16 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

16 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Sayfa ç atılık kadınlar, kiralık ko 'SON POSTA. calar Zenciler arasında garip âdetler: Evlenen kadın kocasının evine gitmez Kocanın, karısı veya çocukları 4 & * üzerinde nüfuzu yoktur, karısına gördireceği hizmetin bedelini vermiye mecburdur Kaliforniya üniversitesinin antre - poloji profesörlerinden doktor Edvin Loeb bu senenin beş altı ayını Malay köylerinde geçirerek tetkikler yaparak orada yaşayan kabilelerle mepgul ol- du ve bunların tuhaf âdetlerini kaydet- ti. Kocalar nasıl kiralanır? Meselâ Sumatradan bir hayli mesa- fede olan adalarda yaşayan Minang - kabon kabilesindeki kadınlar, evlen - mek istedikleri erkeklerin analarına gi- derler, ve bu anaların oğullarını ken- dilerine koca olmak üzere Bu kirahık kocalar, karılarını geceleri ve ancak gizlice görebilirler. Satılık karılar ancak Bu kabileye yakın bir yerde ikamet eden Batakların âdetleri bambaşkadır. Bunların erkekleri evlenmek istedikle- vi zaman karılarını satın alırlar. Fakat karı da, koca da bir çocuk sahibi ol - madan herkesin ortasına çıkamazlar. En kılıbık erkekler Mentavay kabilesinde de erkekler çocuklarını büyütürler ve ondan son- |- ga evlenirler, ve kendilerini çocukları- na besletirler. Minangkabon kabilesindeki - erkek- ler, dünyanın en kılıbık erkekleridir. Her ailenin kendine göre bir evi var- dır. Kızlar, kendi kabilelerine men- sup erkeklerle evlenemezler. Komşu kabilelerinden koca bulurlar. Bulun - ca, erkeğin anasına giderler. Ve iki kadın pazarlığa Pazarlık bittikten sonra evlenecek kız, parayı verir. Fakat kocasının evinde kalma - dığı gibi kocasını da babasının evine götürmez. Kızın Kendisi gene eskisi gibi ailesi girişirler. Sorduklarına Cevaplarım Beşiktaşta Ç. F. Siz sevmiş, fakat — sevilmemişsiniz. Sevdiğiniz erkek size kalben bağlı ol- saydı, ne sizi öyle bir teklif karşısında bırakır, me de sizden sonra başkasiyle nişanlahmağa kalkardı. Sevmeyen — bir adama karşı duyulan bir alâka ise uzun vüremez. Ergeç 2söner gider. Şimdi gençsiniz, bu bir taraflı sevginin ebedi olduğunu zannediyorsanız, — tabil bata ediyorsunuz. * Çilekâr imzalı okuyucuya Sizin derdinize çare bulamadım. A- dam evli olmasaydı onunla evlenmenizi tavsiye edecektim. O hulülü müslihane le hem evinize hem de kalbinize girme- Çe muvaffak olmuş. Başlangıçta müsa « 'nabakâr davranmakla hata — etmişsiniz. Bu gün artık ric'at güç görünüyor. Onun için vaziyeti olduğu gibi kabulden baş- ka çare göremiyorum. * Aksarayda H. 5. R. Babanızın - muyvafakatini — almadan evlenmekte mahzur görüyorsunuz zan- mederim. Anladığıma göre henüz müs- takil bir hayat kuracak vaziyette değil- siniz. Bu sebeple babanızın rağmmıma ni- şanlanırsanız bütün bütün çıkmaza gi- rersiniz. Onun için bence önce babanızı kandırmağa çalışınız. O sizin -evlenme- nizi belki bir hevesten ibaret telâkki ediyor. Ona işin ciddiyetini anlatabilir. kiralarlar. | ile birlikte yaşamağa devam eder. Er- kek de anasının yanında kalır. Ortalık kararınca.. Erkek, her gece, ortalığı karanlık bastıktan sonra usulca karısının — bu- handuğu yere girer ve istediği müd - detçe yanında kalır, ondan sonra tek- rar evine döner. Kocasının karısı ve ya çocukları ü- zerinde zerre kadar hüküm veya nü - fuzu yoktur. — O kadar ki kendisine bir hizmet görmesini isteye- mez ve isteyecek olursa bedelini verir. Ayrılma kolay Kadın kocasından bıkti mi ayrılma merasimi gayet kolaydır. Erkek gece- leyin geldiği zaman karısını odasında karısının veniz © vakit belki muhalefetinin önüne geçersiniz. * Bandırmada Mehmet Rüstem Size teklif edilen kaza kardeş görüy- le bakıyorsanız onunla evlenmeniz doğ- Yu olmaz. Üvey ailenizin yanından ay- rılarak kendinize müstakil bir hayat kur- manız bence daha doğru olur. O evde kaldıkça onların ümidine kuvvet — ver- miş olursunuz. * Hasanlar köyünden M. F. Oğlum benüz çocuk sayılırsın. Senin yaşında bir genç okumaktan başka bir yey düşünemez. Sen daha dünya görme- mişsin. Bir defa köyünden çıkıp yüksek mekteplere geç, okumanın zevkini —al, © vakit bu günkü düşüncenin ne kadar sakat olduğunu anlarsın. Mademki ailen zengindir. Mademki okuman için çırpı- niyorlar.. Kız, evlenme falan bahisleri- ni bir tarafa bırak, tahsiline bak, 15 ya- şında bir çocuk evlenemez, evlenirse bu yaşta kendini mezara gömmüş olur. 'TEYZE Malay taraflarında satılık bir koca beğenilirken bulmazsa, bunun mânası kadının onu boşadığıdır. Erkek derhal geri döner, ve başka bir kadının gözüne girmeğe çalışır. Bu hal erkekleri bir dereceye kadar üzüyorsa da onları hoşnut da ediyor. |Çünkü karılarını çekiştirmek için ça- İlışmıyor, nafaka vermiyor ve kayna - nalariyle karşı karşı gelmiyorlar. Dayak da var Fakat bir kadının kocasını bu şekil- de boşayabilmesi onun hakkını, yani Ti di Vağmsdar v arl ği haşlca makul bir sebep göstermesi gerekle « şir. Gösteremezse anasından dayak Yer. Sayat eekak , İarismn : dötmülşe, bütün hakkını kaybeder. Batak kabilesine gelince erkek ka- rısını satın almak için kararlaştırılan parayı verdikten sonra kadına malik olur. Ve ona ne isterse yapar, onu is - terse öldürür, isterse başkasına devre- der. İnsan eti kızartmasi Bir kadın çocuk doğurmazsa Kkoca - sından ayrılır ve hemşirelerinden biri- nin evine yerleşir. Bataklar 1860 yılına kadar yam - yamdılar. 1860 da Holandalılar bun - ların memleketine girmiş ve yamyam- |lığı kaldırmağa uğraşmışlardır. — Fa - kat bugün de bunların arada düşman- larından birini ele geçirerek etini ye - dikleri görülüyor. Bu gibi adamlar, dir diri ateşte kı « zartılır ve daha sonra etleri yenir. Evlenme tecrübesi Mentevay kabilesinde bir erkek ev- lendi mi reis sayılır ve aileye riya - setten başka bir işle meşgul olmaz. | Yani ava çıkmaz, ve kabilenin genç kadınlariyle konuşmaz. Fakat bekâr erkek istediğini yapmakta serbesttir. Hattâ evlenmeden evvel evlenme tec- rübesi yapabilir. Evlenme tecrübesi srrasında doğan çocuklar, gelinin be- bası tarafından alınır. Tecrübe muvaffak olmazsa — kadın da evine döner, erkek de başka bir ka- dınla tecrübeye girişir. 'Tecrübe muvaffak olmazsaerkek He kadın birlikte yemek yerler, bu ye- mek dolayısiyle merasim yapılır. ve böylece evlenmiş olurlar. , anasiyle kararlaştırdığı parayı vermesi | Gönü —— Eski istanbul —— 1 avcıları: Alüfteler 975 te İstanbul “ehli fesat ve feseka,, ile dolmuştu. Hattâ şeyhulislâm Cihan girde yakalanan 6 kadını “yaramazlardur,, fetvasile zındanlara bile atıyordu | | Eeki Istanbul hayatında içkiye, eğ- lenceye ne kadar çok şehrin sokaklarını saran kokotlara da okadar kıymet verilmiştir. örümcek ağı gibi gittikçe geniş- kazanılan — zaferler, ihtişamı — yanında * Onuncu asra doğru İleyen hudutlar, devletin satvet ve |fuhuş ve ahlâksızlığın derecesi de artı- | |yordu. Hele Istanbul kadısına yazılan |bir hükümde: uİstanbulda — Kuklacı | Mustafa derler kimesne Katırcı hanın- gulâmları avret gibi düzüp, koşup saçların boya- |dıp peçeler ile...» gibi akla sığmaz Wdıâzenlxaz)ıkl.m-. hileler, şuursuzluklar da vardı. Bu yüzden «nice bin mü - kehhel gözlü dilberan» şehrin muhte- İlif semtlerine dağılıyor, âlemler kura- rak, erkekleri baştan çıkararak - «nice |kimesnelerin avretlerin başatup hanı- manların. viranv ediyorlardı. Alüfteler artık mahalle aralarına da girmeğe başlamışlardı. Hemen her ge- İce bir ev basılıyor, içki ile beraber ka- dan âlemleri yapanlar yüzlerine tükü- rüle tükürüle götürülüyorlardı. Mahallenin huzurunu kaçıran bu hâdiselerin önüne geçmek için bir u- sul bulundu. Mahalleye girecek - olan İyeni bir kiracı mutlak surette kefil vermek mecburiyetinde idi. Kefilsiz- |ler mahallede oturtulmazdı. Bu gibi- Jerini mahalle imamları, müezzinler, kethüdalar, odabaşılar ve kervan — sa- yalar sıkı bir kayıt altında tutarlar- |da şabı emret dokuz nefer ra dı. Fakat buna rağmen kokotlar iste- dikleri gibi şehri baştan başa dolaşır - lardı. Oyuncu kolları da bu alüftele - rin başında — gelirdi. Dördüncü Mu- rat zamanında şehri erkekli, kadınlı saran bu oyunculardan bilhassa kadın- lar gizli gizli yeniçerileri damı iğfalle- rine düşürmekten hali kalmazlardı. x Her padişahın devrinde aşifteliğin 7 , | | | | Eski İstanbul mahallelerinden bir ev derecesi hemen hemen değişmezdi. Zaman zaman isimleri bütün hovarda Wileıı-ılııini saran ugazal gözlü» dil - |berler devleti bile aleyhlerinde hare - kete getirecek kadar etrafı yakıp ka- vururlardı. | —Bu arada Sultan Mahmut devrinde İbu dilberler yüzünden Kasımpaşada |dabbağlarla kalyoncular arasında kav- galar çıkmıştı. Dabbağlar © civarın hovardalarını peşlerinde — sürükliyen İbir kaç alüfteyi bir gece bir yere kapa- mışlar, bunu haber alan kalyoncular da derhal baskın yapmışlardı. raf arasında uzun müddet devam eden İkanlı bir çarpışmadan sonra Bostancı İbaşı ile yeniçeri zabitleri koşmuş, kav- Yer ayrılmışsa, | büyük bir| ! İzabıtalığını İstanbul kadısı yapa ? bul İki ta -| Ragıp ŞEVKİ | 300 yıl evvelki İstanbul dilberi gacıları ayırmış, iki taraftan bazılarıni Yedikuleye hapsetmiş, bazılarının da böye bi yanlurumba: x 377 sene evvel İsatnbulda Galata « dü Cihangir camil civarını yavaş ya * vaş bu çeşit kadınlar doldurmağa baş- lamıştı. Mahalleli telâşta idi. Nihayet bir mazbata yapılmış, şeyhislâma ve- tilmişti. Mahalleyi Arap Fatı, Balatlı Ayni, Narin, Kamer, Giritli Nefise Yeniçeri Avradı işminde 6 kadın kap- < lamıştı. Bunların bepsinin de kocaları yg ölmüş, yahut.da ordu ile harbe gitmiş" ti. Gizli gizli âşıklarını evlerine alır * larken bir çok defalar - basılmışları mahalleli artık «elâman!.» demiştik Nihayet şeyhislâm bu 6 kadını şeriat meclisine çıkarmış — «yaramazlardur fetvasını vermiş, kimini Anadoluyâ sürmüş, kimini de kocaları gelinciye kadar zindanlara atmıştı. ğ letanbul 975 yılında — vıcık zevk, eğlence ve safaya dalmıştı. «Eh* li fesat ve feseka» şehir mahallelerin” de cirit oynıyorlardı. Bazan sıkı emir" ler veriliyor, yakalananlar Anadoluyâ sürülüyor, kenar köşeye saklananlaf da bir müddet sonra meydana çıkıyol” lardı. : O zamanlar bu çeşit işlerin ahlâk rdk Geceleri mahalle mahalle gezer, şil yet gelen evleri basar, yakaladığı ka * İdınları zındanlara atardı. Ekseriya gü İzel olan bu kadınlarla evlenmek iste * yenler de olurdu. Onları zındandaf? kurtarıp nikâhına alanlar dahi İstan * mazlarde vıcık mahallelerinde — © ataşra çıkmak» — mecburiyetinde / Böylece Anadoluya atılan k.ulırııf' ıı(uygunsuxdur. yaramazdur!» diye |daha İstanbula sokulmazdı. Tstanbulda bekâr çamaşırlarını yıkâ” yan bir de çamaşırcılar vardı ki, burt ların dükkânları pâk ve pükize ııar_ş”' kişilerle doluydu. Bunlar da bir müf det sonra İstanbul kadısının hükmiy” le ortadan kaldırılmıştı. Gene o zamanlar Eyü 5 kaymakçı dükkânları — vardı. niı):"ıuy?ııı kaymak yemek 'ı.a.han“j: mlerle cem0 | r yapaf ni p Sultand? le girip oturup nâmahrcı hup bilâfı şer'i şerifn sohbetle! lar, dafitap misal cemalleriyle» gönülleri yakarlardı. sddet Fakat bu dükkânlar da bir mü€ | sonra sıkı bir kontrola tâbi 'u':"w hipleri olan gayri mü e yerlerine müslimler getirilmişti. ,, Osmanlı saltanatı yaşadi mı-;u_ çe İstanbul böylece tam bir fusku içinde yüzdü, durdu. l

Bu sayıdan diğer sayfalar: