23 Nisan 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

23 Nisan 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Geniş hayalli bir İngiliz âliminin anlattığı garip şeyler Merihteki hemcinslerimiz âşık doğarlarmış, tiyatroya merakları pek fazla imiş, yalan söylemez, çalışmak nedir bilmezlermiş İngilterenin fen mecmüalarınn bi- rinin son nüshala - nrda maruf İngiliz heyetğinası — Artur Evans'ın. — «Merih yıldızında yaşayan « lar» mevzulu çok garip ve şayanı dik- kat bir o makalesi çıkmıştır. Heyetşinas bu makalesini ilmi bir takım esasata isti - hat ettirmekte, Me- rihte yaşadığını id dia ettiği insanların hayat ve itiyatlarına dair bir çok tafsilât vermektedir. Evans muhtelif büyük heyetşinas - ların Merihte hayat mevcu olmas ! dığı imei tetkikleri ile kendi tetkikat ve nazariyelerini mukayese ve Merihte hâyat bulunduğunu ve ora daki medeniyetin bizimkinin fevkinde olduğunu iddia etmektedir. İngiliz âlimi orada yaşıyanlar ile bi- dilmiş bir yatak odası, bir salon ve bir hamamdan müteşekkil olarak hususi bir dairesi vardır. Bu insanlar suya karşı hususi bir muhabbet beslemekte- dirler. En temiz mahlükattandırlar. Sıhhatleri hayret edilecek erecede ye amızdaki “ İrindedir. Hiç bir vakit hastalık nedir vini e alli bilmezler. Ölüm tabit olarak hayatın peri: m olduğunu söyleye devresini ikmal etmekle gelir. Bu ha- li yat devresi bizim kırk ile altmişar se- ya <İeri dünyadakilerin' İ- yenin arasında tebeddül eder. Ölüm eler sekileri Tiöyk biç bir tırap hissedilmeden geli.» iyatl n çok u Ş olmakla beraber & Merih sakinleri de bir takım insani sıfatlardan yakaları - nı kurtaramamışlardır. Aşk temayül leri dünyadaki insanlardan daha kuv- vetlidir. Merihin ahalisi fıtratan öşiktirlar. Fakat kıskanç değillerdir, sevgilileri tarafından terkedilince intikam hisle- rine zebun olmamaktadırlar. Merihin insanları vücutlarının w mumi teşekkülleri itibarile bize ben - zemekte, yalnız elleri ayaklarından uzun bulunmaktadır. Vücutları yu - murta biçimindedir. «Bizden farkları şunlardır: Kulakları kafa kemiğinden daha uzun bulun * makta, boynuza benzemekte, | bö ğazları uzun, gözleri korkunç derece- de dışarı fırlak bulunmaktadır.» Âlim Merib'te toplu Bun yüzlerce aşır evvel başları? ğunu iddia ettikten sonra sözüne şöY le devam ediyor: İngiliz âlimine göre, Merih sekin - leri her akşam tiyatroya giderlermiş. Ellerinde bizim (dürbünlere benzer bir şey de bulunurmuş. Tiyatroda alkış, © ellerini biribirine vurmakla değil de kulaklarını tutmakla olurmuş. Artistlere çok kıymetli hediyeler ver- mek ve kır çiçeklerinden buketler gön- taamimüm. etmiş. Niha- yet Merihin ahalisi hiç şalışmazlar b “« cünkü her biri mali noktai nazar- dan istiklâl sahibi olurmuş. Kadınlarda iştirak usulü mevcut bu- Tunduğundan hiç bir çocuk babasını tanımazmış. / Çocuklar on beş yaşına gelinceye anaları ee — üp gözetili dan sonra artık, De Göze ldağundan istiklâl kazana- lek kendi hayatını tanzim edermiş. ö 5 övhe © Hayali pek geniş olduğuna şip nas Evans daha bir beşiyle DEĞ, i üyü iyet * Merih sakinlerinin en gre > SON POSTA Birinci Perde pisi açar ; — Birader burada mı? Refik Ahmet yere kadar eğilir. > Biraderi görmedik efendim, bir emriniz varsa biz yerine getirelim... — Bilmem ki olur mu? — Aman siz ne söylersiniz de ol - maz; emredin Kurun gazetesine on bin kari bulalım. — Hayalden değil hakikatten bah- sedecektim, Çocuk Haftası'nda gazete- leri çocuklar, elimizden alacaklar; on - lar çıkaracaklarmış. Bari biz de kendi- mize bir başka iş bulsak, gazete çıkaracaklar, biz de çocuk olup oyun oynarız. Asım Us ellerini çırpar: — Aferin sana ne iyi de buldun.. ö- teki gazetelere de haber verelim. ... İkinci Perde Cinci meydanında geçer, vakit gayet er- ken, meydana ilk gelenler Ethem İz - zetle, Nizamettin Nazif'tir.» Nizam — Bak sana söyliyeyim Et - hem, ben öyle köşe kapmaca, filân oy- namam., mayna oynarsanız Oyuna gi- rerim, Ethem — Mayna da ne imiş? Nizam — Ne olacak aşağı yukarı bir harp oyunu ben Kara Davutvari saldı- racağım.. beş esir. On esir, Yirmi « - MİR e.i vee Anneciğim korkarım. Ethem — Ne oldun ? Nizam — Hiç, yani hiç esir alamam diyecektim. > Ethem, Nizamın baktığı tarafa ba- kar. Suat Derviş geliyordur. Suat — Ben geldim. Misafirlik oynı- yalım olmaz mi? Ali Naci'nin sesi duyulur: — Oynıyalım, oynıyalım biz esasen «Tan» da da bir kaç gündür o oyunu oynuyoruz. Ercüment Ekrem koşa koşa gelir.. — Çocuklar bir şey söyliyeyim mi? Yunus Nadi'yi oyuna alırsanız ben yo- kum. Suat — Neden? Ercüment — Vallayi billâyi kade - şim ben ona daildım.. Bir otomobil sesi duyulur: — Necmettin Sadık geliyor. — Hayır bilemediniz Selim Rağıp. — Hiç biriniz bilemediniz Köroğlu geliyor. Sedat Simavi — Burada da mı mu » sallat oldu.. ben Karagöz oynatacak » tım.. o gelirse oynatmam, ... Üçüncü Perde «Cinci meydanı gazetecilerle dol » muştur. Yunus Nadi bağırır:» — Çocuklar beni dinleyin, bugün bu- rada istediğimiz gibi oynıyacağız, kim- se bize karışmaz.. Nurullah Ata — Bebebeben kaka » rırışırım. Nizamettin Nazif — Sen kim oluyor- ——— Kurun gazetesinin sahibi Asım Us tahrir heyetinin bulunduğu odanın ka- — Madem ki onlar büyük adam olup | Muazzam bir çocuk kalabalığı ye — Sun söyleme © kö. mai de onu bana; çarşının yilör -— Sen anneni ti rsrzan! Bösterdiler. p —— Nesini yeli ni Küçük şirin yüzünde Me — Ne yaptı SAR sak kocaya kaçtı Gözleri parıl parıl parlıyordu — Daha ne yopa" imiş. : Adı Hüsnü Zendin. 9 yapn” yezit karı. DO küçük? Seni hiç 8 ımıyo — Nerede oturuyorsun — ldırdı: dedim. ge Gururla geni E tb onu Arar. Kalender bir tavırla: i —0o kii — Canım nesini soruyorum. 9 ayı e ara kağan musun? ; . Sevap verdi. a ei Günde 25 : 30 kurur — Neden sormıyayım?- vi ne mayan?» ” inn adresi ii — Ben büyük adam — Hep büyük adamla: vorulur > — Öyle ya. — Senin kimsen var 1? — Babam ölmüş. miyorum. Bir kardeşim sim gibi küleci, — Annen yök: mu?. — Ya, afeti Birden kard pe zannediyor. -— Kuzum sen trafımıza toplanmış ki ilâve ei: ö k i klarını göstere!e v : ön bunların topuna birden de erim anladın #3! FAİK sun?- Sol eliyle ©! — Gizli mi tutuyorsunuz? — Evet, hattâ Nihadin bile henüz e. Rİ kkkkkkkenikhekkkhenibekbtdi Gazeteciler Cinci Meydanında Dört Perdeciklik Komedi Nurullah Ataç sun; ne hakla karı- şıyorsun! Nurullah — Be - beden mümümüek - kidim,, Halil Lütfü — Bu- rası tenkit yeri de - gil. Nurullah — Te - tenkit paramı ver « memek için böyle söylüyorsun o değil mi? Refik Ahmet — Oynıyacaksak oynı yalım beyler.. Ahmet Şükrü — Ne oynıyalım? maca oynarız. Ethem İzzet — Köşe kapmacayı en aşağı üç kişi oynar. Ahmet Şükrü — Sana ne oluyor, ü- ni alırız. Hakkı Tarık — Bırakın Jâfı şimdi ben güzel bir oyun buldum. Ercüment Ekrem — Oyun dediniz de aklıma bir fıkra geldi, bir tarihte en... Hep bir ağızdan — Fıkra istemeyiz.. Erciiment — Ya ne istersiniz? — Oyun! Mahmut Yesari — Ben evli barklı a- damım öyle çocukça oyunlar oynıya - mam, Ömer Riza — Öyleyse meyhaneye git rakı iç! Mahmut — Haşa, ben rakı da iç » mem! Naci Sadullah — Birader sen ne ya- parsm?., Ömer Riza — Çocuk kılıbıktır üze- rine varmayın. Yusuf Ziya — Bayıldım... Kırkın - dan sonra kılıbık olana! Bayan Yesari— Affetmişsiniz siz, be- nim kocam daha yirmi beşine basma - dı Ragıp Şevki — Ben tarihten anla - a di — Nihatla nişanlanmıya karar verdim.. bunu yalnız sana söylüyorum. haberi yek! Ercüment Ekrem Asım Us Ali Naci — Seninle ben köşe kap -İrım. Yaş meselesi de bir tarih mesele çüncü olarak ta aramıza Ahmet Emi- " Refik Ahmet Ethem İzzet Yunus Nadi sidir. M. Turhan — Tarihi bahislerde... Biya Şakir — Ben azizim monşer yavrum.. o Abdülhamit vakalarına da Yusuf Ziya — Yok Abdüsselâm.. Selâmi İzzet — Beni mi çağırdınız? Kâzım Şinasi — Sen otur oturduğun yerde. Selâmi — Oturuyorum Bayım... Va - Nü — Oyun oynıyacaktık... Asım Us — Birader sen bu işi idare etsen., Hakkı Tarık — Burası matbuat ce miyeti değil, sözüm geçmiyor. Suat Derviş — Bunlar çoluk çocuk, sözden anlarlar mı? Nazım Hikmet — Vay büyük bayan; biz mi çoluk çocuğuz?. Refik Ahmet — Rica ederim, burası belediye meclisi değil.. münakaşaya Yön zum yok: Hep birden — Burası ne ya? Refik Ahmet — Cinci Meydanı! Va - Nü — Buldum, buldum &op oynamıya mı geldik? — Va Uü — Buldum, buldum tep oynıyalım. N Hakkı Tarık — Böyle oyun istemem, top kelimesini duyunca bizim Kurun aklıma geliyor. Nizamettin Nazif — Yani o da mı topçu? Asım Us — Sen sus! : Rasim Us — O sussun, be nsöyliye « yim. Hilâli — Ben korkar sok gürültü - den istemez öyle sey; gidezeğim bura dan. ... Dönrdüncü Perde «Babiâli enddesi gazeteciler o Cinci meydanından dönüyorlar: » — Yahu hiç oyun oynamadan dön « dük. — Yazık oldu koskoca günümüze. — Halbu ki ne güzel eğleneceğiz sanmıştık. — Hiç olmazsa birer uçurtma alıp gitseydik, uçururduk. — Çocuklar hemen gazetelerimize gidelim yoksa,. — Yoksa ne olur? — Bizim hepimizi gazetelerden uçu- rurlar, İMSET

Bu sayıdan diğer sayfalar: