30 Temmuz 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

30 Temmuz 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Orhan Selim KAN KONUŞMAZ! Son Postanın Edebi Tefrikası: 54 Usta, birdenbire sordu: — Harp ne vakit bitecek? ; GüvurCemal yine burnunun üstün- ?(en sinek kovar gibi bir hareket yap- tr — Ne bileyim ben?.. Biz bitiyoruz, biz bitince harp da bitecek elbet.. geç şimdi bunu.. karnın aç mı?. Gel sana bir yemek yedireyim... Cemal, ayağa kalkmak için davran- Hi Usta, şimdi bu sarhoştan öyle iğ- tehniyordu ki kendisi daha evvel ayağa kdlktı ve onun ayağa kalkması için yardım etmedi. Elini uzatmadı. Yine karşılıklı ayaktaydılar.. Cemal, usta - hin üstüne doğru eğiliyor, usta, geri gekiliyordu. — Haydi, gel yemek yiyelim.. yu- Karda.. içeriz de istersen.. Ali bey her- gelesinin işlerini yürütüyorum.. yev- Miyeni arttırıyor mu domuz?. Hele ettirmasın da bak... Haydi. , Cemal birdenbire sustu. Nuri usta Kkaybolmuştu. Sanki yer yarılmış ye - Ye girmiş, ay işığına karışarak aya çık- Mmiştı: — Nuril diye seslendi.. Nuril.. ye bağırdı. Cevap yok.. ustanın böyle birden « Bire kayboluverişine öyle kızdı ki: — İti. diye homurdandı.. nankör Kerata.. Yukarda muzikayi hümayün Kar - Mön operasının en beylik parçasıni galıyordu. Gâvur Cemal kendini deh- Şetli bedbaht buldu. Ay ışığı, ağaçlık- lar, Karmne... Fakat derdini dökeceği, maeşhur sakalının çenesinde kıvır kıvır dal budak salmasına sebep olan kadını üzaktan göstereceği bir tek arkadaşı #ök. Halbuki ustayı gördüğü vakit na- Bil sevinmişti. Ona en büyük sırrını Tüş etmek, ona şimdi yukarda, kocası- fin yanıbaşında yemek yiyen Güzide- yi göstermek istemişti. Ama Nuri usta Üenilen öküz, kafasında iki satırlık bil- Bi famına ne varsa hepsini kendinden Öğrenen nankör onu en müşkül za - mânında bir başına bırakıp sıvışmıştı işte... Cemal yine çöktü yere. Başıni elle- #İ arasına aldı. Sızdı. | Nuri usta sesleri, ışıkları ve Cemali parkada bırakarak parkın kapısından çı- karken birdenbire irkildi. Tam büyük kapının dışında duvara dayanmış bir Bdam duruyordu. Dikkat edince bu « Hün bir nefer okduğunu anladı. Daha Mikkat edince karşısında yorgancı Se- llmin durduğunu sandı. Boyu, gözleri, Biyıkları, tıpkı yorgancı Selim.. duvara HYayanmış, içerden, uzaklardan gelen ööeleri dinliyor; birbirine karışan, mi- Hka, kadın, erkek ve ince saz sesleri - Di Usta, «acaba Selimin kardeşi — var miydı?» diye düşündü. Selimin karde- yi yoktu. Eğer Selimin yarım vücudu - Nü battaniyenin altında görmemşsi, &- ğer selimin öldüğünü çok iyi bilme - miş olsaydı, parkın kapısında du - ran adamın Selim olduğunda şüphesi kalmıyacaktı. Yüreği burkuldu. Nefere yaklaştı, İyice sokuldu ona.. O, kendisine biri Gnin yaklaştığını görünce ilk önce ir kildi, kabahat yaparken yakalanmış gi- bi bocaladı. Fakat sonra yaklaşan a - Bamın da kendisi gibi nefer olduğunu görünce toparlandı, eski halini aldı. Nuri usta: — Merhaba hemşeri, yerdi. Ötekisi selâmı aldı fakat cevap ver- medi. Usta: — Ne yapıyorsun burda? diye sor- du. Ötekisi omuzlarını silkti, yine cevap wermedi. Usta güldü: — Ağzın, dilin yok mu hemşeri, de- di, konuşsana.. Yorganci Selime benziyen adam, parkın dış kapısına dayanmış içerdeki #esleri dinliyen adam ağzını açtı ve di- dedi, - selâm b Nuri usta tek bir dış pırıltısı olmıyan karanlık bir delik gördü. Bu delikten boğazlanan bir havyan yavrusunun hı- rıltısına benziyen sesler çıktı. Delik ka- pandı. Yorgancı Selime benziyen adam âlı'yle kapanan ağzını göstererek gül- u. Nuri usta, utancından kıpkırmızi oöle du. Hâlâ karşısında sıkılgan gülümsi - yen dilsize ne söylemek lâzım eldiğini bilemedi. İki üç defa söze başladı, fakat her seferinde birdenbire sustu. En nihayet: — Affedersin hemşeri, dedi ve baş- ka bir söz daha söylemeden yürüdü. Ertesi gün atelyede gözlüklü amca, Nuri ustaya şaka oderek sordu:. — Eh, dün gece iyi eğlendin mi? Yediklerin içtiklerin senin olsun, gör- düklerini anlat bakalım. Usta, kuru, cevap verdir — Parkın içinde bir sarhoş serseriyle karşılaştım ve parkın kapısında dili kopmuş bir adam gördüm. Benim yor- gancı Selime benziyen bir nefer.. Bü- tün gece uyumadım dersem, inan.. € MÜHAREBE BITTI Muharebe bitti. Mütareke haberini, dsta, ne sevinç ne de kederle karşıla « dı. İtilaf devletlerinin zırhlıları İstan « bula girdikleri gün Ali bey de atelyeye bitkin ve perişan girdi. Sapsarıydı, iş- ciler patrona baktılar. Patron boğuk bir sesle: (Arkasi vıı) Meclıs fevkalade toplantısını buğün yapıyor (Baştarafı 1 inci sayfada) lar şehrimizde toplanmışlardır. Bugün- kü trenle de bir çok meb'uslar ve İse tanbulda bulunan sefirlerden — bazıları da şehrimize gelmişlerdir. 'Tarihi müzakeratı takip edebilmek için Meclis kitabetine yüzlerce müra- caat yapılmıştır. Ankarada fevkalâde günlere mahsus bir hareket göze çarp- maktadır. Toplantıda Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Aras mühim bir nutuk — söyliye- cek, Montrö zaferini tebarüz ettirecek- tir, Bu tarihi toplantıda bir çok hatip- lerin de söz alması beklenilmektedir. Fevkalâde toplantıda görüşülecek kanun İâyihaları arasında rüsumu sıh- hiyenin tenzili hakkındaki lâyiha —da yardır. Yeni mukavele mucibince sıhht resimlerin bir miktar tenzil edilmesi ü- zerine bu lâyiha hazırlanmıştır. Bundan maada Boğazların - tahki- mine ait tahsisat hakkındaki kanun lâ- yihasile mukavelenin tasdikine dair lâ.- yiha da bu fevkalâde toplantıda görü- gülecektir. Montrö zaferi münasebetiyle yapı- lan bu fevkalâde toplantının son dere- ©e heyecanlı olacağı burada umumi- yetle söylenmektedir. Atatürkün avde- *ti hükümet merkezindeki şevk ve se- vinçli heyecamı bir kat daha artırmıştır. Atatürk Ankarada Ankara, 29 (A.A.) — Reisicum- hur Atatürk bugün saat 14 de şehrimi. ze gelmişler ve istasyonda Büyük Mi let Meclisi Reisi Abdülhalik Renda, Başbakan İsmet İnönü ile bakanlar meb'uslar, bütün bakanlıklar ileri ge- lenleri ile istasyonun iç ve dışını doldu- ran kalabalık bir hak kitlesi tarafın. dan selâmlanmışlardır. Vekiller Hey'eti Toplandı Ankara, 29 (A.A.) — İera Vekil- leri Hey'eti bugün Başvekil İsmot İnö- nünün Reisliği altında toplanarak muh- telif işler üzerinde görüşmelerde bu- lunmuş ve bu işlere ait kararlar miştir. ver. İsveç Sefiri İstanbul, 29 (A.A.) — İsveç Mas labatgüzarı M. H. de Tamm, bugün tayyare ile Ankaraya gitmiştir. npanyal Gaderi d b T tahtelbahiri batırdılar (Baştarafı 1 inci sayfada) Hükümete göre vaziyet Hükümet Kadizden başka bütün Akdeniz limanlarına hâkim olduğunu iddia ediyor. Fransa beş tayyaremi günderdi ? ? Roma, 29 (Husust) — Âsilerin kumandanı general Franko Tancadaki beynelmilel heyete, ihtilâlcilerin Burgos da hükümet teşkil ettiklerini ve ge- neral Kapanellonun hükümet reisi olduğunu bildirmiştir. Fransadan İspanya hükümetine beş tayyare gönderildiği haber veriliyor. Mücadele kolay kolay bitmiyecek Hendaye, 29 (ALA.) — Dün, ne gündüz ne de geca, tarafeynden hiç biri kat't bir muvaffakiyet kaydetmemiştir. İspanyanın bir çok noktalarında zorlu çarpışmalar olmuş, fakat bunlar umumi vaziyeti değiştirmemiştir. Ancak, daha muntazam bulunan hükümet kuvvetlerinin günden güne kazandıkları anlaşılıyor. Dün, Asilerin mtağlübiyetiyle muştur. İki taraf ta, harikulâde bir enerji Dün gece top sesleri hâlâ duyulmakta neticelenen Oyarzum muharebesi pek yaman üstünlük ol ile göğüs göğüse çarpışmıştır. idi. Her iki tarafın telsizleri, yakında muzaffer olacaklarını ilân etmektedirler. Bita- raf siyasi müşahitler bu kardeş kavgasının kolay kolay bitmiyoceği kanaatindedir. İspanya'ya giden Fransız gönüllüleri Tuluz, 29 (ALA.) — Tuluzdaki «Faşist aleyhtarı komiter ye mensup elli gönüllü, hükümet kuvvetleri arasına girmek için İs panyaya gitmek üzere hududu geçmişlerdir. Brüksel amelesinin kararı <at a: Brüksel, 29 (A.A.) — Amele Sosyalist Enternasyonali büroları ile beynelmilel sendikalar federasyonunun — mü erek olarak aktetmiş oldukları celsede bir beyan- name sureti kabul edilmiştir. Bu beyannamede bütün ameleden her yerde ve her fırsattan istifade ederek İspanyol amelesi ile olan tesanütlerini izhar etmeleri talep o- lunmaktadır. Beyannamede netice olarak deniliyor ki: «Bütün Demokrat devletlerden İspanyol devletinin müdafaası için zarurt olan vasıtaları elde pdebilmesini temin etmelerini i teyiniz.» İspanya mektupları Âstler Fransız toprağına girerek hükümet kuvvetlerini çevirmek istediler, fakat muvaffak olamadılar Madridden yüz kilometre mesafede olan bir köy âsilerin. bombalarile yanıyar Madrit, 26 — Bir gece evvel yorulduğum için ancak top nabildim. Derhal sokağa fırladım, birisi o- muzuma dokundu, Lindberg'e — benzeyen genç bir İngiliz: — Bu hale ne dersiniz? dedi. — Hayret ediyorum diye cevap verdim. Dünya iki müfrit cereyana kapılıyor. Ko- münist olanlar olmuyanların hepsine Faşist dedikleri gibi, Faşistler do kendilerinden ol mıyanların hepsine Komünist diye — söğü- İyorlar. Bu işin sonu ne olacak diye sorar- san ben hiç bir cevap veremem. Âsilerin akim kalan bir teşebbüsü Gipuzcoa mıntakasında mühim hare- ketler var. Andalraza köprün n ucunda hükümet kuvvetleri vaziyete hâkim — bulu- nuyorlar. Cumhuriyetçi Milisler geri geri giderek o köprüyü bilhassa tahkim etmek için uğraşıyorlar, âsiler ihtiyat kuvvet elde ettiler. Hükümet Milisleri büyük zorluk çeki- İyorlar; evvelâ ordu gibi bazırlanmış de-|' ikiller. Askerlik bakımından çok zayıf bir vaziyette bulunuyorlar. — Hulâsa iman ile disiplin çarpışıyor. / Dün akşam, Asiler vaziyeti değiştirdi- ler. Fransmz hududuna da tecavüz ederek İspanyolları arkadan çevirmeğe gâyret et- tiler. Fakat muvaffak olamadılar. Çünkü Fransız askerleri bunların hükümet — kuv- wetlerini arkadan çevirmelerine müsaade etmediler. Bir Vak'a Dün Dancheria köprüsü civarında da bir vak'a oldu, bazıları bu hâdiseyi bir ka- çakçılık vak'ası olarak ileri sürmek istedi- İler. Mesele şudur: Sensebastiyenin eski valisi doktor Jose fazla | sesleriyle uya- |mişti. Doktor, karısı ve karısının bir arka- Bage isyan patlayınca, Fransaya iltica et daşiyle hududu teşkil eden köprünün üze- rine gelerek İspanyadaki ahbaplarının bi- risiyle konuşuyorlardı. Köprünün başındaki nöbetçiler, bu va- ziyeti görünce köprünün Fransa ayakları- nt yıkarak, doktoru İspanyaya avdete ic- bar ettiler. Bu vaziyete muttali olan Fransa hükü- İmeti meseleye müdahale ederek doktorun serbest bırakılmasını iştemiştir. Fransızlar maddi yardımda bulunmamışlar Burada temas ettiğim İspanyol maha- fili Fransanın cephane vesair şekilde mad- dt yardımlarda bulunduğunu sureti kat'i- yede tekzip etmektedirler. Marsilya lmanında demirli bulunan iki İspanyol torpidosu tek bir kurgun dabi al- madan oradan hareket ederek — İspanyaya gelmişlerdir. Gese gene sahnede Bu münasebetle son Habeş meselelerin- de ismi çok sık mevzuubahsolan profesör (Gaston Jez bir beyanatta bulunmuş ve de- miştir ki: — Fransa komşusunun dahili ihtilâfla- şına karşı tamamiyle bitaraf bir vaziyette- dir, Biz meşru hükümete yardım edebili- viz. Fakat Asilere silâh veremeyiz. Bu beyanat hükümet mahafilinde bü- ( yük bir tesir yapmış ve Gese'e karşı İspan- yada muhabbet artmıştır. , Madritteki ticaret odasile bir |banka yaralılar için hastanelere ellişer bin hususi peçeta vermişlerdir. Hükümet silâhları nereden buluyor? Fransız kabinesinin içtimaı gok iyi karşılanmıştır. Kabine şu karacı İspanyada | & 800 Ankaralı sporcu İstanbula geliyor Sporcularımızın Berline gitmelâ'i üzerine sönük geçen spor - faaliyeti * miz ağustosun başlarında gene can * lanacaktır. Çünkü Ankaragücü V Çankaya klüplerine mensup sekiz yü' ze yakın sporcu ağustosun yedil! cuma günü akşamı hususi bir tret İstanbula gelecekler, plâjlarda eğlen * dikten sonra pazar günü Fenerbaht? futbol takımiyle bir dostluk maçı )'l pacaklardır. Ayni gün Dinarlı - Londos maçı yapılacaktır. O gün ay rıca deniz yarışları da vardır. Boksör L. Popesko K. Kemâlle dövüşecek Kıymetli şampiyonumuz - boks? Kemal, üç sene Avrupa profesyot? boks şampiyonluğunu muhafaza el olan L. Popesko ile dövüşecektir. Kemal tam antrene bir vaziyette | dir. Maç tarihi daha belli değildir. Diğ taraftan Galatasaraylı Molihe de 3) gün, kıymetli bir hasım getirtil. tir. Dedikodulu bir ölüm (Baştarafı 1 inci sayfada) vermişlerdir. Operasyon İstanbul opera! lerinden Semih tarafından yapılmış, mif nin delinmediği anlaşılmıştır. Hasta bu sırada müthiş terlemekte ve karın nasiyesi taş gibi sertti. Kendili' Pıııheıı iltihabından muztarip olduğu aşılmış. ameliyattan 36 saat sonra oıınlıuı Ameliyatı yapan operatör görüştüm. Bana şunları söyledi: «Vali yapılan ameliyat yüzünden müş değildir. Ameliyat pek vahim lığan ilk adımı telâkki edildiği için he kora edilmiş, alınan neticeye istinaden / teakip tedaviler yapılmıştır. Ölüm fevkalâde seri ihtilâttan ileti Semih * İzmir, 29 (ALA.) — Bir ameny' eonra ölen Manisa Valisi Murad Germif cenazesi bugün Manisadan — Karşıyö getirilmiş ve Karşıyakada törenle St kuyu mezarlığına defnolunmuştur. enamiüeieülank üü de a Ra e | yermiştir: Fransa herhangi bir müdahalede bt mayacaktır. Ancak husust sermayeler || fından işletilen mühimmat fabrikalari * lerse, diledikleri kadar siperis almaktf besttirler. Madridin muhasarası Albaceto'nun hükümet kuvvetleritf) line geçmesi büyük memnuniyeti m' muştuür. Zira bu suretle Madridin bir tadan fazla devam eden mühasarast yete ermiş gibidir. Şimalde bombardıman bütün H devam etmektedir. Madritli — tayy*' Saragosse ve Valladolid'i bombart etmişlerdir. Cundaramo kasabasının lerinde yeller esmektedir. Yer yer lar çıkmaktadır. Çocukların provantof') mahvolmuş ve zavallı yavrucaklar * lara dökülmüşlerdir. Cardove'de âsilerin vaziyeti di küldür. Zira civardaki maden ame Asilere karşı hücuma geçmiştir. Âsiler çabuk çabuk tenkil edil Afrikadan gelen yeni kuvvetlef £6 körfezine çıkmışlardır. T.yyı;v, tahtelbahirler bu ihraç hareketine mak istemişlerse de muvaffak ola" lardır. Bordo'ya gelen İspanyol tayyar” 10.800.000 frank kıymetinde İngili getirdikleri ve buna mukabil silâb ları da söylenmiştir. Velhasıl İspanya hâlâ karışık v&” dir. Bu iş nasıl bitecektir? Ki bir şey söyliyememektedi kak olan bir şey varsa o da, g faraf karşı tarafı mahvetmeğe Çİntraissigont)

Bu sayıdan diğer sayfalar: