6 Ekim 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

6 Ekim 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

s BT ŞTT AEEK YAT Ç TTTT SAT — Bunu söylemek, on — ta bu reçeteden bir fayda gö: — hiç olmazsa içinden doktora küfür e- | / der. İşte doktorlarla O muyanların yanında Doktorlarımızla halk Arasında Anlaşmamazlığın Sebebi nedir? Ya: Muhittin Birgen —e İki gün evvel Son Posta'da yavrusu- nu kaybetmiş bir annenin mektubu ile bu yavruyu tedavi etmiş, fakat, ölüm- den kurtaramamış bir profesörün ce- vabını okudum ve zihnim şu mesele üzerinde takıldı kaldı: Niçin doktorla- rıruzla halk arasında bir anlaşamamaz- hik, vardır ? * Halk der ki: «Doktorlar yalnız reçe- te yazıp vizite parasını almayı d(:şu- -— (SÖZ ARASINDA nürler.» Doktorlar da derler ki: doktorluktan anlamaz. Doktor eğer ı- r derde deva bulacak ols: C lüm kalmazdı. Maaj me karşı çare bu tiğim annenin mektubuna cevap veren profesörümüz de «Kökü bu kadar acı bir ıztıraba dayanan mantıka karşı ne »deni y Doktorlarımızın dedik - Teri doğrudur, ölüme çare yoktur. Pro fesörün dediği de doğrudur, tiğin kaynadığı yer, şuurlu bi: değil de acı bir sızı ile sızla kalbi olursa ona verilecek cevap tur, Fakat, acaba halk ta haksız mıd Doktori mınun olmiyan şikâyetleri büsbütün mâna * hetmiyorum ki » mânasız olsün. Bir kere, ölüme çare bulamamış ol - makla beraber birçok ahvakle ölümü geciktirebiliyor. Sonra, muhakkak olan birşey da ha var ki, doktorluk şeyde o gibi, Avrupada d:ıl—a di sız mıdir? h Ben za halkın | halkın şikâ -| N Resimi Resımlı Makale SON PO(TA B Genç kızlar, mültefit erkeklerden kaçınız! B | MXXK ll Böyle / A Bazı erkekler vardır. Ön lerine çıkan her kadına karşı iltifat, takdir, avans saçarlar, Nezaketin emret- tiği hududu aştrak, çoş - kun galanteri sahasına gi- rerler, si yoktu! Hapishaneye Sığamıyan adam Tahliye edildi ri, bizde daha geri. Bilirim, doktorla-| rımız bana hemen darılacaklar. Fakı ben onlara pek çok misal ve delil terebilirim: Türkiyede tedaviden dini keserek Avrupaya gitmiş ve or da yeniden hayata iade edilmiş ne ka- dar insan vardır. Ve ben de bunlardan biriyim. Öyle vak'alar tanırım ki bun- ların her birisi bir doktorun ağır bir | tezaya çarptırılmasını icap edecek de- recede vahimdir. Halbuki, doktorun iç- tihadında serbest bırakılması ve içtiha- dından dolayı mes'ul tutulmaması za » Turetinden dolayı birçok yanlış ve yanlış tedavi vak'aları mes'u kalır. Fakat, doktorların, ıçuh'ıı..ıxu.an dolayı mes'ul edilmelerini istemek ne kadar yanlış ise doktorlardan sanlış bir içtihada gitmemek için azami dik- kati istemek te o kadar doğrudur. * Bazı doktorlarda eksik olan işte bu mübalâtsızlıktır, B muayene edip bu muayene üzerine o- nun eline bir reçete veren doktorun ek- seriya isabet stereceği muhak- kaktır. Birçok :ıh"ılde hastalığın teş- hisi uzun bir tetkike ve bu tetkik es- nasında da müdahaleden, hiç değilse karardan tevakkiye mühtaçtır. Has bığı bir hamlede anlayan doktor na dir; hattâ bu nadir doktor dahi yan bilir. Halbuki bazı doktorlar kendisi gelen haslaya «ben bunu anlayam, dım, hele bir tetkik edelim,» demezi n galiba nefsi iz- zetlerine dokunur. Bir muayene, he - men bir reçete, iş olup bite! halk arasındaki geçimsizliğin en mühim sebebi burada dır. Acaba anlayamadığı teşhis için tıb» bin icat ettiği bütün usulleri kullana- rak çalışmayı âdet edinmiş “ve bütün tetkik vasıtalarımı kullandıktan sonya hüküm vermiş kaç âoktorumuz vardır? Bunu bilmiyorum, bil sa vazifelerini lam yapanlar y ateşe yanıyorlar ve kestirme teşhis koyan doktorların halk arasında uyandırdığı aleyhtar his- ler nihayet onlara da şâmil oluyor. İşte doktorla halk arasını açan âmil bura- . dadır. İ * Doktorlarımızın. meslek cemiyetleri P. var. Bu meslek cemiyeti, doktorun has- b ! ta karşısında daha dik “mesini temin için mânevi bir mücade- leye girmek vazifesini üzerine alamaz Mi? Bence alabilir. ve alması da çok hareket et- > |rekkep bir istida yazmış. Bunu bi “İkontrol etmeğe, “|mamlamaya mecburdurlar. İngilterede birisile kavga ederek ha- pishaneye düşen 246 kiloluk bir adam -|Nazırlar Meclisi kararile tahliye edik |miştir. Bu tahliyenin sebebi şudur: Mahküma sığabileceği bir hücre bu- İlunamamıştır. H erde dolaştırılmış, koridorda oturtulmuş, başına gardiyan mıyarak nihayet tahiiye etmişlerdir. e Kendi ellerile kondi Idamlarını isteyen kimseler ız. Eğer kâ, p ise, her sayfaya ay: a Amerikalı bir muzip zaladıkları ları okuyanlara bakı - nız ne oyun oynamış... Uzun ve mütcaddit kâğıtlardan mü - ç yüz kişiye imzalatmış, sonra üçüncü ve dördüncü kâğıtları aradan çıkarmış, ge ri kalan yazılar birleşince, istidadan şu mâna çıkmış : alçaklarız. Bizi idam ediniz... Bu istida- yı Ağır ceza mahkemesine sunmuş... #öneereseneenEneenDELELAAAEEEEEAREEEEEAEELAR SAA SERARLELA lâzımdır. Çünkü dert, hem hasta için, hem doktor için büyük bir derttir. Giz- lemeğe ve inkâr etmeğe mahal yoktur *|İrilen mânevt itibar çok yüksek |dir. «Doktor mu? o sade apartıman yap- masını düşünür!'r-telâkkisi hemen he - S-İmen umumidir. Bunun için bizde has- son ihtiyaç halinde caat ediyor ve bunda da bir dere kadar haklıdır. Doktorların hep: de apartıman yapmasımı dü bile sanatında mübalâtsız hareket eden lerin mikdarı az değildir.. Doktorları - mız halkın itimadını kazanmaya, ken- di hayati menfaatleri itibarile de, müh- taç olduklarına göre kendi kendilerini noksanlarını ta- İta doktora ancak ve Muhittin Birgen tinde hiç bir gözlerinde bu dakikada ele alınıp öbür dakikada der - hal unut! cak hükmündedir. lar dikilmişleri, fakat külfete dayana- |G — Biz hepimiz idam edilmek isteyen | AUluy gz NİAİ A erkeklerin kalple- kadının sev, r. Kadın onların ulacak bir oyun - HERGÜN BİR FIKRA Uysal kadın Mahkemenin birinde, bir bosan - ma davası görülüyordu. Hâkim, ka- dına hitapla — Bakınız! dedi. Kocanız sizin huyunurdan şikâyetçi olduğunu söy lüyor. Kadın itiraz etti : — Nasıl olur? Ben herkese uyar, herkesle dost geçinir bir kadınım.. Hâkim : — İşte, iyi ya? dedi. Kocanızın şi- kâyeli de bu noktadan ! Çingenelerin kralı Öldü, tabutuna Ekmek hkondu Avusturya ve Lehistandaki Çinge - nelerin Kral olarak tanıdıkları 'antes ölmüş ve Sen Polten şehri merasimle defnedilmi: konduğu tabutun ka! sget dışardan görünmektedir. Çingeneler rin umumiyetle bir mezhebi - ol mıdıb.ndın cenaze in yapılmamıştır. Cesedi ı, nler- ir. - Petronun ve toprağa göm det oldugu üzere, bir ck ek, bir parça Arl r fu için san'atini göstermek içi ştur. e Yollardaki Işarat memurları kaldırılıyor Sovyet Rusya kalabalık yerlerdeki işaret memurlarının kaldırılmasına ka rar vermiştir. İşaret memurlarının ye- rine kübik bir saat ikame edilmekte - |dir. Bu saatin yarısı sarıdır, ve diğer |yarısı da yeşildir. Bir yelkovan bu sa- atin üzerinde işlemektedir, Sarının ü- zerinde bulunduğu sıralar arabalar ol- dukları — yerlerde durmağa mecbur jtutulmaktadır. Yeşilin üzerinde olursa serbest bırakılmaktadır. e Kabahat çalanda değil *Çaldıranda Talihsiz Dr. Şarkonun başına gelen- dunüz, bir ve ölmüştü, İşte bu Dr. gün evine bir hırsız girmiş ve hayli kıy İmetli ve antika eşya çalmıştı. Dr. İŞarko bundan dolayı hiç müteessir ol- mamış : — Ne yapayım demişti, kabahat ça- landa değil, çaldıranda, Evime girmele rine mâni olacak bütün tertibatı alma- | h idim yapmadım. nsada benim gibi düşünmelidir, sulhü temvin etmek için her türlü ter- tibatı almalı Yani silâhlanmakdır. Petro| inde | Çingeneler tarafından - yapılan büyük | $t sı camdandır, Ce | merasiminde | * esnada ta utun içinde, çingenelerde â-| ı ı l ....mxxXX Her zaman, her yer'de bir çok nümunelerini, bu çeşit insanlarda ince his, devam- h bağ, daimi bir yuva, ha - tıra gelmiyecek, mânası da- hi bilinmiyen şey Her kadına gülen, her kadında sevildiği hissini u- yandıran bir erkek bir ka- dının malı olamaz, âlle ba- balığı yapamaz. Bayanlar oüyle erkeklerden çekini - niz | lerdendir. Şapkanın giyiliş Tarzı bir insanın Karakterini Gösterirmiş İsviçre gazetelerinin yazdıklarına gö re oranın ruhiyat mütehassıslarından üç zat bir insanın giydiği şapkadan ka- rakterini tayin etmek için tetkikat yap . Çok zor olap bu tetkikatları vermiştir : inler sanki talihlerile mücadele gibi şapkalarmı başlarının kârlar ile skolâstikler, ne sağa ne de so la meylettirmeden dösdoğru giyerler- e beraber sokağa çıkan er * asını başından hiç çıkarmazsa eğin sakin karakter sahibi ol- duğuna delâlet eder imiş ! ! ! e İş bulmak için beş çift kundura esklimiş İşsiz kalan bir İngiliz üç sene bir iş bulmak için dolaşmış ve beş çift kun - dura eskittikten sonra bir iş bulabil - miştir. Jakop Skot isminde olan bu a- dam Londrada iş bulamadığı için tanı- diğı General Sir Hamingtondan bir tavsiye alarak iyi bir iş bulmak için Ce nubi Afrikada Kabalaya gitmiştir. Lon dradan 1933 senesi- Teşrinievvelinde hareket elmiş, üç sene yol yürüdükten sonra Kabalaya varmış ise de burada kkat bir iş bulabilmiştir. Skot yolculuğu esnasında daima )uufllı'n halde hiç hasta olmamıştır. e Zağrebden havalanan bir kuş Berutta yakalandı Berutun Evzal taraflarında avlanan bir avcı avladığı büyük bir kuşu eline alınca ayaklarının birinde alüminyum dan bir halkanın iliştirilmiş olduğunu görmüştür. Halkanın Üzerinde fransız ca şunlar yazılıdır: «ilmi hayvanat mü- essesesi - Zağrep Yugoslavya» Ve bir |de kocaman bir D harfl ile 30263 ra - kamı görülmüştür. Bunun üzerine avcı mezkür müesse- seye bir mektup yazarak kuşun kendisi tarafından vurulmuş olduğunu bildir- İ 'Tramvayda bir yolcu vatmana kızdı. miydi, bilmi: hiddetinden mı turmiya başladı. O zaman valmak hal İSTER | eee STER İNAN rum, fakat avazı çıkhgı İSTER haklı mıydı, ka: l BT a donı—nk İNAN Ka a ü aa l e nit n Üa di eeei deiy gnnn olmuştur. İSTER İNANMA! İNANMA! Cürmü meşhur kanununa göre derhal zabıtaya mü- ttiniz yaş diye sordu. Kavgacı adamın isini tramvaydan sokağa fırlat- 3 Birinciteşrin 6 Sözün Kısası Gam ilâcı E. Talu merikanın Boston şehrinde Abi ham Meyerson adında bir doktüff yeni bir ilâç keşfettiğini iddia Adı Benzedrin olan bu ilâcı insanlarâl bütün kederlerini unutturuyor, gönle $i rahlık ve inşirah veriyormuş. Doktorun kendi ismini, h kının farsç mak masdi d melerini bulmaktayız. — Benzedrin'in mahiyetini, terkibini henüz bilmiyoruz.. Fakat kâşifin adında, tâ Nuh p atbik edilen usue dığımız içindir. Kİş olduğunu azçolkk * tekellüm ettikmiydi, bu, n bütün esrarı m ğ çıkar, 0 hnlde muhterem doktor orta«! N ıîc—gıld r. O—ıun kullanılır dumr YnIrıı doklıınmh te- sirini uzun müddet muhafaza ediyor « se bir sızımlık ömrü fark bul! rson diyormuş ki : vardır. Ara Dr. mle dünyayi cenne- te çevireceğim ! Haydi bakalım: Çevirsin de görelimi Biliyor musunuz ? | — Ahmet Rasimin mezarı nerede- | dir ? 2 — Eski devirlerde Osmanlılard kese akçenin bugünkü para ile tutarı ne kadardır ? 3 — Metroya esas olan ölçü nedir? 4 — «Leb rengine bir gül konsun> diye başlayan şarkının güftesi ve bes tesi kimindir ? (Cevapları yarın) e (Dünkü suallerin cevapları) DB İspanyada bugünkü çarpışma -: larda karşı karşıya döğüşen iki kar -" deşten biri ihtilâlcilerin reisi olan Ge- neral Franko ile hükümet kuvvetlerin- de tayyare miralaylığı yapan Franko « dur, 2 — 16 'inci Lüi giyotine getirildiği zaman başında bulünan papas kendisi. ne : «ÂAziz Lüinin oğlu, mekânın cennet ' ki dikili taşlar « dan biri, yekpare olanı Mısırdan getirilmiş, dikerini de Romalılar yap - muştır. Yer altında Ikamttgâh Büyük bir İ bankeri Londranın meşhur mima: i ye kadar emsaline tesadüf edilmi bir ikametgâh yaptırmaktadir. Banger ışığı hiç iyi görmediğinden gâhı tamamile yeraltında y Yeraltı binası asri Ce ülât ve istirahati haiz olacaktır. İka metgâh, her katı on iki odadan mürek kep olmak üzere iki kat üzerine lacak ve etrafı çok kalın beton duvar- lar ile örülecektir. ve teshini için makineler i otomatik bir surette e hava alır verir âletler de konu- lacaktır. Bütün areti her vakit 18 derecede' bulunacaktır. Evin tenv konulacağı gi | Muhtelif yetlerine konulacak 'nras isut âletleri İtün olup biterile İmuş aynalara aksedeceklerdir. methali bir delik olacak ve orada: sörle evin âsıl kapısına girilecek

Bu sayıdan diğer sayfalar: