28 Haziran 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

28 Haziran 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Sayfa İşden el çekmiş bir yan İSTANBUL » ALTINDA İŞ kesici ile şehri dolaştım KİMLER YAŞ[YOR Bir sabıkalı dert yanıyor: paraya el uzatmasın, bir kolay. Fakat kim iş verir. -—i Ekle gömleğinin önündeki — düğmeler, gözüyor gömleğinin göğsünü açıyor. Göğsünün üstünde dövmeden yazılmış | mal bir yazı var.. (Gülmedim! Ah) Altında kıvırcık saçlı çatık kaşlı bir ka- dın resmi ve daha altında bir kalb, kalpten bir ok geçmiş Sinabar Recep elile köğsü- He vuruyor: — İşte Bayan muharrir diyor şu satırla- n görüyorsun yal.. Ben hiç.. hiç gülmedim hayatta... Hiç gülmedim. Ciddt konuşuyor mu2:, — Bilmiyorum. Belki o için için benim gibi bir budala bu- larak kandırabildiğinden dolayı alay eder fakat ben ona inanmak istiyorum.. O sokak fenerinin altında durmuş bana göğrünü ve göğsündeki yazıyı gösterdik - ten sonra yeniden düğmelerini kapıyor: — Neden bu kadar dertlisin Sinabar di- yorum. İstemesen bu işi yapmazsın. Kim- »e seni yankesiciliğe icbar etmiyor yal.. — Ben artık yankesicilik yapmıyorum Bayan muharrir. Nedense bana böyle hitap ediyor. — Ben yankesicilikten çoktan vargeç- tim. Sen elâlemin cebine parmaklarını so- kup içinden para aşırmağı kolay bir iş mi zannediyorum.. ihtiyaç olmasa, açlık olma- #a insan tutup ta bu işi yapar mı? — Genç delikanlısın. Akıllısın sevimli- sin. Sen nereye gitsen sana iş verirler. Ça — Çaâlış demek kolay. Fakat sabıkalı bir yankesici olduktan sonra sana kim iş ve- vir. Sen kendi hesabına bana emniyet e - der misin? Doğrusu ona da evet cevabını vermekte tereddüt ediyorum. — Edemezsin değil mi?,, Elbette ede- Mmerzsin, kimse de etmez insan bir kere ca- billik edip veya mecbur kalıp ta elini haram paraya uzatmasın o adam bir daha yaka- sını sefaletten kurtaramaz... — Sen nasil oldu da bu işe başladın. — Benim babam fırından simit alırdı kendisi evde oturur, bana sattırırdı. Eve geldiğim zaman sarhoşlukla hesabı yanlış yapınca paraları ne yaptın diye beni dö - ver... Beni öyle döverdi ki, evimden so - ğudum. Evden kaçardım. Perapalas'ın ar- kasındaki viranelerde bazen de Tünelin ba. gında yatardım. Anam Allah rahmet ey- lesin bütün gece babamla kavga edermiş, sonra çarşafını giyer, arma, arsa, virane vi- rane beni ararmış.. beni bazen de bulurdu, yeniden eve getirirdi. Yine bir karlı gece lnıııı bır kere cahillik edip haram bir daha sefaletten kurtulamaz. Doğru söyle, sen kendi hesabına bana emniyet eder misin ? , Yazan: Suad Derviş |Bundan Çalış demek Onun ölümünden sonra da evimizde ha yat büsbütün berbatlaştı. Babam bana öy le eziyet etti ki nihayet bir gün simit pa- ralarım kumarda kaybetlim ve eve gide medik kaçtım. Tam on beş yirmi gün bu Galatada aç taksir dolaştım. — Burada, İstanbul Balıkpazarında, çarşıda her yerde dükkân, dükkân dolaştım, boğaz tokluğu- na iş aradım. Kimse bana iş vermedi. On beş gün ayrıldıktan sonra eve dönmeğe de cesaretim yoktu. Mecbur oldum. Yaşamak için oradan bir domates şuradan bir par- ça ekmek öteden ne bileyim ben bir zey - tin çalmağa... Sonra işi biraz daha büyüt- tüm pazardan kabak filân çalardım. Da- ha yukarda bunları daha ucuza sonra — bir aralık bir kasap- tan et çalmağa dadandım. Galatada bir domuz kasabı vardı oradan gider et aşı tırdım. O Kasap Allahlıktı. Cuma günleri paydostan sonra dükkâm temizlerdi. Ben de o arkasını dönünce içeri dalar, bir do- muz budu kapınca götürürdüm. Bir başka gâvur kasap vardı. O domuzdan anlardı içine şiş filân sokar ve bana para verirdi. Bir kere herife bunu sattım, gittim parası- ni kumarda yedim. Ne yapayım yeniden ardım. mi çalayım.. Bu da bana güç geldi. Domuzu sattığım dükkâna damladım: « Arkadaş dedim. Benim domuzu çaldığım — sana — sattığım meydana çıktı. Merkezden seni de beni de istiyorlarmış... Bilirsin merkez memuruna Demir Bey derler. Ona bu isim bâbadan kalma değildir. Ellerinin kuvvetli olduğun- dan o bu ismi almıştır. İkimiz beraber fa- laka yiyeceğiz. «Güvurun beti benzi attı: «Ne yapalım» şimdi diye titremeğe başla- dı. Ben de ona: «Sen şimdi dedim, bana eti inde et bir hamal ile anu merkeze yol- larım, sonra da gene yakalanırsak haberi- miz olmadığını söyleriz. Herif hemen budu indirdi, — Paraları geri ver, dedi. — Çıldırdın mı dedim, ben onları çok- tan harcettim, Sen bana on kuruş ta ha- mal parası ver. Heriften canını istesem o ara salp de- yip bana teslim edecek.. Tabii budun yanında bir de on kuruş verdi. Ben gittim. Eti bir başka yere sattım. Fakat o adam da bizim sahtekâr olduğu « muzu anladı. Bizden bir daha bir şey «a- tın almadı. Ben de zamanla gördüm ki eş- ya alıp sonra satmak pek güç.. Bu defa doğrudan doğruya para çalmağı düşün düm. Yani bir şeye ihtiyacın oldu mu, san- ki kendi cebine el uzatıyormuş gibi bir baş- kaçtım. Anam beni ararken hastalığa tutul- muş yüzümden öldü biçare kadın, Sevdiğimi kasının cebine elini koyup para almak.. Ya- (Devamı 8 inci sayfada) a TTMN GÖNÜL İSLERİ bunu yapmak için kendimde hak görme- dim. Şimdi de 30 yaşında başka bir »e adam benimle evlenmek istiyor. Ne ya- Erkeğe nasıl S : Anlatayım? «Geçende arkadaşlarımdan biri beni #al bir adamla tanıştırdı. Bu adamın bir de küçük kızı var. Görür görmez hem bu adamı, hem de çocuğunu müthiş sev- dim, O gündenberi onun hayalile yaşı -« yorum. Fakat kendisini bir daha gör - medim. Ne yapayım? » Beyaz Gül Mademki ikinizi de tanıyan bir dor- tunuz vardır. Evvelâ duygularınım ona açınız ve size tekrar görüşmek imkân - İarı ihdas e'menizi rica ediniz. Ayni za- manda bu adam hakkında tahkikat ya- pıniz, kimdir, nedir, bilmeden harekel * * «40 yaşında bir dul kadınım. İki see medenberi bir erkekle dost gibi yaşa - dim. Benimle evleneceğini umuyordum. İki ay evvel beni bıraktı, başkasile ev- lendi. Bir müddet karısını bulup haki - kati kendisine anlatmak istedim. Fakat Cevriye Hâdisat yapılması lâzım gelen şeyi si- ze göstermiş bulunuyor. Tabiat sizi a - yırmış ve önünüze tabüi kocanızı çıkar- mış. Hüdisatın emrine uymaktan başka yapacak bir şey görmüyorum. * «Kavga eden nişanlıların iyi bir yu- va kurabileceklerine kani misiniz? Ben altı aydanberi nişanlıyım. Son il nişanlımla mütemadi surette kavga ha- lindeyiz. Onun her hareketi bana kaba, sırnaşık görünüyor. hareketim onu rahatsız ediyor, ve bana züppe nazarile bakıyor, nişanı bozmalı mıiyiz? » aydır Benim her söz ve Handan Nişanlılık bir mevi tecrübe devridir. Bu tecrübe size geçinemiyoceğinizi göz- termiştir. Demek ki birbirinizi beğen - miyor ve sevemiyorsunuz. O halde bü- tün bayatınızı tehlikeye koymakta — ne 'TEYZE © SON>POSTA r—q( "wĞJ Holivudun lum cambazları Filmlerde gördüğünüz tehlikeli sahneleri bunlar yaparlar, 13 kişidirler, tayyareden tayyareye atlamak için 64, attan düşmek için 32, paraşütle atlamak için 48, otomobil müsademesi için 120 lira ücret alırlar Holivudun — yeni yıldızlarından Kler Trecor Sinemalarda sevdiğimiz, takdir ettiği- miz sanatkârların çok defa ta; Holivudda bu san'atkârlardan 13 tane yarelerden, | bulunduğunu yazımızın başında bildirmiş otomobillerden atladıklarını, binbir teh -| idik. Bunlar hakkında da bazı malâmat ve- likelere göğüs gerdiklerini dehşetle görü- | relim. | Tüz. Bu tehlikeli numaraları yapanların sine- ma sanatkârları olmadıklarını acaba içi - mizden kaç kişi bilmektedir. Filim kumpanyaları, bu gibi - tehlikeli rollerde daima sanatkârları duble ettir - mektedirler. Filim sanatkârlarını duble e- denlere «ölüm canbazlarır lâkabı takıl - mıştır. Bunlar ölümden korkmaz, binbir can « bazlığı insanlardır. (Holivut) ta bulunan filim kumpanya- latında bu sanatkârlardan 13 tane vardır. Bu (ölüm canbazların harikulüde in - sanlardır. Reisleri Niks Nervo adında bir adamdır. Esasen «Niks Nervos nun manası da (sinirleri olmıyan adam) demektir.. Hakikaten de bu adamda sinir deni'en nesne yok olsa gerek... Niks Nervonun başlıca ihtisası etomn - billeri çarpıştırmak; maktır.. tayyarelerden atıl - Niks Nirvo kimdir? Kısaca boylu; başı saçsız; gayet zeki gözlü; bezgin tavırlı bir adam olan bu sanatkâr; bundan tam 21 sene evvel her » kesin nazarı dikkatini celbe muvaflak ol muştu... O vakit (bir milyon doların esrarı) ia - minde bir filim çevrilmekte idi. Bu filim- de rol alan Niks Nervo 20 defa hayatını tehlikeye sokmuştu... Süratle giden motosikletten, gene sü- ratle koşan bir ata atlamalar; saatte 60 ki- lometre sür'atle giden bir trenin furgonuna köprüden atlamalar; furgondan nehre at lamalar ve bunun gibi birbirinden tehlikeli roller yapmıştı... Bundan sonra çevirmiş olduğu ismi Double Crossed idi. Bu filmde az daha ölüyordu... Filmin icabatı olarak otomobil bir baş- ka otomobil tarafından takip ediliyordu... Kendisini takip edenlerden — kurtulmak i- çin otomobilinden denize atılacak — idi... Halbuki yanlış bir manevra yüzünden de- nize otomobili ile yuvarlanmış... Güç hal- le kurtulmuştu.. Asıl şöhretini harbiumumi — esnasında kazanmıştır. Fransaya giden Amerikan ordularına gönüllü olarak yazılmış — olan bu adam kendisini hiç sakımmadan, pek büyük bir cesaretle harbetmiş... Söylendiğine göre kendisine Niks Nir- vo adını takan bir Alman neferi olmuştur. Alman neferi bu adamın cesaretine o ka- dar hayran olmuş ki Niks Nirvol..) diye çağırmış ve o ta- rihten beti de bu isim onda artık kalmış... Filmin . İJan ve kazadan evvel bu kadın 1 mnumâralı ölüm canbazının ismi: Dik Harrison'dur. Bu adam otomobil kazaları mütehassımdır. 2 numaralı ölüm canbazının ismi: Bert Garrish'dir. Motosiklet canbazıdır. 3 numara: Scetty Cummina, bu adam da motosiklet canbazı olup 2 numaralı san- atkâr ile birlikte rol yapar. 4 ve 5 numaralıların — isimleri: Denny Cavanagh ve Sam Harmanmn'dır. Bunlar tayyareler uçarken kanatları ü- zerinde canbazlıklar yaparlar, — arabalar- dan atlarlar, otomobillerin altlarına yatar- lar... 6 numara: Leon Nelson'dur. Bisiklet ile dimdik bayırlardan sür'atle iner... Otomobil ile dereleri atlar ve mü- kemmel bir surette boks yapar. — Boksta bilhassa dayak yemeğe fevkalâde — müte- hammildir. 7, 8, 9, numaralar: Frank Turner, Georges White, Bunlar aşağı yukarı her işi görürler ve film san- atkârlarına benzemekle şöhret bulurlar. 10 numai Adele Sinclair. Genç ve çok İ|güzel bir kız olan bu san'atkâr; - bilhassa yüksek irtifalardan — paraşütle — atlamada |kesbi şöhret eylemiştir. Bü kız Niks Nirvo- nun âdeta sağ elidir.... Çok cesur bir kız alan (Adele) & İngi- liz. Alman, diğer stüdyoları yüksek ücret teklif eylemişlerse de bu san- atkâr Holivuddaki (13) arkadaşından ay- mlmayacağını söylemiştir. TI, 12, 13, numaralı olanlar hep ka- dindir: İsimleri çunlardır: Joan Eggar, Denise Richardson, Laura Gibbs. Müuhtelif kısımlarda ihtisaslar — edinen bu kadınlar hep cesur san'atkârlardır. Ölüm Canbazlarının kazançları Nedir .. Hayatları pahasına rol yapan bu san- Amerikan atkârların tabiatiyle dolgun ücretler aldık- | | dir: ları zannedilir d . Halbuki hakikat hiç de böyle dir. Bu sanatkârlara verilecek ücretler ev- velce tesbit edilmiştir. Mükemmel bir ba- rem cedveli tanzim edilmiştir. Bu baremin bir kaç maddesini okuyu- cularımıza sunuyoruz: Otamobiline sör'atle giden bir diğer ©- tomabili çarptıran canbaz 100 dolar yani taktiben 120 lira almaktadır. Otamobilinde bir kadın yolcu bulunur- değil- yolcunun kurtarılması meşrut ise bu öcrele — yüzde 25 misbetinde bir zam yapılır, Çarpan otomobili idare — eden (ölüm icanbaz) larından biriyse 3.000 frank yani alır. Otomobil ile hendeklerden — geçmek; tam uçuş halinde bulunan bir tayyareden diğerine geçmek için 8.000 frank yan! 640 lira alır... Attan düşme: 400 frank 32 liral... Paraşütle atlama ise 600 frank : yan| 48 lirat.., Bu rakamlardan anlaşılacağı — vechile #«ölüm canbazları» cidden hiç denecek dex tecede Ücret almaktadırlar..: Hayatlarını Niçin Tehlikeye Koyuyorlar? Kadın ölüm canbazlarından güzel A- dele € bu kadar az ücret mukabilinde ne diye bu tehlikeleri göze aldığı — sorulmuş. Verdiği şayanı hayret cevap şu olmuştur? — Ne yapalım! Ben san'atimi çok se« viyorum! Tehlikelerden — dehşetli — suratte hoşlanıyorum. İşimi görmeden evvel — ge. girdiğim heyecanlı anların binlerce ve yüz binlerce seyirciler tarafından yine büyük bir heyecanla seyredileceğini hisseylemek benim için pek büyük bir bahtiyarlıktır. Çok defalar sinemalara giderim. Nus maralarımı seyreden halkın dehşet ve hayş ryet nidaları beni tamamile gaşeylemeki tedir. Her ne pahasına olursa olsun san'ati mi değiştirmem!...» «Ölüm Canbazların Halka Yaptıkları Numaraları Gösterecekler... Hayatları pahasına yaptıklan — filmleri seyreden halkın bir kşamının bunların yapı miş oldukları numaraları esinema hileleti addeylemeleri» cölüm canbazların klübü. nü fevkalâde sinirlendirmiştir. Halkı lâyıkı vechile tenvir eylemek için «ölüm canbazları» temmuzun son — günle, rinde (Holivut) da büyük bir müsamere vereceklerdir. Bu müsamereler tam sekiz gün devam edecektir. Bu sekiz gün zarfında wölüm canbazla. m» klübünün bütün azaları filmlerde yap- tıkları tehlikeli rolleri halk karşısında tek« rarlayacaklardır. - Yapacakları zollerin başhesları şanlare | — Tayyareyi havada üçarken tutüş- turma ve bu tayyareden paraşülle atlama. 2 — 90 - 100 kilometre sür'atle giden motosikletlerin müsademesi. 3 — Otemebil ile birlikte derin nehire lere atlama, 4 — Sür' ğerine atlama. le giden bir tayyareden di- 5 — Motosikleti otomobile çarptırma. Vesair heyecanlı numaralar. (Holivud) resmi makamatı bu müsa- merelere büyük zorlukla müsaade eyle- miştir. O. Tuğrual Müsabakamız Güzel taplo müsabakamızın yazılarına yarın devam edeceğiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: