30 Kasım 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

30 Kasım 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Siyasi müsteşarlıklar —Yazan: Muhittin Birgen ükümetin siyasi müsteşarlıklar ihdas etmek istediği hakkında bi en beri gazetelerde görülen havadisler, nihayet tahakkuk etmiş, bu bususta bir kanun lâyihası hazırlan- mıaştır. Bunun ne maksatla yapıldığım, hükümet elbet,; gerek esbabı mucibe lâ- yihasında ve gerek kanunun müzakere- si esnasında izah edeceklir. Ancak ka- nun lâyihasının ihtiva ettiği maddeler- den anlayabildiğimize göre en esaslı maksadın vekillere birer Parlâmento müsteşarı vermek suretile bunların iş- lerde yardım görmelerini temin olsa gerektir. Hakikaten, devletçi bir devlet siste- minde vekillerin, bilhassa bazı vekille- rin gaileleri büyüktür, Gailenin büyük olmasının sebebi, birçok işlerin dönüp dolaşıp devlet elinde tolanması hasebi- le eskiden bir nevi işi olan bir vekilin bugün on işi olmuştur. Meselâ, İktısat Vekilinin, Maliye Vekilinin işleri bü yümüştür. Bilhassa İktısat Vekilinin elinden geçmesi lâzım gelen işleri dü- şündükçe bazan, Celâl Bayarın bu ka- dar çok işin içinden nasıl çıktığını dü- şünerek hayret etmemek kabil değil- dir. Bunun için vekillerin işlerinin ço- ğalmış oldukları ve yardıma mühtaç bulundukları muhakkaktır. Bu siyasi müsteşarlıkların birinci de- vecede gayesi de elbet bu yardım olsa zerektir. İkinci derecede de belki hü- kümet birtakım arlâmento unsurları- ron devle$ işlerile ü! et kesbetmeleri- ni ve yetişmelerini nmüş olsa ge- rektir. Meşrutiyet zamanında bir aralık İttihat ve Terakki de böyle birşey dü: şünmüş, kaçmaktan kovmaya vakit bu. Tamadığından tasavvurunu filiyata ge- gçirememişti. * Hükümetin tasavvur ettiği kanuna gö. re bu siyasi müsteşarlıklar, Avrupada mevcut olan Parlâmento arlık- larından farklıdır. Bu bakımdan, bizim müsteşarlar, devlet makinesi teşkilâ- tında ilk defa olarak bizde görülecek birşey, bir ibda olmak lâzımgeliyor, Bu ibdan hususiyeti de şuradadır; Tasav- vur edilen müsteşarlar parlâmentodan, ne, sonra da hepsi birden Başvekilleri- ne tâbi olacaklar, onlarla beraber dü- Şüp kalkacakları gibi, Başvekilin kendi- lerini istifaya davet etmeleri halinde de istifaları zaruri olacaktır. İşte, baş- hca hususiyetin burada olduğunu zan- nediyoruz. Bence bunun böyle olması da zaru- Tidir. Parlâmento müessesesi ile vekil- lerin hergünkü temas ihtiyaçlarını tat- min için böyle her iki tarafın d& derdini bitir ve her iki tarafın da derdinden an- lar müzsteşarlar ihdası fikri güzel ol- makla beraber bunun parlâmentariz- min müfrit an'anelerini bize sokmaya kadar gitmesi de doğru olamazdı. Biz- deki Parlâmentoculuğun, yüksek dev- Tet otoritesini takviyeye doğru inkişaf eden bir parlâmentoculuk şekli oldu- ğuna göre müfrit bir parlâmentarizm #tikametine gitmek te yanlış olurdu. Bunun için, hükümet hem amele fay- İa, hem de siyasi mahzurdan tevakki fikirlerini çok güzel telif etmiştir. * Ümit ediyoruz ki hükümet bu ibda- ını yakında hayata geçirir ve bundan da muhtelif vekâletlerin Çalışma şart- ları ıslah edilmiş olmak ve işlerinin da- ha sür'atle yürütülmesini temin etmek Zibi ameli faydalar hâsıl olur. Son za- manlarda vekillerin yüklerinin artmış olması bilhassa mühim olan işlerin ve- | kâletlerde sür'atle görülebilmesine ba- | ran mâni teşkil ediyordu. Bu yeni yar-| dımcılardan sonra vekiller biraz daha | "f’“* çalışabilecekler ve küçük bir sü- | TÜ meseleleri, müsteşarlarına bırakarak | kendileri mühim ve esaslı mesejeleri hal ile meşgul olacaklardır. 1- |zazede sandığı bu iki adamı TÇT A SON POSTA Bazı insanlara Empülsif sıfatı ve- rilir, bu gibi insanlar daima hislerı ile hareket ederler, pek çabuk mes'ut pek çabuk bedbaht olurlar.. Fil üstünde Golf oynanıyor , E At üzerinde golf oynadıkları eski - |denberi bilinirdi, fakat şimdi fil üstün- de de golf oynamıya başlıyanlar oldu İnsandan hoşlanmıyan iki adam Geçenlerde Sidneye gelen bir vapur kapdanı Büyük Okyanusun tssız ada- larından bişinin civamından geçerken uzaktan iki beyaz insan görmüş ve ka- kurtar - mak için gemiden indirdiği bir sanda- la binerek yanlarına gitmiştir. Bu iki adam kendi arzularile munzevi bir ha- yat geçirmek üzere iki sene evvel bura- ya geldiklerini ve bu müddet zarfında hem cinslerinden hiç bir kimseyi gör- mediklerini, bundan memnun kaldık- larını söylemişler bürada bol ve güzel meyvalarla her türlü cins kuş ve hay- vanat bulunduğunu deniz kıyılarında en nefis balıklar avlanabildiğini en birinci arzularıda kendilerinin fazla rahatsız edilmeyip yanlarından uzak- laşması olduğunu ilâve etmişlerdir. Ölümü bir şehir halkını müteessir eden köpek İtalyanın Asti şehrinde bir köpek ölmüş, ve bu köpeğe bütün şehir hal- kı acımıştır. Bu teessüre sebeb; köpe- ğin sahibi öldüğü gün cenazeyi mezara kadar tâkib etmiş olması ve tam bir yıl mezar başından ayrılmamış olmasıdır. Zavallı köpek, sahibinin -öldüğünün yıldönümünde yola çıkmış, fakat bir- denbire bir otomobil altında ezilmiş - tir. nin mümessilleri sanayi birliğine mü: Bu bakımdan hükümetin çok tyi bir karar vermiş olduğu kanaatindeyiz. Muhittin Birgen (SÖZ ARASINDA |) Kd Normal insan Bi Hayatta Empülsif olmak fenadır, inceleyicilikte ifrata gitmek te zarar verir, mes'ut olmak için biraz his, biraz fikir adamı olmak daima normal bulunmak lâzımdır. Bazı adamlara «inceleyici» sıfatı verilir, bu gibi adamlar daima dü - şünerek fikirleri ile hareket ederler, mes'ut olmaları kadar bedbaht ol - maları da güçtür... İ HERGÜN BİR FIKRA Dalgınlık Ahmet Mitat efendi merhum Karanti- nada çalışırdı. Bir zgün Hüseyin Rahml sendisini çalıştığı yerde ziyarete gitmiş- t Akşama kadar oturup konuştular, ve Karantinadan beraber çıktılar. Köprüye geldikleri zaman Hüseyin Rahmi elini ce- bine soktu, köprü parasını verecekti. Pa- kat Ahmet Mitat efendi o kadar dalmış- tı kâ hiç durmadan anlatıyor, ve nereye zeldiğinin farkına varamıyordu. Hüseyin Rahmi parayı çıkarıp tahsil- dara vermiye vakit bulmadan Ahmet Mü- tat efendi, onu, koluna girip sürükleme- te başladı. Tahsildar Hüseyin Rahmiyi kolundan 'akaladı: — BSen © sakallıya pek uyma, dedi, o her zaman böyle yapar. Müşteri celbetmek İçin yeni bir usul *| Bu kadın tavşanlatı güneşten mi, Dişçi sandalyesinde —|: *sa Y'?m“tnl '““"*:?" ""': için şemsiye al asmış, diye mer. Ofururken rahatsız —|i l T L iç de öy- Olmuyacaksınız le değil. Bu ince düşünülmüş bir rek- Tâmdır. Kadın ne güneşten, ne de yağ- murdan muhafaza etliyor... Pazarda tarşanlarına müşteri celbedebilmek İçin herkesin yapmadığı bir şeyi yapıyor. tedavi ediliyor D Avusturalyanın Sidney şehrinde igâılen' kör olan Frank Brincuter is- minde bir tüccarı tedavi etmekte bu- lunan doktorlar sağlam bir göz beya- zının ameliyatla kendi gözüne konmâ- sile körlükten kurtulacağını söylemiş- lerdi. Tüccarın karısı kocasının kör- lükten kurtarılması için bir gözünün Son günlerde Londrada açılan bir |beyazını vermeğe razı olmuş ve bu a- San'atlar sergisinde, şu gördi rada sekiz kişi de büyük bir para mu- dişci sandalyesi de teşhir olunmuş -İkabilinde gözlerinin - birisini vermeğe tur. 'e Bu sandalyenin bir hususiyeti, has- hh,? NM F#'.JŞY“'WY— tanın hiç zahatsız olmadan mühtelif| * tüccar bunların hiç birisini kabul et- vaziyetlerde yatabilmesi, ağzını aça - miyerek Londraya gidip tedavi edilme- bilmesi, kendi ağzını görebilmesini te-| 8e karar vermiştir. min etmesidir. 265 senesindenberi yaşayan Bu sene 64 milyon Bd liralık elmas satılmış v r Kadınlar arasında her cins elmaslara İngiliz gazeteleri Moğolistanda 1671 Va tuğkar çoğallürriden "e — tevellüdlü bir adamın bulunduğunu atları giğ:iekç:o:ülınlmehndir. yâzmaktadırlar. Havadise inanmak lâ- Elmaslara o kadar çok tâlib vardır |" gelirse bu adam 265 yaşındadır. ki, dünyanın en büyük elmas ticaret - Sıhhati yerinde ve dinçtir. haneleri mülşterilerinin lâyıkile arzu-| Şimdiye kadar en çok yaşıyan ada - larını yerine getirememektedirler, Yal-İmın bir İspanyol olduğunu ve 185 ya- zıları tarafından piyasaya su kadar hafif ve kokusuz ko- lonya sürüldüğünü ve bunların gayet ucuza verildikle- ri için kendilerine zararı dokunduğunu söylemişler... Şikâyet esassız değildir. Geçenlerde oldukça büyük bir ticaret evinden kolonya istemiştik, verdikleri kolon- İSTER nız bu sene 64 milyon liralık elmas sa-İşında öldüğünü söylerler. Moğolistan- tılmıştır. STER İNANMA! yanın 9ÖÜderece olduğunu söylüyorlardı. Ölçmek için derece istedik, yok dediler, sıra ile 6 tane ticaretevi do- laştık, 6 sının da kolonyaları iddialarına göre 90 dere - celikti, fakat 6 sında da iddiayı tevsik edecek derece yoktu. Binaenaleyh biz su gibi hafif kolonya yapıldı - Bından “şikâyet edenlerin her halde tanınmış üç markayı geçmiyeceğ'ne inanıyoruz. Fakal ey kari sen. İSTER İNANMA! racaat ederek ba - İNAN hlar bu rekoru da kırmış oluyorlar. |dan George Sand nerede doğmuş ve FMf r——_——â İSTER İNAN İ Gözetelerde okuduk; iyi kolonya yapan ücaret evleri- | 2 — Bebiris'ler eski İberyada ot DAT CNT CU Sözün Kısası Bir karar hakkında E. Talu stanbul belediyesinin memurin cümeni yeni bir karar vermiş: BWT d dan sonra belediye hizmetine ahnat memurlar 35 yaşından yukarı olm caklammış. Demek oluyo; ki, otuz beş _vaşkw' güçlü, küvvetli, muhakemesi — oli? huyu, ihtirasları az çok durulmu$ sanlara belediyenin kapısı -bugün' itibaren kapalıdır. Matbuat îaül:unlırmn kısaca akş“”'g bu gibi mukarreratın esbabi ucib€ sini gönül bazan ne kadar öğrenmi ister! Belediyenin böyle bir hattı ),_.ı—c#' ihtiyar etmesinde, kendi kendime feylediğim sebep belki şudur: 35 yaf 0 da hizmete giren herhangi bir adafl hizmette meslek yapamaz. Tam İ&7 rübe sahibi olmağa başlarken, tekaütlük çağı hulül eder; ve onü tiştirmek için sarfolunan emekler he olur.. Eğer düşünce gerçekten bu ise, İ nun su götürür pek çok karşılığı 0]' j bilir. Yetişmek istidadımı haiz uli nan bir adamın, keridisine verilmi$ ; zifeyi kavraması behemehal seneli mütevakkif değildir. Yirmi yaşt hizmete intisap eden bir delikan'ı git ş tin sene kabiliyetsizliği yüzünden !:r rinde sayar da, kırk yaşında mesl' y giren adam, kırk beşinde bir şube * rektörlüğüne kadar yükselebilecek * tidar ve kabiliyet gösterebilir. ardii diğe hürmet göstermek, V ıuîî,ç thhhn ı—k%nıkıiz biraymdk suretile olmamalıdır. 4 Otuz beş yaşına gelmiş bir adai çalışmasına set çekmekten ne çıkâ Bu usul, memlekette, bugüne £ mevcut olmıyan bir işsizler sırıfı YE ratmaktan başka hiç bir işe yarama” Hem, yaşlıları feda etmek, —'_n“p: yerine tercih olunan gençlerin € "' tına daha iptidadan, o yaşlılara ba vazifesi gibi ağır bir yük yüklem 1 Çalışmıyan baba evlâdının, çalışırı? | mıyan ağabey kardeşinin eline bakâ caktır. Yola çıkarken, gençliğin omuzlarli böyle bir yük yüklemek, onların V felerini teshil elmez. Hal Diğer taraftan bir adam farz | yaşı kırka henüz varmıştır. Dinçi: nerji ve ahlâk sahibidir. İş başında Sr | iyi randıman verebilir. Bu adam mıl" İ telif tecrübelere girişmiştir. 'lî;cJ i atılmış, krizle karşılaşmıştır. T d kâtipliği etmiştir, patronu yazıhan” | | ni kapamıştır. Kalemi ile geçınmî,’ İ temiştir, tâbi bulamamışuır. Elind” diploması ile belediyeye baş vuld“’ ğunda, kendisine neden ret cevabi , rilsin? Bu adamın, bu toprakta çı”’_k, mak, kazanmak ve geçinmek yok mu? a Afrikanın bazı vahşi kxblleleriı;; ma ağaçlarını silkecek kadar derP' kalmıyanları idam ederlermiş. Mefit rin encümeninin kararı bana biraz P ları hatırlattı. Biliyor musunuz ? ı—.oıııyııııııııııııııııııü"' hat gibi» cürlesini kim söylemiştir. ? 2 — Ambron'lar kimlerdir? 8 — Meşhur Pransız kadın romasci" artie , Şşında ölmüştür? (Cevabları yarın) * (Dünkü suallerin cevabları) M 1 — Bende mecnundan fürun ıı:':: o «Âşık Sadık benim ııııı--'“':'.ı v mısraları Puzulinindir. wl' uran e$ tır Akdeniz kıyılarında, bilhassa Pireh” yözlk larının cenub ve şimalinde uzun yı'ar olmuşlardır. çük 3 — 1931 de İspanya tahtından Kral Alfons şimdi 50 yaşındadır. —

Bu sayıdan diğer sayfalar: