10 Ekim 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

10 Ekim 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K © Jü mesele halledilemiyordu. meye başlıyorlardı. © dor. Taşra okurlarımızm hediyeleri » eree küçük okuyumuz halletti. Mek- © ğıya yazıyoruz. İstanbulda bulunan talihlilerin pazartesi, perşembe gün - İeri öğleden sonra hediyelerini biz- © Rezzan, İstanbul 364 Salâhaddin, « Melâhat, Bursa Kız Muallim Mekte- Kâğıtlar, defterler, masadan kaldırıl- meselesinden konuştular. Yemekten sonra gene çalışmaya o - turdular. — Şimdi bulduk. Diye seviniyorlar, fakat bir de bakı- yorlar ki buldukları gene yanlış olmuş. Haydi yeni baştan, böylece saatler ge- — Artık yatma vakti geldi, bu saat- a çocuğun çalışması doğru de - gildir. Dedi, Kaya da bu fikri doğru buldu: Bir banka memuru olan haya Gerçek evine döndüğü zaman oğlu Gündüz'ü masanın başında çalışır buldu. Gündüz o kadar dalmıştı ki babasının eve geldi- ğini, yanına sokulduğunu görmedi: — Ne kadar dalmışsın Gündüz. — Ha; ğlum, sen git yat.. — Sen misin baba.. bir mesele halle-| oo Ya, ei iğ diyorum da... ui a & 5 — Nasi Bİ Ben bu meseleyi yapmadan yat — Ben de bakayım, Gündüz yattı. Babası kaldı, Hem o Gündüz meseleyi babasına gösterdi:| kadar çok kaldı ki, ertesi sabah Gündüz Bu mesele şöyle idi: uyandığı zaman babasını masanın ba- Dört metre mikâbı su alan bir ha -İşında buldu. Henüz meseleyi hallede- Vuza iki musluk akıyor ve bir musluk | memişti.. da havuzdaki suyu boşaltıyor. Muslul — Baba, ne oldu? lardan biri yalnız başına aktığı takdi — Daha bitmedi Gündüz; çalışıyo - de havuzu iki saate dolduracak. Öteki! rum, de yalnız başına a - karsa üç saatte dol düracak, havuzu bo- paltan musluk da ha- vuzu beş saatte bo - şaltacak. Bu üç muse Juk da açık olsalar havuz ne kadar saat- te dolar?.. Kaya Gerçek, oğ « lunun yanina otur » du: — Bunun #ibi me- r ben de yap - n, dedi, san dım edeyim! Baba oğul çalışmaya başladılar, Kâ- ğıtlara r#kamlar yazılıyor, siliniyor, tekrar tekrar yazılıyor. Fakat bir tür- Gündüz bir şey söylemedi, gitti. Çantasını lmadan evden çıktı. Her gün mektebe gitmek için saptığı sokağa sap - madı. Başka bir so - kağa saptı Biraz ötede babasının me tur olarak çalıştığı banka vardı. Banka- ya girdi, dosdoğru müdürün (odasına Bankanın müdü. rü Gündüzü tanıyordu. — Ne o Gündüz, neye geldin, yoksa baban hastalandı mı? — Hayır bayım, babam hasta değil, yalnız onun yerine kabilse bugün ben Jselışacağım.. Banka müdürü güldü: — Böyle şey olur mu, hem buna se - beb ne? Bir — Babam evde benim hesab mesele- na mi yapıyor. Benim yerime o çalıştığı i- — Masadan artık kalkın yemek yiye-|çin onun yerine de ben çalışmak isti - Ceğiz. yorum. |... veee eee Geçen Bilmecemizi halledenler Talili bir okuyucumuz fotoğraf makinesini kazandı 26 Eylül tarıhli bilmecemizi yz - | rük caddesi Tatlıcı Ali oğlu Recai, İstanbul Erkek lisesi 255 R. Okur, Kars lisesi 3 üncü sınıf Turhan, İs - fanbul Erkek lisesi 378 Fikri, Diyar- bekir İskân müdürü kızı Sabahat Gündüz, İstanbul Erkek Tisesi 378 Fikri, Beyoğlu Rum ilkmektebi 3 den Ana Angostidu. Ri Bir aralık duruyorlar. meselenin na- sıl yapılması Tâzımgeldiğini birbirlerile konuşuyorlar, yeniden yazmıya, çiz - alık Gündüzün annesi yanlârı- geldi: fuplarda yaptığımız tasnif netice - $inde kazanan okuyucularımızı aşa - zat idârehanemizden almaları lâzım- posta ile gönderilir. Birinci: (Bir fotoğraf makinesi İzmir, Göztepe Kız San'at enstitü- sü son sınıf talebesinden Bayan Ze- kâvet, ikinci : (Bir masa saati) “İstanbul erkek lisesi 544 Nahit. 1 Mürekkepli kalem Besiktaş Ihlamur deresi No. 143 de Yüce okul lisesi Balıkesir lisesi 99 Sabri Ülken. Diş fırçası Kızıkoprak Cami sokağı 18 . 20 de bi 780 Şefakat, Samatya 43 üncü ilk mektep 274 Hidayet, Ayvalık güm « *i dı. Yemek geldi. Yemeği yediler. Baba oğul yemek yerlerken de hep bu havuz ış HEM MERAKLI Mem Lr 777 Ağaç içinde ağaç Bu ağacı bir oduncu kesmiştir. Keser kesmez de şaşı - mesi lacak bir şey kar- şısında kalmıştır . Ağacın içi oyuk - tur. Ve oyuğun i- çinde (sonradan çıkmış, berikin - den daha ufak bir ağaç vardır. Tabiatın işte böyle garib yaradışları da oluyor. Yumurtadan çıkan para Bu yumurtanın içinden para çikmu tır. Sakın tavu - ei ğun para yumurt- yan bir hazine olduğunu zan - netmeyiniz. Tavuk bu parayı yerde bu- lup yutmuştur. Ve para hazım cihaz - larmdan yumurta yapan cihaza geç - miş, yumurta teşekkül ederken para da yumurtanın içine girmiştir. Çinde gazete satışı , Çinde gazete satışı başka memleket- Terdekine benze - mez. Bir adam al dığı gazeteyi oku- duktan sonra der- hal bir başkasına satar. O da okur, © da salar; böyle- , likle gazete yırtı- hp okunmaz bir hale gelinceye kadar elden ele geçer. Tabii her elden başka ele geçerken değeri biraz daha düşer; ve son ele gı- yet ucuza mal olur. GP arana. — yil Hayvanat bahçesi Erol imzalı bir mektub aldım. Ecol soruyor: — Niye, diyor, bizim memlekette bir hayvanat bahçesi yok. Babam söylüyor. Avrupada hemen her yerde hayvanat bahçeleri varmış. Hakkın var, bu bahçelerden bizde de olması lüzumludur. Bunu düşünenler vardır. Bizde de çok zamana varmadan böyle bahçeler yapılacaktır. Balonlar Necmi Genay'a: Tayyare, balondan çok sonra icad e- dilmiştir. Toparlak balon eski kıymeti- ni artık kaybetmiştir. Çünkü ilk icad edilen bu balonlar rüzgâra tâbi olu - yorlar. Baloncunun istediği tarafa de- gil rüzgârın estiği tarafa gidiyorlardı. Yalnız son zamanlarda yapılan zep- lin tarzındaki balonlarda bu mahzur yoktur. Bu nevi balonlar senin bahset- tiğin toparlak balonlar gibi değildir - ler Bugün kullanıldıkları gibi ilerde de kullanılacaklardır. | Resimli Hikâye : Açıkgözün O gün yağmur bardaktan boşanır- casına yağıyordu. Açıkgöz, şemsiyesi elinde, sokağa çıkmıştı. Dükkânın tentesi altında şemsiyeyi kapattı, kendi ıslanmıyordu ama ten- teden sızan sular şemsiyeye dolu - — Açıkgöz, şemsiyeni biraz bana verir misin? Açıkgöz şemsiyeyi ona verdi. Komşunun hizmetcisi oAçıkgözün elindeki şemsiyeyi gördü ve buna çok sevindi. Hizmetci kadın öyle hiddetlendi, öyle hiddetlendi ki eline geçirse A- çıkgözü parçalardı. Hizmetci kadın şemsiyeyi açar aç- maz şemsiyedeki sular başından a - şağı döküldü. vw AAA Re a Açıkgöz şemsiyesine tektar kavuş- Açıkgöze yetişti, şemsiyeyi Açık- gözün başına indirecekken Açıkgöz (o müşlu ama şemsiye de şemsiyel'kten kaçıverdi. Kadın yere düştü. ........ çıkmıştı. Bir çift -iskarpin veriyoruz. Yeni bilmecemiz Nasıl olacak bilmiyorum.. Bir tür- Tü tam bir resim elde edemiyoruz. Bu Anne — Sizin, birbirinize fena sözler söylediğinizi duymak isteme m! Çocuklar — Öyleyse anne oturduğun odanın kapısını kapayalım.. sefer gene ressama söyledik, dedik ki — Bize iş başında bir iş adamı res- mi yap. j Sonra da kendisinden rica ettik: — Hiç olmazsa bu resmi yarım bi- rakıp gitme ! Sanki bunu söyliyen biz değilmi - şiz gibi ressam gene bildiğini okudu. Masanın üzerinde resmi yarım bul - duk. Düşündük taşındık : —Acaba bu adam necidir, ne iş ya Nihayet bu adamın neci olduğunu, ne iş yaptığını bildik. Şimdi resmi ga- zeteye koyuyoruz.. Bakalım siz bile - bilecek misiniz. Bu bilmeceyi bilenlerden birinci - ç ye Milli fabrikalarımızda yapılmış bir , çift iskarpin vereceğiz. Bundan baş - ka yüz kişi için de değişik, değişik gü zel hediyeler bulunacaktır. , Bilmece sırasının müddeti on beş gündür, Gelecek cumartesi gene bil- mecemizin mükâfatı olan saati ilân edeceğiz. Bir çift iskarpini de öbür haftaya çıkaracağız.

Bu sayıdan diğer sayfalar: