15 Şubat 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

15 Şubat 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Sayfa Fenni bahisler: sakalsız ve bıyıksız kalacaklarmış Mayınunlar insanlara nazaran çok daha kıllıdırlar. Vücuttaki kılların hik-| meti, insanı soğuktan himaye etmesi- dir, İnsanların artık kılların himayesi- ne ihtiyaçları kalmadığı için vücutta- ki kıllar da gitgide azalmaktadır. Bu- hususta bir tetkik yapan Doktor H. Sehultz bu mesele etrafındaki fi- kirlerini şu yolda izah etmişstir: — İnsan terakki ettikçe zekâsının inkisafı nisbetinde de yade ihtiraslarile hareket eden insan- lar, soğukkanlılara nazaran daha kık h olurlar. İnsanın kafa tasında her san- tiniâtre murabbe: İbir yerde' SİZ adet kıl vardır. Hali vahşette yaşayan in- sanlarda bu miktar 325 e ka re murabbamda 375 kil vardır. Şebek- lerde ayni mesahada 2035 - tane kılâ tesadüf edilir. Bundan başka, beyaz ve müterak- ki irkın saçları, munlara nazaran daha kalın ve daha ağındır. Her kıl parçâsınin 'ağır- oluşu, olgun bir vücudda önkişaf etmiş oldu- Zuna delâlet eder. Fen, ilim yürüdükçe erkekler bir gün Kadınlar gibi sakalsız bıyıksız ve kılsız kalacaklardır. Şurada mühim bir noktaya daha te- mas etmek istiyorum, kadınların tüy- süz olmaları zekâlarına kat'iyen delâ- let etmez. Onlarda vücut organizma- sı zayıf ve küdretsiz - olduğu için bu kılları yapmaz. * Doğacak çocuk erkek mi olacak kız mı? Doktortarın çalışmalarına rağmen doğacak çocuğun kız mı, erkek mi do- ğacağı anlaşılamamıştı. Elimize dün gelen tıbbi bir mecmuada bu müşkü- lün de halledildiğini okumuş bulunu- yoruz.. Makalenin karilere alâka ve- recek cihetlerini aynen tercüme ediyo. Tuz: «Tabiatın yaptığı her şey — ölçülü- dür. Her hâdisenin (neden) i ve (çün- kü) sü hâdiselerin içinde vardır. İnsan doğecak çocuğun, kız mı er- kek mi olacağını niçin bilmez? Çünkü eğer bilmiş olsaydı, daha doğrusu doğacak olan çocuğu istediği şekilde dünyaya getirtseydi müvazene olmaz, dünyada dehşetli bir karışıklık olurdu. Zaman zaman, ya kadınlar birdenbire fazla ürer, yahut erkekler karısız kalacak kadar çoğalırdı. Eğer insanlar istedikleri cins çocu- ğu doğurmak imkânına malik bulun- salardı, dünyada demokrasi ve hürri- yeti tefekkür de kalmazdı. Meselâ bir harbe hazırlanan zorba bir hükümet bütün çocukların erkek olarak dünyaya gelmelerini arzu eder, H4 & Bazı Profesörler de doğacak çocuğun cinsiyetini tayin etmek imkânını elde ettiklerini söylüyorlar vücudundaki kılları azalmaktadır. Kafalarından zi- çıkar, | Antbropoide maymunlarda santimet-| geri ırklara ve may-| ana ve babanın bütün arzusuna rağ- men onlara kendi arzusunu hâkim kı- lardı. Eğer ebeveyn istedikleri çeşit ço- cuk dünyaya getirtmek imkânına ma- lik olsalardı, aile müessesesi de yıkılır ve evlilik hayatı da olmazdı. Neden mi? kek diğeri kız çocuk istediler mi? Me- sele karışır, ve dünya hünsalarla dolar- di. Döğecek çocuğun arkek veya kız doğacağını bilmemek her şeyden iyi- dir. Tabiat bunu böyle istemiştir. Ve böyle olmalıdır. Buna rağmen irs ve hücreler üze- Tinde çalışan bazı profesörler, hücre- lerin tetkikile doğacak çocuğun cinsi- ni tayin etmek imkânına malik olduk- Tarını söylemişlerdir. Bunlar kadın ve erkek Chromoso-- nieleri arasında bazı farklar görmüşler- dir. Bu farklara — istinaden şimdi ço- cukların cinsini tayin edebilecekler- miş, Çamlıca Erkek Muallim mektebindeki yangın Dün sabah Çamlıca erkek mual- lim mektebinin binast müştemilâtından ahçı ve hademelerin yattığı ahşap bi- nada yangın çıktığını yazmıştık. Bina- nin iki katını yaktıktan sonra söndü- rülen ateşin hademelerin yatak odası- na koydukları mangaldan sıçrayan bir kıvılcımla çıktığı ve yatakları tutuştu- rarak büyüdüğü anlaşılmıştır. Mangalda infilâk Evvelki gece Hüdavendigâr caddesin de oturan 48 yaşında İbrahim kızı Ce- mile mangal yakmakta iken mangalın içinde bulunan ve henüz mahiyeti an- laşilamıyan bir cisim birdenbire patla- mış, Cemile — ehemmiyetlice yanmış, hastaneye kaldırılmıştır. “CÖNÜL İŞLERİ Okuyucularıma Cevaplarım Sultanahmette (A. G. Z) e: Tanımadığı bir erkeğe müracaat eden, sevdiğini söyleyen genç kız, kelimenin en hafif mânasile hiç de- ğilse şımarıktır. Bir aile kadını ola- Maz. Fakat her kaidenin bir istisnası vardır, netekim ben bahsettiğiniz hâ- disede genç kızı saf ve samimi görü- yorum. Kararı vermek size düşer, fakat her şeyden evvel düşüneceği- niz nokta kuracağınız yuvayı idare edecek vaziyette olup olmadığınızdır, * İzmirde (Y. T. N) e: Aileniz haklıdır. Liseden henüz K ı çıkmış, daha doğrusu çıkmaya yak - laşmış bir genç tahsilini bitirmiş sa- yılmaz, yarısına bile gelmiş değildir. Önünde daha dört yıllık bir üniver- site devresi, sonra da sitaj müddeti vardır. Küçük bir hesap yapalım: Mahdut istikballi bir işe derhal atıl- madığı takdirde önünde para kazan- mak için en aşağı 6 yıllık bir zaman olduğu muhakkaktır. Bir gencin babasından aldığı para ile ev geçindirmesi kadar izzeti nefis kırıcı bir şey tasavvur edemem, Farz edelim, kadın bir çift çorap istedi. — Babama sorayım da alırım mı diyeceksiniz. Sizin hesabınıza benim yüzüm kızarır. Çocuğum vaz geç bu sevdadan! TEYZE Çünkü bu sefer, karı ve koca, biri er: t ve Ömer isminde iki küçük Kumbaracı yokuşundaki 38 numaralı bakkal Ya. SON POSTA -| Hâdiseler Erkeklerde birgün kadınlar gibi | Ka Hâ' f Binaların renkleri Belediye meclisindeki kadın âzadan biri o gün gri robunu, gri şapkasını ve gri mantosunu giymişti. Evinden çık - t Gri bir etomobile bindi, Belediye - ye geldi. Gene belediye meclisindeki kadın i- zadan bir başkası da 6 gün kahve rengi robunu, kahve rengi şapkasını ve kah- ve rengi mantosunu giymişti. Evinden çıktı. Kahve rengi bir otomobile bindi. Belediyeye geldi. Meclis açıldı, Tüznamede binaların renkleri meselesi vardı. Şehirdeki binalar hep ayni renk olmalıdır. — Olmalıdır. — Fakat hangi rengi intihap etme- H?.. Kuruçeşmede oturan ayağa kalktı. — Bir teklifim var, — Buyrun. — Binaların renkleri siyah olmalı- yazdır. Bir doktor da fikrini söyledi: — En sön moda renk mordur. rengi teklif ediyorum. Gri roplu, kadın âza söz aldı: — Ne 0, ne biü.. Şehrin bütün bina - ları griye boyanmalıdır. | Kahve rengi roplu, kahve rengi şap- kahve rengi mantolu kadın âza <ri beğenmedi. Hayar, olamaz.. Kahve renginden başkasını kabul etmem., Binalar kah- | ve rengi olacaktır. — Hayır gri olacaktır. — Hayır kahve rengi olacaktır. — Hayır gri. — Hayır kahve rengi, — Hayır!.. — Hayır!.. — Elbisemin rengi fena mı? Bina - ların rengi, niye elbisemin rengi gibi olmasın.. t — Ya benimki.. Benimki fena mı? Niye binaların rengi benim #lbisemin rengi gibi olmasın. — Grli! — Hayır kahvoe rengi! Reis müzakereyi kâfi gördü. — Müzakereyi kâfi görüyorum. Gri ve kahve renginden ba lif edenler tekliflerinde 1srar ediyor « lar mı? — Hayır etmiyoruz. — Öyle ise gri ve kahve renklermi reye koyuyorum. Reyler toplandı. Âzanın yarısı kahve rengiyi, yarısı griyi istemişti. — Reyler müsavi geldi. — Bir teklifim var, — Buyrun! — Şehrin yarısı gri, yarısı kahve rengi olsun.. — Kabul kabul! Kabul edildi. Gri roplu, gri şapka- h, gri mantolu kadın âzanın oturduğu semtteki binalar grive; Kahve rengi roplu, kahve rengi şapkalı, kahve ren- gi mantolu kadın âzanın oturduğu semtteki binalar da kahve rengine bo- yanacaktı. İMSET İki küçük hırsız Biri 15, diğeri 16 yaşında Abdullah , Egri mantolu ka'r. ni'nin dükkânına — pencereyi kırarak girmişler, çekmecede bulunan 38 lira ile bazı eşyayı çaldıktan sonra kaçmiışe lardır. Polis bir müddet sonra bu iki küçük hırsızı yakalıyarak müddeiumu- miliğe göndermiştir. Yangın başlangıçları Kurtuluşta Hacı Ahmet — mahalle- sinde Yedinci asır sokağında Dimitri- nin evinde yakılan mangaldan sıçra- yan kıvılcımdan döşeme tahtaları tu- tuşmuş, gelen itfaiye tarafından odanın bir kismı yandıktan sonra söndürül- müştür. * Pangaltıda Hidayet sokağında 17 numaralı Köseyan'a ait evde soba bacası tutuşmuş, itfaiye tarafından si- rayetine meydan verilmeden söndürül. Müştür. Lik maçları sona yak'aşlı Fener Anqdoluyu__l() -0 G .Saray İ. Sporu 3-0 w A . mağlüp etti Fenerbahçe-Andolu maçında hakem Fikreti sert oyunundan dolayı dışarı çıkardı Galatasaray . Istanbulspor Haftanın mühim maçlarından olan Galatasaray ile İstanbulspor dün Tak - dyomunda karşılaştılar ve ne- ıfıra karşı üç gol ile Galatasaray Oyuna Galatasarayın akını ile baş - landı ve beşinci dakikada Haşim güzel bir kafa vuruşile gol yaptı. Bu gölden biraz sonra Bülend âni bir çevirişle i- kinci golü yaptıktan sonra oyun dur - gunlaştı İstanbulspor müdafaası iyi çalışı - yor, fakat santrhafın fazlaca aksaması İtakimın âhengini bozuyordu Birinci devre bu suretle Galatasara- | yân iki sıfır galibiyetile bitti. | İkinci devrede İs- tanbulsporun hâ- kimiyeti - altında geçti. Fakat İş - tanbulspor muhacimlerinin becerik - sizlikleri yüzünden bir çok gol fırsat - ları kaçırdılar . Bu devrenin sonlarına doğru Haşim sağdan aldığı bir pası plâse bir şutla üçüncü golü kaydetti. Bundan sonra İstanbulsporlular son bir gayretle Galatasaray kalesine bir çok tehlikeli akınlar yapmışlarsa da gol çıkaramamışlardır. Maç bu şekfi - ge devam ederek bitmiştir. Takımlar sahâya Şşu süretle çıkmış- /lardı: Galatasaray: Avni, Reşad, Salim, Suavi, Lütfü, Ekrem, Necdet, Şevket, Haşim, Bülend, Danyal idi. İstanbulspor: Hikmet, Samih, Ha - san, Aziz, Fahri, Nevzad, Kemal, Or- han, idi., Hakem: Ahmet Ekrem (Hi - 1â1). Fenerbahçe haftanın gol rekorunu yaptı Galatasaray - İstanbulspor maçından maçından bir intıba Angelidis, Reşad, Naci, Esad, Ali Rı» za, Bülend, Fikret şeklinde idi, Hakem: Şazi Tezcan, (Güneş). Alâeddin Şahinbaş İkinci küme karşılaşmaları İstanbul şampiydnası ikinci küme maçlarından olan Karagümrük - Bey» lerbeyi arasında » ki müsabaka Şe - rvef stadında ya - pildi. Müsabaka haftanın en güzel oyun « Jarından biri oldu. Neticede 2-| Karagümrük takımı gar kb geldi. : Beşiktaş ikinci devrede açıldı Lik şampiyonasında son maçı ya - pan Beşiktaş takımı dün Şeref stadıme da Hilâl ile kar « Boşiktaş — B | şılaştı. . Hilâl 1 Oyun | - | be- rabere iken Be « şiklaş penaltıdan bir sayı yaparak dev- reyi 2-1 bitirdi. İkinci devrede daha canlı oynıyan Beşiktaş takımı üstüste 6& sayı yapa » Tak maçı 8-! kazandı. İkinci devrede Hilâl oldukca yavaş ve durgun oynadı. İki takım da müsavi bir oyun yaptı — Lik şampiyonasında son maçlarını yapan Süleymaniye, Beykoz maçı da hayli — heyecanlı İSUleymaniye ve güzel oldu. İBeykoz Lik vaziyetleti için oldukca gay « ret eden takımlar İlk devrede I-l be- rabere kaldılar; İkinci devrede iki ta » kım da bu vaziyeti değiştirmek için çok gayret etti. Her iki takım da bu devrede birer evvel oynanan — Fenerbahçe Anadolu |sayı daha yaparak gene 2-2 berabere takımları arasın ner 10 | daki maç Fener - dolu bir — oyunundan (sonra haftanın gol rekorunu yaparak sıfiıra karşı on gölle Fenerbahçe galib Zelmiştir. , Oyuna Anadolu on kişi ile başlamış- fır. Oyun başlar başlamaz Fenerbah - ge hâkimiyeti ele almış ve birinci dev- Te dört gol atmıştır. İkinci devre baş- ladığı zaman Fenerbahçeliler Anado - Ju kalesini sıkıştırmışlar ve beşinci gölü yapmışlardır. Bu sırada hakem İs0l açık Fikreti sert oynadığı ve hasım oyuncusuna tekme attığı için oyundan çıkarmıştır. Her iki taraf on kişi ka - hnca Fenerbahçe gol serisine devam etmiş ve beş gol daha atarak oyünü s- fıra karşı on gol gibi kahir bir galibi » yetle bitirmiştir. Fenerbahçe takımı: Hüsameddin, Yaşar, Fani, Cevad, oldular. © | bahçenin hâkim| - Fransız - İngiliz ordularının futbol maçı Londra, 14 (A.A.) — Fransız ve İn- giliz ordularının futbol takımları ara- sında yapılan maçta Fransızlar sıfıra karşı 6 gol ile İngilizlere galib gemiş- lerdir. l Dünya sırık atlama rekoru Nevyork, 14 (A.A.) — Amerikalı ta- lebe Gregoire Varloff, 4 metre 394 at lamak suretile dünya sırık atlama re- korunu kırmıştır, Eski rekor, 4 metre 34 idi. Su sporları antrenörü memleketine dönüyor Susporları antrenörü Aleksandrın teşkilâtla olan alâkası kesilmiştir. An- trenör yakında memleketine dönecek- <0i

Bu sayıdan diğer sayfalar: