26 Ekim 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

26 Ekim 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B eyoğlwıda bir Pazar. SON POSTA 92 undoşpunug “Biraz daha dişini sık, sonra semte gider, iskambil oynarız,, -.karT Pastahane önünde: “.Sen ne adammışsın beyahu... İ_yıkı seninle bir gizli işe girmemişiz, yoksa foyamız meydana çıkardı, Onar kuruşa pazarlık edip otomobile öyle bındıgımızı ilân edecek ne vardı? , Halk arasında bir kaç saat — Bu kaldırımı bırak, karşı kaldırım dan yürüyelim. — Nesi var bu kaldırı İlle karşı kaldırımdan yürümek is- teyen sesini bir perde alçaltarak — Pastahaneler karşı kaldırımda bir iki güzel hatun yüzü görürüz. dedi. * Karşı kaldırıma geçtiler. O zaman dikket ettim. Beyoğlu caddesi ne ka- dar garip olmuş. Aşağı yukarı bir ma- i, yanında bir kahvehane, son- i türkçe birer firma alan bir pastahane, daha sonra Bırasile bir kahvehane, bir mahallebici, |. bir pastahane, İki keçeli beş sinema ile üç d.ırl tütüncü dı.kk. nını nummk ben bir luhvduue bir muh.ı.lcbu_. bir pastahane uzanıp gidiyor. * İki bayan kapısında (kapa hası asılı bir manifatura zasının eamekânına bakıyorlar. Bi - daki hayalinde saçını düzeltiyor. Öte-| 1 ki : — Şu tuvalet hoş ama, diyor, ctekle- rini beğenmedim. Çok kısa... Saçlarını düzelten cevabı db: — İndiriverirsin. Düşündüğün bak. Ben kendi kendime : — Vay canına diyorı kak operetlerden öğret Üç tane uçarı o ler yürüyorlar. Birisi | — Bittim, diyor, bir tarafa otursak artık. — Dalga geçme, B(_,o-' unün en civ- yapıştır -| Muhak - bu cin; kola vermi, ko €in lcp oynar. B Bonra semte gider al.ı Lnı iskambil oy- narız. Sözü daha fazla uzatmadı. Nasırına Üç tane çıtı pıtı hanım kız konu yor: — Ne de küstah insanlar var dünya- da. Kanun çıktıktan sonra terbi azalacak diyorduk. Ne gezer. Gene ge- | h çen gün birisi bana bir lâf attı ki... ra ortad bu f *dm_ arıl paril yi Ne yapayım, polis te yakında idi. Fakat baktım yüzüne, zavallı dün; I, acıdım doğrusu. Po- ni bilmiyen fa- yorlar! Er- mek niye- |, ıyorum, dedi. Dün öğleden son yoktun. Demek o £ me geldiniz ha! Tuhh Al belânı Yürüdü, gitti. * ne top *top, biriyantin- ir oğlan, beli incecik, alameriken bir baya- Saçları ense i boya için daşeri, diyor, n) a mı gide oksa (Baur) a mı? Kadın omuzunu aynatarak cevap ve- — İkisini de artık sevmiyorum. di, bütün sempatim Klark Kaybide. Ne şarman çocuk o. bi egzantirik kıyafetli Kay Şim- rgele ile () Moda albümünden yeni fırlamış gi- delikanlı fena etli tara: e bozuldu. Dikkat ble maalesef benzer le — 5——— ı — ——— — ŞEĞEĞERU b ' GONÜL İŞLERİ Evli erkekleri Cezbeden Genç kız Şişlide oturan bir genç kız, müs . taar adı ile Perihan Hacer, mül bir tetkik yapmış, garip bir netice ye varmış, benden: — Acaba niçin böyle? diye soru yor. Bu genç kızın anlattığı şu: «27 yaşındayım, ince uzufi bir bo- endi kendime güzel sıfa- emem, fakat aynada çirk ıma görüyorum. Dil b müsahabeyi idare etmek elimdi lir. Allaha şükür mensup olduğ vaziyet yapmak zeciğim bana bir çanela —— * , başka türlü kestiril Buna mukabil evli erkekleri cezbe- dişinin sebebini fazla araştırmıya lü- zum h»k Meydandadır. Ok cak amma, açık sözlülük mecburiyetindeyim. — Yaşı ini bulan genç kız evlenme ça - biraz uzaklaşmış sayılır. Ba- kler böyle genç kızları ev - Jenmekten tamamen vaz geçi zederler, ve bir şikâr olarak ler, Tavsiyem şu: Bu genç kız konuştuğu ail hile de fakir sayılmaz, kimmseye muh- taç değiliz. Vaziyet böyle halde yıllar var ki hiç bir erkek b abil bir çıksam i erkeklerin bana yaklaşmak istediklerini gi yorum. Müteessir oluyorura, Te bilhassa bu aileler içinde r.ıJlı-udı- ği erkeklere dikkat etmeli, kendisin leke sürebilecek münnscbr::lcmrn çekinmeli, biraz sönük yaşamıya ba: lhıdır, Bunun haricinde bu- günkü vaziyeti muvakkat bir 'd'ı nı.ık sayacağım. Çabuk geçmesii temenni edeceği Saçları sarı, vücudü değnek gibi. Eh kızmağa hakkı yok değil. Beraberin- deki nâzenin de düşünmeli edğilmiydi | a, canım ? Otomobiledn pi ane önünde indi- der. Üçü yürüdü. Bi ka kaldı. Neden sonra kcı-ıdw—. toplı- yarak seslendi : — Hey bizimkiler nereye ? Şu onar uruşları elden gelin de şeför ağsbeyi kavuşturup, ma azla döndüler. işe görmemişiz. na cık.ırdı Onar ku- a pazarlık edip otomobile öyle bin- şimizi ilân edecek gın yürüdüler. * Pastahaneden biri çıkıyordu. Kaldı rımın kenarında bekleyen hemen önle- A — Kardeşim, yeşil şapkalı kız içer: şni? — Hangi yeşil şapkalı ? — Geçen akşam seninle takip etmiş tik ya, — Ha, içerde, içerde, sol tarafta masada yalnız otur — © halde teşekki gt tıraş olup geleyim, Koşa koşa uza İlk rastlar le gibi giriyor. bir ederim, Bir ko- berber dül Omuzları dört köşe iİki arkadaş kol-| kola yürüyorlar. Biri — Haydi dansa gidelim dedi. n? ki ile dargınız. — heç—ur bundan ? yar piyasa edenlere karı: Hava kararıyor. B mem kaçıncı $ de daha kala Tramvay zilleri dnhl sik sık, da - a sert çınlıyor, kornalar daha boğuk, | ». aha uzun uuıwr Ve kadınlı, erkekli, f 1, ayrı düşünceli, ayrı | y baatli bir kalabalık haftada bir gün gezmek, eğlenmek, hattâ h lmak fikrile ayni sokakta «bir aşağı bir yu- arı dolaşıyor. - K k İzmir Röporta jlar : İzmirde faytonlar hâ işe yarıyorlar SAYILARI YÜZE DÜŞ İzmir sanki bir ağaç sergısıdır. Her caddede bıı ağaç var. Her tarafta gözünüze palmiyeler, oka vesair - ağaçlar İzmirli genç bir gazeteci arkadaş ü- çüncü defa tekrarladı: — Bu akşam bendesin. Unutma! — Olur. Ben şimdi şehirde bir gezin- ti yapmak istiyorum. Çok kalmam, dö- nerim. dedim. Masasının üstünde yığınla yazı var- dı Onlara gelişi güzel baktı. Sonra: — Benim de kafam kazan gibi... Haydi beraber çıkalım. Bir dakika sonra İkinci Beyler soka- ğındaydık. İzmirin bu en işlek sokağı bile bana © kadar dar geldi ki... Fakat | böyle görmeme belki güneşin h:ım:ık üzere olmasının da tesiri vandı. Haxa sıçaktı. Durduğum yerde bile » — Biz İstanbulda serin serin yaşa- yoruz. Nerdeyse pardesü giymek lâ- zım gelecek . — Daha önce gelip de görmeliydin. Fuar devam ettiği müddetçe soğuk de- necek kadar sert bir rüzgür bütün İz- miri allak bullak etti. Şehrin üstünde sık sık toz bulutları uçuyordu. Bu sert | hava tabintın İzmir Fuarına bir sulkas- tı gibiydi. Hattâ bu yüzden Fuarın mü- Lcmrn 1 gazinosunda âdeta sinek avı Hele o geniş ve güzel taracası bı»'nta; kaldı. Flatların yüksekliği de İzmirin meşhur Şaşal ilâve edilince gazinonun yüklü bir za-| rarla kapanması için başka sebep ne gerek... * — Şaşaaaal... Şaşaaal n Halkapınar suyu denilen bir dir ki bir surahide yalnız bir dibinde bembeyaz bir ki B1 barakır. Halk eskidenbı iş. Eski vali ceneral Köâzı kâynak suyu içmek ihti- 1 aşıladı. İşte (Şaşal) suyunu ka- Onu ayni zamanda vilâyet için kaynağı da yaptı. İlk zaman- | propagandasını — yap gülümseyenler şimdi Şaşaldan şka su içmiyorlar. Bu suyun adı ş-al) diye yazılıyor. Aslı da buy— muş. Kimse almadığı için: Bir defalık, şaş da al!... Şimdi Trakya genel iskepteri olan eski vali ceneral Kâzım, soyadı olarak da bu suyun adını alacakmış. — Fakat hı İzmire geldiği nosunda verilen ziyafette Atatürke erek ceneral Kâzım için cevval ma- nasına olaralı — Ne dirik adam!. O da tarihi bir değeri olan (Dirik) dını (Şaşal)a üstün tutamamış. Ben halka pınar suyunun kötülüğü- cins cins, sınf|nü ve İzmirde kaynak suyu içmek ili- adının yerleşmesindeki faydaları ar-| ma anlattım. erdi: le diyorsun amma, kireçli da faydaları varmış. Bir dokto- Ce zaman şehir| çarpnıa/dadır run dediğine rar ve onla: Önümüzden geçet da kadın vardı. Hepsi de gü mniş Arkadaşım © tererek 'e etti: — İzmir kadınlarının ken k niş kalçalı olmaları da bu yütüğE * Hükümet meydanına gir daşım: — Bir taksi tutalım. Diyerek ilerledi. Taksi deyip de geçmiyelim İ da Galata rıhtımına vapur zaman toptan — gördüğümüz hiç benzemiyorlar, — İstanbull çoğu, pek eski, döş yilŞ meleri $ yayları eskimiş olduğu hald€ ? taksileri yüzde yüz pırıl pırttği lüks ve son model arabalar. içinde (1935) hele 1934 mai bil ')leının kânı yok.. hususi o'omob llerinin bir yer sanır, azeleci arkadaş suyu havuzlarındaş biri — Pariste bile b dan ış.'ıı inmedi. ötede on kadar faytolfi ’J Bir kaç tanesi de €© de şoförlere sorduğunu tekrif | —Birlira... | Dedi. - Haydi, bir otobüse binelif sun.., Altmiış v mem... Çok iyi hatırlıyorum: ısun" | kik, gidilen hükümetle arası için yedi sekiz yıl önc€ lırlardı. Şimdi yirmi kuruşl orum ki İzmirde ot bir vasıtadır ve bir8f kimse binmiyor. Ve bunun içindir ki karff ğf l tonlar onlardan yarıyorlar... Arkadaşım anla' — Bu fazla kari ya Çıki bili anlardan ('nHı azdır. ( Devamı 12 inci sayfa” îm:îf_g:;: ıln*ı x

Bu sayıdan diğer sayfalar: