25 Şubat 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

25 Şubat 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

G » a YT MT Mikkill L AA amülffğigıiialaı a e Gelecek yıl Avrupaya pam;ık ihraç edeceğimiz umuluyor, Mersinde çiftçiye dezenfekte edilmiş tohum dağıtılıyor Memlekette pamuk zer'iyatına baş- lanmıştır. Bu yıl ekim sahası genişle- tilmiştir. Başka cins zer'iyat yapılan bazı tarlalar ve bağlar da bu yıl pamuk ekimine tahsis edilmiştir. Havalar pamuk zer'iyatı için müsa- id gitmektedir. İspanyadaki dahili va- ziyetler dolayısile bu memleketten pa- muk temin edemiyen Avrupa piyasası bu jisteğini bize çevirmiş bulunmakta - ne geçmiştir. Tetkikat bir ay kadar sü- recektir. Bu sene Mersin ve Targus mıntaka- larında pamuk kurdu pek büyük tahri- bat yapmıştır. Pamuk ekilen G bin hektar arazinin 42 bin hektarı hasta - lıklı mıntaka olarak tesbit edilmiştir. Yapılan mücadele sonunda hastalıklı arâzinin 14 bin hektarı kurtarılmıştır. Bu ekim devresine aid olmak üzere dır. Önümüzdeki yıl içinde Avrupa pi |Tarım Bakanlığı Mersin çiftcilerine 80 yasasına külliyetli mikdarda pamuk gönderileceği umulmaktadır. - Türkiye pamuk sahasının haritasını tanzim için pamuk miıntakalarında se- yahate çıkan — garbi Anadolu haşarat enstitüsü direktörü Nihad Eğriboz be- rTaberinde asistanı olduğu halde Merai- bin ton meccanen klavnet pamuk tohu- mu dağıtmıştır. Bunun 10 bin tonu A- namur, Silifke, Mud kazalarına, 70 bin tonu da Mersine aiddir. Bu tohumlar Mersin fümigatuvarında dezenfekte edildikten sonra halka tevzi edilecek - tir. Zeytin yağlarımıza rağbet Üzüm incir çuvalları İngiltere ve—Almıııyıdan Bundan sonra 150 kiloluk sonra Fransa da müşteri- lerimiz arasına giriyor İzmir zeytinyağı ihracatçılarından bir çoğu İngiliz firmaları ile zeytinya- ih üzerine mühim angajmanlar yap - mışlardır. İspanyadaki vaziyet dolayı- cile zeytinyağı köntenjanini' kaldıran Fragsanın bu hafta içinde piyasamızda görünmesi beklenmektedir. Sizk'lülraslığı 've Tracutri deyani yüzünden dahildeki zeytinyağı fiatları İK ua zoytluyağı Bazlhi'srüsüüda büyük bir fark vardır. Avrupa piyasası bizim fiatlarımıza nazaran hissoluna - cak derecede düşüktür. Bu yüzden pa- yasının kiymeti dü olan bir. çok memleketler zeytinyağı ihtiyacını biz -« den temine yanaşmamaktadır. Feansanın zeytinyağlarımıza ne fi - at vereceği belli değildir. Malımıza İn- giliz, Alman alıcılarından başka*Fran- sızların da müşteri olması piyasada mühim rekabet açacaktır. Miısır'ın üzüm, incir Badem ve fındık İthalâtı Mısır'ın 1935 yılındaki”kuru üzüm ithalâtı geçen yıla nazaran 114 ton da- ha azdır. Bu gerileme bilhassa memle- ketimiz üzümlerinde görülmektedir. Yunanistanın son iki yıllık ihracatın- 'da mühüim bir değişiklik yoksa da Su « riyenin üzüm ihracatı son yılda bir hay Ki artmıştır. Mısırlılar en fazla Türkiyeden üzüm ithal etmekte idiler. Bizden sonra sıra ile Yunanistan, Kıbrıs, Suriye gelmek- te idi. Bu yıl üzüm ithalâtında lik Şuriyede bulunmaktadır. Mit piyasasında incirlerimiz rakib- siz gibi bir vaziyettedir. Bizden sonra gelen Yunanistanın Mısıra idhal ettiği incirler pek az tutmaktadır. Mısır Yu- nanistandan başka pek az müökdarda Suriyeden de incir almaktadır. Mitira findik idhalinde de rakihsiz bulunmaktayız. İtalyanın sivri malları ile İspanyol fındıkları Mısırda pek o kadar sürülmediğinden Türkiyenin kâ- buklu fındıkları Mısır piyasasında pek makbuüldür. Misıra Türkiyeden yapılan ceviz id- halâtı da bir evvelki seneye nisbetle az mikdardadır. İtalyanın piyasadan he- men hemen çekilmesi üzerine Mısırın kestane idhalâtı Türk mallarına in - hisar etmiş gibidir. Suriye, Yunanistan wesair ülkelerden yapılan idhalt nis - beten azdır. Hrinci- İdar 100 - değil, 50 kiloluk olacak çüvalları şimdiye ka- kiloluk olarak yapılırdı- Sırt ve sırik hamallığının kaldırılaca - İncir ve emir üzerine bu çuvalların kolayca ta- şınması için yeni formül bulunmuş - tur. Bundan sonra üzüm ve incir çu - valları 50 kiloluk olacaktır. Hariçten getirilen çuvalların bu şekilde olması- nı temin için Türkofis keyfiyetten ha- İriç piyasaları haberdar edecektir. Muş'lta şeker 5ö kuruş Muş (Hususi) — Yollar kış dola - yısile kapandığı için Muş'a şeker ve gaz gelememektedir. Bu yüzden şe - kerin kilosu 5ö kuruşa, gazin kilosu da 60 kuruşa satılmaktadır. — İhtikâra mâni olmak için Uşak fabrikasından Muş Ziraat Bankasına kâfi derecede şeker gönderilmiş ise de bu da karla kapanmış olan yollardan bin bir müş- külâtla getirtilebilmiştir. Ve bu yüz - den nakliye masrafı yükselmiş ve şe- kerin kilosu bankaya 45 kuruşa mal olmuştur. Banka, perakende satış yap- madığından şeker sandıkları anbarda zam edilerek şekerin kilosu 55 kuruşa hdır. Şekerin ve gazın fiatı daha çok yükselecektir. Gümrüklerimizde tetkikat Hâlen İstanbul gümrükleri başm dür vekilliğini yapan Gümrük ve İnbi sarlar Vekâleti Ekonomi müdürü Mus- tafa Nürinin bu vazifesi nisan sonun- da bitmektedir. Bu müddetten sonra Mustafa Nuri Vekâletteki vazifesine ğına dair Dahiliye Vekâletinden çıkan | 1i, |tır. Bizde de yapılacaklır. Ancak arzu jkatı |dir. Hükümet kalımış ve bu yüzden anbar kirası da | kadar yükselmiştir. Yollar hâlâ kapa- | | İkiller | avdet edecek ve İstanbul gümrükleri | de edilmesine imkân bırakılmasi, Toprak Kanunu - Etrafında Yazan: Muhittin Birgen ( Baştarafı 2 nci sayfada ) duğu sahatarda, meselâ İstanbul civa- rında, Trakyada, garbi Anadolunun bazı kısımlarında bir takını büyük top- rak mülkiyetleri vücuda gelmşitir. Bu toprakların ekseriyetle sahipleri tara- fından köylüye ondalıkla işlettirildiği Ve bu işletmede muhtelif usuller tat- bik edildiği malümdur. Lehinde de, a- leyhinde de bir hayli söz söylermesi mümkün olan bu işletme usulünün içinde muhakkak olan bir şey varsa, u. sul, köylüyü ecir yaptığı nisbette onun bir Türk vatandaşı olmasına mâni ol - duğu hakikatidir. Türkiye, ber Tür - kün bir — vatandaş olduğu ük ke olmalıdır. Türk, iktısadi faa- liyetinin. bütün maddi ve mahevi mes'uliyetini üzerine almadıkça, im - zası imza, sözü söz olmadıkça da va - tandaş olamaz. Vatandaşlarla değil, e- cirlerle dolu olan bir memleket bu as- rın memleketi sayılamaz. Binaenaleyh, nme taraftan bakılsa Türkiyede yer yer mühim, yer yer muhtelif tezahürler yapan bir toprak meselesi vardır ve bu mesele bugün değilse yarın, yarın değilse öbür gün mutlak, bir şekilde halledilmeğe muh- taçtır. halledilecektir. ve bu mesele halledilmedikçe inkilâp eksik kalacak- tır. Gelelim, şikâyet cihetine., Bir kere her toprak meselesinin hal- toprak üzerindeki mülkiyet prensi bine karşı az veya çok nisbette bir! fğarruzu ifade edeceği şüphesizdir. Bu taarruzlar, her memlekette yapılmış - Teşkilâtı Esasiye Kanunu Millet Meclisinde kanunun bazı maddelerinin tadili etrafında yapılan müzakereleri aynen neşrediyoruz Büyük Millet Meclisinin 5 Şubat ta tihli toplantısında, Teşkilâtı esasiye ka punumuzun bazı maddelerinin tadili hakkında cereyan eden müzakere zabıt larının bütün meml'ekette aynen neşir ve tamimine karar verilmişti. Son Pos ta bu karar mucibince müzakere zabıi larını neşne başlamaktadır: Kanunun değişen maddeleri Madde 1 — Teşkilâtı Esasiye Kanununun ikiuci maddesi aşağıda yazılı şekilde değli- tiriimiştir: Türkiye Devleti, cumhuriyetçi, milliyetçi, | halkçı, devletçi, İâik ve inkılâpçıdır. Resmi dili Türkçedir. Makarrı Ankara şehridir. Madde 2 — Teşkilâti Reasiye Kanununun 44 üneü maddesi aşağıda yazılı şekilde de- Biştirilmiştir: Başvekil, Reisieumhur canibinden ve Mec- | Hs azası meyanından tayin olunur. Balr Ve- killer Başvekli tarafından Meclis azası ara- | gından intihap olunarak heyeti umumiyosi Reislcumhurun tasdikile Meclise arzolunur. Meclis, müçtemi değilse ara keyfiyeti Mee- Hisin içtimana talik olunur. Hükümet hattı hareket ve siyas! noktal nazarın azami bir hafta zarfında — Meclise bildirir ve itimat talep eder. Siyas müstaşarları Başvekli, Meclis azamı Arasından seçerek Relsieumhurun tasdikma arzeder. Madde 3 — Teşkilâtı EBsasiye Kanununun 7 inci maddesi aşağıda yazılı şekilde değiş - tirilmiştir: Vekillerin ve siyasi müsteşarlarin vazile ve mes'uliyetleri mahsus kanunla tayin olu- nur. Madde 4 — Teşkilâtı Esasiye Kanununun 49 uncu madaesi uşağıda yazılı şekilde değiş- tirilmiştir: Mezun ve harhangi bir sebeple mazur olan bir vekile İera Vekilleri Heyeti azasından bir diğeri veya siyasi müsteşarlardan birl mu- vakkaten niyabet eder. Ancak bir vekil veya (leştirdi ve kendi axzmi bir siyasl müsteşar bir vekâletten fazlasına niyabet edemez. Siyas! müsteşarın vekile niyabet halinde kararnamesi Meclise arzolunur. edilecek şey, tasrruzun kabil kadar hafif, bir tarzda yapılmasıdır. Türkiyede — bükümetin — mü!kiyet prensibini temelinden inkâr edeceğini düşünmek bir şeydir. mutaassıp komünizm olduğu Rusya (ile siyasi dostlukta l ürk umhuriyeti 1 ihmal etmeme -| sini de daha göz önünde tuttuğu ma - lümdur. Bunun için hükümetin mülki- yet prensibine hürmetkâr olduğu şüp- hesizdir. Fakat, bu hürmetkârlığı kas- bir prensipçilik halinde tut- mak ve onu tahdit eden diğer pren- sipleri ihmal eylemek te fena bir şey- bu ihmale düşmüyor ve bir kanun lâyihası Bu kanun kat'i şekl, lisinden çıkarken alacak ve ondan san« ra da yavaş yavaş tatbik edilecek. Bu- rada bizim için temenn! edilecek iki şey kalıyor: ! — Millet Meclisinde kanunun e - saslı bir şekilde tetkiki esnasında, mülk sahiplerinin dertlerini ha rin bulunması hesabına de fazla 2 — Tatbikat esnasında da devir de- vir, kademe kademe, yer yer hareket edilerek kanunun yaptığı ve yapacağı tesirlerin tetkik ve tahliline ve bun - lardan çıkarılacak neticelerden istifa- ederse icap ete umumi menfaat namına biraz ik yükletilmesi, başmüdürlüğüne de Almanya gümrük- lerinde tetkikatta bulunan ve bu ay i- çinde Türkiyeye dönecek olan Calata idhalât gümrüğü müdürü Methi getiri- iecektir. İstanbulda bulunan gümrükler u - |mum müdürü Mahmud Nedim ve tefe tiş heyeti reisi Muammer yarın İsi |bul gümrüklerine gelerek meşgul ola- caklardır. Bunlar gümrüklerin yeni şe- lkildg çalışmasından sonra verdiği neti- celer etrafında ve yeni idhalât rejimi- nin tatbiki ile gümrüklere gelip giden malların mikdarı hakkında başmüdür Mustafa Nuriden izahat alacaklardır. Küçük san'at erbabı ile görüşme Istanbulda bulunan İktısad Vekâleti Mısıra badem idhalinde başlıca ra -|Küçük San'atlar Müdürü Hayri yarın kiblerimiz İtalya, Suriye ve Yunanis-| Ticaret Odasına giderek küçük san'at tandır. Bu ülkeler bademlerinin kabuke | sahiblerini topliıyarak bir görüşme ya- ları ince olması yüzünden badem ihra-| pacaktır. Bu görüşmede küçük san'at| Bu sayede alâkasızlıktan sönmek üze- tatımız daha ziyade iç mallara inhisar|erbabının ihtiyaçları, noksanları tesbit etmektedir A edilecektir. Kanunun tetkik ettiğimiz projesin - den anladığımız, hükümet te bu nok- taları dikkate almış görünüyor. Tür- kiyede topraksız köylüye toprak te - fhin etmek ne kadar elzemse, mülkiyet prensibinin lüzumundan fazla rencidd edilmemesi de memlekette iktisadi kiymet terakümü ve kıymetlerde is tikrar temini bakımından o kadar mü- him bir meseledir. Her ikt gayenin de ihtiyaç nisbetinde temini için kanunun Mecliste azami dikkatle tetkik ve ica - hem yanlış, hem de haksız| bında tadli edileceğime eminiz. Ya - vaş yavaş tatbik edileceği ise bence Muhittin Birgen muhakkaktır. Burdurda spora ehemmiyet veriliyor Burdurdan yazılıyor. Vilâyet umumf lmeclisi 15 günden beri içtimalarına de yam etmektedir. Yeni bütçede spor :- gin 500 ra tahsisat kabul sedilmiştir. bulunan mevcut spor klüpleri kene dilerini toplayabileceklerdir. Madde 5 — Teşkilâtı Esasiye kanununun umuşak ve hattâ müşfik (50 inci maddesi aşağıda yazılı şekilde değiş- | tirilmiştir: İcra Vekillerinden veya siyasl müsteşarlar- dan birinin Divanı Âliye sevkine dalr Tür- kiye Büyük MiNet Mi nce verilen karar veya müsteşarlıktan sukuty dahi mutazam- mündir. Madde 6 — Teşkilâtı Esasiye kanununun i memlekete sok« S1 İnci madeesi aşağıda yazılı gekilde değiş- |(X bir manzara İrae eder, hepiniz kahmin tirilmiştir: Vazifelerinden münbals hususatta fera Ve- killeri ile styasi müsteşarları ve Şürayı Devlet ve Temyiz Mahkemesi rüesası ve azasını ve Cumburiyet Raşmüddelumumisini! muhakeme etmek üzere bir (Dtvanı Âll) teşkil edilir. Madde 7 — Teşkilâtı Esasiye Kunununun 14 üneü maddesi aşağıda yazılı şekilde değiş- tirilmiştir: Umumi menfaatler için Tüzümü, usulüne göre anlaşılmadıkça ve mahsus — kanunları bince değer pahâs! peşin verilmedikçe ç bir ktmsenin malı istimaval ve mülkü ia- timlâk oluncmaz. Çiftçiyi toprak sahibi yapmak ve ormanları târafından idare etmek için istimlâk olunacak arazi ve ormanların istimlâk bedel- leri ve bu bedellerin tediyesi süreti, mahsus kanunlarla tayin olunur. Fevkalâde hallerde kanuna göre tahmil olunacak para ve ma) ve çalışmaya dair mü- kellefiyetler müstesna olmak üzere hiç bir kimse hiç bir fedakârlık yapmağa zorlana - | maz, Madde 8 — Teşkilâtı Rsasiye kanununun 15 inci maddesi aşağıda yazılı şekilde değiş- tirilmiştir: Biç bir kimse menşap olduğu felsefi içtihad, din ve mezhepten dolayı muaheze sdilemer. Asayiş ve umuml muüşeret âdabına ve ka- nundar hükümlerine aykırı bulunmamak Ü - vere her türlü dini âyinler yapılması serbest- tir. Madde 9 — Bu kantın neşri - tarihinden muteberdir. Kanunun müzakeresi BAŞKAN — Abdülhalik — Renda KÂTİPLER — Naşit Uluğ (Kütahya) Ali Zirh (Rize) 5 — Malatya meb'usu İsmet İnönü ve 153 arkadaşının. Teşklâti Esasiye Kanununun bıraktığı boslukları doldurmakla — mükellet — D, A, 47, 4, 48, 50, 61 74 ve 75 Jnci mad- olauğumuz gibi atiyen de çocuklarımıza hiç — birakmamak mecburiyetlü. delerinin değiştirilmesine dalr kanım teklifi ye Teşkilât; Esasiye Encümeni mazbalası 12/44) BAŞKAN — Encümen mâazbatasında müs- taceliyet kararı istiyor. Evvelâ onu re; niye arzediyorum. Kanunun müstaceliy encümenin teklifi veçhile müzakeresini ka- bül buyuranlar. Kabul buyürmayanlar. |Bu vasfı halz olmayan devletlerin bühassa Kanunun müstaceliyetle müzakeresi kubul buyrulmuştur. Heyeti umumiyesi hakkında mütglea var Hiyeti bundadır. Eğer biz Atatürkün Türkleri — mi? Dahiliye Vekili kürsüde Dahiliye Vekili Şükrü Kaya (Mulla) — Sayın arkadaşlar; Başta Cumhuriyet Hulk Partisinin Umuml Reis Veklli Büyük Başve- Kü İsmet İnotü olduğu balde Partinin mel aslarından 153 arkadaşın imzası ile hazırla nan Teşkilâtı Bsasiye Kanünü tadilleri hu- Jrerumuza sunulmuş bulunuyor. Bu. tâbirleri icap eden zarüretleri huzurunuzda arzetmeği, büyük şeflerim bana vazife olarak verdiler; Bu ödevimi yapmak için müsandenizi rica ee * deceğim. * Cumhuriyet Halk - Partisinin prensip « leri, progrumunda vazıh bir surette - tetkik edilmiştir. Bu, cihanca malündur. Tatbikatı için de bugünkü Türklere ve Türki; bakmak küfidir. İera faaliyetinin ateşleri ©- rasında hayalınm ve siyasi hayalın seri ge « gen sellerinin cereyanları arasında — belki hakikat objektif olarak görülmiyebilir. Pa- kan önümüzde şaşmaz ve yanılmaz acı da 'Olsa, tatlı da olsa herkese ve herzama" |kikat söytüyen bir tarih vardı. Onun müta- lea, müşabede ve mukayesesinde — herkes serbesttir. Biz. tarihi önümüze bimehaba Açabilir ve bakabiliriz. Zaten insanlık tarihi 'Türklerle başlamıştır. Türk almasaydı belki. tarih olmazdı ve muhukkak ki medeniyet de başlamazdı. (Bravo sesleri, alkışlar). son günlere kadar beşeriyetin faaliyet dal - gaları Arasında bü kader derin ve geniş hamlelerle möessif olan Türkler son asırlar« di. 'Türkler coğrafyadan kaldırılmak ve istiks bal tarihinden silinmek istendi. Biz tarihe kaza ve kaderin bir neticesi nazartle bakmadığımız gibi, — tarihin böyle kaza ve kaderinde ve zarurl akibetlerinden gelen hükümlerine de boyun eğmeyi bilme- İyen bir milletiz. (Bravo sederi, alkışlar) Bilm zim kanaalımızca her millet kendi tarihini kendi yapar. O fena netieeler, o milletin ku« sürünun eseri ve amelinin cezasıdır. Eğen bugün iyi neticeler görüyorsak onu bu mila letin yaptığı ve başardığı iyi işlere vermelk zarurt olur, Tatihin neticesinin zaruri ve mukadder olmadığı gene bir Türk tarafınm dan, Türklerin elile ve Türklerin kanile ise pat edilmiştir. Tarihin seyrini değiştirdik, Ve 'Türke atfedilen menhus tâli bir defa daha yenlidi. (Alkışlar) - İYalnız mazinin kı sinde toplayarak milletin azmi iradesini bi iradeğine katarak Türk milletin! mahvolmaktarı kurtardı. Şim-- Jaiye kadar T için esir olmak mahvolmak demektir. Ata « türk; Türk istiklâlini kurtarmakla beşeriye- de medeniyete de büyük hizmet etti “Türksüz tarih karanlık olurdu,, Tarih Atatürkten bahsederken, Atatürkln yüksek vazıflarından bahsederken hiç şüpr yaptığı bu hizmette görecektir. Türksüz bir tarih ne kadar müzmin olurdu. Hele Türk« |süz kalacak beşeriyet ne kadar sefil ve süf> tahayyül edebilirsiniz. Türkün olmadığı tarih karanlık ve kaotik olur. Zaten 'Türl Akıbetine bu kâstı yapanlar — kendileriniz yaptığı fena niyetin, kötü kastin — cezasını Az bir zamanda gördüler. Türk kendi tarihi- yaparken hiç bir kimsenin, hiç bir - tarafın İne tesirine kapıldı ve ne de yardımımı gördü, jNe buldu ise kendinde buldu ve kendi elile yaptı. Ve yaptığı şey, tarihlen aldığı, müs « bet, muayyen tecrübelerden edindiği kanaat. ler Üzerine müessestir. Maddi vesalti kendi kirâkine Isuinat ettirtti ve bu sayede İstik- Tâlini kurtardı. Atatürk Türk istiklâlini kut- tardıktan sonra Türk bir daha böyle badire- lere, tehlikelere dönmiyecek bir devlet siste. |mi kurdu. Bu devlet sisteminde tatbik edile- cek olan prensipleri vazıh, açık ve müsbet olarak program halinde tosbit etti. Bu prog- ramı ve bunun tatbikini kendi Cumhuriyet Halk Partisi eline ve mes'üliye- tine verdi Cumhuriyet Halk — Partisinin prensipleri evvelemirde modern bir devlet İkurmaktır. 'Türkün tarihine. seciyesine, âli- İcenaplığına ve gururu millisine muvafık larak bir devlet yaratmaktır. Bu devletin. vasıflarını araken hepslti ayrı, ayrı tarihten İalınmış. hakikatten alırmış, deraattan alıne miş prensiplerle ayrı, ayrı vasıflarını tayta eit Bunların başında devletellik gelir. Türk İmilleti devletçidir. Asırların gösterdiği, ta - (rihin seyri ispat etmiştir ki modern tekni - di olarak ve cemiyet halinde uydurmıyanlar dalma geri kalmağa mahkümdurlar. memek gerilemek; gerilemek, ezilmek de Detler arasındaki hayat mübarezesinde gerl kalmak çiğnenmek demektir. Çiğnenmemek- için Türkün her gün daha fazal ileri adım İatması lâzim ve şarttır. Biz yakıt mazinin Dir fena miras de bulman bir nesilir. Mazide, zamanda ve mekânda yap'lan hataları az zamanda telâfi re hazırlamak lüz: darını itiraf etmel İyahut örtmek kâfi gelmez. İstikbalin de ! İcantarını onu göre hazırlamak iktiza eder. ederek istikbali ona dir. Türk devletinin istikbalinden —dahi şüphe- (editebilir. Atatürkün kurduğu prensibin asz kartarmış olmak itibarile, Türklere yüksek medenli vacflarını tekrar lade etmiş ol itibarile kendisine kurşı şükran hissediyar- sak bunun Mwsını ve ifadesini kurduğu prem-. gipleri sedakatle, feragatle ve samimiyetle İtakipde aramak isap eder, Türk milletinin 'ba prensiplere ne kadar bağlı olduğunu her gün bir misalile gürmekteyiz. (Arkası var) dü ve son devirlerde büyük tehlikeler geçire — Atatürk; bu milletle mevcut olan bütün — İyüksek seciyeleri ve âlicenap hasletleri nef- K tarihi ispat eder ki Türkler — ni ve talihini kendi yaptığı vakit ve kendi — kurduğu — ğin ve ekonominin, maliyenin teknik ve mösbet Scaplarına, gündelik hayatlarını fer- meklir. Hayat mübarezesinde, bahusus dev- — v ü a zi M he etmemeli ki en büyük vasfını beşeriyete — *

Bu sayıdan diğer sayfalar: