4 Mayıs 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

4 Mayıs 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YY A 22 : S Hergün — Moskova Bayramı E vvelki gün, dost Sovyetler, 1 mayıs bayramlarını kutladılar. 1 mayıs işçi bayramı idi: Fakat an- cak 18 senedenberi müstakil bir sos - yalist devletin resmi bayramıdır. | mayıs, sınıf tezadlarını tasliye et- miyen kapitalist rejimlerde, âdeta bir isyan manzarasile geçer. Polis ve bü - tün devlet kuvvetleri, işçi sınıfına kar- şı seferber olur. Sovyet cumuriyetler- de ise, 1 mayıs, srmf hâkimiyeti şenli- ğidir. Yazan ı P. R. Atay 1 mayıs gününde, Türk inkılâpçı -| ları, ilk ve en eski dostlarının kendi re- jimlerine vermiş oldukları durluğun bir kat daha kuvvetlendiğini görmekle mesut olurlar. Birinci mayıs bayra - minda,; şüphesiz, hareketin on sekiz ay Bile yaşıyabileceğine pek az kimse “inanmıştır. Ona, kimi büyük şef Leni- nin ömrü, kimi ihtilâlcı tethişinin de- vamı kadar hayat tasavvur etti. Lenin 1924 de öldü: Onun arkadaşı ve on iki yıldanberi Sovyet rejiminin reisi Stalin, bu sene, ve umumi rey ile serbest seçim usulünü tesis etmek üze- ve bulunan komisyona başkanlık et - mektedir. İnkılâpları kuranların bü - yüklük ölçüsü, eserlerinin devam ve dürlük — şartlarını bulmak — ve onları gerçekleştirmekteki — kodretlerinden başka ne olabilir? Bugün artık Rus - yada ber hangi bir rejim buhranını âk- SON POSTA Resimli Makale Bir şehir kurt istilâsına uğrasa ne yapılır? Derhal belediye, hükümet, ve bütün şehir halkı elbirliğile şehri bu müstevliler - den temizlemeğe çalışır değil mi? Şimdi misali değiştirelim. Şehri tifo veya verem mikropları istil ediyor. Fakat bu düşmanlar görünmeden, sinsi sinsi ara. mizda dolaştıkları, içimizden bir çok kurban aldıkları halde yokmuş gibi hareket etmektedir. W Kurt ve TifoRl -Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu İç. - Bugün Konamadı ! b önresik Habeş İmparvtoru ka, bin lira ile kaçtı hX Mühlekinüği v aalüğimü " ber -<X kaçan imparator Haile Selâsenin İngi' — | sa kalarına 35,000 Habeş lirası yatırdığı gibi üzerinde 15 bin lirası bulunduğunu Frans sız gazeteleri yazmaktadırlar. Cavethlerin yankıkdeğmıi. göze İba e ralar akılhı uslu — sarfedildiği takdirde İmparatora ölünceye kadar yetişirmiş. * vun cevabı Tardicu bir kaç zamandanberi, mevs cat parlâmento sistemiyle iş görülemiye- ceği kansatini izhar ediyordu, — Bü fikrini teyid için de bu seferki intihabata iştirak etmedi, Heryo ise, iyi bir meclis - canbaza olduğu için Tardieu'yu haksız buluyordu. Son seçimde Heryo rakibi tarafından mağlüp edilince bir arkadaşmın kulağına eğildi: , — Tardicu'nun fikrini kabul etmek için şu acı tecrübeye katlanmamalıydım. dedi. * Bu sene yaz olmıyacakmış ! Gazinocuları, mesire sahiplerini, sayli- yeye gidecekleri kızdıracak bir haberi bir Alman gazetesinden naklen veriyoruz Aradaki fark sadece birinin görünen, diğeri gizli düşman oluşundan ibarettir. İkisinin de yaptığı tahribet büyüktür. İki- si de ayni derecede tehlikelidir. Yalnız görünen tehlikelerle değil, asıl görünmiyen tehlike- belediye de, hükümet te, halk ta lâkay'tır. Sanki hiç bir tehlike lından geçiren kimse kalmamıştır. Ge| Kocasını satmadığına niş halk yığınlarının medeni, sosyal ve P"şman olan kadın ekonomik inkişafı her gün daha fazla tamamlanmaktadır. Bundan başka ci- han ordularının en — kuüvvetlilerinden birini kuran Sovyet Rusya, onu, kayıt- sız ve şartsız, dünya barışı davasının hizmetine vermiştir. Bu ordu, dost memleket medeniyetinin kudretine de- Kl olduğu kadar, iki kıtada emniyet ha- Hni tesis etmek istiyenlerin samimi ve hakiki bir dayancıdır. İşte bir devlet ki yeryüzünün altıda biri büyüklüğünde- dir: Ve küçük büyük, uzak yakın hiç bir devlet için tehlike olmadıktan baş- ka, her türlü barış teklif ve teahhütle- rine yardım etmeğe hazır bulunmakta- dir. Vaitlerini yerine getiren bir inkılâp, bayramlarını vicdan huzuru ve gö - nül coşkunluğu ile kutlayabilir. Eğer bir inkılâp barışçı ve insaniyetçi ise, o- nun bu sevincinden, yabancı milletle- Te de hisse düşer: En büyük hisse, Sov- yetlerin en eski ve sağlam dostu Ka - mâlist Türkiyenin olduğunu söylemek- le mübalağa etmiş olur muyuz? Özlü sözler Diyorlar ki... Gel saçının örgüsüne benzeyelim! Ruşen Eşref Bilmem ki o, ne gülen, »ne ağlayan demektir. bir — çağlıyan demektir. , Fazıl Ahmet Son zevkin eğer aşk ise ummana karış Hakikaten büyük şâir tat, Günlünden © canan dediğin lüşeyi silk atl Yahya Kemal Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek * Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek. Mehmet Akif Kalbimin elinde ipekli eldiven yok... Çıplak bir yumrük gibi — kalbimi soymuşum. Nüzım Hikmet Nevyork mahkemesi meraklı bir dava | tüyet etmekle meşguldür. | Üç yahudi arasında geçen davanın mev- zuu şudur: Nevyorkta Myriam isminde zengin bir dul kadın komşusu Saranın kocasına göz kaymuş. Ve bir gün sıkılarak, bu fikrini Saraya anlatmış ve 20 bin dolar verece - Gini söylemiş. Sara bü teklife çak kızmış, ve kocasile | beraber başka bir yere taşınmağa karar | vermiş... Fakat bu sefer kocası, Miyria- | İmın paralarına göz koyduğu için, kaçıp o- | İna gitmiş, Bunun üzerine Sara, Miyriam aleyhinde kocasını çaldığından dolayı dava — ikame etmiş ve 50 bin dolar zarar ziyan talep et- | miştir. . İ Mahkeme bu talebi fazla bulmuş ve on bin dolar tazminat verilmesine hükmet - miştir. Şimdi Sara: «Keşki kocamı satsaydım, hiç değilse 20 bin dolarım olurdun diyor. * Paria ve nevyork sergileri Siyasi vaziyetin karışık ve karanlık ol- masına rağmen Paris 1937 senesinde aça- cağı sergiye hararetle hazırlanmaktadır. Diğer taraftan Nevyork şehri de 1939 se- nesindeki sergi için istihzarata başlamış, bu iş için 43 milyon dolar tahsis etmiştir. Da- ha şimdiden, Nevyorktaki otellerin odala- ri. tutulmuştur. * Boyanan kadın hakkında mahkemenin kararı Fransada bir adam mahkemeye müra- eaat ederek, karısının boyalı yüzüne ta . hammül edemediği için, boşanmak iste - diğini bildirmiştir. Kansı, mahkemede, ko- casının bu türlü iddialarını dinlemekle mü- kellef olmadığını beyan etmiş. Bunun üzerine mahkeme, kocaya hak vererek ayrılmalarını münasip görmüş ve boşanma kararını vermiştir. lerle de mücadele etmesini bilmeliyiz. (SÖZ ARASINDA ) » HERGÜN BİR FIKRA Deliliğin ölçüsü Mehdi halife bir gün husust hekimi ile oturmuş sohbet ediyormuş. Hekimin arkasındaki cübbenin ete- ginde bir küçük delik gören Mehdi I4f ArTasında oraya parmağımı takmış, hem aynar, hem de öteden beriden konu - şurmuş. Bir aralık, hekime şöyle bir sual sor- muş: — Bir deliyi siz ne zaman — zincire vurursunuz ? Cübbesindeki deliğe ve oradaki Mehdinin parmağına gözü ilişen he - kim de: — Cübbenin deliği bir karış açıldı- P zaman! cevabımı vermiş. «———————.——& RULMACA 123745676900 * 1 — Para toplanır, pencerlerde alur. 2 — Valide, ced. 3 — Az pişmiş yumur- ta. 4 — Bağışlamak, eski Trabzonlular, bir oyun. 5 — Birinci şahıs. © — Sev- gili, üçüncü şahıs, pişmiş değil 7 — Gayız, iki denizi birleştiren. & — Bir ağaç, de - miryolu. 9 — Hakkı gözeten mefhum. 10 — Kesenin züyneti, gelirat, |1 — Top- rakla beraberdir, gürültücü. Yukarıdan aşağıya: | | Kızını müzayedeye Koyan belediye reisi Alabama eyaletinde bulunan Burrey ka- sabası, varidatile masrafını denk getire - mediği için müthiş açık veriyormus. Borç- lar ödenemez bir hale gelince; belediye vei-i si kendi güzel kızım; belediye namına, mü- zayedeye koymuş... O sıralarda kasabada seyyah sifatile bu- lunan bir banker, kasabanın meydanında ve yüksek bir kürsüde, halkın nazarlarına teşhir edilen kıza acımış ve belediye rei . sinin de fedakârhinnı takdir ederek, kasar ya 75 bin dolar teberrü etmiştir. * Yazı makinesinin garebeti Fransızların tanıdığı Göncouürt birader- lerden Edmond 1886 senesinde Amerika. daki arkadaşlarından birine şöyle bir mek- top yazmıştır: — Burada yeni bir usulle, harfleri, piya- no gibi bir âletin üzerine yazıveriyorlar. Ben bu makineyi bir avukatın — yazıhane- sinde gördüm. Çok müfit ve hoş bir şeyl.. Edmond Goncourt bir de bu - günü görseydi... müşü, kazmanın eşi. 3 — Yılan, yoldaş. 4 — Kırmızı, bayındır. 5 — İstikbali gö teren oyun, söz. 6 — Çok değil. üçüneli şahs, nota. 7 — Ant, dizi. 8 — Alelin sonuna gelirse basit olur, mâh, bir R ilâ- vesile Fasta bir yer olur. 9 — — Sevgili, dört tarafı su ile çevrili toprak. 10 — Beygir, çalmaktan emrihazır. hayâ. || — Su, sakat, cet. Dünkü Bulmacanın Halli: Soldan sağa: — | — Zemin. 2 — Ay, lân., lâ. 3 — Ya- lancı. 4 — Ayi, aidat, 5 — Gra, ram. 6 — Kaide, vak 7 — Erkek, eni. 8 — Lâ, sir. 9 — Sepet. Yukarıdan aşağıya: 1 — Kaya, kelp. 2 — Yaygara, 3 — Lirik. 4 — Elâ, adese. 5 — Mana, ekib. Evet bu sene yaz olmiyacakmış, ziraç siyasi işler ve rakabetler o kadar — kızış- mışlar ki, bu vaziyete bir de yazın sıcağı inzimam ederse, ortalığın kana boyanma- sı ihtimali varmış!. * Üç başlı çocuk âl Virjiniya eyaletinde bit kadın üç başlı bir çocuk dağurmuştur. Bu gün iki aylık olan bu yavru el'an sağdır ve thhati yerindedir. Her üç ağzından yemeki yediği gibi. üç ağzıyla beraber bağrıyor ve altı gözü birden açılıp kapanıyormuş Doktorlar bu ucubenin sağ — kaldığı takdirde, üç dimagla yaşayan bir — insan, bir dâhi olacağı, kanaatindedirler, ae ee İşe yaramıyan servet Rusyada Kazanın Kirilline kasabasın- da, genç bir mektepli, bostanın bir — tara. fında beş bin gümüş Rus parasını ihtiva eden ve 17 nci asra ait bulunan bir servet bulmuş ve paraları göl vers miştir. Müzenin idaresi şimdi oralarda ta- harriyat yapmaktadır. Gazetelerde şu havadisi okuyunca, aka lımıza geçenlerde öldüğü zaman, — 1500 hiralık eski, geçmez evrakı nakdiyesi çıkan dilenci geldi. Esasen Rusyadaki serveti bulan çocull da ayni şeyi söylüyor: — Dünyada ne hayırsız adamlar varç ne kendileri yerler ne de başkalarına yedir rirleri. diyor. üp müzeye vi Deli sözleri Geçen sarin sonlanna doğru Greniet ismindeki bir Fransız meb'usu, memleke«s tin etrafını düşman taarruzlarına karşı tel örgü ile örmek lâzım geldiğini — söylemiş. 'Tabit onun bu sözünü alaya almışlar ve kendisine edelidir!» demişler. - Halbuki 1914 senesinin başında, aske- Ti muremuaların birinde şu yazı okunmuş- tur: «Tel örgüleri, tahkimatın önünde, düş. manın hücumlarına karşı büyük ve faydak tedbirlerdir. Fransanın etralı — tel örgülerle örmelidir. » Bugün ise bütün memleketin etrafında değilse bile, kara tarafında, duvarlar ö- vülmüştür. Anlaşılan Grenier pek te deli değilmişi, Biliyor Musunuz Z T — Ölen Miısir kralı Fuadin ceddi 6 — İncir, ve. 7 — İdare 8 — Aman. |kimden başlar? | — Bir kuş. 2 — Buğdayın öğüdül -İ9 —. Kast, file. TALAMM 2 — Kartalın beynu ve kafası nasık dir? 3 — Meşhurt İtalyan şâiri Dante'nin İSTER İNAN €n meşbur eseri hangisidir? — iki keskin kaide üstünde duruyor. Hllerdiki bülk, haysak va messslm. yağ ! İSTER İNANMA! (Cevapları yarın) M .| Dünkü Suallerin Cevapları: V| — 1754 senesinde Fransada doğm, ve evvlâ papazlığa — başladıktan — sonra, 1790 da siyasele atılan maruf Fransız tıdır. 1815 Viyana muahedelerin: üyük rol aynamıştır. 2 — Jorj Vaşington İagilizleri !799 da mağlâp etmiş ve kanunu esasiyi ilân edet vek Amerikada ilk veisicamur olmuştur. 3 — 63 yaşında. Hasret ve nedamet! Ağır ruhumuz bu * Evvelki gün Dağcılık klübünde valinin riyaseti altmda mem- | yerinde görünmüyor. lekete seyyah celbini temin edecek vasıtaları tetkik etmek üzere Sebebi basit: Döviz. ve gümrük kayıtları o kadar ağır ki, Biz bu toplantıyı lüzumsuz ve faydasız buluyoruz. İnsan istediği gibi gezip göremedikten, istediği gibi sarfe - Değil yalnız Türkiyeye, dünyanın her tarafına seyyah akımı | dip yaşıyamadıktan sonra niye yolculuk rahatsızlığına katlansın. durdu. Bir vakit Paris şehri Amerikalı seyyahların bıraktığı pa- Binaenaleyh dövir müşkülâtı ve hele bizdeki gümrük kayıt- ,ra ile geçinir olmuştu. Bugün oteller bomboş. Tarı mevcut olduğu müddetçe, memlekete seyyah getirilebile « Bir kaç sene evvelki seyyah kafileleri artık dünyanın hiç bir | ceğine, artık. İSTER İNAN İSTER İNANMA! Yakup Kadri Japonyada kiraz bayramı 3 nisanda Japonyada çiçeklerini açmış ulunan kirar ağaçlarının altında bütün şe- mıştır. Bu bayram 2597 sene evvel Japon- yadaki (Doğan - Güneş) hanedanının tah- ta çıktığı ilk güne tesadüf ediyormuş. - j İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: