28 Kasım 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

28 Kasım 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tei Selar oei ÇİN MASALI; SON POSTA Denizlerin perisile denizlerin şeytanı Şüyang Çinli bir balıkçı i# — karis: Şadu ile birlikte küçük bir ulübede otururlardı. Şüyang yağmur demez, kar demez balığa çıkardı. Şüyang cesur ve dürüst bir insan - dı. Senelerdenberi deniz üzerinde ne- ler görmüştü. Kazaya uğrıyan bir çok insanların imdadına koşmuş, onları kurtarmıştı. Bir gün denizde balık tutuyordu. Birdenbire hava bulandı; fırtına koptu, koca koca dalgalar, kayığa çarpmıya başladılar. Kayık kâh bir kule bayı da bir dalganın üstüne yükseliyor, kâh bir uya düşer gibi iniyor, iniyordu. Fırtına o kadar çoğalmış, âalgalar o ka- dar yamanlaşmışlardı ki bir ara kayık batacak gibi oldu. Şüyang için kurtu- luş ümidi kalmamıştı. Ellerini açtı: — Denizlerin perisi, diye bağırdı, ben her zaman seni saydım.. Bu se - fer de sen beni kurtar.. Şüyang bunu söyler söylemez fır - tına durdu. Dalgalar kesildi, denizin yüzü çarşaf gibi dümdüz oldu. Şüyang denize baktı. Deniz balıkla dolu idi. Hiç bu kadar çok balığı bir arada gör- memişti. Ağını attı. Balıklar ağa dol - du. Şüyang ağı güçlükle çekebildı. Ka- yığa aldı. Balıklara bakıyordu. İçlerin- de bir tanesi gözüne çarptı. Bu kocaman bir balıktı, kanatları altındandı, gözleri hâlis mercandı. Şü- yang: — Ne güzel bir balık tuttum, dedi. Balık başını kaldırdı: Tatlı bir insan sesile: — Balıkçı Şüyang, dedi, beni gene denize at, ben denizlerin perisiyim.. Beni bırakırsan sana iyiliğim doku - nur. — Bana nasıl iyiliğin dokunur? — Seni zengin ederim, balıkçılıktan kurtulursun! — Bu mendilindeki düğüm ne? — Mektubu posta kutusuna at - mayı unutmıyayım diye arxnem dü - gümledi. — Mektub ne oldu? — Annem bana vermeyi unut - bu. meere Geçen bilmecemizde Kazananlar FUTBOL TOPU Niğde Sakarya mektebi 4 ünct e- nıf 46 Kâzım. MEKTEB ÇANTASI İstanbul 27 nci mekteb 3/C den 174 Fahri. yti ALBÜM Ankara 2 nci orta mektep 1/G den 157 Macide, İstanbul Kızılay hemşire mektebi 2 den Arikkan, Diyarıbekir li-i sesi 1/A dan 758 Melih, Haydarpaşa li- sesi 4/İ. den 2055 Zihni, Konya orta mektep 2/B den 648 R. Tufan, İstan- bul 54 üncü mektep 4/A dan 266 Fah- reddin Altınışık, Konya istasyon civarı 221-de Orhan Uğurlu, İstanbul Süley - maniye Kirazlımesçit 17 de Nuriye, Kırklareli orta mektep 1/2 den 127 Şe- fika, Beyoğlu 4 üncü mektep 230 Sa - biha Müuhiddin. — Buna nasil inanayım? — Seni şimdi inandırabilirim. — Ne yapacaksın? — Ağını denize at görürsün.. Şüyang ağını denize attı, ağı deniz- den çektiği zaman ağın içi altın balik- larla dolu idi: — 'İşte bunlar hep senin olacak; fa- kat beni bırakmalısın. Şüyang düşündü, gözünün önüne u- fak kulübesi, kulübede yarı aç, yarı tok oturan karısı geldi. Eğer bu altın balıklara sahip olabilseydi; kulübeden kurtulacak, kocaman bir evi, hayır, bel. ki de bir sarayı olacaktı, ve artık ka- rısı yemek pişirmiyecek, yarı aç, yarı tok yaşamıyacaklardı. Şüyang yüzüne bakan mercan gözlü, altın kanatlı ba- lığı denize attı. Altından balıklarla dolu — kayığını sahile doğru ilerletti. Fakat © anda bir fırtına çıkıverdi. Sandal altüst oldu, Bütün altın balıklar denize döküldü. Kendi de denize düşmüştü. Yüze yü- ze sahile çıktı. Burasını hiç tanımıyor- du. Karşısında koskocaman — mermer bir saray vardı. Şüyang, mermer sarayın merdiven- lerini çıktı. Büyük bir salona girdi. Sa- londa bir taht vardı. Tahtın üstünde başı taçlı bir ihtiyar oturmuştu Şüyangı görünce sordu: — Ne istersin benden? — Ben bir şey istemem. — İste, ben denizlerin perisiyim. — Denizlerin perisi isen beni tanır- sın. — Hayır seni tanımıyorum. — Nasıl tanrmazsın? Şüyang biraz evvel başından geçen- ieri anlattı. Başı taçlı ihtiyar: — Anladım, dedi. Sen ağınla benim en büyük düşmanım olan denizlerin şeytanını tutmuşsun, ne diye bıraktın onu! Eğer bir daha rastlarsan onu sa- kın bırakayım deme, derhal öldür! Se- ni istediğinden âlâ ederim. — Peki denizlerin perisi istediğini yaparım. — Söz veriyor musun? — Veriyorum. ©O anda Şüyangın gözleri kapandı. Ve ne olduğunun farkına varmadan ken- dini denizde ve kayığının içinde buldu. Ağını attı. Balık tuttu.. Dönüyordu. Bir baliık kayığına doğru atladı: — Şüyang dedi, denizlerin perisine verdiğin sözü unutma! Artık Şüyang ne vakit balığa çıksa kayığının yanında bir balık görüyor; bu balık Şüyang'a bağırıyordu; — Şüyang denizlerin perisine verdi- ğin sözü unutma! Şüyang verdiği sözü unutmuyordu. Fakat denizlerin şeytanının ağına gel- mesinden de korküyordu. Ya tutulduğu zaman Şüyanga bir fe- nalık ederse.. Bir gece idi. Şüyang ağını atmış ba- Yeni Bilmecemiz © lık bekliyordu. Ağa balıklar dolmuş - tu. Şüyang ağı denizden çekti bir de ne görsün! Altın kanatlı, mercan gözlü ya- kalanmamış mı?, Altın kanatlı mer - can gözlü balık gene başını kaldırdı: Şüyang beni bırak dedi, ben de- nizlerin perisiyim.. — Yalan söylüyorsun, sen denizle- rin perisi değilsin, denizlerin şeytanı- sın! — Şeytanı, yahut perisi, ondan sana ne; beni bırakırsan seni zengin ederim. Bütün ömrünce rahat yaşarsın.. — Geçen sefer de öyle söylemiştin, fakat seni bıraktığım zaman fırtına çıkarttın, ve bana verdiğin altın balık- ların hepsini geri aldın. — Bu sefer geri almam. — İnanmam. — İnan, istersen beni kıyıya gid'n - ciye kadar bırakma.. Sana hediyeni ki- yıda teslim edeyim ve beni orada salı- ver, Şüyang düşündü : — Olmaz. Ben seni öldürmek — için denizlerin perisine söz verdim. — Ne çıkar, denizlerin perisine ver- diğin sözden vaz geç. Benim edeceğim iyiliği o sana yapamaz.. — Öyle amma verilmiş sözüm var.. — Ağını bir kere denize at.. Şüyang ağını denize attı, ağın için- de bir kutu vardı. — Bu nedir? — Dünyanın en büyük serveti bu - nun içindedir. Beni bağışlaman — için bunu sana veriyorum. Şüyang gene düşündü: — Olmaz, dedi, sözümden dönmem. Bıçağını çekti ve denizlerin şeyta - nını öldürdü. Şüyang kayığını sahile çekmiş ku - lübesinin yolunu tutmuştu. Bir de ne görsün kulübesinin yerinde büyük, amma çok büyük bir köşk var. Karısı yepyeni elbiseler giymiş onu bekliyor- du. Şadu kocasına anlattı. Başı taçlı bir ihtiyar gelmiş, ona gözünü kapa de - miş, ve gözünü aç dediği zaman ken - disini burada bulmuştu. Şüyahg karı- sına olanı biteni anlattı ve denizlerin şeytanımın verdiği kutuyu gösterdi. Kutuyu açtılar. İçinde topraktan baş- ka bir şey yoktu; o sırada denizlerin perisi başında tacile göründü: — Seni aldatıyordu Şüyang, dedi. İyi ettin de aldanmadın, dünyanın bütün serveti diye sana verdiği şey işte bu toprak dolu kutuydu. Şüyangla, Şatu denizlerin perisine teşekkür ettiler. Ve artık koca köşkle- rinde ömürlerinin sonuna kadar rahat yaşadılar. ERHAN Bir çift ŞOŞON ı veriyoruz. Küçük bir sinema artisti.. Siz çocuk okuyucularımız yaşındaki bu aftlistin resmini parça parça kestik.. Yazık ol - du değil mi? Öyle ise Biz onu tekrar birleştirin ve resmi meydana çıkarıp bize gönderin, biz de size hediyeler ve- relim. Şimdi kış, yağmur, kar var, önün |he Erkal, Galata - için bir kişiye bir çift şoşon, geriye ka-İsaray lisesi Orta - lan yüz kişiye de ayrı ayrı hediyeler İyöy — şubesi — idare vereceğiz, Bilmecenin müddeti on beş|memuru — Nureddin gündür. Geçen bilmecemizi daha hal -| oygu İnsan, Burgaz- ledip göndermedinizse göndermekte 3- |/ 4da — helediye — Dr. cele ediniz. * Bilmece cevabını bize gösterdiğinizİst de İhsan Kın zarfın üzerine bilmecenin gazetemizin |İnsan, Kumkapı or- hangi tarihli sayısında çıktığını yazma-|tamektep 171 den yı unutmamanızı bir kere daha rica e-İ304 M Yılmaz. diyoruz. İlResimli Bikâye| — Boşuna yorulmuşsunuz, şu mus” luğu E—ix—seğ—dinlz. su kesiliverirdi. ., Geçen bilmecemizde Kazananlar MÜREKKEPLİ KALEM Nuraosmaniye 1 inci ilk mektep 88 Nefk kızıi Şeriban, Eren - köy Sahrayicedit Altın — kaplama S artl mriww (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: