24 Kasım 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

24 Kasım 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8. Sayfa Ankara mektupları: Sinemalar için hazırlanan yeni kanun lâyihası Esas filmlerden evvel öğretici ve teknik birer film gösterilmesi mecburiyetini koyan lâyiha encümen- lerden geçti, yakında mecliste konuşulacak, Lâyihanın son şeklini yazıyoruz Spora akâ bir teknik fimi wunırken Yüzücüler camdan büyük bir sandık — içinde yüzmektedir. Solda film parçası, sağda bunun nasıl alındığı görülüyor Ankara, 21 (Hususi) — Öğretici|gösterileceği kayıtlıdır. Adliye encü - ve teknik filmler hakkındaki kanun lâ-|'meni bazan sinemacıları müşkülâta yihası meclisin Gümrük ve İnhisarlar, | sokacağını gördüğünden bu kaydı «e- İktısad, Sıhhat ve İçtimat Muavenet,|sas filmle birlikte» şekline koymuş « Adliye, Maarif, Dahiliye, Maliye ve|tur, Bütçe Encümenlerinde ayrı ayrı mü - Adliye encümeninin yaptığı deği - zakere edilmiş, her encümen lâyihada| şikliklerden birisi de ceza hükmünde- muhtelif değişiklikler yapmıştır. Gümrük ve İnhisarlar Ençümeni tihsal mıntakalarımızda ekme, yetiş- tirme, toplama, işleme, saklama, san- diklama, gönderme gibi işlerin teknik usullerini bedava sinemalarla halka maballerinde öğretmek ve bu yolda çalışarak milli iş ve iktısat hareketleri- ni rasyonelleştirmek için yalnız hük Mmetin getireceği öğretici ve teknik isş-|Para cezası olduğundan işin dir. Cezanın mahiyeti hukuku âmme belediye verilmiyerek — doğrudan encümenine doğruya sulh mahkemesine gönderil - mesini adliye- encümeni daha uygun bulmuştur. Maarif encümeni kanun lâyihasını adliye encümeninin değiştirdiği şekil - |de kabul etmiştir. Da ye encümeni İâyihayı esas ola- filmlerle bunlara mahsus olan cihaz -|Tak kabul etmekle beraber şu mütale- ların gümrüksüz geçirilmesini; güm - ada bulunmuştur: «Memlekete getiri- Yük muâfiyet prensiplerine uygun gör- Mmüstür, Gümrük encümeni, bundan sonra Şu mütalcada bulunmuştur: «Sinema- len filmler esasen matbuat umum mü- lürülğü teşkilât ve vazifeleri hakkın. daki kanun hükümlerine göre muaye- neye tâbi bulunduğundan teknik veya cılar esas filmden evvel; aktüalite ara-| Öğretici filmlerin belli edilmesi husu - tında, işle alâkası bulunmıyan bir s- | SUNUN İstanbulda mevcud komisyona, nıf halka gelişi güzel, maksadsız ve para ile her hangi bir teknik film gös- termeğe mecbur tutulmakta, — İktısad Mekâletitin güttüğü yüksek maksad elde edilemez. Sinemacıların uzun ve devamlı teknik film göstermeğe mec - buş tutulmaları da, sinemaların rağbet ve ticaretine ket vereceğinden doğru görülemez.» Encümen, lâyihanın ikinci madde - sinden sinemacılardan teknik film gös- termek meoburiyetini kaldırmış, fakat film mevzuile alâkalı vekâletin bir mü- messilinin de iştirâkile kurulacak bir heyete bırakılması ve bu suretle sine- macıların bir tek mercie müracaatta bulunmaları muvafık — görülmüştür.» Dahiliyeencümeni, kanun hükmüne riayet etmiyen sinemacılardan alına » cak cezanın en aşağı haddini on lira o- larak kabul etmiştir. Maliye Bir encümenine gelince: İçok filinlerin bir öğretici veya teknik. tarafları bulunabileceğini nazarı dikka- esas filmden evvel öğrelici bir film|'* almış, bu sebebledir ki gümrükten göstermekle mükellef faydalı görmüştür. tutulmalarını Türkiye dahilindeki sinemalarda e- sas filmden evvel bir öğretici film gös- terilmesi mecburiyeti, meclis iktısat encümeninde uzun münakaşaları mu- €ib olmuştur. Neticede encümen, bu maddeyi ekseriyetle kabul etmiş; fa- kat hilâfında hareket edenlerden alı - nacak para cezasının âzâmi haddini de 50 liraya indirmiştir. Sıhhat ve içtimaf muavenet encü - meni ilmi ve sıhhi kelimelerinin lâyi- hada açıkca yazılmasını faydalı göre - rek metne ilâve etmiş ve kanunu çok faydah bulmuştür. Adliye encümeni kanun haline kon- mak istenen hükümleri esas itibarile kabul etmiş, fakat sıhhiye encümeni- nin birinci maddeye ilâve ettiği sıhhi kelimesine lüzum görmemiş, bunun teknik tâbirine dahil addederek mad - den çıkarmıştır.. Encümen gene bu maddede «hususi müessese» tâbirine de ilişmiştir. Zira Halkevlerinin de bu araya dahil olduğu maddenin tarzı tah- ririnden anlaşılmaktadır. Adliye encü- meni «hususi müessese» yerine «her nevi müessesen tâbirile fıkraya daha ziyade aydınlık vermeği muvafık bul- muştur . Lâyihamın ikinci maddesinde teknik veya öğretici filmin esas filmden evvel |ya tamamen teknik muaf olacakların tamamen öğretici ve- olmasının tasri- hini lüzumlu görmüştür. Maliye encü- meni fıkraya «tamamen» kelimesini i- lâve etmiştir. Bu kabil filmlerin İstanbuldan baş- ka Ankarada da mürakabe edilmesi de maliye encümenince düşünülmüş, bu- nun bir masraf ihtiyarını mucip ol- madığı da görülerek madde bu şekilde tâdil edilmiştir. Maliye encümeni ü - çüncü maddedeki mutlak hüküm yeri- ne şu fıkranın konulmasını daha fay - dalı bulmuştur: «Hükümet, sinema - ları, halka teknik ve öğretici filmler göstermeğe mecbur kılabilir.» Bütce encümeninden de geçen lâyi- hanın yakında mecliste konuşulacağı ve muhtelif noktai nazarların hararetli müzakerelere vesile olacağı anlaşılı - yor. Bir inşaat başmüdürlüğü lâğvedildi Elâziz (Hususi) — Bir müddetten- beri hâli faaliyette bulunan Devlet De- miryolları Elâziz - Fevzipaşa inşaat başmüdürlüğü lâğvedilmiştir. Müdü kadrosunda çalışan memurlar Malatya, Erzincan ve diğer yerlerdeki irişaat dairelerine tâyin edilmişlerdir. Başmühendis Abbas da Erzurum-Sivas riyet inşaat başmühendisliğine tâyin edil - miştir. SON POSTA İkinciteşrin 24 Katili bulabilir misiniz? ( “Son Posta,, nın resimli zabıta hikâyeleri | B Bir akşam, samt dokuza beş kula, 1 * Jim Redmon, bir bilârdo salonunda bilârdo oynuyordu. Saat 9,15 de - başına şapkasını giydi, paltosunu sırtına geçirdi ve evvelce çok kereler ziyaret ettiği bir apartımana gitti Saat 9,85 de bir garajın üstünde bulunan apartı- 9. mana geldi. Bu gece, hizmetçi- nin mezun olduğunu biliyordu. Onun için kapıyı hane sahibesi Kuini Finç bizzal açtı 4 Birkaç dakika sonra ğ;ıpulll "” istediği şeyi yapmıştı. Redmof teli biraz daha fazlaca sıktı. Ondâf sonra kol saatine elini attı. Kuini ile birlikte, havagazı sobasının karşısına geçtiler. Redmon düşünceli ve heyecanlı idi. Birşey yamıya karar vermiş de korküyas. muş gibi görünüyordu. Nihayet kat'i kararını verdi. Bu işi yapmak için gelmişti, yapmalıydı 6 9.5b de apartımandan çıkik * Lâkin biraz geç kalmıştı. zun olan hizmetçi eve erken döl” müştü. Redmon karanlıktan istifad? ederek aşağıya süzülürken, hizmeli Redmon, ilk hamlede bütün fşüphlerin kendi üzerinde toplanacığını yukarı çıkıyordu. biliyordu. Ve dışarıda bulunan hizmetçinin, bazı şeyler söylüyeceği muhakkaktı. Lâkin o, bu hareketile cinayot esnasında orada bulunmadığını gösterecek delilleri bulmuştu 5- Doktorun gelmesini beklerkt 8 * polis komiseri üstünkörü bir muayenede bulundu. Ölümün se a aşikârdı. gaybubeteti esasında olan bitenleri görünce, aşağıya Hizmetci kız, ibe indi ve telefonla polisi çağırdı. T - KF PE ASA Polis komiseri hiıme(çldl“; 10 ** gentin dalma doğru - işle işlemediğini öğrendi. Ayni zamı gl Redmon'un hanımını ekseriya teh ü z Bu Ölünün saati durmuştu. Ta sonuna kadar kurulmuş bulunuyordu. 9 et rĞııkışııı katlin hangi saatte yapılmış olduğunu göstermek bıılun:ıuı— f , ü basının yanında saalin camından GARL M Ymdî)lrhı;::c:n ::n;î y etmekte”olduğunu anladı. ölü tle katilin, cinayetin ikat gÖ” Doktor, odasının sıcak bulunmasından dolayı ölü- de_ bunu_bfıuı. Bu sure! ilin, cir e mün hangi saatte vukubulduğunu kat'iyetle söyliye- atinde bilârde salonunda olduğu iddiası suya “'ıl_ Ki . , / Cinayetin hizmetçi eve girmeden biraz evvel yar iş miyordu. Ceset kaldırıldıktan sonra, 'polis komiseri, | 4 4 vi Dai a A çi L LA L Diliç misl elektriği ve havagazı sobasını söndürdü, Kapıyı da| niz?.. Bulamazsanız I1 inci sayfada çerçeve içi mühürledi. Katil müth'ş bir hatâ yapmıştı. Komiser| ki hal suretini okuyunuz!

Bu sayıdan diğer sayfalar: