21 Şubat 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

21 Şubat 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| 2 Şabat GRE > Sayfa 9 | ü OKUYUCU (( T RRLE 3 MEKTUPLARI | İngilizceden çeviren: Hasuvn Uşaklıgil Suçsuzu Yanlışlıkla Mahküm Etmektense.. ığı karının bilgileri aleyhinde bulunacak O İ:ndar ileri götürdüğü de oluyordu. Ba sirada (Wiarton) a bir muavin vers ROMA KAPILARINI ai Yazan: Gerhart Ellert —99— 21/7/0936 Çeviren: Arif Cemil — ip gören iki kardeş Attilâ Bağırdı: “ Düşman Ordusu Bizi | caamepte str Hacı Ak ve Hac , Tamamile Kuşattı, Kaçamıyacağız!. z resi inzalarile şu rmektubu aldık: — Biz iki kardeşiz, bir otomobil ile Onun gösterdiği bu delice telâş bir| Hiç kımıldamadan bir müddet o ilimiz çalışırız. Son zamanlarda karşılaş - tığamız. müşküller bizi perişan etti. Der - “anda bütü; mi yayıldı. Herkes: : halde ve 5 dimiz şudur: diler. Bu Kran ei sym e <1 — «Attilâ! Kral Attilâ nerede?» di- | — «Öyle bir ateş yakınız ki kendi-| Gaziantep ile Maraş arasnda Aksu & İğ miş bir genç «ton bu genci ken Ye mi gz va esi |sini yakacak olan Hün kralına ve kralı | zerinde bir köprü vardı. Bu köprüden su- zan A e N i rankların prensi leril men | takip etmek isteyenlere lâyık bir ateşİlar kuruduğu için yazın istifade edilmezdi. Kü j arabadan aşağıya atladı, elindeki meş- | olsun» dedi. a ela mmm Bi yl veri ladı. Küçük memleketlerde her şey çabuk göze çarpar ve en ehemmiyetsiz bir me « ğ sele bile dedikedü şeklini alır. o Tabi Misis Wharton ile Kranerin de mü » temadiyen yan ya? aleleri yere attı, ihtiyar Hormidak'ı! © Sonra kollarını indirdi. Yanan MEŞ“İmediği için yolcular bu köprüden r. > 1 arasına, sıkıştırdı ve onu sımsı-| alelerin ışığından uzaklaşıp karanlığa |lerdi, iki sene evvel bu köprü e bağlattı. Sonra: ğ daldı. rine hâlâ yeni bir köprü yapılmadı. Ge'- pe «Soğuk kanlılığınımula faza; eder Ölüm Allahı genlerde otomobilimizle bir dereden geç « Miyor musun? Bütün karargâlu ayak- Hün karargâhindaki O meş'aleler| çk istedik, araba im *İ İamdırdın... Preneler, rica ederim sükü- yanıp bitti, yenilerini yakmak kimse- dört gün çıkaramadık, bu > ği nin aklına gelmedi. Yalnız ön tarafta, | ayfettik. Nihayet ark aşkumanda imin? — |prenslerin gansimiyle yüklü olan ara-| dör gün sonr Gerekli : Valamir ona karşı köpürdü: i baların önünde küçük bir ateş yanıyor- açi iz mila mieiee par — ay kal mi aim da. Ateşin etrafina oturmuş olan |sizkük yüzünden bizim gibi zamma ula « alacağım? Heyecanda isem e ir İprensler yaralarını: tedavi ile meşgul-| yan dalin bir Mbebi vardır. Derhal buradan kaçma- İdüler: De elim a | sizi» Valamir, Ardarih ve uzun hı ii © Ardarih te bağırdı: ilini gözeli. enli İl moeygul ln Yıldönümü a — «Baş kumandan vazifesini üze-|düler. nümüzdeki Pazar günü Halk- » #ime ben alıyorum. Çünkü ben Attil-| Arabaların çevirdiği dairenin teş | #MİMİRİN yıldönümü kutlulana- y hin kayın biraderiyim.» ” kil ettiği geniş meydanda korkunç bir caktır. © Valmiz elini kulıcına götürerek: | (dağ gibi tahta semerlerden bir yığın Kutlulama merasimi için Emin- — «Baş kumandanlık mı? O hak/hasl oldu. Hünler birer biter oraya| önü (Halkevinde (o büyük bir benimdir. Harp ederek buradan kendi-| geldiler; ölüm ilâhma mahsus olan ve| program Kelamı Mize bir yol açmağa çalışmalıyız» — (eski Hün lisanında söylendiği için ma- Gündüz s diz — «Arabalar geride bırakamayız!» İndsr bile kendilerince anlaşılmayan) şulounda et o veşte mer — «Arabalarla beraber kaçamayız?» duayı okuyarak atlâarmın semerlerini| **'9uunda törene İstiklâl marşile — «Ortalık bir kere ağarsaydı.» |barakıp çekildiler. Bu dua, ölüleri yak-| pey/smscak mrasile and içme me- — «O zaman iş işten. geçmiş olur» İmağa mahsus olan odunları taşıyanlar | Fasimi (yapılacak ve Halkevi — «Fakat özlem tarafından okunurdu: Reisi Agâh Sırrı tarafından bir — «Kandaks'ı da göremiyorum.» | — «Ey ateş allahı, yakmak kuvvetine söyler verilerek — «Kandaks benim yanımda mak-| malik olduğun için ölüm allahı mısın? Manik, a Me yek düştü!» Ateş allahı, şekilden şekle soktuğun i İsbundi t 2030'da da Skirler, içlerinden en yaşlı muha-!çin sağlık allahı mısın? Her ne olursan geye 30'da ve prenslere gönderdiler, reissiz kal-İç), biz senin kutlu olduğunu biliyo- konserler ve menoloklar tertip bildirdiler. Ayni şeyi Herükiyuz.» olunmuştur. Skirlerden biri bir Rugiyalıya sor- Aynca gece, Alayköşkünde İdu: dört perdelik bir piyes göste — «Bunlar ne yapıyorlar?» , rilecektir. — «lokiye dua ediyorlar.» a Mısırdaki Tütün Fabrikası — «Bir şeye yarasın diye dua etmi» : yorlar. Kaçamadıklarından, harbi kar Genişletiliyor zanamadıklarından kendilerini yek-| (OTütün İnhisar İdaresi Geçen mak istiyorlar.» sene Mısırda bir tütün fabrikası — «Ya biz ne olacağız? o Bizler,| açmıştı. Inhisar Idaresi Kabire- Skirler ve Rugiyahlar?.» deki faaliyeti genişletmiye ve seli, ie la kuvvetlendirmeye. karar vermiş koptu, Çekiliniz, Attilâ Geliyor! ve Taksim kökün. dopoma müdürü Çehresi herzamanki gibi durgun o-| — «Ya Bellevotler?, OGalonlar? nn 5 dier iiei, Gülel kn Attilâ sarımtırak, hafifçe bükük|Franklar, Turçiling'ler?. Gotlar?») yap NB | #lini kaldırdı ve etrafta birdenbire har) — «Bizim için ateşte ölmek yok!» re ürlüğüne tayin etmiştir. Eski b. Mİ olan derin bir sükünet içinde: — «Biz cenkleşmek istiyoruz! Har- abrika müdürü Hasan İstanbula 5, > «Kavgadan fayda çıkmaz. dedi. |bederek ölmek istiyoruz.» dönecektir. Tütünlerimiz Mısırda 4 ak eyice tartıldıktan sonra söyle.) — «Prens Hilderik? Kral Vala) çok rakip bulmuştur. Inhisarlar âkılâne sözler işe yarayabilir. » İmir?.» Idaresi bu rakiplere rağmen Mı Kısa bir süküt oldu. Attilinin göz-| — «Harp edelim mi? Bize kumanda| sırda muvaffakiyetle çalışıla ağ kanaatindedir. meererrasameesasm saanen na ve baş başa ça“ ışmaları bu neti « ceyi doğurdu. Mas amafih onlar, et « rafta yükselen de- dikodudan tama - men habersiz, ve olarak çalışıyor » lardı. Nihayet bir gün Kran ailesinden bir «Beverley» & dönerek: e mi — Düşüncenizin ineriğlei talip ede - LİNE adi mediğimi itiraf ederim, dedi. Kadının ka- : karen Biyneilir oy «&l olduğu meydandadır. Esasen her şeyi lenmiye muvatatat ettiği yazılıydı. Kram kabul ediyordü. Fi'len «müerim» oldu -|derhal memuriyetinden istifa etti ve Sid ğunu söylemiş demekti. Bununla beraber İneye gitmiye hazırlandı. : kendisini bernet ettirdiniz! O gün kulüpte (Wharton) a: — Karınız yalnız kalacak! dediler, O: — Evet çok sıkıldı, belki de benim has tam eseri olarak (Kran) a karşı biraz fazla dostlukla bağlanmıştı, cevabını verdi. İki gece sonra Wharton evinde sokağa çıkmıya hazırlanırken karıma: — Ben bu gece kulübe gidiyorum, ida» re heyetimizin toplantım var, geç dö - Deceğim. Maamafih yalnız kalmıyacak - sın, Kran vedan. gelecek, kendisine | bir bardak viski ikram eder, biraz çene, çalar- sn! dedi, Bir kaç saat sonra geri geldiği zaman kanmı henüz yatmamıştı o Erkek merak etti: * Az evvel hâkimin verdiği bir karar ü - zerinde konuşuyorlardı. Bu, yerliler ara - sında geçmiş bir vak'a idi. Mazmun mev - künde genç bir kadın vardı, ihtiyar ve çir- fakat yemekte bulunan zehiri kendisinin koymadığını söylemekte ısrar o ediyordu. Genç: kadının: genç bir âşığı vardı. Bunu Yalnız adını saklıyordu. Hâkim dostunun sualine cevap ola - rak: — Kadının aleyhinde görünen bütün deliller zahiri idi. dedi Ben bilirim ki bu — Kran bu akşam gelmedi mi? — Geldi, çok oturmadan gitti, fakat kuzum sen buraya gelip bana söyler mi» sin: Giderken bu sürahinin içine ne key - muştun? — Viski! Yoksa baska bir şey mi sans dın? yi Ve Wharten sürahiden bir bardak vise ki; doldurarak bir yudumda içtikten sena | odasına çıktı, Ertesi gün onu yalağnda ölü olarak buldular. Morgda yapılan inceleme 80 « nunda zehirlenerek öldüğü anlaşıldı Sü. rahi ile sürahinin yanında duran viski şişe si de tahlil edilmiş ve bunlarda yerlilerin kullandıkları bir çesit zehir bulunduğu Kavgadan Fayda Çıkmaz!, Meserret nidaları, meserret ağlama” ni arı, feryatlar, tepinmeler.. — «Attilâ» Herkes onu görmeğe, herkes onun Söylediğini, olup bitenleri işitmeğe suçlu görünürler. Sonra kadınların kendi- lerine mahsus ince hisleri, o muhakeme şekilleri vardır. Fakat beni tereddüde sev- keden, vaziyeti şüpheli gösteren ve va - ziyet şüpheli göründüğü için de bir suç- suzu mahküm etmektense bir suçluyu be rant ettirmenin müraccah olduğumu düşün- dürten sebep büsbütün başkadır. Siz Alis Wharton vak'asının ne oldu - ğunu bilir misiniz? Avukat: — Ben gelmeden olmuştu, dedi. Mas mafih dosyalanm okudum. Fikrimce ka - diriin beraat etmesinin sebebi gerçekten | li lerde dolaşanlar, muhtelif | dedikodülür şüpheyi kadının üzerine çekti ve “Aliş Wharton kocası öldürmüş o olusakla zanmaltna alındı. İlk tahkikat esnasında biz şunu anladık: Alis Wharton kocam gittikten sonra sürahideki viskiyi böşali « dan, aldatıldığını istedi. | — «Çekiliniz!. Kral Atli geli- k Fakat ağzından bir kelime bile çılyor!..» Yevmi, Siyasi, Havadis ve Haik gazetesi — i Çatalçeşm. sunuz, kadın cidden suçsuzdu. İşiniz yok- se İş dam Ti sa benim köşküme geliniz, birer viski ka- dehi karşısında size meseleyi anlatayım: Gazetemizde çıkan yazı ve * resimlerin Obütün haklan Köşkün balkonunda geniş birer koltü : > «Buradan kaçamayız. Arabaları| — «Harp etmek mi istiyorsunuz?» ||, i yız, çiinkü kaçmamıza mani © diye Gepid şivesiyle sordu. Ayni suali & Fakat arabasız da kaçmanın im-| Ostrogotların lisanında tekrar etti. At — wEvetl» diye bağırdılar. Harp Ederek Ölmek Attilâ başını eğdi. Hünlere ve A-|i lanlara dönerek Hün lisanında: kimyağeri idi. Gerçekten kıymetli bir a damdı, yerlilerin kullandıkları zehirleri de öğrenmişti. Vakti mütemadiyen tetkikatla geçerdi. Bumunla beraber hususi karak - teri iyi değildi. Aksi, kıskanç, gerip bir a- damdı. Karım Alis Wharton ise tamamen aksi bir karakterdeydi. Şen, sevimli, hoş” sohbet bir kdındı, birbirini nasıl buldular, yekdiğerinde sevilecek ne keşfettiler? Bir türlü anlıyamadım. Fakat evlenmekle ha- ta ettikleri muhakkaktı. Nitekim hâdise patlak vermekte gecikmedi. Alis te kocası gibi kimyagerdi ve mükemmel bir kimya m a ye Keep geye ei mahfuz ve gazetemize aittir. ği genler soba Taği İzer Çan e oi eN t diğer German milletleri de e a dı: ? i de sakliyı oldağıma! il a suali anladılar, Hepsi bir ağızdan: ABONE FİATLARI | — Müser Wharton memleketin bik) yaş edp deye ağam lan noktaları üzerinde durdum, hâkimleri şüpheye sevkettim ve onlar da tıpkı benim hâkim olduktan sonra takip ettiğim Kati harekete sadık kalarak, yani bir suçsuz mahküm etmektense, şüpheli bir katili sa- vermeyi mürcecah bularak kadım bernet ettirdiler. Muhakemeden bir hafta sonra kadın İn- giltereye dönmek üzere vapura binerken bana hâdiseyi anlattı: Abon: bedeli peşindir. Adres değiştirmek 25 kuruştur. miz harp etmek istiyoruz. Sen ölmek mr istersen hepimiz ölmek istiyoruz!» Kral Attilâ mırldandı: Gelen evrak geri verilmez. İlânlardan mes'uliyet alınmaz. — «Tahta semerleri toplayınız!.» > «Nez, Ne?. Semerleri mi?» > — «Şarktaki steplere geri dönmek; Cevap için mektuplara. 10' kuruşluk ii ai — Ölüm gecesi kocasının evden çık « var m erdi. Yalnız çalışmıyordu. Fakat bi sl den çık bu bizim için bir gaye olabilirdi. İmkân pul ilâvesi lâzumdır. ee iğ a vü o # da, beğ adan az evvel sürahiye koyduğu viski - olsaydı orduma kumanda ederdim. Fa- nin içine beyaz kâğıtlar bir toz.döktüğü » nü görmüştü, şüphelenmişti. Bundan dos layıdır ki sürabiyi boşaltımış, yıkamış, yen rine şişeden yeni viski koymuş ve Kran (Lütfen sahifeyi çeviriniz) işlerinde bir vazife teklif etti ve bu vazife de kadının derhal şöhret bulmasına se - bep oldu. İnanılmıyacak şeydir. erkek ka: 'osının parlamasını çekemiyordu, içinde ga- rip bir kıskançlık duyuyordu. Bu kıskanç” > Posta kutusu: 741 İstanbul Telgraf : Son Posta Telefon * 20203 ka bir şey yapamaz. Bunun için de- benim kumandama ihtiyacı yoktur.» , ğ . (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: