30 Ağustos 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

30 Ağustos 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tüttt 3at ü 80t üe AA S A U . .& a LT UUU UU LA AAA AUK 30 Ağustos Yeni kurulan Fevzipaşa MEMLEKET HABERLERİ kasabası genişliyor Kasabanın nüfusu her gün artıyor, yeni binalar, yeni yollar yapılıyor, kasaba bir kaç hattın birleştiği mühim istasyonlardan biridir —fwııpaşı (Bususi) — Büyük bir|Nüfus gitlikçe artmaktadır. Lokomo - ğın eteğinde üç beş evli ve Keller|tif ve vagon kalabalığı her istasyondan Adlı küçük bir köy iken bugün modern ifazladır. Tren düdüğü hemen hiç ek - Avrupa kasabası haline gelmiş bu-|sik olmaz. n Fevzipaşa bu hat üzerinde ö - Fevzipaşanın havası ve suyu gayet ::ıll istasyonlarımızdan birisidir. İs «|iyi ve temizdir. Yazın en sıcak günle - dınlm!, Ankara, Diyarıbekir ve Mar -İrinde burada serin serin rüzgür eser. |hatları hep buradan ayrılır ve şu |Meşhur Ayran suyu Mersin, Adana ve Vaziyeti kasabanın iktisaden gelişme- | Gaziantebe külliyetli miktarda sevke - büyük rol oynamıştır. Âyni zamanda Gaziantebin ikinci dilir. Belediye ödevini »başarmağa çalı- şıyor. Caddeler açılmış, tenvirat ve tan- * le mühim istasyonlarından biri-|zifat işleri yoluna girmiş, belediye bi- Olan Fevzipaşa tamamile cumhuri -İnası tamamlanmıştır. Yetin eseridir ve göze çarpan her şey Nahiye merkezinde bu sene beş sı - Yeni ve asridir. Binaların ekserisi be-İnıflı güzel bir ilk okul binası yapıl - ır, Çarşı muntazamdır. Bü- Yük dükkân ve mağazalar açılmıştır. donîl ve lokantaları temiz ve düzgün - Nahiye merkezinde bir çok komis - Yon evleri açılmıştır. Ticari durum nor- mıştır. Halkın tahsile karşı beslediği alâka memnüuniyete şayandır. Kasa - bayı Gazlantebe bağlıyan yolun esaslı tamiratı da bitmek üzeredir. Fransızlara ait olan Mardin hattı bu- radan başlamaktadır. Kasabanm hu - Maldir, Kazanç iyi, işsiz kimse yoktur. İduda mesafesi azdır. Samsunda iki genç boğuldu Samsun (Hususi) — Samsun ka - fanç dairesi veznedarı Emin, Kastamonuda Atatürk günü Kastamonu (Hususi) — Ulu Önder Bafrada | Atatürkün Kastamonuya ayak basışı - tekeri mütekaitlerden Nafizin oğlu|nın 11 inci yıldönümü büyük törenle Deniz, dün akşam banyo yapmak üze- |kutlulandı. Merasim Gazi stadında ya- Te Gazhane iskelesinden denize gir -| pıldı. Merasime, halk, okullar, asker ve Mişlerdir. Emin yüzmek hevesile biraz |diğer kurumlar iştirak ettiler. Mera - açılmış ve kuvveti kesilince fer -| gimden sonra Atatürk anıdına gidile - Yada başlamıştır. Bu feci âkibeti gören|rek bir çelenk konulmuştur. iz yaşının küçüklüğüne bakmıya- Gece fener alayları yapılmış ve Tak hemen imdada koşmuştur. Çok|Halkevinde de bir müsamere verilmiş- Benç olan bu çocuğun kurtarma gay - Teti boşa gitmiş, ve her ikisi birden bir tnda kaybolmuşlardır. Yapılan bütün aramalara rağmen bu Zavallı gencin cesetlerinin buluna - Maması şehirde büyük bir teessür u- irmıştır. Fakat iki saat sonra sular iki cesedi getirince bu umumi teessür fev- Sahile kalüde artmıştır. İzmit hapisanesi Bitin tadır. bulunan hapishanede bir tek okuyup Sğretilmektedir. ıslahı için ne lâzımsa yapılmak - İzmit (Hususi) — İzmit hapisane - Bugün 400 den fazla mahküm her türlü sanat ve saire|rin meyvalar ve mısırlar için çoök İsy- Pazar Ola Hasan B. Di tir. Bu münasebetle Atatürke tazimat telgrafı çekilmiştir. İneboluda bir yaralama vak'ası İnebolu (Hususi) — İnebolunun Er- kekarpa köyünde bir cinayet olmuş - tur, Egindir tarlasında bostanını bek- lemekte olan Hege oğlu Salihin dama- dı Hüseyin, meçhul bir kimse tarafın - dan atılan bir kurşunla vurulmuş ve kurşun Hüseyinin boynundan girerek ensesinden çıkmıştır. Hüseyin hâlen hastanede yatmaktadır. Tahkikat de - vam etmekte, failler aranmaktadır. Bir kaç gündür devam eden fırtına- dan sonra üç gündür fasıla ile yağmur yağmaktadır. Köylüler bu yağmurla - dah olacağını söylemektedirler. a yor Ki: SON POSTA 26 Ağustos ve Zonguldaklılar Zonguldak a (Hususi) — Bü - D yük — taarruzun * 4 başladığı gün o - lan 26 ağustos | Zonguüldak — için fıyrı bir hususiyet taşır. Büyük Ön - der Atatürk ilk defa Zonguldağa 26 ağustosta a - Yak basmıştır. Va- — »W? ü Halit Aksoy Gümeş teniscilerin - Zonguldak- den Avni Kâni taki vazifesine 26 ağustosta başlamış- tır. 26 ağustos büyük tezahüratla küt- lulanmış, hükümet meydanındaki top- lantıda valinin kızı çok alkışlanan bir nutuk söylemiş, bundan sonra İş Ban - kası ile Türkiş kömür müesseselerinin tertip ettikleri eğlence yerine gidilmiş- z | tir. Burada İstanbul Güneş klübü o -|" yuncuları ile Zonguldak oyuncuları a- rasında bir tenis müsabakası yapılmış, müsabakayı Güneşliler kazanmışlar - dır, Bu maçta Avni Kâni çok alkışlan- mıştır. Kaşta orman yangını Kaşa çakallar hücum etti, fakat köpekler hepsini kaçırdılar Kaş (Hususi) — Kasabamıza ge - çenlerde dağlardan çakal sürüleri in - miş, ve kasabanın içine yayılmışlardır. Kasabalı bu ani baskını ancak köpek - ler vasıtasile defedebilmiştir. Bir kaç gün sonra şehrin kalabalık bir yerinde Mehmet adında birinin kahvesinden garip bir hayvan sesi işi- tilmiş, ve kahvenin alçak olan baca - sından burnunu çıkaran bu acayip hayvanın bir çakal olduğu, ve baskın sırasında kahvenin alçak penceresin - den içeri girdiği, fakat pencere içeri- de zeminden yüksek olduğu için bir türlü çıkamadığı anlaşılmıştır. Aç ka- lan çakal kahvecinin lokum ve şeker - lerini yedikten sonra yakalanmıştır. 3 gündür kazamızın Seyrek - Sidek köyleri arasında orman yangını devam etmektedir. Yangmın dehşeti göklere savrulan kızıllıklardan belli oluyordu. Yangın kıymetli bir sahayı tehdit et - memekle beraber dağların - yeşil - liklerini yok etmiştir. Yangın söndü - Gölcükte Belediye teşkilâtı Yapılıyor İzmit (Hususi) — Eskidenberi pek bozuk ve tamire mühtaç olan İzmit şoh- Ti yolları yavaş yavaş yapılmaktadır. Bu arada demiryolunun bir kısmının da tamirine başlanmıştır. Bu vesile ile İzmit sokaklarının pislikten kurtarıl - ması işinin de bir nizam altına alına - cağı umulmaktadır. İzmit belediyesi Paşasuyundan baş- ka Balaban suyunun da şehre getiril - mesi için çalışmaktadır. Fakat Balaban köylüleri İzmite su vermek istememek- tedirler. Cölcükte belediye teşkil edilmekte - dir. Bu maksatla duvarlara cetveller asılmıştır. Yeni seçim yakında yapı - Jacaktır. Hasan Bey — Yavaş söy- le duymasınlar, para da — sar- fetmedim. Yalnız — maballeli- yer aBurada define var!.» de- dim!. Sayfa 8 Dil Kurultayı dün ecnebi bilginlerinin tezlerini (Baştarafı 1 inci sayfada) dinledi üyeleri sırasında bulunmak gerefine — vlap- tak Yunan profesörü Anagnostopulas | tm. ile Fransız âlimi Jan Denie memleket- Profesör bundan sonra Çinliler, Tibet lerine bu akşam hareket edeceklerin «| ** Mogol ve Türk lehçelerinin - geçirdiği den İlistenin başına alındılar. Avusturyalı — doktor Kivergiç de rahatsız olduğundan dolayı en sona söz söylemek arzusunu izhar ettiği için en sonda söyledi. Profesörlerin hepsi Atatürk inkılâ- bını övmüşler, dil inkılâbımızın — ev - rensel mahiyetini takdir ederek Ku - rultaya davet edildiklerinden dolayı büyük kıvançlarnı izhar etmişlerdir. Yunan profesörünün sözleri ilk önce Yunan profesörü kürsüye gelmiş, Atatürk'e ve arkadaşlarına tazimlerini ar- zettikten sonra: tekâmül safhalarından bahsetmiş ve söz- lerini şöyle bitirmiştir: — Şimdi beni bu Kurultaya çağırmak- la bana bağışlamış olduğunuz büyük şeret- ten ötürü hepinize bir kez daha teşekkür- lerimi sunmakla sözlerime ron veriyorum. kalyan Profesörünün Sözleri Bundan sonra kürsüye gelen İstanbul Üniversitesi İtalyan profesörlerinden Bar- tilini demiştir ki: — 19 uncu aarın büyük bir İtalyan Cumhuriyetperveri olan Mazzani der ki: Milletler büyük birer — Iâboratuvardır; ve her kavm orada beşeriyelin nef'i için serbesiçe çalışmaktadır. Ban de bu kürsü- Bu kongrede elde edilecef neticelerin |"ün üzerinden Yeni Türk — lâboratuvarını müstakbel Türk dilciliği in inkişafı — için ve onun harikulüde üstadını saygı ile se- çok verimli olmasını bütün kalbimle dile- | Aralarım. demiştir. Fransız Profesörünün Sözleri Bundan sonra Paris Şark dilleri okulu Türkçe profesörü Jan Denis kürsüye gel- miş, eskidenberi alâkadar olduğu bir mev- zu etrafında kanaatlerini söyliyerek Türk- ge (ler, Tar) Makkındaki — tezini oku- muştur. Profesör verdiği - izahat — neticesinde (ler) ve (lar) a onlar manâsına gelen golare zamirinden olduğu — mütaleasında | Bundan sonra İstanbul. Darülfünunu eski Alman profesörlerinden Gicsse kür- süye çıkmıştır. Mükemmel bir Türkçe ile konuşan Gi- esse, İstanbulda geçirdiği eski — günlerini batırlatmış, Almanların en eski Türkoloğu olduğunu söylemiş, 1936 senesinde çıkan bazı kitapların ismini vererek bilhassa Meinloff isminde bir Afrika dilleri müte- hassısının kitabından bahsetmiş, onun ese- rinin Güneş » Dil teorimizi teyit — ettiğini ilâve etmiştir. Bulgar Murahhasının Sözleri Bundan sonra Sofya kütüphanesi Şark gubesi müdürü Bulgaristanın yegâne Tür- koloğu ve buradaki bilginlerin en genci o- lan Peter Mintev kürsüye gelerek — Kurul- tayı selâmlamış ve Türkçe olarak — ilim a- raştırmalarında Türkiyenin gösterdiği me- eğiyi takdir etmiştir. Rahip Barenton Tezini Okuyor Ecnebi bilginlerin en genci sözlerini bi- tirdikten sonra hitabet mevküne uzun ve beyaz sakalı ile en yaşlıları çıktu. Rahip Barenton sık sık alkışlarla kesilen ulak bir tez okudu, Barenton tezinde Sümerce su kelimesini ele alıyor ve muhtelif lisanlada- ki tetkiklerile bu su kelimesinin — muhtelif istikametlerdeki tahavvülütnı tetkik edi- yordu. Barenton sözünü şöyle bitirdi: Yüce Başkanımız Atatürk, Türkiyesi- ne, milletine âşıktır ve milleti de bu aşkı ona karşı fazlasile beslemektedir. Atatürk yurdunun şanü gerefini, bu- günkü de, yazınki de. dünkü de kukanç bir itina ile korumaktadır. Onun — taşımak istediği ad, — Atatürk adı, Sümer dilinde hem Türklerin —atası, bem de Türklerin kalesi anlamındadır. Bu ünvanların her ikisine de (O) tamamile Tâyıktır. Milletinin mâzideki şan ve şerefini bu derece kıskançlıkla gözettiği için o da bi« zim büyük devlet adamımız Tehiera - gibi filolojik mâziyi keşfetmeğe — ve aydınlat- mağâ yardım edeceğini anlamıştır. Ve o- nun kuvvetli tahrikleridir ki bu kadar az; sene içerisinda Üçüncü Dil Kurultayının hayranlığımıza arzettiği neticeler - elde & dilmiştir. Dilciliğin bu yepyeni zaferleri hele de- vam ededursun anlı şanlı başkanile birlik- te Yeni Türkiye ve onun sayın bilginleri, biç şüphem yoktur ki, bu işde sevgili yurt- İları için bir şeref kaynağı, bulacaklardır. İngiliz Profesörünün Sözleri | Çok alkışlanan Barenton'dan laciliz Şark dilleri profesörü — Denisson Ross kürsüye geldi ve dedi ki: — Ulu Başkan Atatürk'ün Türk dilinde vücuda getirmiş olduğu islâhatı derin bir alâka ile takip ettim. sonra 'Türk Dil Kurumunun bana lötfen gön- ile derdiği Documentleri büyük bir itina Japon Profesörünün Sözleri Bundan sonra Japon Türk İslâm Cemi- yeti Reisi ve Üniversite profesörü Okubo kürsüye çıkmış, ve kısa bir nutukla dil sa- vaşı ve ilmi araştırmaları yolunda yaptı- ımız hamleleri takdir etmiştir. Macar Bilgininin Sözleri Macar Bilgini Nemeth de kısa bir nu- tukla Kurultayı selâmlamış, hükümete da- vet edildiği için teşekklür etmiş, ve Macar milletinin Türk milletinin Büyük Önderi- nin rehberliği allında yaptığı hamleleri hayranlıkla karyıladığını ifade etmiştir. Lehli Profesörün Nutku Bundan sonra Lehli profesör Zoyone Kowski Türkolojinin diğer ilinlere naza- ran çok ileri gittiğini söylemiş Türk diline yapılan hizmetlerden bahsetmiş, ve Kurul tayın üyelerine bitap ederek, Türk âlimle- rinin kendi ana vatanları ve mülli dilleri için gösterdikleri alâka ve hizmeti tebarüz ettirmiştir. Türk dilcilerinin bu sahadaki faaliyetlerinin ağırlığından — bahsetmiştir. Sözlerini bitirmeden evvel Pilsudeki üni- versitesi namına Kurultayın Yüksek Hâm| ve Reisi Atatürk'ü ve üyelerini hürmetle selâmlamıştır. Rus Profesörlerinin Tezi Bundan sonra Sovyet profesörlerinden Samoloviç tezini okumuştur. Tezinin mev- zuu Türkiye ile Sovyetler Birliğinde başlı- ca dilcilik meseleleri ve kuruluşunun pra- tiği idi Profesör dedi ki: — Ülkemiz, dost Türkiye Cumhuriye- tinin ekonomik ve kültürel hayatında elde etmekte olduğu muvaffakiytleri büyük bir samimiyet ile takip etmektedir. İki memle- ketin ilim, fen ve san'at sahasında elbirli- Gi ile çalışmasına büyük bir önem vermek- tedir. Bundan sonra Güneş « Dil teorisi hak- kında tetkikat yapmış olan ve memleketi- mizde çok iyi tanınan ve gazetemizde de fikirlerini bir başmakale ile izhar etmiş bu- kaınan doktor Kvergiç tezini okumuştur. Doktor Kvergiç Kürsüde Doktor bu yeni nazariyenin her şeyin (Niçin) ini aramış ve bulmuş — olduğunu söylemiş, «Dil âlimleri insan dilini in- sandan az çok ayrı bir. takım — vükmaların hey'eti mecmuası olarak tasavvur etmişler we ona o gözle bakmışlardır. Ve - böylece daima müşkül noktalardan kaçmışlardır.» demiştir. Doktor Kvergiç klâsik — dil ülamasını hayli hırpalamış ve demiştir ki: — Şimdi artık kat't izah devri başlı- yor, Güneş - Dil teorisi bu başlangıcın â- Doktor Kvergiç Güneş - Dil teorisinin psikoloji üzerinde de yeni ufuklar açaca- ını ilâve etmiş, bazı misaller vererek sö- zünü nihayete erdirmiştir. Tezleri üç profesör Kvergiç; Barenton ve Agnostopulos Fragsızca olarak — oku- muşlar diğerleri hep Türkçe söylemişlere dir. Bilhassa Leh ve İngiliz profesörlerinin sözleri çok iyi anlaşılmıştır. En muntazam ve dürüst olarak da profesör Nemeth ko- nuşmuşlur. Kurultay Pazartesi saat 14 de bırakık mıştır. Pazartesi günü münferid — tezler o kunacaktır. 'Yarın Tarabyada Ziyafet Veriliyor Yarın eenebi bilginlerin şerefine Dü Kurumu tarafından Tarabyada bir öğle zi- okudum, böylece bu Kurultayın, yabancılyafeti verilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: