18 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

18 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Sayfa Altust Eden Bir Dedikodu — - Bir Markızın Yatında Geçen Sefahet Âlemleri Genç ve zengin kadın herg ün sevgili degışlırıyormuş, bunlar gözleri bağlı olarak yata getiriliyorlar ve yine o halde rıhtıma bırakılıyorlarmış | sahipleri Yunan gazetelerinde Markiz L. V, nin resmi diye çıkan fotoğraf Yunan gazeteleri Nisten haber ala- rak yazıyorlar «Dedikodu, Nisin biricik zevki, bi- ! , Ticik ihtiyacı, | Bütün dünya zenginlerinin, gam - sız, kasavetsiz insanların toplandıkları, kumar, eğlence, ve zevk ve sefahatle vakit geçirdikleri bir şehirde bundan başka bir ihtiyaç edilebilir | mi? tasavvur Herkesin işi gücü, ötekinin — şahsi, yaşayışı ,gezişi, oturuşu, giyinişi, ye- yişi etrafında dedikodu yapmak. Bu- nun için Niste dedikodu, en tabii te- lâkki edilen bir iş. Fakat, bugünlerde bütün Nisi iş - gal eden, herkesin ağzında — dolaşan, kâh kulaktan kulağa fısıltı halinde, kâh ağızdan ağıza olanca çıplaklığiyle yayılıp, büyüyen bir dedikodu var ki şimdiye kadar böylesi işidilmemişti . Bu dedikodu şu: Markiz L. V. nin kocası çok geçim- sizmiş. Güzel kadınla bir türlü geçine- miyor, ona yapmadığını bırakmıyor - muş, Derken iş olacağına varmış, çok zengin olan kadın kocasından yakası- mı kurtarmıya muvaffak olmuş. | Bunuti üzerine bir gün epi az bu - Banüz, mükellef bir yat satın aknış, maiyetini de toplamış ve binmiş ya- tına, açılmış engin denizlere.... * Bir gün Nis sahillerinde şık, mü - kellef bir yat görünmüş, kumarhane Okuyucuların Sorduklarına Cevaplarım Bursada F. B.: Evlenmeden kıza bu kadar tasarruf edemezsiniz. Kız sizi hem seviyor, hem de size karşı minnet duyuyor. O halde evlenirseniz muhakkak sadakatından ay- nlmaz. Fakat bunun için — evlenmeniz şarttır. Evlenmediğiniz bir kıdan ev - den çıkmamasını, başkasile görüşmeme- sini nasıl istersiniz 7 * Emette K. K. E.: Kızın babası düğün masrafı yapmak btiyorsa yaptırmayınız. Mademki kazı veviyorsunuz, mademki onunla mes'ut bir yuva kuracağınıza eminsiniz, © hal- de düğün masrafını kendiniz görünüz ve evleniniz. Kızın babası bu itirazında sa- mnimi ise size verecek başka cevap bula- marz. * Kütahyada $. D.: Hikâyenizi uzun uzadıya okudum, fa- kat bir şey anlamadım. Kızı seviyor mu- sunuz? Onunla evlenmek istiyor musu- nuz? Yoksa onu metres gibi mi almak 'lünü eğlendirmek için Nis |dın meselesinden eskidenberi diş bile- |yakalamağa gelen zabıta |da yakalanarak müddeiumumiliğe ve - istiyorsunuz. Bunlar anlaşılmıyor. sebeple size cevap vermekten âcizim. Sırmı verebilir. Adresi Nişantaşındadır. Ona müracaat etmenizi tavsiye ederim. hiç birine cevap vermek mümkün de - üldir. Meselâ Ankaradaki «denizin ge- nişliği nedir? » diye bir sunl sorsanız, bu- na ne cevap sualler hep bu kabildendir. sevinmişler, otelciler garsonlar sevinmişler, se- vinmişler, ler, terziler kalmamış. Fakat gelgelelim bütün bu sevinç -| İlerin hepsi boşa gitmiş, çünkü yattan hiç kimse çıkmamış, yalnız bir adam, sünepe biri karaya ayak basarak bir müddet dolaşmış. Sonra ortalık kara - rınca yanında bir başkası daha olduğu halde geri dönmüş. Bu hal haftalarca sürmüş. Kimse bu yatın kimin malı olduğu- nu, içinde kim bulunduğunu öğrene - memiş, bir gün yat geldiği gibi haber- sizce ortadan kaybolmuş. Yat gider gitmez de dedikodu başlamış. Bakın elâlemin söylediklerine: Bu yat Markiz L. V. nin imiş. Mar- kiz kocasından boşanınca dertli gön - sahillerine gelmiş, Akşamları sahile çıkan o sü - nepe adam da Markizin husust hiz - metlerinde kullandığı mutemedi imiş. Bu herif sokakta rastladığı eli yü - zü düzgün kimseleri kandıryor, gözle- rini bağlıyarak yata götürüyor, ora- da akla hayale gelmedik sefahat âlem- leri cereyan ediyormuş. Bu adamlar sabaha karşı gene göz- leri bağlı, cepleri para ile dolu rıhtıma bıraklıyormuş. Tam iki ay her gün bir başka deli - kanlı bu sefahat âlemini yaşamış.... Bir gün bu delikanlılar hep birden toplanmış, bir motör tutmuşlar ken - dilerini bulan herifi ele geçirerek göz hapsine almışlar ve onu takip ede e- de yatı bulmuşlar. Fakat yattaki güçlü kuvvetli gemi- ciler onları kıskıvrak bağlamışlar, ge- ne motörle sahile getirip bırakmışlar, sonra da yat tekrar enginlere açılmış.» Kadın Rekabeti Yüzünden Fenerde oturan Mehmet, Selâhad - Gi Abdalkkı bellerade ç L Blzkar dikleri ayni semtten Şemseddini bıçak- la yaralamışlar ve bu da yetmiyormuş gibi, hâdiseyi duyarak — kendilerini| memuruna da karşı koymuşlardır. Her üç — suçlu rilmiştir. * İzmir Bucada Vehbi Eket Suallerinizin cevaplarını ancak Selim * Ankarada A. B. M. Ö.: Suallerinizin hepsi yanlıştır, onun için verilebilir? Sorduğunuz TEYZE sevinmiş « | lokanta -| İcılar sevinmişler, velhasıl sevinmiyen | SON POSTA Kabataştaki Çeşme Tamir Ettirtiliyor Silüktar Yahya çeşmesi Kabataşta, tramvay caddesinde merdivenli set üzerinde İnhisarlar İdaresinin yeni yaptırmış olduğu binalar karşısında Birinci Hamit devri mimarisinin kıymetli bir örneği olan Silâhtar Yahya çeşmesi | vardır. Bu çeşme yıllardanberi | harap bir halde bulunmaktadır. Müzeler İdaresi bu çeşmeyi tamir etmeye karar vermiş, bu hususta icapeden plânlar müzeler mimar- hığınca hazırlanmıştır. Bir haftaya kadar çeşmenin tamirine başla- nacaktır. Turing Kulüp Dört Lisanda Bir Broşür Hazırlıyor Memleketimize gelecek sey- yahlara bir rehber olmak ve eski tarihi eserlerimizi tanıtmak mak- sadile Turing Klüp — tarafından bir broşür hazırlanması karar al- tına alınmıştır. Turing — Klüp, seyyah mevsimine girmiş bulun- duğumuzu göz önünde tutarak bu broşürü derhal çıkartacaktır. Bu- nun için müzeler idaresinden de muavenet istenilmiştir. Müzeler Direktörlüğü, memle- ket hesabıma hayırlı sayılan bu | teklifi kabul etmiş eski ve değerli tarihi bütün eserlerin bir listesini hazırlamıya başlamıştır. Broşür, Türkçe, İngilizce, Fran- sızca ve Almanca olmak üzere dört lisan üzerine tesbit ve tertip edilecektir. Müzeler Kimyahanesi Topkapı sarayı müzesi dahi- linde ve askeri müzeler karşısın- da Fodla fırınları olan harap bi- nalar müzelerdeki eski eserlerin etüt edilmesi için modern bir kimyahane haline getirilmiştir. Yeni binanın küşad resmi bir haftaya kadar yapılacak ve ondan sonra eski eserler yeni kimyaha- neye nakledilerek temizlenmesine başlanacaktır. Müzede Halı Salonu Evkafın İstanbuldaki deposun- da tetkikat yapan heyet burada bulunan (4) bin parça eşyanın tarihi kıymeti haiz olduğunu tes- bit etmişti. Bunlardan (200) parça kıymetli halı eski Türk ve İslâm eserleri müzesine verilmiştir. Müze idaresi bunları yeni açacağı bir salonda teşhir edecektir. |dına ait olduğu anlaşılmıştır |bunların şekillerini az çok tayine yar |de hizmetçisi olduğu anlaşılmış, şüp - lonunla evlenmemişti. Doktorun Mart 18 !..ondrada Bir Doktor Idama Mahküm Oldu Doktorun Karısı İle Piiz.mefçisini Öldürdüğü, Cesetlerini Parça Parça Doğrıyarak Nehre Attığı Tahakkuk Etti Bundan kısa bir zaman önce İ liz zabıtasının, pek mühim bir c ti tahkik ile meşgul olduğunu yazmış tık. Zabıta bir gün bir ırmağın bir ins içinde n kolu bulmuş, bunun üzerine ırmağın yatağını tarayarak insan ce - setlerine ait yüzden fazla parça çıl mış, tetkik neticesinde bunların iki ka- ar- edilmiş tetkikler Bu kadmların parça parça cesetleri üzerinde — yapılan dim etmiş, bunu nüzerine zabıta bu kadınların nerede ve nasıl kaybolduk-| |larını aramağa başlamıştı. Uzun araştırmalar neticesinde bu i- ki kadından birinin doktor Rukston | namında bir hekimin karısı, diğerinin heler doktorun üzerinde - toplandığı için tahkikat ona göre derinleştirilmiş, neticede doktor tevkif edilerek mahke- meye verilmişti. Ahiren muhakeme bitmiş ve idama mahküm edilmiştir. Böyle feci, fakat ayni derece merak- hi olan cinayetin içyüzü şu şekilde mey- İdana çıkmış bulunuyor: Doktor Rukston'un öldürdüğü ka- dınlardan biri üç çocuğunun anasıdır. | Kendisi bu kadınla yaşıyordu. Fakat asıl karısı kendisinden 1925 de ayrılmış ve ebeveyninin yanına dönmüştür. Rukston'ün asil'adı aBaktiyar Rus tonji hekim» dir. Ana babası Zerdüşt mezhebine mensuptur. ve Hintlidir. Rukston Londra üniversitesinde o- doktor | |kumuş ve tıp doktoru olarak- yetiş - mıgıır Bir müddet Hint ordusunda doktorluk eden Rukston 1925 de! Baombayda evlenmiştir. Karısı da ken-| İdisi gibi ateşe tapanlardandı. — Fakat genç doktor karısından ç: mış. Fransaya gitmiş, or. giltereye geçerek Edinbutg şehrinde yeni aşk maceraları peşinde koşmaya başlamıştır . Bu arada İsabella namında evli bir kadını sevmiştir. İsabella güzel olma- makla beraber canlı ve cazipti. Ve bir |Holandalı ile evli bulunuyordu. Fa - kat kocası kendisinden ayrılmış ve| memleketine gitmiş olduğu için kadın İda bir kahvede garsonluk yapıyordu . Rukston bu kahveye devam ediyor ve bu kadınla alâkadar oluyordu. Çok geçmeden İsabella, doktorun, kendi - sini sevdiğini, bir. başkasına bakıp gülümsemesini dahi kıskandığını anla- mıştır. İsabellanın üç kız kardeşi var- dı ve üçü de evli idiler. Üçü de hemşi- relerinin doktorla — nişanlanmı hoşnut olmamışlardır. İsabella kocasından ayrılarak dok- tora varmağa karar vermiştir. Çok geçmeden bunlar karı koca gi- bi yaşamağa başlamışlardır. Doktor Londraya gidip geldikçe kadın da ken- disine refakat etmiş ve doktor bu ka—'_—_ dımı arkadaşlarına «karım!» diye ta nıtmıştır. llk çocukları 1929 da doğmuş, 1930 da Rukston, Lankasterde kendi- me resmi bir iş bulup çalışmağa başla- miştir. Halk burada ona «Raca» ünvanını takmıştır. Karı koca bir müddet çok iyi ge - çinmişler ve herkes onları bahtiyar sanmıştır. Bilhassa doktorun karısını tapmırcasına sevdiği herkesin gözü - ne çarpmıştır. 1933 de doktorun çocuğu doğmuştur. Fakat bundan sonra gün geçtikçe doktorun huyu da değişiniş, son derece de kıskanç bir adam oldu-! ğu anlaşılmıştır. Bu yüzden karı koca sık sık kavga etmeğe ve ni- hayet ayrı ayrı yaşamağa - başlamış - hardır. ikinci |sonra iki cesedi parça parça etmiş |zerindeki köprüden suya Doktorun öldürdüğü karısı İsabella Aralarındaki müştür. Fükar neftet ve kıkanclık: dökto - run içinde hâlâ kaynamaktadır. Isabella yeniden hayata atılıp çalış- Onun için kocasına gidip düşüncesini anlat- mış, fakat onun evine girdikten son « ra bir daha dışarı çıkmamıstır. Doktor, karısını öldürmüş, fakat öldürdüğü —sırada muayenehanesine bakan hizmetçi kızın cinayete şahit ol- duğunu görerek, onu da ayni akibete uğratmıştır. Doktor bu aşk bu suretle sön « mayı düşünmeğe başlamıştır. işledikteri ve her bir parçasını tivardan geçen ırma- cinayetleri İğin ayrı bir tarafına atmış ve bu sı- retle işin içinden sıyrıldığını sanmiş « tır. Günün birinde bir çocuk ırmağın üÜ« bakarken, suyun derinliklerinde bir insan kolu görmüş ve derhal zabıtaya haber ver« miştir . Bu haberin neticesi geçen senenin 14 eylülünde irtikâp o lunana cinayeti meydana çıkarmış ve nihayet katil idam hükmünü giymiğk tir. olarak zabıtai Taşdeler Suyu Evkaf idaresi Toşdelen suyu- nun saf bir halde satılmasını te- min için bazı tedbirler almakta- dır. Taşdelen suyu şehirde Evka- fın membada yapacağı tesisatta mühürlettiği ve kapattığı şişeler içinde satılacak, bu şişeler açılın- ca tekrar kapatılması imkânı ol- mıyıuıklır — Halkevinde Konferans Eminönü Halkevinder (17,30) da evimizin Cağal kez salonunda kimyager Necn fından (Zehirli gazlar) konulu ferans verilecektir. Bu konferana bütüü DOLAŞAMAZSINIZ FAKAT 3 MKP BİR İL AN | BüTÜN ückeyi HER GUN no

Bu sayıdan diğer sayfalar: