21 Kasım 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

21 Kasım 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sON !OSTA 1KTIS ADİ BAHİSLER | İstanbulun süt derdi nasıl halledilebilir? A"upada bu davayı'en mukemmel şekilde netice- endiren belediyelerden biri de Roma belediyesidir. Bu belediyenin usullerini gözden geçirelim Anketi yapan : İstanbulun ezeli dertlerinden biri de ul meselesidir. de m mmuı: le ha- Şüphesiz N verilen k.ımr lardan da şı'ndı)ş ka Müsbet bir netice alınamadığı mu- (ıı dav '.ı.ıdık ları; her gun seledir. hirlerinin içinde süt ve en mükemmel "T surette halletmiş olan belediyele. b&mıda Roma belediyesi gelmekte- Roma belediyesinin süt meselesinin için yaptığı şeyleri bu makale- karilerimize bildireceğiz. ılhmwıed esi, evvelemirde büyük 1 «Üt santralı»r tesis eylemiştir. Bu Süt santralı> gayet ciddi bir kontrol ilında bulunmakta ve pek büyük bir lman vermektedir. Süt santralının tesisinden — maksat; bit taraftan halka tam mânasile saf ve Ze süt temin eylemek; diğer taraf- Tn ise süt ihtikârına mâni olmaktır. Bugün, Roma belediyesi her iki ga- '&ine erişmiş bulunmaktadır. Halkın sıhhati ile en yakından alâka- ' bulunan «süt santralır gibi bir mü İ nin ticari gayelerle hususi bir şir- *? tarafından idare edilr — ndeki bü- we mühim mahzurla:. (âyikı veç- Hile d k eden Roma belediyesi; bu işi drudan doğruya üzerine almıştır. ma şehrinin senelik süt sarfi Sikriben 47,000,000 litredir. Bu Gar 681 çiftlik tarafından temin edil- Vlek edir. Bu çiftlikler dahi hüküme- Ha çok sıkı bir kontrolü altında bu- İunduklarından en sıhhi vasıtalarla en halli er, Çiftlikler Roma etrafında 20 kilo - Metrelik bir daire dahilinde bulunmak- dırlar, Sirf bu iş için yapılmış 80 otomobil ki deı'.ı bu çiftlikleri dolaşırlar ri topladıktan sonra şehre, süt Sintralına götürürler. ütün toplanması tam dört saat sür- Ttektedir. ekler, otomobillerin gelecekleri sa , ** göre sağılmaktadır. Bu suretle esan a' Alva çok taze ve sıcak süt gelmekte- v Snlıa.m tesisatı hususi mühendis - *? ve mütehassıslar tarafından yapıl- Tuştır, «Santrab> o kadar bü: r ki Bünde 250,000 litre süt pek büyük bir Folaylıkla işlenmektedir. ntralın mesahai sathiyesi 6.500 Midir, Binaların işgal eyledikleri sa- ha 3,200 m2 dir. Sütler binanın ilk ka- lim alınmaktadır. Süt güğüm- tik yollar üzerinden yürü- ya dairesine gönderilmek- Orada dakikası dakikasına her kimyagerler t dan sıkı bir den :uçinîmı:kıcd.n Matlü fik çıkan sütler zemin katında Ulunan filitre dajiresine yollanmakta- ir. Thuy bi Filitre dalresi fennin en son terakki- 'Alına göre yapılmış bir şaheserdir. Ütleri boşaltılan güğümler gene oto- ffıaıak bir surette sterilizasyon daire- Sİne gönderilir ve orada temtizlendik - €n sonra gene ayni vasıta ile yükle- * mahalline iade edilir ve otomobil- *re koğulur. Büyük kazanların içine boşaltılmış Olan sütler; hariçle hiç temas görmek- tizin doğrudan doğruya pastörizasyon TMahalline sevkedilir. Bu ameliye husu- &İ tertibat s: esinde, sütün evsafına zer Te kadar halel gelmekaizin yapılır. San Biri: Alçak ha Smeliyelere mahsus. yavaş yapılacak atı | * Katla randıman temin eylemektedir. - , pastörizasyon ens | Osman Tuğrul İstanbul sütçülerinden biri Diğeri: Stassanizasyon, yani süratli pastörizasyon ameliyesine mahsus. 'Tamamile otomatik bir surette işle- yen bu iki enstallasyon, saatte 16,000 litre süt temin ediyorlar. Bu makineler, neft ile teshin edilen üç büyük kazan sayesinde işlemektedir ler. Kazanlar saatte 5000 kilogram bu- har temin eylemektedirler. Santralın kimya ve bakteriolojik lü- boratuvarları santrala tâbi değildirler. Bunlar doğrudan doğruya belediyenin sıhhat dairesine merbut bulunmakta- dırlar. Sütü ihtiva edecek olan şişeler en son sistem bir makine ile kapanmal kine henüz hiç bir w ktadır. Bu makine sahtekârlığın önü- ne geçilmiş bulunmaktadır. aa BİZİ NASIL GÜLDÜRÜYORLAR Sayfa - Anlatıyor Bedia Ferdi sağlık verdi: — Fransız tiyatrosunun arka kapı - sını biliyor musunuz?, — Hayır: — Ben size tarif edeyim beyefendi - cim., Tiyatroya gitmeden evvelki so - kağa saparsınız, yürür, yürürsünüz, sağda üfacık bir kapı var.. Vurun ka - pıyı. Hemen açarlar. Hazımi istiyo - rum, dediniz mi geli Sokağa saptım, yürüdüm, yürüdüm; ufacık kapıyı vurdum., Kapı ufacıcık açıldı Hazımı m.. Kim geldi diyeyi Kart dö vizitimi verdim. Bir dakika geçti, geçmedi.. Hazım karşımda.. — Hangi Hazım! rsiniz.. Evet bir çok : «Bir kavuk devrildi» de an sadrâzam Hazım, «Ayn fik eden Hazım. «Üç Saatte»; diye bağı- göre Hazımlar cuk otu! roz ka Aynaroz kar — Gelginem, Gitginem! ran Tebrizli Hazım. azımları daha sayayım mı? — Sarı Şehre süt 600 seyyar süthane ara-| y, bası tarafından dağıtılmaktadır. Dikkate değer mühim bir nokta: İ- neklerden sağılmasından itibaren tün müstehliklere teslimi ancak dör saat sürmektedir. Sütleri toplayan ve dağıtan 80 oto- mobil günde 7,000 kilometreden fazla yol kateylemektedirler. Süt santralinde çalışmakta olan ame- lelerin sayısı 400 dür. Bunlardan 250 si kadındır. İşe başlamazdan evvel her | amele muhakkak yxkanmış ve temiz ve hususi elbiselerini giymiş bulunma! dır, Bu şartlara son derecede dikkat e- dilmektedir. Bütün bunlardan maada santral ida- resi çiftliklende beslenmekte olan inek leri ve diğer hayvanları sık sık mua- yene ettirmektedir, Hayvanlar haftada bir muayeneye tâ bidirler. En ufak bir hastalık ârazı feren hayvan derhal hususi bir hayvar edilmektedir. Hasta - meye sevkedilen hayvan çok defa geri alınmamakta, yerine tamüssıhha hay- yanlar verilmektedir. ü İ ta- ,yafından mükemmel bir surette ba rilmiş bulunmaktadır. Darısı İs belediyesinin başı Samsunda yol faaliyeti Samsun ( Hususi ) — Son bir yıl içinde Samsunda imar işlerine büyük bir ehemmiyet verilmiştir. Vilâyetin tün yolları esaslı surette tamir etti- rilmiş, Lâdik, Erbaa yolları yeniden yaptırılmıştır. Vezirköprüsü - Boyabat yolu vilâyet hududuna kadar uzatılmış, Çarşamba - Terme yolu üzerinde de ye. niden bir ahşap köprü yaptırılmıştır. Şimdi de Bafra - Alaçam yolu üze - rindeki 2.5 metrelik köprünün beton olarak inşasına başlanılmış ve Samsun. Bafra yolu üzerindeki Kürtün ve De- teköy köprülerinin de betonarme ola- ryak inşası ikmal edilmiştir. Terme - Ünye arasında da yeniden bir yol açıl- | mıştır. Sltambul Tecaret borsası azasın - dan Debreli Hasan Hazım. Lüküs W yatta üs olan Hazım, Deli Doluda Müsü Sövalye Hazım.. Artık saymıyacağım.. Bu Hazım işre bunlardan başka Hazımdı.. Basbayağı bir Hazım, — Sizinle bir mülâk: — Hay hay, fakat oyunullun r. Başka bir vakit teşrif edersiniz; z, ben size söylerim.. yapacaktını, Ah pardon, z daha tat- — Hazımı göreceki (Sesimi biraz, bira klaştırdım.) — Acaba Hazım bu! Bu sefer kapıyı bir gece e pıci değil, şık bir bayan açmı. — Henüz gelmedi b Henüz gelmemişti. te buldum. Fransı Henüz yatrosunun ho a oturdu, ben bir hasır — Şimdi sorun b — Nasıl güldürürsi — Kendimi mi methedeyim? Yapaı- mam, hayır, elimden gelmez.. —E le bir şey istemedim, — Siz güldürmüyor musunuz? — Ben mi? — Yok ben! Tabif siz.. — E güldürüyoruz, ne olacak? — Yani nasıl güldürdüdünüzü söy- Hyeceksiniz. — Amma iyisi Hay zıda mürettip hatası yok.. riçten gazel okundu. Yanı - mızda oturan Behzat, Hazıma elindeki tesbihi sordu. O da cevap verdi. Ben sualimi tekrarlar — Yani nasıl güldürdüğünüzü süy- liyeceksiniz. Hazım bir bana, bir de Behzada bak- tı.. Gözlerini şöyle fıldır fıldır döndür. ü — Her şeyin dedi, bir püf tarafı var- dır. Bu işin de elbette bir püf tarafı var, O püf tarafı bir kere yakaladık mı Yazan: İMSET iş tamamdır. Artık ne yapsak güler - ler. Behzat söze karıştı uharrir, güldürmek için sahi - za yazar, güldüremez, fakat.. — Fakat? — Fakat aktör, punduna gelirip pat diye ortaya bir şey attı mı; var kah - kahayı seyret! Hazıma döndüm: fele — Biz güldürmenin zararını gör - dünüz mü? — Tabil gördüm. Bu yüzden ken - dim gülemez oldum, ciddi bir şey söy- lesem de gene gülüyorlar. — Meselâ? — Meselâsı çok. Meselâi paltom, şap- kam ç or. Karakola gidiyorum. ser benim paltomla şap - cek şey mi? Ben paltam çalındı dedi - Kim zaman; «Palton mu çalındı? Kim çakdı? Nerede çaklı? Ne vakit çaldı? Neden çakdı? Nasıl çaldı?» diyeceğine gülüyor, habre gü — Siz tiyatro haricinde de güldü - rür müsünüz? Bu sualime de Behzat cevap verdi: — Biz kendi aramızda o kadar çok güldürür, o kadar çok güleriz ki sah- nede güldürdüğümüz bunun beşte biri etmez. Hazım atıldı: — Hoppala bunu da yazıyor. — Yazmıyayım mı? Öyle ya imez, demek olüyor ki beş misli faz- güldürmek kabiliyetiniz var, bizi de beş misli fazla güldürün, diyeceğimiz- | | den korkarsmız. — Gidi ı;lır_m gülersin! Cevaba güldüm. G 'ıklamadan da gülüyormuş sun! — Kaç taklit yuparsın? Behzadı gösterdi: — Müusluk taklidile, telefon taklidi. ni Behzat iyi yapar. — Masa taklidi de yapabilir mi? — Onu da yapar.. — Şu telefon, musluük taklidini ya « piverseniz. — Olmaz! — Neye? — Behzat musluk taklidi yapar. Görmedik amma, öğrendik, ya zatıâli niz? g — Şöyle bir kaç taklit, biraz ben zetiyoruz işte oluyor.. — Bu kadar basit mi? — Ya ne olacak? — Ya!.. — Yanaan.. — Bu san'ate merakınız geldi? — Babam sarayda Solfej hocasıydı. Babamın babası Sultan Azizin oyun - cusu imiş.. Daha fazla gsormadım, sorsaydım belki Aynaroz Kadısındaki, papaz Gregoryos gibi. — Babamın babasının babası, baba- man babasının babasının babası, baba- îın babasının babasının babasının ba- ASI. Diye yedi göbek ecdadını sayacaktı Hazım: — Prova vakti gekli, dedi, Allaha 1s- marladık. — Güle gület! Dedim amma yanlış söylediğimin farkına varıp derhal tashih ettim. — Güldüre güldüre. nereden İMSET Uğraması lâzım Gelen iskelelere Uğramıyan vapurlar Kurucaşilede oturan Nazmi isim- 14 bir okuyucumuz bizzat idareha - nemize gelerek dert yandı: «— Bu ayın on dördünde Bartın hattına işliyen Bursa vapuru, tari - fesinde azimet ve avdetinde Kuru - uğraması kaydı olduğu hal- p gitti. İskelede bekleşen y culara kaptan, havanım fenalığın - dan uğrıyamadığını bildirmiş, Ku - rucaşileye ve Cideye çıkmak isti yen yolcular da bu yüzden çıkar , perişan ve sefil olmuşl Hattâ İstanbuldan gelen Kuruc; le ve Cide yolcuları, ayni - şekil geri dönmüşler.» Okuyucumuzun şikâyetine bir iâve etmek istemiyoruz. Ancak dev- let denizyolları müdürlüğü bu me - sele ile alâkadar olmasını, tekerrü « rüne meydan vermemek üzere ted - bir almasını bekliyoruz. *.. Doktorumuzun sorgulara eevapları Somada Ü. T. H.: — Mali vaziyetiniz müsait ise der- hal evjenmeniz lâzımdır. Bu h: liğın çaresi evlenmekt ciye kadar uyku gelmi malısınız. Yatak serince - olmalıdır. Yemekten Üç saat sonra yatmalıs niz. Gündüzleri ılık duş ta iy Çok et yemek doğru d zeler tercih edilmelidir. tarken idrar edip mesaney 1Ca torumuzun okuyucu- 10 ruşluk posta pulu gönderildiği taks dirde bu visaye kendisine irsal olu » nacaktır.) nuza bazi visayası vardır. TTTT TTTT TTTT TTT TTT a D a — i .- — -— ———

Bu sayıdan diğer sayfalar: