dü nin en namuslusu, imanı her şeyden tutanlara, kâinatm en — sofusu, a tapanlara insanların en tutumlusu görünüf | ler. Bir çok kimselerin bir elbise doli olduğu gibi, onların da bir fazilet ve ziyet gardrobu vardır. Günün, — haftanifi ayın, yılın ve hayatlarının muhtelif lesinde, muhtelif çağlarında o gardro tan, çıkarıp çıkarıp, yerine ve adi göre başka bir fazilet kisvesi — giyinirlefi| meydana öyle çıkarlar. ” Mümeyyiz hassaları hodgâmlık, ga: ri başkalarına kötülük hazları fitne ve . Dolap çevirebildiler mi bahtiy#? olurlar. Birisini inlettiler mi, yere vurdü *| rabildiler mi, idealleri hasıl olmuştur. ETİR seriya, buna tuz, biber ekmek için, sureti” haktan görünürler.. nev'inden, — İnanmazsın, mirimli, Fakat Al bilir.. Ben ne kadar mani olmıya çalıştıff! fakat önüne geçemedim. Ne yapayım Kabahat sende: aHazrete i kızdırmışsıl' derler. 4 T Halbuki, «Hazret» i için için, sizin #| leyhinizde dolduran da, işleyen de, A İzümüş bir e2aç Di yen yüze Gi manınızı söndüren de o, hep o habis kutt tur. Bunu hisseder, anlar, buna kanazt g€ tirir, herife ağzınıza geleni söylersiniz.. vakit te: — Varsın söylesin! Zavallı mazurd İşin iç yüzünü bilmez. Onun için ne det ben ona yine gücenmem! O hukuku meye İster riayet etsin, ister etmesin: yine de onu severim! Der, size müteveccih olanları, size verenleri de aleyhinize bu suretle çevif meğe çalışır. Bu cins kurt, beşeriyet camif sının en muzir, en tehlikeli, en başı eZ lecek mahlükudur. Çünkü doğrudan d ruya fazilete, namusa, kıymete kasdedt” Ve, vüesefâ ki yüzde doksan dokuz. kârında muvaffak ta olur! Biliyor Musunuz? | — Kullanmakta olduğumuz me usulü ne zaman kabul edilmiştir?. 2 — 1649 tarihinde idam edilen BÜŞ kümdar kimdir? 3 — İetiklâl mücadelesi içinde AA rada idam edilen casusun adı nedir? 4 — Mavi renk kimyevi usuller ile vakit ve kimin tarafından bulunmuştur 5 — Liberya hükümetinin - payi! neresidir? ICebapları yarın) Dünkü Suallerin Cevapları )F 1 — Kristof Kolomp ÂAmerikayı 12 ÖĞ rinciteşrin 1492 tarihinde keşfetmiştif 2 — Sen - Cothard tüneli 29 ülk Hü nun 1881 tarihinde açılmıştır. 3 — Alain Gerbault küçük bir İgemisi ile yalnız başına beş — yıl der” dolaştığını iddia eden bir Fransız »?T , sudur. 24 temmüuz 1929 tarihinde *& batine nihayet vermiş — ve iami etı* yapılan reklâmla bir çok para kazat'” tır. . 4 — Fikgih adiliimi 6 nn 1310? rihinde kaptan Magellar w'. ) 5 — Edebiyatta yalnız sıkınti çeşit müstesna, —her üslübu lıhı' ğ Volterdir. b

Bu sayıdan diğer sayfalar: