19 Şubat 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

19 Şubat 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TTTT AT TT Fırtınadan Sonra İzmir ı Dağlarda Barınamıyan Yabani Hayvanlar İnsanlar Arasında Barınmıya Çalışıyorlar Kızılay'ın felâketze- elere yardımı. Yu- korıda: Erzak tev. Zü, aşağıda: verilen çadırlar İzmir 18 (Hu - Susi Muhabirimiz: den) — Garbi A- Hadolu bölgesi Müstahsilinin uğ - Fadığı ağır felâke- tin acıları henüz u- Hutulmadı. Köylü, öyüne döneceği günlerin hasretini tekiyor. Küçük Menderes bölgesin- de, su baskınına uğrıyan köylerde « ;'—“ hayatın avdeti için verimli F siki yıl geçmiş bulunması şarttır. Uralarda su baskınının insanlara —TT T TU SÖON POSTA Yedi Buçuk Kuruş İçin Antalyada Bir Kasap Bir Berberi Öldürdü | Antalya (Özel) — Şrampol ma-| hallesinden kasap Ahmet yedi bu- çak kuruşluk bir alacak yüzünden Hasan isminde bir berberi bıçakla | iki yerinden vurarak öldürmüştür. Ahmiet kahvede otururken Hasan - dan bu yedi buçuk kuruşu istemiş, Hasan da alacaklısına barit mua - mele etmiştir. Cinayetin sebebi bu- dur. Çanakkalede Sürek Avi Çanakkale (Özel) — Çanakkale ve Ezine köylüleri Pınaroba civarında bir sürek avı yapmışlardır. Ava 300 / kişi iştirak etmiş, 11 yaban domuzu, bir kurt, bir karaca vurulmuştur. Av esnasında fen memuru — Alâeddin bir domuzun hücumuna uğramış, bü- e atlatmıştır. — det edinciye kadar bu yardım de - vam edecektir. Açıkta kalan bütün |köylüler iskân mintakası ittihaz &- ? “dilen Subaşı köyünde yerleştirilme- ge başlanmıştır. Bu sebepten Subaşı | ” İköyü mektebi bir ay müddetle tatil t Çedilmiştir. Gediz Bölgesinde: Gediz. bölgesindeki Musabeyli, Kesikköy ve Seyrekköy yolile Ba - naz dağında meşhur su setleri su - ların hücumile yıkılmış ve bu köy- ler su baskınına uğramıştır. | Büu köyler ahalisinin en mühim lar. Havanın soğukluğu — ve fırtına te- 'kısmı Kızılca mevkiine, kalan kıs - sirile hastalananlar artmış gibidir. On beş kadar köylü zatülcenbe tu- mı da «Bağ arasın na yerleştirilmiş- | tir. Maltepe mevkiinde 40 hane hal- kı, su baskınını gördükleri zaman bile köylerini terketmek iıleıneıniş-, tulmuştur. ğ Kızılay dünden itibaren geniş |mikyasta faaliyete geçmiştir. İlk Hergün Bir Makale: e Zavallı Ay Yıldız! (Ay -yıldız) bizim bayrı bölüdür. Onları bir arada, iç | hatıra Türk bayrağı gelir. Bu renin kucaklaştıkları zemin it, ister kırmızı kumaş oluun öyle dir. Geçende bir hi ahbap, vakit yorlardı yırttı; desteden elinde kalanları yere fı seye şahit oldum. İki için, kâzu € Birisi şanema kızdı lattı ve ayağının altında çiğnedi İnsanlık hizsiyatı bizi, haksız yere dö - vülmüş, masum bir çocuğun başını okşa - sevkadet... kalmış kâğitlardan birine güti gözüme fi - ligran tarzında işlenmiş bir ay - t. Bunların yüzlercesi yerde, çamurlu a - yaklar altında yatıyordu... mağa Elimr masa — üzerinde yıldız. iliş- Merak ettim ve öğrendim: Bunlar (Kı- zılay) n verdiği hususl siparişlerle yapılan oyun kâğıtları imiş... Güzel (ay - yıldız) 1 her yerde, her zaman görmek isteyiy temiz |bir sevginin delilidir. Buna şüpho yok. Fa-|bir edilmişti. Burkulan kat bütün varlığımızı temsil eden bir sem-! bolü ayaklar altında giğnenecek bir nes - nenin üstüne nakşetmek bu temiz sevgi bir tezahürüdür. (ay - yıldır) ! * Geçende bir tanıdığım anlatlı: — Son zamanda çok sigarı Dün bir yerde, birini söndürüp x kisini yakıyordum. Bir genç yaklaştı; si -| * garamı elimden alarak ay - yıldızlı tarafı- bunu bu tarafından yakımız.. İzmirde Yakalanan Morfin Kaçakçıları İzmir, 18 — Burada iki morfin ka-| çakçısı yakalandı. Muiz ve Yaşar ad- larmı taşıyan bu kaçakçıların bir şe - bekeyle münasebetleri olup almadığı etrafında tahkikat yapılmaktadır. Sındırgıda Yakalanan Kaçakçılar Sındırgı (Özel) — Âşıklar kö - yünden Sadık ile Halil İbrahim oğlu Abdullah ve Mehmet oğlu Osman kaçakçılık suçundan dolayı Balıke- . sizaralarımı hep ay Öte -| kibrite doğru çevirdi ve: «Affedersiniz. | Demin yere| - yıldızlı Güzel yerde, het zaman görmek isteyiş temiz bir isevginin delilidir. Buna şüphe yok akıyorum... (ay - Fakat (ay - yıldızlı) sembolümüzün a- -İyaklar altında çiğnenmemesini sipara tire bu yakisinin insaf ve iz'anına terketmek -İsevginin yanlış bir tezahürüdür. Zavallı (ay - yıldız)! * İki gün evvel gazetede bir resim gör - düm: Kış olimpiyatlarında en sana kal - dığımızı ilân eden bir resim. On beş mil - | letin bayrağı içinde bizimki ea altta. İçim burkuldu... Ceçecektim, gözün bu resimden ay - ilamadı: (Ay) 1 uçları bir timsah ağzı- benziyordu. Biçare Bu bi resmi ve beynelmilel bir mi | da sanki Almanyada |bu ejö-n avı idi. yerime İsancı çöktü. Düşündüm: Bizde de böyle evde di - kilmiş bayrak kullananlar var, Gece yarımndan sonra gramofon çalan eve polis gelip «yasak!» diyor. — Niçin? Gürültü, halkın istirahatinde ve uyku- olduğu için! müze batan, bizsimizle alay ee nsah ağızlı plâkı kadar da mı bizi rahatsız etmiyor*. Zavallı (ay - yıldız)1, zavallı Sembol! - C. D. İzmitte Zehirli Gaz Konferaansları İzmit, (Özel) — Halkevinde yüz. başı Halid tarafından zehirli gaz |lardan korunma hakkında seri ha 'linde kenferanslar verilmektedir. izmit Çamlanıyor İzmit, (Özel) — Belediye halka çam fidanları dağıtmağa başlamış- tır, Bahçesi olan her ev sahibi bu fi- danlardan iki üç tane almakta ve bahçesini süslemektedir. bayrak — bir gramolon —— Yaptığı zarardan başka hayvanla -|iş olarak Subaşı köyü iskân merke- Fın bile rahatları bozulmuştur. Ça-|zi haline getirilmiş ve burada Kı - lerdir. Gedizin suları çekilmektedir, Kı- sir ihtisas mahkemesine tevdi edil- lar, sansarlar, yaban domuzları / tavşanlar yersiz ve yurtsuz kak b ları için köylere sokulmağa, ken- €rine sığınacak yerler aramağa ılıııııglııdıı'. Sansarlar insanla - yanına kadar sokulmaktadır - zılayca bir revir tesis edilmiştir. Hastalananlar Kızılay doktoru ta - rafından muayene edilerek revirde tedavi edilmektedirler. Kızılay felâketzedelere erzak ve para dağıtmıştır. Normal hayat av- 'KERVAN YÜRÜYOR —60- Firdes Hanım genç ortağının halin- © hiç şüphelenmedi: a&* Olur. Hacı efendiye söyleme - amma! iYordu. Bürhan Cahit 19 -2- 996 İspartada Bediüzzaman Molla Sa- kaf müdürü bile işin hâlâ farkında de-|kadın göğüslerine dualar y:ımııkla,'çclcr'mi güzelleştirmeğe, zılay genel merkezi Menemen köy- leri için 100 çadır göndermiştir. Ge- niş bir ova sahası henüz sular altın- dadır. Burada normal hayatın avde- ti için 15, 20 gün geçmesi icap et- mektedir. Bir yandan kendilerine karşı hiç bir harekette bulunulmaması da cesa- retlerini arttıriıyordu. Hakikat kasaba- znin bir kenarında eski nakşi tekkesi haftanın belli bir akşamında dolup taş« tığı, yeni tarikat mensupları kadınlı erkekli türeyip çoğaldıkları halde bir yandan patlak vermemişti. Zabıta kimseden şüphe etmiyordu. Bu işlerde en açık göz görünen ev- idi Kürdinin biraderi Hazreti Muham- gildi. medülbeditnin fevykalâde mürahhas ve Bu gidişle tekkenin mühürlü kapı- Lüliyâr Hanım ikisini de etekleyip 'elçisi Yusuf dede hazretleri kasaba-|sı açılacak; mensuplar gürül gürül â- Tetledi. Sonra içeride olan bikeniidın giderken oldukça dünyalık topla- yin yapacaklardı. Fila Yasbt 2005 VI İti blmar hukle bedet bebanesiyle büyük: cacal-'zin bi ılk ve yesil dayalar KA İlöak için mahfele doğru koştu. h_;: esrarkeş ilk hamlede kıyasıya bi ' ŞPe geldiler. UŞ uçmuştu. e artık boğuşmak manasızdı. y“.ı"' yuvarlanan külâhını — alırken SF Dede söylendi: Kurbanı kaçırttın be sersem. Çolak Hasan homurdandı: * Âcemilik ettin. O posta oturan Marifet gösterir ki kadın kendi a- Yla tıpış tıpiş gelir, gönül rızasile ş ü alır, sen hazreti pirden öyle “dere aldın? ,%[:uı.ıü tekke meydancısı Bediüz- Tn ekçisine meydan — okuyor, Veriyordu. xı,îm“'“ artık çene çalmak neye ya- y.ğ. l""ff dede hiddetle: Dt Bir sigara, dedi. Söyle ba- da birer kahve yapsın, mıştı. Hacı Sadık gideceği yaylıyı kirala-' yan, hali ve şanı her suretle kuşku u- de bü; Şurlarken bir anda Melâhatin or- mış, Hafız Mustafa, evkafçı Süley-'yandıracak bir adamın kasabaya gelipî N kaybolduğunu görünce kendi », man, tapucu Kâmil topladıkları lira- gidişinin göze çarpmaması da şayanı tortusu, mütekaitleri, bozguncuları bu du. ları dağarcığına yerleştirmişler, diğer- hayretti. leri de yağından balına, — şekerinden | — Bu vaziyetten cesaret alan Hatip mişlerdir. Bunlarda (57) kilo ka - çak tütün yakalanmıştır. Kızılcahamamda Kar Yağıyor Kızılcahamam, (Özel) — Kazaya ve bütün civar yerlere kar yağmakta-| Lisenin genç kadın muallimlerine ! de alışılmıştı. Şimdi daha ileri gidiyor; —müslü- manlıktan, şeriatten bahsediyor, rızayı ilâhiye aykırı işler yapıldığını iddia e- diyorlardı. Kasabanın havasında bir gerginlik belirmişti. İspartada ağını kuran Bediüzza- manın biraderi muskalar dağıtmakta Adanadan* İzmire kadar yaydan şöb- |vetine güvenerek her tarafa elçiler ıgöndcınıekıe devam ediyordu. | — Tekke ve tarikatlar yasağı olduğu Bir kaç siyasi devrin — döküntüsü, İkalabalığın temel taşları olmuşlardı. Yarısı alil, çoğu sakat ve hepsi kap- yük toplantılar da yapılıyordu. y Tekirdağında Fakir Çocuklara Yardım Tekirdağ — Şehrimiz çocuk esir. geme kurumunun baktığı fakir mek- teplilerin sayısı 125 i bulmuştur. Ku- rum yardımlarını genişletmek ça « İrelerini araştırmaktadır. ğının kıvılcımlandığını — sezemiyorlar- di Mühim işler yapılıyordu. Kasabanın elektrik işi yoluna gir- mişti. Yüzlerce yıl boşboşuna akıp giden sulardan istifade edil'yordu. Belediye eski kale — harabelerinin yerini düzleştirip yerine yeni binalar — yaptırmak, Topane ve Kuraoğlu bah- Yenikapı 'caddesini genişletmeğe çalışıyordu. | , Hükümet buraya aytı bir. ehem- |miyet veriyordu . | Yukarıdan gelen demiryolu Akdeni- | ze bağlayacaktı. Liman işleri gün geçtikçe artıyor- | ,Fenikeye bağlayan yollar geniş şase Kasabayı sağa ve sola, Alanyaya, kahvesine kadar bol kumanyasını ha- Ak Osman handise işi meydana vura- kara cahil olan bu kalabalık içinde iş- haline getiriliyor, kasabada yeni yeni zırlamışlardı. Belli olmasın için onu kasaba dışı- na kadar geçirmeze yalnız Müderris Hafıiz Nuri memur edildi, O niçin gelmişti. Ne yapmıştı? Bunu ne gelen, ne de onu görenler |anlayamamışlardı. | | (rasını mıştı. Demek işin arkası derindi. ren bir pir vardı. caktı. tediği iş verilmediği, çekemediği a- hep bir sistemde ilk mektepler yapılı- Fakat Hazreti Pirin ilk emri emirdi. jdımhr iş başına geçtiği için küsüp ay- yordu. O işaret etmeyince hareket edilmi- yecekti. KKi dakar dekllaklalo Taplaba rdt |kırı çeken kaytaklar da vardı. Hükümet kapısından ekmek yediği halde oraya nankörlük edenler de ek- Böyle olmakla beraber müridler a-| da bu geliş büyük bir tesir yap- hür vurulan simahancsinde yeni tari- gik 'katın müridleri toplandıkça ilk zaman- | |ların korkusu, çekingenliği de kalmaz | tolmuslu. İ Hele evkaf mukayyidi Süleymanla | — Bunu kestiren, kavrayan — yoktu 5Tapucu Kâmil artık — işi azıtmışlardı. 'Dileklerinin madde halinde ne oldu- 'Onlar yine evkafın eski memurların- ğunu hiç biri ortaya atansıyordu. Ha- İdan Hafız Mustafa ile açıktan —açığa vayı bulandıran bir takım kirli kayna- mektepler, Ne istiyorlardı? Ne için çalışıyorlardı? Ne olacaktı? Önlerinde her tarafa elçiler gönde-' yapılan işleri kötülüyor, ,muallimler, açık saçık gezen kadınlar- Bu emniyet onlara âdeta gurur ver- için atip tutuyorlardı. mişti. Artık Gülten unutulmuştu. İyışlar vardı. Kasabadaki çalışan yüksek memur- lar o kadar işe dalmıslardı ki bu gizli gizli tüten eski pirler ve müridler oca- Belediye ve hükümet kasabanın ti- caret, siyaset bakımından olan mühim mevkiüni göze alarak çalışıyorlardı. Bu hümmalı arasında |bütün bu olan biten işleri baltalayacak linsanlar olacağını kimse aklına getire- — mezdi. Memleket iki büyük düşmandan kurtulmuştu. Esaret cehalet. Artık herkes Türküm diyebiliyordu ve bunu derken başı dikiliyor, göğsü genişliyordu. Sonra yediden — yetmişe kadar herkes okuyar, öğreniyordu. ( Arkası var ) uğraşma 1

Bu sayıdan diğer sayfalar: