27 Şubat 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

27 Şubat 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

C S Kayseri müzesindeki kıymetli Hitit eserleri Müzede Hititlerin binlerce sene evvel matbaa işleride yaptıklarını gösteren tabı aletleri var Kayseri, (Özel) — Burada pek çok Hitit eseri vardır. Müzede birer buçuk Metre uzunluğunda iki tane de Mamut dişi vardır ki bunların bir milyon se- nelik olduğu söylenmektedir. i En enteresan eserler Eti devrine ait ' olup tabı işlerinde kullanılan âletler ve Merdanelerdir. Bu merdanelerde muh- telif Eti kanunlarının mahkük olduğu Börülmektedir, matbaalarda kullanılan bugünkü prova merdanelerinin daha basiti ve iptidaisi olan bu merdanele- rin o zaman kullanılmış olması şayanı dikkattir. Müzede Eti hükümdarları- hın kullandıkları mühürlerden ziyade © zaman kullanılan mukavelelerin su- retleri tetkike şayan eserlerdendir. Bu mukaveleler iki şahıs arasında, bilfarz müteahhit ile iş sahibi arasın- da yapılmış ve çamurdan bir levha ü- zerine hakkedilmiş bulunmaktadır. Bu çamur levha yine çamurdan bir zarf içine konulmakta, bu çamur mahfaza- nın dört tarafı mukaveleyi yapan her iki kişi arasında mübürlendikten son- ra fırında pişirilmekte ve bir kiremit zede camekân içinde muhafaza edilen böyle pek çok mukavele sureti, zarf ve mazruf vardır. Kayseri müzesi Hitit eserleri bakı- mindan dünyanın en zengin müzesi halindedir. Burada Hititlerin kullandı- ği dikiş iğnelerini, baltaları, aynaları, kalemleri görünce binlerce sene evvel- ki Hitit medeniyetinin azameti gözler önünde canlanmaktadır. — .- . İzmir muallimleri Manisada İzmir (Özel) — İzmir Cumhu - riyet kız enstitüsü öğretmenleri Ma- nisaya bir müşahede gezisi yap - mışlardır. Yirmi muallimin — iştirak ettiği bu seyahat çok zevkli ve is - tifadeli geçmiştir. İzmir muallimleri Manisada, ta - rihsel bir kıymeti haiz olan Mura - iye camiini, Manisa akıl hastnesi- ni ve Manisa orta mektebini ziyaret etmişlerdir. Kaşta iki büyük mektep yapılıyor Kaş (Özel) — Buraya beş saat Uuzaklıktaki Kasaba köyünde 17 kö- yün iştrakile 438,5 metre genişli - ğinde büyük bir mektep yapılması kararlaştırılmıştır. İlk tesis masrafı olarak bir deve güreşi tertip edilmiş, elde edilen hâsılat ile icap eden Malzeme alınmış ve mektebin temel İzmit valisi Kandırada İzmit (Özel) — Vali Hâmit Kan- dırada bir tetkik gezisi yapmıştır. Senede 350 bin kilo keten istihsal ten bezi imalâthanesi halindedir. dilmiştir. İzmitte tütün piyasası açı!dı yapmıştır. Ankara Atma merasimi yapılmıştır. Kalkan halinde muhafaza edilmekteymiş. Mü—: eden bu kasaba aşağı yukarı bir ke- |Bütün evlerde keten büken çıkrıklar vardır. Vali bu gezisinden eyi intiba- larla dönmüştür. Cumhuriyet buğ - dayı tipinden İzmit bölgesinin her| tarafında verimli neticeler elde e - İzmit (Özel) — Tütün piyasası SON, POST: Süleyman Pş.nın Mezarı Tamir Ediliyor Gelibolu, (Özel) — Buraya 15 ki- lometre mesafedeki Bolayir köyünde Süleyman paşanın mezarı vardır. Av- rupaya ilk geçen Türkler arasında bu- lunan bu Türk kumandanının türbesi umumi harpte düşen bir mermi ile ha- rap olmuş, sonra da — bakımsızlıktan fena bir hale gelmiştir. Hükümet şimdi Süleyman paşanın mezarını tamir ettirmektedir. Mütcah- hit işe başlamıştır. Bu arada Namık Kemalin mezarının da tamir edileceği söylenmektedir. Bu Yıl Kiliste zeytin Mahsulü Bereketli Kilis (Özel) — Kilis, yirmi beş bin nüfuslu kalabalık bir şehirdir. 'Matbüat müdürlüğünün hazırlattığı antoloji MEMLEKET HABERLERİ| Ahmet Refik, “Açıkta Kalanların SY SO —-t <—raşayanma Antolojisi Kalblerde yazılı,, diyor “ Şimdi Bahçemle Meşgulüm. Anlamıyan İnsanlarla Uğraşmaktansa Böyle Çiçeklerle Uğraşmak Daha Hoş! , Matbuat Umum Müdürlüğünün hazır - lattığı antalojiye afınmayan değerli ede- biyat adamlarımızla görüşmelerimize de F *kk Ahmet Refikle Mülâkat Adada Ahmet Refiği tanımıyan yok. Bu itibarla evini kolaylıkla buldum. Gazeteciyim, derdemez: Muhterem müderris: — Antoloji meselesi mi?. Dedi. — Evet. Matbuat Müdüriyetinin yaplı- ğ antolaji hakkında ne düşünüyorsunuz?. |İstiklâl savaşında pek harap düşen kasaba, belediyenin çalışmaları sa - |yesinde yeni baştan kurulmaktadır. Kilisin iktisadi bünyesini kemi- ren iki dert vardı. Kaçakçılık ve gü- müş mecidiye, Kaçakçılıkla sıkı ve için fazla kaçakçılık hiç kalma - Ş gibidir. — * Gümüş mecidiye ise, beş şubatta tedavülden kaldırıldığı için vaziyet cidiye ekonomik bünye üzerinde pek menfi tesir yapmakta idi. Halk, bu münasebetle sevinç içindedir. Kiliste bu yıl zeytin mahsulü çok bereketlidir. Zeytin her yıl Kilise iki yüz bin liradan artık bir para ge- tirir. Antep - Kilis yolu vilâyetin en iş- lek ve düzgün yoludur Kasaba vi - açılmıştır. Açılış fiatı 70 kuruştur. İlk mübayaayı inhisarlar idaresi|için bu yola çok ehemmiyet verilir. Jüyetle daimi temasta bulunduğu Kiliste bir memleket hastanesi de resmi indirildi Malatya (Özel) — Şehir meclisi tanzifat ve tenvirat vergisini yüzde Nahiyesinde de 'îh' “km:kîep yapı-|dır. Bursa ve İstanbulda ham iplik ve yirmi beş misbetinde indirmiştir. K lacaktır. Bu iş için şimdiden 1000 |mensucat satışları organize edilecek sonra bir kanun projesi hazırlanacak-|lanlar yazıları halk tarafından sevilmiş ve ve bunun için de tetkikat yapıldıktan | tir. İra toplanılmıştır. nında yarenlik ediyordu. Hatip Ak Osman altı ay mahküm olmuştu. Ve artık hatipliği de kalmamıştı. birdenbire değişmiştir. Gümüş me -| Meryem bacaklarını uzatıp Hatibin ya- Omuzlarını silkti, kayıtsız cevap verdi: — Düşünülecek bir şey yok ki.. — * Sonra gülerek ilâve etti: «Elden ne gelir ağlamadan gayri bu hale» Bir taraflı düşünce ile yapılmış bir an - toloji. İstediklerini. koymuş, istemedik - lerini daraya çıkarmışlar. — Fakat daraya tarafından Avrupada teklâm — edilmesine ihtiyaçları yoktur. Edebiyatta siyaset ola- maz. Siyasi düşüncelerde de antoloji ya- pılmaz. Bu memlekette her edibin, her muhar - ririn, kendi kudretile kazanmış olduğu bir mevki vardır. Onu saramanın, onu halkın ruhundan çıkarmanın imkânı yoktur. Çı- karılan zatların antalojisi Türk milletinin gönlünde yazılıdır. Şahsıma gelincet Onlar daha antolojiyi yazmadan yıllarca evvel eserlerimin par- çaları değil, tamamı Avrupa lisanlarına tercüme edilmiştir. Türkiyede — Demirbaş Charl, Baltacı Mehmmet Paşa, İsveç Ksanı- na, Kadınlar Saltanatı ve x uncü asırda İs- tanbul hayatı Almancaya, Mülteciler me- selesi Lehçeye, Lâle devri Fransızcaya, Türk idaresinde Bulgaristan — Bulgurcaya, Türkiyede kral Rakoci Macarcaya terçü - me edilmişlerdir... İpekçilik Kanunu Yapılacak |Malatyada tanzifat ve tenvirat| — S bir antoloji yapacak olsaydınız — Ekonomi bakanlığı ipekli kumaşlarda yapılan hilelerin ö- nüne geçmek için tetkikat yaptırmakta kimleri koyardınız?. — Edmond Saussayın İstanbula gelip te intihap ettiklerini... yazılarını gezetelerde okuduğum genç muharrirlerden de par - çalar alırdım. Bence antolojiye girecek ©- duyulmuş olanlardır. se bile artık ondan ne hayır beklenir- di. En iyisi ayrılmaktı. Fakat kâfir ne de tatlı kadındı. . Hatip mahkümiyeti uzadıkça, ilk — Mez kil diyordu. Hacının derdine düş- — Farı da olmasa hiç olmazsa bir miras- | lerdi. K Malı, mülkü de yoktu. h n Bir bahçesi ancak onlara ekmek|zamanların — korkusu, acısı geçtikçe SAĞ ü — Bürhan Cahit — 27-2-986 — |parası getirebiliyordu. sevgili Meryemi burnunda — tütmeğe Değerli tarihçi Ahmet Refik Eski edebiyatı yeni edebiyatı biliyorum Ş G üzt Avrupa edebiyatına da az çok vükıfım. Bi« önemli surette mücadele edildiği | ALanların hiç birinin de eserlerinin onlar ,_.',,.m.”h,h e,:;,.nm;. :x:..p. edebiyatın « dan ve eski edebiyattan almış olduğum il- hamlarda ölçer ve seçerdim. Zaten bu antaloji resmi olduğu için kusuruna bakılmaz. Açıkta bırakılan zevat zesmi gözle ve düşünüşle kadro harici çı- karılmışlardır. Zaten hepimiz kadro hari - ciyiz. Fakat resmi mahafilden. Milletin gönlünden değil. Eğer bu antolojide lisan meselesi dü - günüldise Uşşaki zadenin, Hâmidin lisane ları Fransızcaya tercüme edilince ağırlık- ları belli olmazdı ki.. O terkipli lisanlarda ne yüksek fikirler vardır. Asıl hüner Hâs —— midin yüksek fikirlerini Fransızca ifade edebilmektir. Onlar Hâmidi anlamaktan âciz oldukları için çekinmişlerdir. Faik Ali Ankaradadır. Onu bulsalardı onlara Hâmidin ulvi fikirlerini hattâ Frans sizca olarak izah edet ve tertilme etme - lerine kolaylık gösterirdi. Mülâkat bitti. Kıymetli üstat bana çok sevdiği bahçesini gerdirdi. — Ben, dedi. Çiçeklerden. oldukça sünbüllerime, — karanfillerime — mimozalar çok güzel değil mi?, Bence, anlamayan insanlarla uğraşmaktansa, böyle çiçekler: Te uğraşmak daha hoş. Muazzer Fnik rasında neler vardı ki sonra bir yolunu bakanı, zupon. :dlayn aebabati: e TERRİ mevkilere geçmişler. Eski arkadaşları- nı unutmuşlardı.. Bunlar hep olağan şeylerdi. Hele bik hağiebük Gked'eköriyleli eski mevkini alacak, eski itibarını ka- — Kendi bilir. Bana bir şey ıöyle-ltı.k birer insan kurusu haline gelen cs- Halbuki hatiplik zamanında dört|başladı. Fakat artık kuş kafesten uç- ki karılarının üstüne tezelden birer|başı mamurdu. Bir kere aylık alıyor- | muştu. li genç kız ve yahut dul bulup nikâhla-|du. Sonra itibarı vardı. Onun hatırını Eski karıst da, çekilir şey - değildi. bunu — bilse bile — söy- mışlardı. sayan, mevlutlarına, dualarına, dü-|Meryemin yanında artık ihtiyarlıktan l:' akat onü tanıyanlar — Firdes Bu hemen memleketin çok yerinde | ğünlerine, cemiyetlerine çağıran eşraf | sesi bile bozulmuş saksağana benziyor- eceğini, ortağının gitmesinden | böyle olmuştu. ondan dünyalık esirgemiyor, ara ıır.ıldu. suretle memnun olacağını kestiri- Onların kadın işlerinde tahammül-| da yiyecek, giyecek gibi hediyelerini Hatip başından geçenleri düşün- Yorlardı. leri yoktu. Hiç bir şeyde gösterme-|eksik etmiyorlardı. dükçe evinin eski rahatını hatırlıyor, Hacının emektar karısı kendine za- dikleri ihtiyatı bu meselede göstermiş-| — Gül gibi geçiniyordu. akşamları kapıdan girince kendini kar- Fakat şimdi her şey bitmişti. şılayan Meryemin ablak yüzünü özlü- Bütün gelir kapıları kapanmıştı. İyor. Eski karısının meharetle yaptığı tük. Şimdi onu mu düşüneceğim. $finın aradan çekilmesine sevinecekti.| — Kasabanın vakti hali az çok yerin- zanacaktı. Fakat gu kâfir Meryem bu — işi neden etmişti?. Hatip her noktada teselli bulurken Meryem için bir kurtuluş tarah — gö- remiyordu. © artık elden gitmişti. Fakat onun da çaresini bulurdu. Kasabada olmasa bile köylerde i- mam nikâhıyla gizli gizli kadın alınır- dı. Kasaba kadınlarının artık gözleri açılmıştı. İmam nikâhının — metresten Sonra ne kadar olsa ortaktı. de olan bu iki yaş arası erkeklerin he- hmmwmam-mwümmuuavuwwww. geçiriyor, bu olan biten şeylere kızıyor- Yokken sevgilisiyle rahat rahat dü-|balı mal kaldıran açık gözler gibi piya-| — Hatibin artık çekilir tarafı kalma-|du. #üp kalkabilecekti. sada ne kadar genç kız ve kadın varsa/ dığını sezmekte gecikmedi. Ve bir kaç Ve zaten böyle olmuştu. Pehlivan | toplamışlardı. zamandır" kendisine takılan kırıkçı El- Yine postu eve sermişti. Hatip Ak Osman da Manifaturacı| malılı Hurşide kaçıverdi. Tarikatçılar arasında zarar gören-|Hacı Sadık gibi bunlar arasındaydı. Hatip Ak Osman hüküm giyip hap-| — Buna seviniyordu iştel l"lleııbaıdeHıtıpAkOıııın ol.| — Meryem tıkız, genç, gürbüz bir ka-| se gittikten bir zaman sonra kasaba ile| — Şimdi artık haftaları, günleri saya- Muştu. O hem altı ay hapse mahküm |(dındı. Hatip onu aldı alalı romatizma | mel ildiği zaman ilk aldığı acı|rak cezayı bitirmekten başka çare yok- hwm&mmMdadiüdizıüıluımumnmı-hıhuhuolmum. tu. Hele bir hapisten çıksın. Elbet her Kalın, bodur, tıkız Meryemin yas-İpirohileri, tatlıları düşünerek — göğüs Ne etmiş te bu işe girmişti?. Fakat ne olursa olsun canını kur- tarmıştı yal, kaybetmişti. yor, Hatibi günlerce yere seriyordu. | — Ve bu haber Hatibi altı aylık mah-şey yoluna girerdi. O bu memlekette Meryem onun gözbebeği, sarı ya-| — Fakat Hatip bu uğursuzluğu Mer-|kümiyetten daha çok sarstı. ne inkılâplar görmüş ne tehlikeli gün Pincağıydı. yeme vermiyor. Eskiden Konya medre-| — Eski zaman olsa neler yapmazdı?. |ler geçirmişti. Her şey çabucak unutu- Daha dört yıllık karısıydı. selerinde geçirdiği yoksuzluk günleri- Zaniyeyi saçlarından sürüye sürü- | lurdu. Medent kanun Türk kadınını cari-İnin hatırası diye kendi kendine dövü-| ye getirip recmettirirdi. Fakat şimdi| — Vaktiyle halka kötülük ettikleri i- Yelikten kurtardığı günden önce yaş-|Nüyordu. elinden ne gelirdi?. çin taşlanan, hapse tıkılan, lânetleme ları kukla altmış arasındaki bir kıstım | — Ve bumun içindi ki genç karısını di-| , Mahkemeye baş vursa - büsbütün|edilen ittihatçılar arasında sonradan Svli erkekler karşılarına çıkan tehlike-zinin dibinden ayırmıyor. Eski karısı|iş — rezalete - binecek, ayyuka çelel üstüne çıkarılanlar " görülmüştü. Yi sezmiş gibi harekete geçmişler, ar-|emektar bir hizmetçi — gibi çalışırken | kacaktı. Bir kere kadın elden çıkmış, | Hürriyet ve itilâf fırkasının elbaşıları a- farkı olmadığını böyle kapatma - gibi — yaşamanın eninde sonunda patlak ve» receğini öğrenmişlerdi. Onları en çok düşündüren de mi- rastı. İmam nikâhıyla evlenen ve hükü- mete göre metresten farkı - olmayan bu kadınlar kocaları ölünce açıkta ka- hyor, eski nikâhlı karıları miras yiyor, bunlara da kalkıp gitmek düşüyordu. Amma köy kadınları henüz bunu öğrenememişlerdi. Elbet bir gün onların da gözü açıla- 4 cak, hükümet nikâhı olmadan ere var- — mayacaklardı. Fakat o zamana kadar Hatip nasıl olsa bir genç kadın daha ( Arkası var ) Hi e üğ e üüü ei d ğiedi karis d dükaka ü a) at d ae Gi ö anlasım. — Bakın — —— ee Te Tn HEbeKliRARiSürn ai ü alüler — —— ——— — y CY YENEE AÇ

Bu sayıdan diğer sayfalar: