6 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

6 Nisan 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 10 Sayfa Amerikada bir rezalet söyleyenler, genç bir kızı- “Sen bir Mesih doğuracaksın,, diye kandırıp kirlet- mişler, hâdise gürültülü akisler uyandırdı » Yeni bir din yarattıklarını — Gel seninle dünyaya yeni bir Me ü relim! Amerikada Harlemda zen hi olarak ortaya çıkan Pere Divine'nin yamağı John Hunt söylü - yor. Vak'a garip olduğu için, hâdiseyi baştan sona kadar anlatalım: Nevyorkta Harlemde 20 West 115 de 50 yaşını biraz geçmiş yaşlı bir zenci oturmaktadır. Gayet basit ve hattâ kötü giyinen bu adama bütün zenciler allahları imiş gi- bi taparlar. Pöre Divine ismini alan bu dünyaya saadet getirmiştir. İrk, p farkı gözetmeksizin, herkese iyiliği, saadeti aşılamıştır. ün dün- yada, 2 milyon müridi vardır. Dini aş- stinat eder. Onun kanaatince sevgi len para istemez, le alâkası yoktur. Psre Divine'in esrarı Her dertli Pöre Divine'i baş ucunda uma koşmuş olarak görür.Kimseden adığı halde altında mükemmel Roys arabası vardır. Sekiz ki- mükemmel bir tayyareye maliktir. den çıkıp gelidiğ mez. Yüzünden yaşı belli olmadığı ler, daima gençik ha - e sık toplantılar yapılır. P& re Divine bir kürsüye çıkar ve vaızla- rını verir, Varzlarını verdiği ibadetha- nesi geniş bir salondan ibarettir. Bu salonun duvarlarında sık sık kendi res mine rastgelinir, burada dini merasim « bitama erdikten sonra, misafir bulu - nanlar kendi evinde imişler gibi serbest Jar. Şarkı söylerler, gülerler ve eğlenirler, hattâ dans bile ederler. e Davine Mesih olduğunu iddia imsenin — itirazı yoktur. y de bu dünyadaki in- ti mecm lah olduğunu idrâk eden şuur- asıdır. Pöre Di- |a Zencilerin İlâhı Pöre Divine satı fevtetmemiş ve genç kızı derhal evine davet etmiş, İlk mülâkat tamamile dini bir de- kor ve hava içinde geçmiş, bu mülâkat ları tabii ikinci, üçüncüler takip etmiş ve nihayet yedincisinde John Hunt kı za şu suali sormuş: — Pöre Divine ölürse ne yaparız ? Kızın gözleri dolu dolu olmuş: — © ölür mü? demiş. John Hunt bu sefer sesini titreterek ve ağlayarak: — Bana malüm oldu, Pöre Divine lecek, Mesihsiz kalacağız der ve etmiş, dinimiz dağılacak, ocağımız sönecek... Kız hüngür hüngür ağlarken, kurnaz ne devam etmiş : ma benim Delizht Jewett'im Allahtır. Diğer insanlar ise şuur vuşmamışlardır. mişlik, Mesihin naza-| in ve ırk farkı yoktur demiştik. | ka Mesihe yataklık eden John Hunt isminde bir adam vardır. Ve bu adam zenellere ikinci derecede hüküm dar olduğu halde beyaz bir adamdır. Bu satırları iktibas ettiğimiz gazetenin Muharririne nazaran yakışıklı da bir adamdır. John Hunt Los Ancelosta Ptre Divi-| dediködu halinde çalkanıvormaş, Genç | nenin ibadethanelerinden birinde 17 yaşında genç bir kız olan Delight J:——l Wwett ile tanışmış, bir müddet sonra da| kızı s ni anlamış. Kız bütün saf- | feti ile bu dine mürit olmağa çalışır- ken, John Hunt'un larına mühtaç olduğunu söylemiş. John Hunt bu fır- dün gece bana malüm oldu. Yeni Me- sihi dü ya sen getireceksin. Ağlamalar derhal handeye münka - İip almuş, kız sormuş : y getireceğm? Bu sefer artık işin kıvama — ge'miş olduğunu gören John kızın Zaafından islifade etmiş. — Gel seninle dünyaya yeni bir Me- sih getirelim demiş! * Şimdi bu rezalet bütün Amerkeda kız müstakbe) Mesihi doğurmuş, fakat Pöre Divine'nin yamağı da h. r miş. Bu işten en fazla mütessir olan â- dam Pöre Divine imiş: *— Evimin direği yıkıldı. Bu rezalet herşeyi mahvetti. Polis etâlemin müna sebetine ne karışır? diyormuş. ——— —— ... Tüyler ürpertici l |Bir aile faciası (Başlaralı 1 inci sayfada) ' li, Karaöyük köyünden Süley man kızı Pe n ile evlenmişti. - Son günlerde karı, koca aras: Münazsalar zubür etmekted gününden evve! de karı 'a arasında Af bir münazan Ve kadın T ni bu hele ş ve Toh me nehri kenarındeaki bir yerde karısı- şerek döve döve üne ve tVi: Evine soktuktan sonra ği kalınca bir sopa ile kalasına hızla v bir halde yere bol miş ve müteakıp dar kafasını parça parça ederek öl ştür. Alinin evi, zemin kat üzerinde iki o| dadan ibarettir. Ali bu cinay " dikten soni inayetin İ odada Mezar halinde derince bir çukür kaz- miış ve kadını 6 çukura gömmüştür. Perihanın — görül şüphel! tavır ve h Evinin bahç İçinde bu.unan adam Samatyada Hobyar — mahallesinde Cami sokağında 11 numaralı evde turan Hakkı evin bahçesinde baygın da sık sik Pit halde ve vücudunun muhtelif yer-| Vak'a İeri yara, bere içinde bulunmuş, hasta-| haheye kaldırılmıştır. İlk tedavisi ya pilari ve bir'müddet sohra ifade vere" bilecek bir hale gelen Hakkı kenı nin karısı olduğunu söylemi ştir. Anlattığına göre karı, koca arasın- da çıkan Te neticesinde kadın ocasını adamakıllı dövmüş, — yarala- Ünazaa arak kadını baygın *? Ve götürüp evin bahçesine atmiş- tır. Kadın hakkında tahkikata başlan- tmiştır. Buğday ( ras Atnada Atina 5 (Hususi) — Avrupada buğday kralı olmakla maruf Fransunın iyük ticaret evi direktörü Louis Dreyfüs Metaksasla görüşmek üzere inaya gelmişti: Ma'at fin sinde kan SON POSTA İskenderunun Danzig gibi Olmasını istemişler! Baştarafı 1 inci sayfada) ğimiz ı(çm Sancaktaki Türkleri de seve- riz ve onların saadetini isteriz. Cenevrede Hatayın ana yasasını ha- zırlıyan komitede cereyan eden müza- kerelerin verdiği neticeler malümunuz- dur. Son günlerde çıkan bazı mevzii ih- tilâflar bizimle değil, Fransız eksperle- riledir. Bu gibi küçük şeylerin asıl ana itilâfa tesir edemiyeceği şüplwsîıdîr. Ve biz artık geriye Avrupaya dönmeğe lüzum görmüyoruz. Ankaradan doğru- ca yolumuza devam edeceğiz. Ankaradan geçerken Ankara, $ (Hususi) — Suriye Başve- kili Cemil Mürdem ve Hariciye Vekili Sadullah Cabiri Toros ekspresile İstan- buldan saat 21,36 da Ankaraya gelm ler ve şehre inmeden gene ayni trenl yollarına devam etmişlerdir. herhangi bir mülâ miş ve tren hi nındakilere fransızca ol: biran evvel yetişr me demiştlir. Suriyedeki son k. ların Anka- raya uğramalarına mâni olduğu zanne- dilmektedir. Şam mektubn Şam, | Nisan (Hususi muhabirimiz- den) — Sancak meselesi hakkında tü ti rivayetler - dolaşmaktadır. Türkiyenin Şam konsolosu vâki olan davet üzerine Ankaraya müteveccihen hareket et Seyahati iki hafta ka dar sürecekmiş. Konsolosun seyahati ile Paristeki Suriye heyetinin dönüşte Ankaraya uğraması ihtimali arasında bir münasebet bulunduğu si Paristen gelen haberlere göre de he- yet, İstanbul ve Ankara yoliyle Şama gelmek üzere dün hareket etmiştir. Bu müzakerelerin neticesi hakkında i esnada ya- k «Suriye nunla beraber, kolay kolay da ısrar ve inattan vazgeçecekleri zannedilmeme- Hattâ, Şamın resmi mahafilin - den sızan haberlere göre, hükümet, Sancak meselesi üzerinde Türkiye ile anlaşamadığı takdirde meydana yeni bir teklif atmaya karar vermiştir. Bu teklif, İskenderunun Danzig (Danç'k) gibi, beynelmilel bir serbest liman ha- Hne konulmasına dairdir. Bir rivaye- te nâzaran da Suriye heyeti, bu husüs ta şimdiden bir nota hazırlayıp Fran- sa Hariciye Nezaretine çevdi etmiş bu- lunuyor, Diğer bir rivayete göre de Suriye ile Türkiye arasında bir uzlaşma zemini | bulunmuştur. Bunun için Sancak me- selesi yakın bir zamanda halledilmiş olacaktır. Hattâ, Sancağa tayin edile - cek Fransız tabiiyetindeki komiserin de uzun zamandan beri İskenderunda bulunan Yüksek Komiserlik delegesi Bay Duricux (Duriyö) olması fhtimali, Cenevre mahafilinde tasarlanmış bu- lunmaktadır. Hülâsa, rivayetler çok muhteliftir.! Aleyhimizdeki Propaçandalar Hama, 5 (Hususi) — Halep mu- hafızı hudut civarındaki — mıntakaları dolaşmış ve jandarma müfrezelerinin takviyes'ni emretmiştir. Jandarma — kuvvetlerini — takviye- |yi icap ettiren sebepler şunlardır: ! — Suriyenin her yerinde olduğu gibi Halep mıntakasında da Vatanilere karşı emniyet ve itimad sarsılmakta- |dir. Vatanilerin Sancak meselesindeki İmuvaffakiyetsizlikleri — bir çok Arap gençlerinin hâlâ Berutta mevkuf bu lunmaları göze çarpan sebeplerdendi Diğer sebeplere gelince, Fransanın “Suriye - Fransa muahedesini tasdikten jimtina edeceği hakkındaki tahminler ;ve Arap olmıyan bilhassa Hiristiyan lunıuxlnnn manda idaresinin devamını istemeleri ve bu hareketin manda za: bitleri tarafından silâhla ve fikirle tak- viye edilmesidir. Şapka giyenlerin uğradıkları tazyik Halep 5 (Husust) — Türkmen a- şiretlerinden olup ta başlarına şapka 'giydikleri için mevkufen Haleba se kedilenler, Fransız makamları tarafın- !fhm kanuni bir muameleye tabi tutul. İmamışlar, fakat Vatani İ | polisine tes- i|dan otopsi ameliyesi yapılarak-defnine | İim ledilmişlerdir. Ön beş gündenberi İ ruhsat verilmiştir. ipolis tazyiki altında bulunan Türklere bura muhiti hiç te nikbin değildir. Bu-| Nisan 6 Çek Cumhurreisi Yugos- Belgrad, 5 — Çekoslovakya Reisi - cumhuru Benes ile maiyeti erkânını hâmil olan hususi tren, saat 10,30 da istasyona girmiştir. Trenin muvasala- tından biraz evvel Prens Paul ile Pren ses Olga halkın alkışları arasında Çek slovakya bayraklarile süslenmiş olan tıma gelmişlerdir. Hususi tren istasyona girdiği zaman muzika Çekoslovakya milli marşını çal mış ve kraliyet muhafız kıtası selâm durmuştur. Birkaç günden beri Belgradda bulu- nan Çekoslovakya Hariciye Nazırı Krof ta, Yugoslavya hududuna kadar Reisi- cumhur Benesi karşılamağa gitmiştir. Prenses Olga, Mme, Benese güzel bir kırmızı gül demeti vermiştir. Prens Paul ile Benes, selâma duran kıtanın önünden geçmişlerd İstasyon munda yapılan mü takdim merasiminden sonra Prens Paul ile Reisicumhur bir otomobile binmiş- ler ve maiyetlerindeki zevalın bindik- leri otomobillerle teşekkül eden alay, sarayına müteveccihen hareket etmiştir. cumhur Benes, bu sarayda oturacaktır. Güzergâhta toplanan halk tarafın - dan iki devlet reisi şiddetle alkışlanmış tır. B. Benes, Belgraddaki ikameti es- nasında gerek naip hükümetle, gerek B. Stoyadinoviç ile siyasi de bulunacaktır. Londra 5 (Röyter) — Benesin Belgrad seyahati münasebetile halk muazzam tezahürat yapmıştır. Bu mü nasebetle binlerce kişi İtalya aleyhine nümayişler yapmış, «yaşasın demok- rat devletler kahrolsun Faşizm» diye bağırmışlardır. Polis yüzlerce nüma- yişçiyi tevkif etmiştir. Bazı nümayiş- çiler de ayaşasın Küçük Antant, yaşa- sın Balkan Antantı, kahrolsun İtalyan diye bağırmışlardır. İlk konuşmalar elgrad, 5 (ALA.) Çekoslovakya Cumhurbaşkanı Bay Edouard Benes sa at !6 da Başvekil ve Dışbakanı Bay Sto yadinoviçi ve sonra da Çekoslovakya Dış Bakanı Bay Kamil Kroftayı kabul etm şmeler: şerefine bir çay vermiş ve müteakıben Bay Benes naiplerin ziyaretine muka belede bulunmuştur. Saat 20 de sarayda bir ziyafet veril miş Ve ziyafelten sonra misalfirler Bel grad filârmonik orkestrasının verdiği ', konserde hazır bulunmuşlardır. Nutuklar Belgrad, 5 (A.A.) — Bu akşam saat 20 de Bay ve Bayan Benes şerefine ve- rilen ziyafette Belgradın en yüksek |şahsiyetleri hazır bulunmuşlardır. yafetle naip Prens Pol bir nutuk sö: liyerek ezcümle demiştir ki: Küçük Anlaşma bu sıkı teşriki me- saininin tahakkukunu fili bir hale koy ağa daima azmetmiştir Ve bu teşriki 5 istikbalde de devam edecektir. bu teşriki mesai küçük anlaşma sı olan devletlerin hususi menfaat- leri icabından olduğu kadar onların u- mumi menfaatleri ve beynelmilel men faat iktizasındandır. Cumhurbaşkanı Beneş cevabında ez- cümle şunları söylemiştir: Yugoslavya, Romanya ve Çekoslo - | vakya, kendi menfaatlerini Avrupanın | umumi menfaatiyle telif etmekten baş | ka bir şey arzu etmemişlerdir. Belgrad a toplanan küçük anlaşma daimi kon seyinin son kararları da bunu kere daha isbat exmokr:ğıvo bunu bilhassa bu defa da maddesi tayin edilmeyen cürümler izafe edilmektedir. Mevkuflar Şamda muhakeme edi- lecekler ve süngülü jandarmaların em- ri altında Şama sevkolunacaklardır. Camilerde Türklük — aleyhinde propaganda yapılıyor Lâzkiye 5 (Hususi) — Sancakta icai mahiyetteki propagandalara şid- et verilmiştir. Antakya ve İskenderu- nâ süreli — imahsusada n ikimseler camilerde namazlardan önce Türkler aleyhinde bir sürü söz söyle- |mektedirler. Bu yüzden tezvir mem- bar haline konulan camilere kimse memeğe başlamıştır. gönderil: i Belgradda ikameti esnasında Reisi -| Saat 17 de Kraliçe Mari, Bay Benes B lav ricalile ne konuşuyor? kaydetmekle zevk duymak oslovakya bu barış ve beyni ki mesa! siyasetine Milletler Cemiyeti fikri dairesinde ve sarih sure! dede geldiğiniz an'aneler dairesinde gelecekte de bütün kuvvetiyle devam edecektir. Çekoslovakya, bütün komşu larına sadık kalarak, ayni zamanda da- hili tahkim hususundaki gayretlerini tamamen inkişaf ettirmek gayesiyle, bütün komşularile teşriki mesaisini tev sie çalışacaktır.» | İsyan hareketi Neye varacak? Şam, | Nisan, (Hususi muhabirimiz zıyor) — Süveydâda vaziyet gergin iğini muhafaza etmektedir. 924 - 925 de Fransızlara karşı Suriye isyanını idare etmiş olduğundan dolayı mah - küm ve bundan dolayı da muhacir bir halde, memleket haricinde yaşayan ve arada bir de gizlice Cebele girip çıkan Sultanpaşa El Atraşın şimdi Kerekte bulunduğu anlaşılıyor. Kendisi ile ve yahut yakın mensuplarile temas etmek üzere nezdine gitmiş olanları kabul da- hi etmiyor. Yalnız Havas Ajansının mu habirine, kardeşi Hasan Bey vasıtasile şu sözleri söyletmiştir: Suriye vahdeti ve Arap birliği uğurunda yapmış olduğumuz hizmetleri saymaya lüzum yoktur, Da- ima bu fikrin taraftarıyız. Fakat, bize ait olan Cebelin de varlığını muhafaza etmek vazifemizdir. Sultan El Atraş Ve taraftarlarına gö re, Suriyenin bugün biraz istiklâli var- sa, bu, kâmilen Atraşların idare etmiş oldukları isyanların eseridir. Böyle ol- duğu halde, bugün Suriyenin Cebel ü- zerine tahakküm etmeğe kalkışmasını, bunlar bir türlü kabul edemiyorlar. Şimdiye kadar, Atraşlarla anlaşmak ü- zere Suriye hükümetinin yaptığı gay - retler neticesiz kalmıştır. Süveydâda ge çen gün yapılan nümayişler esnasında birkaç silâh patlaması üzerine, korku- larından, eşya'arını almaya dahi vakit bulamıyarak kaçıp buraya gelmiş olan Surtyeli memutlar, Cebelde vaziyetin gayet gergin olduğunu ve Atraşların arzuları yerine getirilmedikçe sükü - nun avdet etmesi imkânı bulunmadığı öylüyorlar. Suriye hükümeti de ne yapacağını tayinden âciz bulunmakta- dır. Bugünkü isyanın, Suriye hüküme tine karşı kat'i ve silâhlı bir hareket şekline inkılâp ettiği şakdirde Fransız ordusunun Suriye hükümetine yardım edip etmiyeceğini anlamak istiyen Şam hükümeti, Fransız Yüksek Komiserliği ne müracaatla bu husustaki fikrini sor muş ve daha ziyade menfi bir cevap almış olduğu söyleniyor. Ayni zamanda, dolaşan başka riva - yetlere göre de Sultan El Atraşın aldı- İ | ğı tavırda ecnebi bir devletin tahrik- '|leri eseri de vardır. Bu ccnebi devlet kimdir? Bazıları Iraktan, bazıları İn - giltereden, bazıları da Türkiyeden bah sediyorlar. Herkesin kendine göre bir iri ır, Vataniler daha ziyade ima etmektedirler. — Haki - şudur ki Atraşlar, — Suriyeye hakikaten — isvyan — etmiş - lerdir. Fransızlar bunları mahküm et- mişler ve bir zamandan beri afleri hak kında vaitlerde bulunurlarken bunu da Iy:ıpmı_wrlıır. İş bununla kalmıyarak şimdi bir de Suriye Cebele hâkim ol- mak #stemektedir. Dürziler de bunu | kabul etmiyorlar ve etmemekte haklı- /dırlar. Burada hâkim olan kanaate göre Su niye, Cebelin arzularını kabule mah- kümdur. | Hariciye Vekâleti ıSiyasî Müsteşarı ı Ankara 5 (A.A.) Hariciye Ve kâleti Siyasi Müsteşarlığına, Gazian- tep meb'usluğuna intihap edilmiş olan mezkür vekâlet kâtibi umumisi Nu- |man Menemencioğlunun - tayini y sek tasdika iktiran etmiş ve kendisi bugün yeni vezifesine başlamıştır. Sovyetler'n Paris Elçisi Moskov, |liği m yet temkini Halk komiserliği birinci mua- — vinliğine tayin eylemiştir. j

Bu sayıdan diğer sayfalar: