3 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

3 Nisan 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İŞ Mn Ür emmez KA A DAN İİ | | | | SON POSTA m amma Beğendiğiniz kadın ve erkek tipleri nedir ? —1-— Kadın her hangi bir işi li izin almadan yapmamalı | Hayat arkadaşım olacak bayanda a rayacağım ahlâki vasıflar şunlardır: I — Herşeyden evvel kocasının sevinç erine ve kederlerine ortak olmak. ıcağı herh ade a için çıkan eseri sede olmak, (Sarih adresinin SON POSTA — Me diğiniz adresi vermek bizce ii dır. Sarih adresinizi siz de saklıyorsu nuz. Bunu bizden ister haberiniz olmadan verirsek canınız $ı- kılmaz mı ? Bu misali başkalarına tat bik ederseniz haklı olduğumuzu anlar- siniz, Cevap için yolladığınız 6 kuruş:|, Juk pulu iade ediyoruz. —71— Erkek yalnız evinde içmeli Çehresi esmer, kara ka JÖ, ince uzun boyi Koşlanırım, Kılıb den hoşlanmam. ER kara göz- ık ikiz nüfuzlu ve ma- Kâdma refakat eden bulunmama kın ar Sg çe san'at bir şe: meslekte olm y Şünen bir genç kız için mânasız olur. Tire: B. Akife (Sarih adresinin neşrini istememiştir) e 15 Bir genç kıza göre gönül işlerinde ideal tipin ehemmiyeti Tevzeciji kız gibi be Onu sevdi, yanılmışım. İs Yül ettiğim tip, o - Milli roman yım. Her genç rse ve biz del Her cevap yollıyan okuyucuya hediye verilecek, neticede en güzel cevap sahibi 50, ikinci 25, üçüncü 10 lira mükâfat alacaklar ve eğlence se Bütün bu şart Kİ Zi ben, mek in neşrini istememiştir) Kadın çok gülmeli Beğendiğim kadın tipi: Kadın bi bir kuyumcu jişledikçe gü: ruj ve krem de; (Sarih adr bi ruhan ve maddeten dardığı bir çift göz. Temi killenip düzeltilmiş saçlar. Sert adale- rin doldurduğu düzgün bir vücut lerinde zevcinin kollarını birer saadet | çemberi bilmeli. Çok gülmeli, neşeli ol malı, yuvasını şenlendirmei jise tahsili, Çünkü ka Hediyelerimiz - 70 numaralı cevapla- leri erkek kemeri, tuva- iet malzemesi, mürekkepli dolma kalem, resimlik olarak seçilmiştir. Bunlardan İstanbul da bulunan okuyucuların hediyele- Ti posta ile adreslerine derhal gön- derilmiştir. İstanbulda bulunan o- kuyucuların da idarehanemize ge. lip be: lerini almaları lâzımdır. Hediyeleri ayrılmıştır. Kendilerini bekliyoruz. Pazardan başka hergün müracaat edilebilir. HediyelerinfMdarehanemizden ala cak okuyucularımızın yanlarında hüviyetlerini isbat edecek bir vesika bulundurmalarını rica ederiz. Silâh besini Olsa olsa güzel bir kız hayata karış" mak için her şeyden evvel ilk çıkan bir erkeğe elini uzatır ve ondan sonra kendini talih ve tesadüflerin cereyanı" na bırakır... Muhakkak ki her evli kadın bunu düşünmez, bir sevgi ve macera sonun- da hayatlarını birleştirmiş olanlar için böyle bir düşünce hatıra gelmez. Fakat tahkikatıma göre senin bu iz- divaç meselen de böyle bir aşk mace- rasi mevcut değildir. Seninle yakından ve senin haberin olmadan meşgul ol - duğumu itiraf edeyim, vardığım neti-| ce bunu gösterdi. Genç za! da ne heyecanlı, ne durgun bir macera geçmiş değildir. Sadece eski göz aşina lığı, komşuluk... Bu kadar bir müna- sebetin uzun bir hayat arkadaşlığı ha zırlayacağını zannetmiyorum. Bu nok- tadan düşünürsek seni ben de onun kadar tanıyorum. Bütün samimi düşüncelerime rağ- İe araniz”| men vardığım netice şudur: Sen bu izdivacı bir basamak olarak kabul ettin.. ondan sonra daha serbest yürüyeceksin. Bunun için de seni ayıplıyorum zannetme Nilüfer.. istihza nasıl zekâ sahiplerinin bir hakkı ise hayatlarını serbestçe idare etmekde zeki ve güzel kızların tabi? haklarıdır.» Yüzbaşı Fikret mektubun bu nok- tasında yüzünü buruşturdu, gözleri şimşeklenmişti. Hakaret dolu bir bakışla mavi kâ- ıtlara bakarak tükürür gibi söylendi: — Rezil çapkın!.. Şimdi asıl ma - mevtağı Eindi: çevizmeğe başlışcr. E zı kandıramadı, şimdi kadını baştan çıkaracak, bakalım Nilüfer için dü - şöndüğü aşk politikası doğru çıkacak mı? Ve kaldığı yerden okumağa devam eller genç kız ve her genç kadın ta- ziynet taşıdır ki, kendini| Tipi: Zekâ ve inceliğinin kıvılcımlar | şö itina ile şe- Tabiati: Halden anlamalı, en fecj gün| ilimdir ki tahsil onu öğ| retemez. e si o kadar geniştir ki müsbet ilimler karşısında kapakları ki İ litlenmiş bir cilt gibi küflenmeğe mah- kümdur. | Bakırköy: Remzi Berkol (Sarih adresinin neşrini istememiştir) Kadın orta mektep mezunu olmalı | uzun, yüz inün H i Yeniyol No, Sabahattin Tü Tarihten tetkikler ( Baştarafı 9 uncu sayfada ) rada bir domuz sürüsü itında can veriy boynuz Bu bir av değil, tam manssili harptı. Av sonunda geniş bir çay P lar ıldı. Kara tavşanlar, keklikler ıldı. Ayranlar içildi, it ve ok oyunları yapıldı. Avrupalı akalanan avların da o gün gördükleri av alayı kadar eşsiz dere - cede tatlı olduğunu kabul ediy, rlardı. | Memleketlerinden Türk dökeceklerine yüzde yüz en çıkan, fa klerin ellerine esir dü- şen bu ada; te aldandıklarını bir defa dal mışlardı. K bir barbi i diıkları Türklerin ne kada | kadar cesur ve gin oldukla le avcılıklarını anlata anlatş yeceklerdi. Dudak bükerek küsta ları Türk yurdundan $ | ranlıkla ayrıldılar. rukta Turan Can İzmirliler stadyumda İzmirin Üçok futbol takımı dün Ge-! antrenemanlarında bulunmuşlar, Gala tasaray klübü İzmirli futbolcüler şel fine klüpte bir çay ziyafeti vermişt Rusya ile ticaret anlaşması uzatıldı Ankara (Telefonla) — Türk - Rus ticaret anlaşmasının müddeti mayısin gününe kadar uzatılmıştır. Arada yeni mukavelenin esasları hazırlanacaktır. biatın kendisine verdiği'bu bakkı di - lediği gibi istimal edebilir. Zaten se “ nin gibi zeki bir mahlükün bir izdivaç hayatına razı mutlak bir sebeb aranır... Saadet diye bildiğimiz şeyler ömrü: müzün belli başlı beş on yılı içinde bize haz verebilir. Bir genç kız için muvaffakiyet yılları otuz yaşına ka - dar sürebilir. bu yıllardan istifade et- mesini bilmiyen genç kız gelip geçen baharımdan ancak bir hatıra saklıyabi- lir. Hatıraların maddi hayatta ne ma- nası, ne kıymeti vardır kil Seni tebrik ederim, Plâninda muvaffak olacağında şüp- hem yok.. çünkü senin gibi güzel ve zeki bir kız hayatını istediği gibi ku - rabilir, Evleneceksin!, Kocan senin hayatı: na hâkim olan bir erkek değil, sana «| dını veren bir gölge olacak ve sen onun gölgesinde asıl sana zevk ve saadet! vaad edecek olan âleme karışacaksın, bu âlemde yaşarken de istikbalini ha - zırlıyacaksın, Mükemmel bir program. kupkuru oluşunda Şimdi düğün vaz, Söyle'bana ens dö ğün hediyesi olarak ne göndereyim. Artık dost ve arkadaş olacağız.. sırrı" nı keşfettiğim için bana gücemecek de “ li r ne kadar acı bir suret- latasaray futbolcülerinin stadyomdaki | Balıkbankın merkezi İstanbulda olacak inkişafı için Akdeniz ve İsken derun körfezi hayalizindeki dalyan ve göl- İlerde 20 günden beri tetkikat yapmakta olan İ İtsat Vekâleti deniz mahsulleri müdürü Mazlim ve Balıkçılık mütehasssı İsmali Hakkı dün şehrimize gelmişlerdir. Heyet, Akdeniz mıntakasındaki 24 dalyanı ve İs- kenderun körfezi civarındaki o Yumurtalık, Karataş, Deringöl gibi dalyaniarı görmüşler- dir, Tetkikat esnasında bilhassa Fethiye ci- varındaki sünger mınlakalarma ziyadesile ehemmiyet verilmiştir. Bu mntakada sabit rlanın mahsulü olan bahkları avlayan dır. dak seyyar dalyanlardır. er *se muhacir ba- Adedi daki hali Müteakıbe cek, balıkçılığı almış olan bu mii dan yakında m başlanacaktir. İSTANBUL Ticaret ve Zahire Borsası 2/4/937 FİATLAR | Aşağı Yukarı K. P. K. P. 64 sm 127,5 s6 457,5 sw 510 100 00 Buğday yumuşak İİ Buğday sert Arpa Çavdar Mısır beyaz Mısır sarı Aryon ince Tiftik deri » derili Yün tabak Peynir beyaz Peynir kaşar Kuşyemi GİDEN | Yapağı Buğday Buğday Buğday Arpa Misir Keten T. Fındık G. Fındık L. ben sana bunu bir hak olerel verdikten sonra.. öülsin.. o bin bir rengin kaynaştığı güzel göz- lerinin bir bakışı bütün bir hayata de- İ ğer. Kendi hesabıma gözlerinin bir sa- niye gözlerime bağlanıp kalışını öm - rümce beklediğim saadetlere değişi - rim. Şimdi artık sana bü nişandan vaz- geçmeni tavsiye etmiyorum, Hattâ bir an evvel evlenmenizi istiyorum. Bek- İlediğim cevab şudur.. söyle bona bu kadar dostluk ve arkadaşlık ettik. Es- ki komşuluğumuzu da araya katarak bana her hususta güvenilir bir arkadaş gibi bak ve hoşuna gidecek hediyenin ne olabileceğini söyle..” artık tehlike İyok, tereddüd yok. Seni davet için is rar da etmiyeceğim.. emrini telefonla bildir. Sesini işitmek de bana şimdilik İkâfidir. O, doya doya seyir için ömrü mü vereceğim gözlerini öper ve ceva" İbinı beklerim.» Suad Pertev Yüzbaşı Fikret bu mektubu da kat ötekilerin yanına koyduktan son i İni iddia eden Suad Pertev onun ham ra bir'sigara daha yaktı. güzel Nilüfer, senin! İstanbul Borsası kapanış fiatları 2-4 - 1937 PARALAR Alış 615.0 123,00 1 Sterlin 1 Dolar 20 Fransız Fr. 20 Liret 20 Belçika Pr. 20 Drahmi 20 İsviçre Pr. 20 Leva 1 Filorin 20 Çek kuronu 1 Avusturya ŞL 1 Mark i Zloti 1 Pengü 20 Lev 2 Dinar Ruble 1 İsveş kuronu 1 Türk altını 10, eri ae a A 8 | BİpBurrruu Londra Nev-York Paris Milâno Brüksel Atina Cenevre Sofya Amsterdam Prag Viyana Madrid Berlin Varşova Budapeşte Bükreş Belgrad Yokohama Moskova Stokholm 17.275 15,045 4.7060 8.595 3,4745 6.4012 14456 1.6M0 4.2410 11404 1.9604 4.1750 4.0050 108.09 4.6775 2.10 Anadolu şm. © peşin A. Şın. e 80 vaden Bomonti - Nektar Aslan çimento Merkez bankası İş Bankası Telefon İttihat ve Değir. Şark Değirmeni Terkos İSTİKRAZLAR Türk borcu I peşin Anadolu I pe. » 1 vadeli » Hpe » Uv. Anadolu mü. peşin mıştı. Halbuki be ifade gösteriyordu iona bu lâübaliliği yaptırmak için Nilüfer tarafından hiç bir hareket ya pılmamıştı. Hattâ her mektubun ba - şında cevab alamadığını söylyen Sur ad'pertevdi. Bu süküte ağmam ba ka dar teklifsiz olmasına ne mana verme" liydi? Başka bir mesele daha vardı. Nilüferin izdivaç plânı hakkındaki fikirleri acaba doğru muydu? O kadar asil ruhlu, o kadar samimi bildiği Nilüfer böyle küçülebilir miy » di? Hakikatler ne kadar acı ve sert olsa gene alışılabilir. Fakat şüphe ve tereddüde alışmak imkânı var mıdır? Okuduğu mektupların hiç birinde Nilüferi itham edecek bir kelime bile yoktu. Hepsi Suad Pertevin fikri idi. O kendine göre fikirler (o yürütüyor, plânlar çiziyordu. Fakat bu kadar kür de konuşmak için kimden cesaret alıyordu. | Nilüfer gibi ağır başlılığı ila tanın: mış bir kızın düşüncelerini keşfettiği- Kafası o kadar bunalmıştı ki bir kaç |duygularını harekete getirmek için de dakika dinlenmek ihtiyacını duydu. mütemadiyen etrafını kundaklıyor, o- Mektubun son fıkraları onu çok sinir- İendirmişti. Suad Pertev âdeta bir s0” kak adınile konuşur gibi vaziyet al - na nişanlısını ve dostlarını fena göste“ tecek propagandalar yapıyordu. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: