5 Haziran 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

5 Haziran 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K ye AYA 10 Sayfa ŞGT TTTT ÇTT ŞAT İ SON POSTA OLUMMANCAS " Son FPosta ,, nin tefrikası : 100 Yazan A, R. Nâsır Mebhüt Cemili bir defa daha Riza, endişe'ile içini çekmiş: — Acaba, şu işe teşebbüs etsem mi?.. Siz, burada bekliyebilir misiniz?. Demişti ...Ve bunu söylerken sesi- ne, yalvarır gibi bir yumuşaklık ver - mişti. Meliha, nazlanır gibi bir hal alınış - vwW: — Biz, bir an evvel San'aya varmak ve orada düğünümüzü yapmak istiyo- ruz. Nasıl bekleyebiliriz?.. Hem bu - rada.. dağ başında... Riza, yalvarmaya başlamıştı: — Çok değil... Yalnız bu gece ...İs- terseniz, ben size yiyecek, üstünüze örtecek şayler de getiririm. Burası, kuytu bir köşedir. Sizi, hiç kimse gör- mez. Bu geceyi burada geçirin. Saba- ha kadar, ben ne yapar yapar onu ka- çırirın. Yalın. hep beraber gideriz, De: fineyi yerinden çıkarırız. Aramızda taksim ederiz. Ondan sonra da.... — Âlâ.. hiç fena bir fikir değil... Yalnız şu, var. Remmali oradan nasıl kaçıracaksın?.. — Şimdi, hiç bir şey bilmiyorum. Kaleye gideceğim. Bir kolayını bulma- ya çalışacağım. — Öyle ise, dur. Ben sana biraz yar- dım edeyim. — Nasıl?.. — Sen bana, cevap ver... Siz, mah- busların zindanlarına — serbestçe girip gıkabilir misiniz?.. — Her zaman değil.. ancak yiye - cek ve içecek götürdüğümüz zaman. — Pek âlâ.. şimdi ben sana, bir re- velver, bir törpü vereyim. Yolda bel- ki lâzım olut diye, yanımıza almış - tım. — İşte, bak tam yerinde lâzım ol- du. — BSana, bu rovelverle törpüyü tes- lim edeyim... Remmalin sana emniyet edebilmesi için de küçük bir kâğıt ve- reyim. Yemek götürmeğe gittiğin ze- man bunları kendisine teslim et... O, ne yapar, yapar: ayağındaki zenciri keser. Ondan sonra sen de bir kolayı- mi bulursun, onu evvelâ - zindandan, Bakla da KAl3 kaptaindan gkürereui: — Canım!.. O, kendini zencirden kurtardıktan sonra, iş kolay... Onu hiç kimseye tanıtmadan, yarın sabah kale kapısından çıkarır; buraya geti - ririm Karar, verilmişti... Meliha; rovel - verle eğeyi Rizaya teslim etmekle be- raber, bir kâğıt üzerine şu kelimeleri yazmış; onu da Rizaya vermişti: (Sana, pek yakındayım. Bu adama itimat et. Seni bekliyorum. Dikkat ve Meliha Riza bunları alır almaz, sarp kaya- ların arasına sapmış.. — inanılmıyacak bir süratle ortadan kayboluvermişti. * Meliha, Riza vasıtasile bu firar ter - #ibatını hazırlarken, Nâsır Mebhütun kalesinde mühim bir hâdise cereyan e- diyordu. Sabah olmuştu. Zindandaki mahbus- lardan bir kısmı, alınmış, kalenin ağır ve angariye işlerini gördürmeğe götü- rülmüştü. Cemil, mazgal deliklerin - den birine oturmuştu. O dar delikten, hem dışarıdaki muhtesem manzarayı seyrediyor, hem de düşünüyordu. O gece, garip ve karma karışık bir rüya görmüştü. Şimdi, derin derin dü- şündüğü halde bir türlü bu rüyasını seçemiyordu... Fakat kendince bu rü- yadan mühim hükümler çıkarıyor; her hakle bir fevkalâdelik karşısında bu - lunduğunu hissediyc Tabiat; bugün görünüyordu. K den tenk renk dağlar; ilk güneş ziyası- nin zevki ve- riyo 'u. Kalenin temel taşlarını yala - en; köüpüre köpüre kayalardan 'en urmağın sesi, bugün ona, zev- bir harika gibi inda uzayıp gi - İtımnda emsalsiz bir tabi döl kine doyulmıyan bir musiki gibi ge- liyordu. Ara sıra, derin derin içini çekiyor; — Hayat.. ne tatlı şey... Tabiat, ne güzel... Hele insanın kalbini, tatlı bir ıztırap ile sızlatan bir aşk da olursa... Nasıl öleceğiz?. Bu hayatı nasıl terk edip gideceğiz. Diye düşünüyordu?. Birdenbire, zindanın demir kapısı gıcırdaya gıcırdaya açılmıştı. Yarı çıp- lak bir Yam'lı kapının önünde durarak sert bir sesle: —<Cemil efendi.. Yâââ Cemil efen- di. Diye bağırmıştı. Cemil, yerinden kalkmış.. ayağını kıracak gibi sızlatan zenciri kavramış; kapıya doğru ilerlemeye başlamıştı. Yamlı, sabırsızlık gösteriyor: — Çabuk.. çabük gel ...Efendimiz seni görmek istiyor.:. Seni onun' hu - zuruna götüreceğim. Eğer af olur - san, müjdemi isterim. Şayet, efendimiz katline emir serirse, sırtındaki elbise- leri bana vasiyet et. Sana, Fatiha oku- rum, Hiç olmazsa imansız ölmezsin. Diye söyleniyordu. Cemil, kapıdan çıkar çıkmaz, elle - rinde kısa mızraklar bulunan iki Yam- h ile karşılaşmıştı. Bunlar. Cemilin kollarına girmişler; onu karanlık deh- lizlere doğru sürüklemeye başlamış - lardı. Zencir şakırtıları, dehlizlerin dönüm yerlerinde korkunç akisler yapıyor; kayaların kovuklarında yuva yapmış olan yarasalar, acı acı haykırışarak ka- çışıyordu. Rütubetten basamakları sabun gibi kayan bir iki merdivenden çıkmışlar; Nâsır Mebhütun dairesine girmişler - di. ; Nâsır Mebhütun kapısının önünde- ki köleler, kapının meşin perdesini kaldırmışlar; Cemilin geçmesi için yol açmışlardı... Nâsır Mebhüt, yine o kö- şesinde sâkin ve hareketsiz oturuyor; dudaklarındaki o sabit manalı tebes - sümle gülümsiyordu. Cemil içeri girer girmez, bâşile kö- lelere hafif bir işaret etmiş; kölelerle Yamlılar, onları yalnız bırakarak çe - kilmişlerdi. Cemilin gözleri nefret ve hiddetle Nâsır Mebhüta çevrilmişti. Nâsır Meb- hütun parlak, siyah, nâfiz gözleri de, Cemilin gözlerinin içine temerküz et - mişti. Fakat, Cemilin gözlerindeki a- sabi ve heyecanlı manaya mukabil, Nüsir Mebhütuü gözlerindeki ' bakiş, tamamile sâkin ve müsterihti. Bir kaç saniye süküt ile geçmişti. Bu sükütu, Nâsır Mebhüt ihlâl etmişti. TURYAĞ A LAİ YOE YUD L yemekler. e ye A, Hastalıkları mütehassısı Dr. ÇIİPRUT Beyağlu, Rus sefmrethanesi sırasında Porta sokağı köşesinde Meymenet apartımanı. BULMACA © 8 10 t Haziran 5 GEREEEEERZ E H e Bir bahar sabahı kadar güzel! Çünkü herşeyden evvel günde İiki deta |Radyolin | — Çocuk yemeği, vahşi. 2 — Ha - marlarda su dolan mermer yerler, — âhir. 3 — Yahudi ismi, nota, üst değil. 4 — Felâketin en büyüğü, çöl beygiri. 5 — Er- k.m..ı"ı." ses, kanlı canlı. 6 — Tıp âlemi. 7 — Bir ees, kanlı canlı. 8 — Bir yerden açılan şey. 9 — Küçücük asker, toprağı kazarız. 10 — Karda belli olur, ötürü. 11 — Akdenizde bir devlet, bir Fransız ismi. Yukarıdan aşağı | — Kadın entarisinin ucu. 2 — İstan- bulda bir semt, üzerimizde yaşamak isti - yen hayvan. 3 — AHedilmiş, yine mana- tına gelir. 4 — Refik. 5 — MeFulübih. 6 — Arının yaptığı, büyük baba, bir Ç ilâvesile başımızın kılı olur. 7 — İsim, kahvenin dibine çöken. 8 — Nota, baba, nota, sız manasına gelir. 9 — Aferin, bü- Yyük.10 — Koşucu, çocuk doğurtan. 11 — Kabul etmemek, nota. Dünkü Bulmacanan Halli: Soldan sağa: | — Merdiven, ki, 2 — Ulu, nazari. 3 — Hibe, tan, re. 6 — Aman, ezan. 5 — İfna, az. 6 — İn, iska, 7 — Hafta, & — Ana, im, ak. O — Alan, re, mi. 10 — Asır. V1 — Matat, Eca. Yukarıdan aşağıya: | — Muharebe, em. 2 —Elim. 3 — Ru- ba, imalât. 4 — Enin, na. 5 — Ün, ka - nat, 6 — Vatani, 7 — Eza, aspirin. 8 — Nane, kamer. 9 — Zaal. 10 — Kiraz, . el EEKacı bir kaza İplik makinesi bir kadının başını cascavlak bıraktı Yedikulede Kazlıçeşmedeki — iplik fabrikasında — çalışan Ahmet karısı Huriy& iplik makineleri altından ma- suraları toplarken saçları sür'atle dö « d iplik çerklürile takbliriş ve Kad's nın bir anda kafa tasının derisi yüzül- müştür. Yaralı derhal Ermeni hastane- sine kaldırılmıştır . Kabotaj hatlarına sefer yapan gemiler 1933 tarihli ve 2239 numaralı De - nizyolları işletme kanunu — mucibince bir Hazirandan itibaren sür'ati 10 mil- den, gros tonilâtosu 200den aşağı olan ve birinci sınıf kamaralarında ikiden fazla yatak bulunan gemilerin kabotaj ktlerimıza. peliz yapmaları. yakal B dilmiştir . Bütün hatlarda badema tayin ettiği vasıfları taşıyan gemiler sefer edeceklerdir. Devlet Denizyolla- rı idaresinin bütün gemileri bu vasıf- ların hepsini haizdir. 7 - 8 vapurun 10 milden az sür'atli olduğu için bağlana- cağı şeklindeki haber doğru - değildir. Yalnız bazı vapurlarda birinci mevki kamaralarında üç yatak vardır. Bu ka- maralar tadil edilmektedir. kanunun Avcıların kongresi İstanbul Avcılar Cemiyetinden: Senelik kongre ve idare heyeti seçi- mi pazar günü saat 17 de yapılacağın - dan bütün azanın Bomontideki cemi- yet merkezine gelmeleri rica olunur. Müzede yeni bir salon İstanbul müzeleri başmüdürlüğü İs- tanbul Arkeoloji müzesinde” bir para ve mücevherat salonu açmağı karar - laştırmıştır. Salonda teşhir edilecek rın thuhafazası için Avrupaya sipariş edilen madent kutular gelmiştir. Tari- hi kıymeti olan ve bugün müzeler de - İposunda saklanan madalyelerin de bu salonda teşhiri düşünülmektedir. Bu- nun için de ayrıca Avrupaya dolaplar sipariş edilmiştir. eşyala -| | kullanarak dişlerinin sağlamlığını ve göz parlak- lığını kazandı başka, ağız kokusunu İiz mikrobları temizilyerek sıhhatin ve güzelliğin aynası olan ağzı bir konca gibi güzelleştirir Devlet Demiryolları ve Limanları Işletma Umum idarasi ilânlar Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 7/6/936 Pazar gününden başlıyarak her Pazar günü Haydarpaşa - Sapanca - Adapazarı - Haydarpaşa arasında gezinti katarları işleyecektir. Bu katarların kalkış ve varış saatları aşağıda gösterilmiştir. Gezinti katar- ları için gidiş dönüş biletlerinin köprü Haydarpaşa ve Banliyö istasyonları gişelerinden evvelden alınması mümkündür. Fazla izahat için bu gişelere müracaat edilmesi. Vapur 'Tren Sapanba Ada va kalklş 10.29 11.40 Arifiye kalkış 10.48 11,55 Vapur H. paşa kalkış Köprü kalkış 6.25 8.00 Tren Ada kalkış . paça kalkış 1L03 1215 (1) (2) Kökrü varış Arifiye kalkış Sapanca > kalkış () 15.53 1616 16.37 20.28 2043 (2) 17.00 17.23 17.47 21.13 21.48 Not. (1) No. ile gösterilen katarlar yalnız 3 üncü mevki (2) No. ile göste rilen katarlar yalnız 1 inci ve 2 inci mevki vagonlarla teşkil edilir. - «8082» — DERMOJEN Derisi kuru, çatlak ve gevgek olanlar bir tecrübeden sonra başka bir ilâç veya krem kullanmalarına imkân kalmaz. Çünktü DERMOJEN yalnız kram değil, tam manasile cildin devasıdır. Her nevi egzemalar, yaralar, bereler, çatlaklar, sivilceler, ustura yaraları, yanıklarda birebirdir. Mikroplardan, soğuktan, güneşten cildi muha- faza eder, ve deriye yeni can verir. 40 kuruşa her eczanede bulunur. İstanbul Belediyesi İlânları Hepsine 719 lira 60 kuruş kıymet tahmin olunan düşkünler evi için lâzım olan 9 kalem muhtelif cins alât, edevatı :ıbbiyı ile çocuk terazi- leri ve bir mikroskop ve bir otoskop ve iki süt sağma aleti açık eksilt- meye konmuştur. Şartnamesi ve listesi levazım müdürlüğünde göcülür. Eksiltemeye girmek istiyenler 54 liralık muvakkat teminat makbuz ve- ktubile beraber 15 haziran 936 pazartesi günü saat 15 de daimi (2981) ya mel encümende bulunmalıdır. Sandalya ve Mobilyanın hi üzelini almak için İstanbulda Rızapaşa yokuşunda Hoaümt:îuxn; R“i' ZM OBİLYA mağazasını ziyaret ediniz. AHMED FEVZİi Tel. 23407 —-.'__'____ e. y ea İstanbul Gümrükleri Satış işleri Müdürlüğünden: M.K.N. Ağırlığı Değeri Eşyanın cinsi K G H db 3026 00 665 72 7856 00 — 432 08 22 00 193 60 577 35 500 — 86 98 564 266 00 — 598 50 Yukarıda yazılı eşyanın 10/6/936 G. saat 14 de Satış Müdürlüğünde açık arttırma ile satılacaktır. İsteklilerin yüzde yedi buçuk pey akçele- rini yatırarak makbuz ve sair evrakile muayyen saatte Müdürlüğümü- Fesalali ayna camı Mensücat makinesi aksamı. Adi el çantası. Örme fanilâ kolluk. Gramofon iğnesi 631 728 578

Bu sayıdan diğer sayfalar: