27 Ocak 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

27 Ocak 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hergün Yazı Çok Olduğua İçin Bugün Konamadı Garip bir Kurt hikâgyesi Bilmem Uzun çarşıyı bilir misiniz? O çarşının başında, bir polis noktası, ©o polis kulübesinin tam karşısında da kapalı bir fırın vardır. Bu fırında Kâmil adında bir adam yatıp kalkmaktadır. Kâmil, İstanbulun en büyük köpek tüccarıdır. İstanbulun hemen bütün köpek meraklılarını ta - Dır. Kâmil ayni zamanda kurt mer dır da. Kendisinin, Yaşar adında, ik yaşına yeni basmış güzel bir de kurdu ardır. hibiyle bir arada yatıp kalk ” seye bir zararı do - dumanlı ha Fakat «kurt ver» derler. Son kar fırtına runun uslanmış görünen vahşi ruhu - nu da coşturmuş. Ve evvelki akşam, Kâmilin uykuya dalmasını fırsat bilen kurt, kendini sokağa dar atmıştır. pi ve bürriyet, nice zamandır yan zavallı hayvanı iyiden iyi senin, bu arsa benim, ortalıkta dolaş a başlamıştır. Hayvanın bu gezin- ha kadar sürmüştür. Bir ara- hk kurdunun ortadan kaybolduğunu farkeden Kâmil de sokaklara uğramış ve İstanbul kazan o kepçe, kayıp hay- vanı araştırmaya koyulmuştur. aştıktan sonra, Topkapı sarayımı gö- züne kestirmiş; beğetmiş ve içeri gi - rip, bahçede gezinmeğe başl a O sırada, saray bekçileri, kurdu gör- müşler, içlerinden birisi, uyuz köpek kovâar şibi haykırmış: — Hoşt! r kurt, köpekleri kovmak için kullanılan bu hitabı üzerine alınmaya tenezzül etmemiş, yani hiç orah olma- mıştır. Onun bu lâkaydisi, öbür bekçiyi de kızdırmış, o, daha dik bir sesle bağır- Kurt gene umurlamayınca, bekçiler üzerine yürüyecek olmuşlar; fakat ar- tık hiddete gelen kuzt derhal geri dön müş ve sivri dişlerini göstererek, bekçi lerin üzerlerine yürümüştür. Bekçiler, köpek zannettikleri hayva- nın, gördüklerine, bildiklerine benze - mediğini dehşetle farkedince sıfırı tü- ketmişler, ve kendilerini kulübelerine dar atmışlardır. Ondan sonra, telefonlar zırıl zırıl iş- lemeye başlamış, imdada yetişen poli& ler, bekçilerle birlik olup, kurdun pe- şine düşmüşler, Saray bahçesinde hay li süren heyecanlı bir kovalamacadan sonra, Yaşar yakalanmış, karakola gö türülmüştür. Bu hâdiseden birkaç saat sonra, kurdun peşinden dolaşıp dur - makta olan Kâmil, yorgunluktan solu ya soluya karakola girmiş. Ve Topkapı sarayını altını üstüne getiren vahşi Resimli Makale: Bazı muharrirler bir milleti yük- seltmek için mazi ile rabıtayı tama- men kesmeyi elzem görürler. Bu mu harrirler mazisine kıskançca bağlı o- lan İngilterenin medeniyet yolunun SON POSTA Bazı muharrirler bir memleketi yükseltmek için maziye sıkı sıkı ya- pişik kalmaya Jlüzum görürler. Bu muharrirler hiç mazisi olmıyan A- merikanın en Mmüterakki memleket olduğunun farkında değillerdir. KB Yükselmek ve alçalmak meselesi Bi Yükselmek veya alçalmak maziye mMmerbut olup olmamakla değil, zama mında lüzrm olan şeyi zamanında ya- pip diğerlerinden geri kalmamakla alâkadardır. en ilerisinde olduğunu unuturlar. (Ssöz İngüterede geceleri Gayda çalmak “Faça mal olur? Makdonaldın kızı Sabik İngiltere Başvekili Makdo-| kirleşmiş ve iflâs nald'ın kizinin otel işletmekte olduğu | etmiş arkadaşlaş malümdur. Mis Alestair Makdonaki|rına yardım için son zamanlarda gayda çalmağa me-| Notlde büyük biş * rak sarmış ve bu işi her gece saat on| iane açmışlardır. ikide yapıyormuş. Bir kaç kere istira- Bu ianede de A- hati umumiyeyi selbettiği için beş lira| merikanın en gü- para cezasına mahküm olmuşsa da: — Canım gece on ikide çalmak is- öpücüğünü mü: tiyor, beş lira veririm, gene çalarım| zayedeye koymuş demiştir. j& ÜHERGUN BİR FIKRA Ağzınıza lâyik Tanıdıklarından biri Süleyman Nazif merhuma karısının iyi yemek pişirdiğinden bahsediyormuş: — Refikam, demiş, bir çorba ya- par ki ağzımıza lâyik.. Hele et ye - mekleri eşi bulunmaz. Hepsi ağzını- za lâyik.. Tatlılardan bir kadın gö- beği yapar ağzınıza lâyik, Hele re- çelleri, turşuları, onları saymakla bitiremem.. Velhasıl ne diyeyim ağ- zınıza lâyik. Süleyman Nazif kendini tutama- mış : — 17,000 dolara Bir öpücük Amerikanın bü yük tüccarları, fa« zel kadınının - bir Japon meclisi meb'usanında muha- | sokağı cinayeti !© M' Görkülüde Ü eh lif meb'uslardan biri Başvekil Hirota-| 3 — Meşhur Kanser artık iyi olacakmış'ınuş, herkes pey sürmeğe — başlamış, Mançester — doktorlarından — John Fakat bir müddet sonra, "k:çı bir tüc- Capper Magnian keşfettiği yeni bir se-|carla ihtiyar bir milyoner karşı karşı» rom ile kanseri, tamamile tedavi et- ya kalmışlardır. İki taraf öpücüğü al- meğe muvaffak — olmuştur. Bu serom inşan vücudundan istihsal ediliyor- muş, Serom hastaya her hafta enjeksiyon tarikile verilmekte ve hasta da yirmi hafta zarfında tamamile iyi olmakta imiş. Evli kadınlar kuvvetli olmalı imişler İngilterede jimnastik lâdına kavuşmuş bir baba sevinciyle:| meb'uslardan biri vasıtasile meclise — Yaşarım... Bir tane Yaşarım! diye ağlamaya başlamıştır! Sonra da, hayvanını önüne katıp, fı rınmın yolunu tutmuştur!. Japonyada 250 kiloluklarla 35 kiloluklar bir kulüp kurdular Japanyada tuhaf bir klüp kuruk muştur. Bu klüp — asgari 250 .kiloluk || : kimselerle, azami.35 kiloluk insanları saçakları altına almaktadır. Avrupanın bir çok yerlerinde yüz kilolukların klüpleri mevcuttur. Ja- ponyalılar yüz kilo sikletinde olmayı bir klüp teşkil etmeğe kâfi görmemiş- ler ve bunun asgart haddini 250 kilo olarak kabul - etmişlerdir. Şimdi bu klüpte dünyanın en şişman adamlarile en zayıf insanları bir arada bulunuyor- larmış. şöyle bir teklif yaptırmıştır «Evli kadınların yalnız sihhatli ol- ması kâfi değildir, ayni zamanda kuv- vetli olmaları da lâzimdır. Güreş, boks, ve atletizm bugün hayatın artık lâzım gayri müfariki olmuştur. Analar, bu- mak için arttırdıkça arttırmışlar ve ni- hayet 17,000 dolar veren genç öpücü- ğü hak etmiştir. Güzel kadın delikanlıyı öpeceği es- nada genç, istememiş: — Ben öpülmek için değil, sizi bir ihtiyarı öpmek mecburiyetinden kur- tarmak için müzayedeye iştirâk ettim demiş fakat bir müddet sonra ihtiyar ,, |milyonerle kadın : birbirlerine — sarılın- " |ca, ikisinin karı koca olduklarını anla- yavrunun boynuna sarılarak, kayıp ev yapan Mis Nora Rind arkadaşı olan mıştır. Saçları dökülenlere müjde Kutba şimalide bir tötkik teyahar tinden dönen İngiliz kâşiflerinden Richard San gazetecilere yanatta şu sözleri söylemiştir: «Maceramız çok nu bilmeli ve çocukların: o yolda ye- tiştirmelidirler. İSTER latmak makşadile bir müddettenberi günün haberlerini Arapça olarak vermeye başlamıştı. Bu teşebbüs Suriye- de büyük alâka uyandırmış ve halk İstanbul radyosunun Arapça söylemeğe başladığı saatlerde gazinolarla radyo- lu dostlarının evlerine koşmayı âdet edinmiştir. Haber İNAN İstanbul radyosu Suriye halkına hakiki vaziyeti an- l İSTER çalışmıştır. RAS ri vardır ki orada kabak başlı rın kâffesinin tepelerinde saç çıkmak- badir. Biziak böy'eli nan d tane saçsızın dördünün de saç- yaptığı be-|ları çıkmıştır. enteresan oldu. | şiflerin hemen hepsinden daha fayda- Size her şeyden evvel şunu haber ve-|lhı olduğunu zannediyorum. Artık saç- reyim ki, Kutbu şimalinin öyle bir ye-'ları dökülenler merak etmesinler.» İNANMA! verildiğine göre mahalli hükümet bu rağbetten telâşa düşerek tam o saatlerde elektrik cereyanını kesmek su- retile balkı doğru haber almaktan mahrum — bırakmaya Bu haberin mevsuk görünmesine rağmen biz İsken- derundaki mahalli hükümetin bu tarzı hareketine devam edebileceğine inanmıyoruz, fakat ey okuyucu sen: İSTER İNAN İSTER İNANMA! Ağzı hassas bir Şarap mütehassısı Ayda ne kazanıyor? Resmini gördüğünüz Mösyö Reni- er dünyanın en meşhur şarap ekspe- miştir. Japon meclisinde bir vak'a yı fena halde tenkit etmiş ve: — Başvekil ordunun lâyikile çalış- kuvvetlenmesine mâni olu- yor demiş, daha bir sürü sözler söyle- masına, miş. Bunun üzerine harbiye nazırı kür- süye çıkarak meb'usun orduya haka- da harakiri ile ret ettiğini ve bunun ölümü icap ettirdiğini anlatmış. Muhalefet yapan meb'us şu ceva-|bulunmuşlar, © bi vermiş: — Eğer sözlerim hakaretâmiz ise harakiri yapacağım! Şimdi bir hey'et meclis zabıtlarını tetkik edip sözlerin hakaretâmiz olup olmadığını mütalea ediyormuş. olanla- seferiyede bulu- Bu keşfin jeolojik, meteorolojik ke- lık teklifi kabul ederek Amerikaya git- - ki gündür. —© da durüyori VÖD yorlar. İki g$ ne alan olmadı. bir çuval örten Ve hiç kimse € değil! -- Üıüw Demiyor. H y yip kavga çıki Bi Halbuki: , — Üşüyorum:. Demesi Tazımı SĞ ma Çıplaktır.. Pa — Açım. K” İ Demesi Tâzıtlı danberi bir şey 47 — Manto i'“?. tiyatroya gide€! yip kavga çıkü'm“ı’ dındır. Ve bilh'“:' ri yanına çağırm k mür gözlü, h—:'_“'“fı;“ : Merak mi! siniz.. Heykel )"Pd delikanlı Ayasofyt gfit bir kadın heykeli w # Biüizor meiği | — Parisin m’ b. hangi tarihte, kiztİü S İy, ımlıu_ı_ Büyük b"r N manya dnııı bu# C landda yapılan lüd' "l lı gi ayın kaçıncı 3 — Pakay şehfi ( * A Dünkü Suallerif 1 — Platon ğ dur. Aristonun Ü eserleri Kavanil, f Phedon ilh. tır. 429 yıllarında 2 — Meşbur Edgar Poenin en ” Poincar& 1913 def hurreisliği, 1922 Ö2 meclis reisliğini Dünya fu” Amerika meşhur şahi İ kımı teşkil e!'::: jansının dire «& TEzLAR eci: * Bekler: Baldvifi Sağ iç: He ! Santıfor: Jet Soliç: Blum, Sol açık: bıyıkları parlasın | sonra da bu işi X garasını yakmıf “Lgi denbire parlamıtı "i gi lik bıyıklar, ne kalmış. Ve yüzü "i hastaneye yatırıt?

Bu sayıdan diğer sayfalar: