4 Ağustos 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

4 Ağustos 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazı Çok Oiduğu İçin Bugün Konamadı Berlinde dünkü Güreş Müsabakaları (Baş tarafı 1 inci sayfada) İkinci maç: 61 kiloda Yaşar ile Belçika- h arasında yapılmıştır. Bu maç da heye- canlı olmuştur. Neticede Yaşar da rakibi- Din smrlimı yere getirerek miş ve alkışlanmıştır. Üçüncü maç: 66 kiloda Sadık ile İsveç K arasında olmuş, dakikalarca devam ada da yüzümüz gül- Sadık da rakibini mağlüp ederek al- kışlanımştır. 4 üncü maç: 79 kiloda Ahmet ile Alman güreşçi arasında olmuştur. Ahmet mükem- mel bir oyundan sonra rakibinin sırtını yere getirmeğe muvaffak olmuş ve seyircilerin alkışlarını toplamıştır. Beşinci maç: 89 kiloda Mustaaf ile ra- köbi İngiliz arasında yapılmıştır. Bu maç da mükemmel olmuş, Mustafa güzel bir oyundan sonra takibini mağlüp ederek al- kışlanmıştır. Bugün Türklerin yaptığı altıncı ve so- nüncü maç çok heyecanlı olmuştur. Bu Çoban Mehmet rakibi - Belçikalı ile karşılaşmıştır. Çobanın hâkim oy teşvik maçda unu seyircilerin he- yecanını arttırıyor, takdir — sesleri yükseliyordu. Neticede, Çoban, sıkı bir oyundan son- ya sayı hosabiyle rakibi Belçikalıyı mağ- lüp etmeğe muvaffak olmuş ve sürekli al- kışlar toplamıştır. Bu müsabakaların finalleri yarın (bu- gün) yapılacaktır. Bugün elde edilen ne- ticeler güreşteki ümitlerimizi daha ziyade kuvvetlendirmiştir. İdarecilerin Mütaleaları Müsabakalardan sonra burada — topla- nan muhtelif milletlere mensup spor ida.- recilerile görüştüm. Bunların hemen hepsi güreşçilerimizin büyük kuvvet — ve kabili- sitayişle — babsetmektedirler. Buradaki #porcuların kanaatlarına göre, güreşçilerimiz, beynelmilel — müsabakalar yapmamış olmalarına ve bu yüzden biraz acemi görünmelerine Tağmen yarın — (bu- yetlerinden gün) yapılacak müsabakalarda iyi netice- ler alacaklardır. Güreş Federasyonu Relsi Memnun güreş reisi Ahmetle görüştüm. Heyecan Maçlardan sonra federasyonu ve ge- latibalarını sardum. Kısa- ördüğüme şükrediyo- | Sevinç içinde yim,a | Güreşçilerimizin aldıkları bu güzel tice buradaki çok sevin raz da heyecanla bekliyoruz. Örner Besini ğer güreş müsabakalarının neticele- ne- Türkleri ve Türk dostlarını la, bi- rmiştir. Yanmnı sabırsızlı D Ti şanlardır: - İsveç - , Sayı hesabiyle Neo * Emtonya - ya, galip. Virag - Macar - sayı hesabiyle Lahti - Finlandiya - , ya ga- lip. Searf - Avusturalya - 11 dakika 36 sa- niyede tuşla Beke - Felemenk - e galip. Sicebert - Almanya - , sayı hesabiyle Prokol - Çekoslovakya - ya galip. Clemons - Amerika - , 14 dakika 33 saniyede Dastwyler - İsviçre -, ye galip. Ağır Siklete Palusala - 10.50 dakikada ya galip. Estonya - Klapusch - Çekoslovakya - Burki - İsviçre - , Sayı hesabiyle Geh- ring - ,Almanya, - Akerlindh 12.20 saniyede Dunn p. Horoa Siklet: Herbert x « keviçre -, » Amerika - ya ge- | - Almanya - , 14 dakikada Ç Ğ İ Laporte - Belç yede Niç - Çekoslovaky Zomberı - Nizolla - İtalya Tuvessen - Gaudard - | hesabile | galip | :9.49 saniyede tuşla | lip. | |bazhaneleri |mekle * 3.43 saniyode Jurado - Filipin - & gabip. Flood - Amerika « la Thorat - , 4.50 saniyede tuş- Hindistan - a galip. SON POSTA W»l Gilr Yazını kamplara çıkmak bizde yeni âdet olmuştar. Evvelâ mektepler şurada burada kamplar kurdular. Onları halk takip etti. İstanbulun şurasında burasında aile vüldü. Kamp hayatı insanım şehrin yorgunluğundan kurtulmak ve tabiat içinde kendimizi unutmak için en iyi bir vasıtadır. Bil - bassa ıençleı yazın evlere lııpuıuııııı, kendilerini kırlara atıp zanırlar. kampı kuranlar gö- tabiat içinde yaşasalar hem sıhhatçe, bem ahlâkça çok şey ka- Kamp bayalını memleketteki büyük teşekküller teşvik ve or- ganize edebilirler. Mesclâ Halkevleribu işde gençlere rehberlik edebilir. zımı olur. Kamp bayatı çocukların hem sıhhat, ham de ahlâklarının nâ- SÖZ ARASINDA Aşkın canbazhane Programlarının tenevvü- ünde Oynadığı rol Eskiden vahşi hayvanları at cam - le halka yalnız teşhir et- iktifa :d:rl:x. Onlara marifet- ler yaptırmazlardı. Aralarıma ancak 19 uncu azrin meb- deinde insanlar karıştı. Mesele şöyle joldu: Hayvan seyislerinden NMlartin genç bir kıza âşıktı. ve birbirlerine her ak - şam kaplanların kafesinin yanında randevu verirlerdi. Bir akşam gene bir temsil esnasında böyle konuşurlarken kaplanın biri var kuvvetiyle bağırma- ga başladı. Kızın aksi gibi babası da oradaydı. Martin'e yalvardı: — Aman şu hayvanı sustur! Mah-! volduk. Martin elindeki kamçile ve büyü bir hırsla kafesin içine girdi. Hayvanı | var kuvvetile kamçıladı. Kaplan da yaptığı kabahati anlamış olaca ki da - * yağaı yediği halde sustu. İşte o tarihtenberi terbiyeciler hay- vanlarla da temas etmeğe başladılar ve onlara marifetler yaptırdılar. İ STER İ Dostlardan biri cumartesi günü bir hafta sonu tatili yapmak üzcre karısı ve küçük bir çocuğile Boğaziçindeki otellerden bi- rine gitti. Dugün işine dönünce ilk sözü şikâyel ol şöyle anlattı: —Otelde aşağı yukarı 46 eaat kaldık. Çocuğumuzla birlikte iki yataklı bir oda işgal ettik, iki gün içinde yedik, içtik, yattık, #— HERGÜN BİR FİKRA Dılgınlık İkinci meşrutiyette bir aralık maarif mazırı olan Emrullah efendi dalgınlığı » İstanbuldan, Bakırköyüne trenle duncıkcn bilet yoklamağa ge- len kondüktöre, bir türlü biletini bulup da veremiyordu. Kondüktör, nihayet — beklemekt usandı, ve zaten tanıyıp, hürmet ettiği eski nazıra: — Zararı yok, efendim.. dedi. Ara- mayınız. Fakat Emrullah efendi: — Olmaz! dedi. Mutlaka bulmalı- yım. Yoksa, nereye gideceğimi nere- ' den bileyim? Balıklar bbğaz ağrısına Tutulur mu? İlarını merak etmiş. Tetkikatı | Amerikalı bir doktor balıkların da s Wbogaz ağrısına tutulup tutulmayacak - Zı._..... müsbet | garip meraklı doktorun balığın boğazı- Tahsildarını timsah Yutan köy FHalkı ne yapar ? ç ,/f’tğş Borneo adasında Barito nehrinde timsahlar pek çoktur. Ve oranın seke- nesi de o nehirde müteyekkilâne yı! nırlar. Timsahlar her sene beş on kiş yutar, fakat © işi Allahtan bildikleri için ertesi aene gene nchre girip, gene kurbanlar verirler. Geçenlerde bir İtalyan gazetecisi, oralarda dolaşırken, yerlilerin zıpkın- la bir timsahı öldürmek istediklerini görmüş ve bunun sebebini sormuş. . Yerliler şu cevabı vermişler: — Vergilerimizi alan tahsildarı yut- tu, paralarımız enun karnında. Tek - rar vergi veremiyeceğiz, paralarımızı kurtarmak istiyoruz. ... Aç kalan cellât İngilterenin meşhur cellâdı William Billington teaküt olmuş ve bu kötü mesleği terketmişti. Tekaüt olduktan sonra cellât olmadan evvelki mesleği - ne yani berberliğe dönmek istedi ve mükemmel bir dükkân açtı. Fakat kim- se onun dükkânına gelmiyor bir cellâ- da tıraş olmak istemiyordu. William, ir sene kadar bekledikten sonra işini emedi ve dükkânı kapaltı. İneticeler vermiş. Yulnrdukı resim bulni tetkik etmesini göstermektedir. NAN tahmin edersiniz. — 25 lira, dedik. ldu, Sebebini sorduk, İSTER İNANMA! kalktık. Pazartesi sabahı bize bir fatura getirdiler, kaç para SiT — Ne münasebet, tam 46 lira, Bu parayı nasıl sarfetmişiz, ne yiyip içmişiz, farkında değilim. Çünkü misafirimiz yoktu, bir karı koca ne yesek bu kadar masraf yapamazdık. Sonra da bu memlekete türist getirmek istiyorlar, Taristle - rin bu otellerde oturmağa razı olacaklarına, artık. İSTER İNAN İSTER İNANMA! Sözün Kısası Haydi, başlıyor!. Haydi, başladı!. — Bayım, buyurun! Gelin.. görün! B hyor! Başladı; Duyduk duymadık.. bilmedik demeyin: İstanbulun kırk gün. V gecelik meşhur eğlencesi bul Çin ve Maf de, Hindistanda, Kandahar'da eşi görü yen, misli olmuyan şenlikler burada! lar, baylar! Seyredin, içiniz açılsın! Göl lerinize neş'eler saçılsın! Geliniz.. Baki İstanbulun kırk gün, kırk gecelik eğli leri başlıyor.. başladı! Nere de mi? Nasıl rm başladı?. Ay! beriniz yok mu? Allah, allah! Bu ki bigânelik, bu derece vurdum duymazlık kar mü2 Gazeteler yazdı.. Salâhiyettar a8 siz hâlâ mı farkında değil Onlar, evvelisi gün öğle üzeri, Veli elel çayırındaki at koşularile başladığını sö! | düler amma, yanlış. Daha önce, sabahlet Şehzade camii avlusunda Fevziyeli ç larla Taştekneliler arasında kaydırak | uzun eçek oyunlarile başladı.. Şenlik haniya zm, dediniz? lasafl Etrafınıza da a bakmıyor: Nah, halk sürur içinde çalkanıyor.. tinden kabına nıyor! Boru değil: Programı bir yılda hazı nan kırk gün, kırk gecelik, tarihi eğlef bul Bu zengin, parlak, eşsiz programla memlekete seyyah gelmezse, artık kâin ilân etti; ni apfallığına serbestçe Baksanız a, yahu! İki gi tanbulum üdeta hayası değişti: Miilet niyor. Gevtek kahkahaları, şen — türküle sabahlara kadar ayyuka çıkan sürur âvi lerini duymuyor musunuz? Nasıl) O kahkaha ki baykuşlar.. ler, bayat plâklarının nağmeleri.. âvüzeler, komşöf ki yeni doğmuş çocuğun viyaklamaları dediniz? Olabilir. Lâkin sizi ben de temin rtim ki, İstanbulun kırk gün, kırk — geöi meşhüüür ı—iknndıu başlamıştır. Programda neler mi var? Var, Karagöz, meddah, ynhudı hokkabaz lumba val atan, yangın yerleriti gramö orijinal şeylerden tutun da, tu © EBibi sporlif ve kibar eğlence cıya kadar her türlü temâşayı bunda bi bilirsiniz. Dedim a, program zengin.. mütene' Allah için ehil adamların — elinden çıkl bellit Öyle üstünkörü yapılmadığı, yal illerde turizm teşkilktini, turizm — çalı; latını yıllarca incelemiş kafaların mabi olduğu daha ilk bakışta anlaşılıyor. Rahmetli Piyer Loti sağ okaydı, ? genliklerin — mürettiplerini — sena  Ükim bilir satıl bir şüheser vücuda tirirdi. Tulumbacı yanrışı.. Aman ya dâhiyane bür fikir!. Hele, belediyenin münden geçerken birer de nâra atacak — Hağâyti. Yaman ge! festival kölel Diye ortalığı çınlatacak olurl bilir kaç gönülde hasret uyandır Haydi, bayanlar, baylar! B tanbulun meşhur kırk günlük, kırk getili eğlenceleri bul Ne duruyorsunuz?. Şu umumi şenliğe ” de katılın.. haydil. F € . lalbz M Biliyor Musunuz? I — Troyka nedir? 2 — Guatemala devleti merededir? 3— Hüi ümdü? 4 — Altı kanlı kral kimdir? Ve bu f Geları dedelerizi Üüür mielale? (Cevapları Yarı) Xç | Dünkü Suallerin Cevapları | — Büyük İskender 33 yaşı: ! İleke terdim.n 3 — Aj jaks Truva |öğen cü harbi Yuna ve cesur nudân üçünden - biridir. #rasına haribidir. 4 — Airikanın Avrupa ve Asyayâ İyakın sahilleri Tanca, Moka, Aden # İleridir? koydukları şeci # bik

Bu sayıdan diğer sayfalar: