16 Şubat 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

16 Şubat 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ii Giri nl ip MK ME MM NANE NN İle at SON: POSTA Sayfa 11 Suikast davasında karar henüz / , Uskumru Nasıl, Nerede iyok, muhakeme devam edivor eee : ? — 1 ii Ve Ne Vakit Tutulur? gu hâkimi Hikmet bundan son -İğim. İlk defa Yahyayı sorguya çektim. -tazyik edeceğinden © korkarak böyle ka rie Yapılan karşılaştırmada Ari-| Yahyada çok mütereddit bir hal var :İsöylediğini bildirdi. Bundan sonra söz) eta doğru Karadenizden Marma -|lıklar, ve karabatak kuşlarının toplu ryat ettiğini, «— İşte kardeşinid, «Gene İM mii idine verildi, Şemseddin. dedi ”27* akan bu balık teşrinisani ayında halde balığın bulunduğu yerin üstüne aç yor. sen de söylely diye manevi dedi. Sorgularını yaptım. İtirafatta kiz turfanda olduğundan makbul ve pa-|çöküp balık yutmasının görülmesidir. & altinda burakıldığını, fakat dö” pandalar. İerafaı z — Bir gün emniyet müdürü Sabri) halıdır. Bu mevsimde gayet yağlı ve| Balıkçılar suların kırıştığı, karabatak | “ediğini bildirdiğini, Arifin ilk : aska yili | e ig a Y. gittim, | <Zetlidir. İlk turfanda balık Boğaz: ların toplandığı yerlere hemen akal ri çirmek mümkün olmadığı cihetle en içi Sonbahar zami | > del ali h8Lİ > x içi akıntılarında tutulur. Son) tarl, h ” " a Mi ye ii zapta | Şimdi hâkim olduğunu tesikliğe Fon nl ir, arlar ve her an dolu çekerler, (Baş tarafı 1 inci yüzde) gitmemi söyledi. Birinci şubeye git *Jifadeyi vereceksin|» “diye kendisini ” i bind J “« ... hide orada idi. yağmurlarından sonra sular bulanın-|Halbuki bu yer tayini meselesini iyi « 4 ei bunun üzerine kendisinin hasta im. Yahyı n sonra Arifi emi Emniyet müdürünün: ca «çapariy ile bu balığın avına gikı-İce bilmeyen bir acemi balıkçı ağıni İs ii başka gün ifadesi alınabilece - dım. Arif de zabit varakasındaki ifa -| “© Bu işin doğrusunu Söyle, sonün hr. «Çapari» bir, bir buçuk metre bir)çok defa boş çeker, ve balık olmadığı- fi, “Klifinde bulunduğunu fakat, Ari. desini beyan etti. Üçüncü olarak Ü diğe veririm» diyerek ifade ver- zeyri sorguya çektim. Üzeyir hasta ol- İvi »Yapılan müvacehelerde ağabe-'duğunu — söyledi, & yüzüne bakmıyarak yere ba -| Polis doktoru taralından Omu- beyanatta bulunduğunu, . sor- ayene de edildi. Gerek Yahya, gerek Mrasnda elinde bir mendil tüttu - Arif tazyika maruz kaldıklarına dair N sârasıra sol kulağım sildiğini, şikâyette bulunmadılar. üç, > sulu birkan geldiğini gör Eğer bir şikâyetleri olsaydı. hâkim İni de bunun bir hastalık Mil sıfatiyle icap eden muameleye tevca - KEN *a dayak yemekten mütevel - sül ederdim. Kaldı ki Üzeyir emniyet a müdürlüğünden memnuniyet beyan e- ri bedene sıra ile ve müsavi fasilalarla fenaya varacak!.. demesi üzerine şe - z mz e refim üzerine yemin ettim. Erma edilen yim kaş Oku ğe üdürü: : ! e Şeref bir telâkki meselesidir, bu İğnelere yem takılmaz, renkli hine ei yemin bir mâna ifade A di ve horoz tüyleri bağlanır. Balığın| sibel dul aktığı su derecesi anlaşıldıktan sonra ai ” çapari bırakılarak sallanmıya başlanır, öğenin yeli e | Ağızlığından dolduğu hissolunup çeki, bahş görülmedi. Vallahi, billâhi de pir. Ve tutulmuş balıklar çıkarılarak vi A tekrar ayni yere koyuverilir. eğ Bu sırada Bay Fethi söze karışa- Balığın hangi derecede aktığını an- P olmadığını bilmediğini anlat - iğün > B ve lamak için evvelâ dikkatle aramak ve üç bilimi bunu müteakip tah -|derek bir fiske bile © yarulmadığınıl — Bu arapça yeminden pe çıkar ? tutulduğu moktayı tesbit ederek artık söyledi. jdedi. Mevzuat Üzerine yemin citim,| orada çapariyi sallamak lâzımdır. Yahya, Üzeyir ve Arifin sorguları | inanılmadı, Eski usul üzerine yemin! Bazan evvelâ dolgun gelen bir de- sirasında emniyet müdürü Kadri, bi - ettim, «bu da arapçadır, yemin Ya “İreceden sonra az balık çıkmıya başlar. rinci şube müdürü de yanımda idi. Mama denildi, Ben delo zaman ya tutulanlara kanaat edip Davası Olmasaydı...» Bundan sonraki sorgularda emniyet «süküt 4 ifadesidir» dedim VS İyeri ve dereceyi değiştirmemek, ya - Bu Meyanda: müdürü Sabrinin yanımda olup olma-| - i Si a hut başka yerlerde, başka bir akın a- um i : dığın bilmi Suçun mahiyeti ye, Bundan sonra riyaset Fethiden| ramak lâzimdir. Uyarına gelirse bir | sında daha başka adlara rastlıyorum: tay, günkü suçlular lehinde bir ha mL A me kendisinin sorgu sırasında hâkim ol -| i gişe Makbet, Hayal cı üştüğüm takdirde 17 milyon delillerin henüz toplanmamış olduğu- duğunu önceden söyleyip söyl saaten — bir zamanda bir şapariden hi T ei. ÜN nazarında ve tarih müvacehe- nu takdir ederek haklarında © tevkif | SUSU dd Par eee “ |beş on kilo balık almak pek mümkün- | VE Din, Gia ia i < i v > y diğini sordu. ethi verdiği cevapta | dür. Imuada sıralanan bu tiyatro eserlerini mes'ul olacağım! dedi. kararı verdim. Burada olmayan suçlu » İSehir i Hiknee ne ir mb ye e —|her suçluyu sorguya çekerken: Kış aylarında bu balık Marmaraya Şehir tiyatrosu sahnesinde de göre « İOmMee a” talat ürü ul “İğ d ika üğradikl o ,, | — Atatürke suikast yapmaktan! geçer ve orada tutulmaya başlanırsa <ektik! Ne tatlı bir ümit, |, Stan mes'ul olmak endişesiyle Meliki ie dair bir suçlusunuz? diye sorduğunu, fakat'da o zaman sonbaharda olduğu gibi! * “ lk ee me çin | eee işilnindimoE; hâkim olduğunu açıkça söylemediği-!yağlı ve makbul değildir. | Birinci teşrin başından, ikinci kâ - liğini ila emme bundan sonra ilk Memik resmi elbisesnin üzerinde bulun - Çok tutulduğundan ucuz satılır DUN sonuna kadar bü eserlerin ancak ? icede öğleden sonra cereyan ettiğini, ir na hükmeder. Halbuki balık onun a radığı yerde değildir. Salih Mahmut TİYATRO Şehir Tiyatrosunda E ş Ay Türk tiyatrosu mecmuasının bu yıl i çıkan: ilk sayısını açıyorum. Her sa - hifede yepyeni bir tiyatro eserinin a“ idı var; Ölçüye Ölçü, Bir Rüzgâr, Doktor Ploton, o Hulleci, Fırtına, . Bir Kadının hayatı, Hep ya Hiç, Geciken Ceza, Faust, Tohum, Sürtük, Mavi Kuş, Mır. nav, Beyaz Gömlekliler, © Karamazof kardeşler, Saz - Caz, | Ayni mecmuanın bir başka sayi » MP DO. a8 5 > ie >» kendisine verildiği zaman bu Ya emmiyerk ve derin bir hassasi - sarıldığını söyledi. - Dava Atatürke Suikast i : ' . her #ttiği gibi suçlular aleyhinde bir fikri ve kanaati tebellür et - 886'de binde bir ihtimalle ve hat- ula, 2 düşeceğ üşünerek suç - 3 De Mahkeme huzuruna sevke e — SÖTdüğünü bildirdi ve dedi ki: v ise böyle mühim bir iş ol > Atatürkün hayatı mevzuu : 'unmasaydı, men'i muhakeme “ i K do serbestçe verecektim!. E Su hâkimi Hikmet bundan son- i, eilmumi Baha Arıkanın ta - iş, | *Orulan bir suale cevaben ken- li elbisesini giymiş olduğu gi- k İki çluların bulunduğu © dairenin i resi olduğunu anlamamaları y Ken “da bunu sormadıklarını söyledi. “ Sa aa Vekilinin Sualleri *ia istintak hâkimi Hikmet mü - disi her hangi bir sebeple «Ben e verdi . Mintak tahkikatı mahrem de - We Suçlülârın ifadesini alırken , Yalniz kâtibim vardık. Maama- j9 in dışında emniyet memur - e, Pulunup bulunmadığını bil - İse müdafaa vekilinin o sorduğu ” Suale cevap vermek üzere yanim olarak tahkikat evrakın - na *8t üzere silâhlar meselesine m ğini, ifadelerde mübayenet! ©. kendisinin bu mübayenet - a elinden geldiği kadar ça e at bir neticeye varama « vak cihetlerin tahlilini yap - işi IE neticeye vasıl olmak gaye emeye devre karar ver- İk, “Övledi ç ., Sonra maznunlara istintak metin ifadesine karşı bir olup olmadığı soruldu ve KEŞ Peki yanları ank kim, geunları hâdise dolayısiyle kd Hi, gün müddeiumumi im! " Sula den ötürü bazı kimse- he ey, opilması lâzim geldi : €t müdürlüğüne — kadar; sebep bulunmadığını, maba -| 1m demediği gibi suçlu- sö b Vekilinin sorduğu ( suallere de deceği cihetle ubabı âdalet» diye der- li: madığını, Şemseddinin yemin mese - lesinde söylediğini yanlış anladığını bildirdi . Müddeiumuminin. İsteği ,Şok muhakemeleri olduğu cihetle #ör- İgudan sonra vazifesine döndüğünü, /beş senedir Ankarada sulh hâkimi o - ilup vakitli vakitsiz meselâ tatil gün - lerinde de polisin isteğiyle ifade aldı- fm, giderek tahkikata başladığını ve itevkif müzekkeresi kestiğini, emniyet müdürlüğüne gitmekte de bir mahzur görmediğini söyledi. alarak sorgu hâkimi Hikmetle Fethinin miş ve dinlenmiş oldukları için önce iikamesine lüzum görmediği Dahiliye i l : e Vekili Şükrü Kaya, dahiliye müste - İs ye miele &.İşarı Vehbi, Ankara valisi Nevzat Tan- ul imi Fethinin beyanatı | doğ yeti sikulniye ailğiri Zerine maznunlara bir diyecekleri o - Şükrü LE Me aabi rek ilmek. lup olmadığı soruldu. Yahya Fethi - Le ie nin hâkim olduğunu bilmediğini, onu "İİ Da Mi 7 isivil bir memur Zannettiğini, gene| Li Ey e a rapi e N tazyik göreceğinden korkarak evvek| MN Ve iri rigü 8 ki ifadelerini tekrar ettiğini ve hâkim Erkaya imgenin yi olduğunu bilseydi derdini açacağını rai diğer a dinlenmesinde ledi. rar etti, Üzeyir de Fethinin hâkim olduğu-! Karar nu bilmediğini, onun üzerinde hâkim-! o Heyeti hâkime müzakere için oda - lik elbisesi olsaydı vazifesini takdir e- ya çekildi ve 15 dakika sonra çıktı. | Riyaset, iddia makamının talebini hal derdiğini dökeceğini söyledi. Arif kabul ederek bu üç şahidin pazartesi de Fethinin hâkim olduğunu bilmedi-' günü saat 10 da dinlenmesine karer ğini, komiser Osmanın «daima eski vermişti, Kastamonunun En Kime İhraç Maddesi: Üryani Eriği Kastamoni, (Özel — Vilâyetimizin üryani eriği bütün Türkiyede pek meşhurdur. Aşağı yukarı Kastamoninin biricik ihraç maddesi olan üryani eriği burada hususi bir itina ile işlenir, 76 köy münhasıran bu işle geçi- nir, 280 bin üryani eriği ağacı bu 76 köy halkının yegâne gelir kaynağıdır. Üryani kabuğu soyularak kurutulmakta, büyük bir itina ile ambalâjlanmak- ta ve resmi bir kontroldan geçtikten sonra ihraç edilmektedir. Bunun üzerine müddelumumi söz, ibtisaslarını anlatmak üzere celbedil | Uskumru Marmarada kışlar, ilkbe- (9ckiz tanesi oynanabildi. Şubatta da harda ağla tutulur ve çiroza asılır, | |Yeni bir şey yok; eskiler tekrarlana - Gözenin iskelesi olan Darıca ve cak... , civarında pek çok tutulduğundan Gra- i Geriye bir mart kalıyor. Bir tek ay ların çirozu meşhurdur. Bu balık gıda içinde ee birden oynanamaz yal itibariyle kuvvetli, ve yağlı zamanın. Netice itibariyle Şehir tiyatrosu mevsi- İda çok lezzetli olmakla beraber hazmi mi sekiz yahut dokuz eserle bitire « zor olduğundan her vakit yenilemez. |cek demektir. Sonbaharda tutulan turfanda balıkla -| © ço reel rın iskarasi cidden pek nefistir Ba -| | Şehir tiyatrosunu, sekiz dokuz eser- lıkları iyice temizledikten sonra on!le mevsimi bitirdiği için, kusurlu gö - İdakika kadar tuzlu suda birakmalı, 'emeyiz. Bu vaziyette bundan daha "sonra kurülayıp ayrı ayrı kaba kâğıt. | fazlasına ne manen, ne de med- lara sararak ve kâğıtların üstüne birer |deten imkân yardır. Klâsik eser, miktar zeytinyağı sürerek iskarada pi- | Vodvil, operet bütün bunlar bir arada şirmelidir. Balıkların on dakika kadar bir tek binada sahneye konulunca ne- ateşte kalmaları yetişir. Küğıtlardan | ticenin böyle olması gayet çıkarıp tabağa konulur, üstlerine bi - hir tiyatrosunu idare edenler bunu raz maydanoz, ince doğranmış ve ia düşünmeliydiler. Geçen sene lanmış soğan, zeytinyağ limon | 99Tılan operet kısmını bu sene gene ie 9 öy b — içeri almakla hataya düştüler. Ope « Balığı çiroz yapmak ta pek kolay -)7** ciddi eserlerin yerini kaptı. Eğer dır ve gayet ekonomiktir. Piyasadan | Şehir tiyatrosunun sahneye koyduğu adedi üç kuruşa alınan balığın evde al Pi e truplarına ör yapıldığı li isra i ile|nek olacak tarzda, sese, müziğe ve laa a İpi baleye dayanan eserler olsaydı böyle Çiroz şöyle yaçsliri söylemezdik. Fakat Hâzımla Vasfiye Tutulan: balıkları iyice temizledik. dayanan operetleri oynamakla “ Şehir ten sonra tuzlu suda bir müddet bı . tiyatrosu vazifesini de sulistimal etti, rakmalı, deniz suyunda durdurulma - | Müziği az, tulüatı çok operetlerin ye sı da olur. “Sonra karınlarını açıp ara-/fi orası değildi. 3 larına - kapanmamak için - birer yap- Şu noktaya da dokunmak isteriz: rak geçirerek sıra ile ipe dizip güneş aylık ilânlar iyi değildir. Bir eserin ve yağmur görmiyen rüzgârlı bir yere | tutulup tutulmıyacağı © eser sahneye asmalı, geceleri rutubetsiz bir yere a- konulmadan belli: olamaz. AR lınmak şartiyle iki üç günde çirozlar| Aylık ilânlar yüzünden bir iki defa: kuruyup yenilecek hale gelir. dan fazla oynanamıyacak bir piyes Kış aylarında pilâkisi de, tuzlaması |bir aydan fazla ve bir ay değil, aylar - da güzel olur. Bir tepsiye münasip!“a sürebilecek bir piyes de ancak beş miktarda zeytinyağı konulur. Balıklar on defa temsil edilebiliyor. temizlenip dizilerek sarmısak, bol EN * Hy maydanoz, halka halka kesilmiş hi .| Şehir tiyatrosunun bugünkü kad - mon ,bir parça tane karabiber, taze|70su müsaittir. İki tiyatro da ayrı ay- domates ve tuz serpilerek ağzı açık/rı temsiller verebilir. Bu mevsim geç hafif ateş üzerine konulur. Mevcut|ti. gelecek mevsimde ikinci bir tiyat Tundi yeri tayin ve tahmin edebil | Şehir tiyatrosunun bir parc-si eski em iyi ve tecrübeli balıkçı olmak | Darülbedayi zamanında Fer tiyat- lâzımdır. Aksi halde ağ boş çeki -İrosunu dolduran halka bire i daha lir, Balığın mevkiini tayin için bir çok yaklaşırsa netice hem 9 balk için, vasıta varsa da bunların en aldatma -İhem de Şehir tiyatrosu için kârlr olur. yensısaler özene baml elen Kişler) |. tabidir, w ğın bir buçuk misli kadar su verile. (ro daha kiralanmalı ve opere*, daha il i e kiye NEM kayi Son oğul kısmı orada temsilletö imi ini; ğutulur, mal ağ takibe, e m ikbal Ölü bu balığı ağla çe - Bu ikinci tiyatronun yeri de İstan « b Müracaat edildi. Ona da ye- Sandıklanmış Üryani erikleri virmek pek kolay değildir. Balığın bu. bul cihetinde olmalıdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: