6 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

6 Nisan 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 Sayfa Memleket röportajları : Kendi parasile yollarını ancak 75 senede yapabilecek bir vilâyet B LN Muş, Van, Hakâri - vilâyetleri yollarının geçtiği Bitliste vilâyetin mali takati böyle olunca zaruret bir kere Bitliste eğlenceli bir kış 'ol işini Devletin üzerine almasındaki Jılıı meydana çıkıyor demektir sahnesi Bitlis (Hususi) — Nerdeyse bahar!|ca yol meselesini devletin üzerine al - «Yer» de üşütücü uzun bir mevsimin tazyikinden kurtulmak için bir silkin- me hazırlığı var. «Kişe kâmilen kendine mahsus eğ - lencelerle geçse de hava daima biraz is kokmuyor muydu?, Sema kapalı, oda- lar az çok muzlim, gönüller neşe için bir parça vesile ihzarına muhtaç değil miydi?.. Fakat bahar böyle değildir. İçimiz - de, hatfâ saadet duymak için bile bir ya, insan başlarının düşünüp bu- çarelere ihtiyaç yoktur. Neşe imkânlarını o bize, bizzat kendi verir. Bilmem, bir hasta yazıcınım bu mek. yacaklar içinde doğu ille - rinde bahar görmüş kaç kişi var?, Bu: rt ay gib. bir se- i, her tarafında bembeyaz ki ları bularak, dışa- rıda üşüy ş odun kokuları teneffüs ederek geçirmiş o - lanlar için şimdi şu karşıda, sıyrılan kar tabakalarının altında, körpe, ye- Şşil gözlerile gülümsiyen bir avuç çi - meni görmek, bilir misiniz, ne sarhoş edici saadettir <Bi doğu illerinde, ruhunuzu bir delikten, diğer fevkalâdel inandıran mevsimlerin bütün hüsusi- yetlerine sahiptir. Yeşildir, sulu, gü - zel havalı, renkli, ve bu hallerinden dolayı da güzeldir. Yalnız... Ben bü mektuba bir «nevruziye» o1- sün diye başlamıştım. bir derdi, bir derdin içini, dışını gösterecektim. Ona başlamak için izgâh yapalım der- ken upuzun bir mektup vücuda geldi Dert dediğim şey belki b do; nundur. Fakat Bitlise ait olan safhası çok sebeplerle ehemmiyetini bir kaç kere arttırırı nenin uzun bli lamadınız tabil!. «Yol» dan bah - setmek istiyorum. Yol yok, yol!, Üç vılğyel. Muş, Van, Hakkâri.. Evet, üç vilâyet ve aksamının yolu buradan geçtiği halde buranın Diyarıbekire e- Jemsiz, endişesiz Bötüren bir yolu yok: tur. Tâ birinciteşrinden hazirana ka - dar medeniyet dünyasını erebilmek için, her vasıtanın kendine göre açlığı izden, bin mihnetle, yedi gün, at sır - tında gideriz. Belki nisandan sonra mo törlü, tekerlekli vesait işler..Fakat bu devrede de binbir factanın başa gelme: &i ihtimali vardır: Kamyonlar çanlıra gömülüp kalabilirler, «Dicle» ye akan nehri geçerken Cezireyi boy ler, virajlarda çamurlar yüzün, tinaj yapıp, on, on rmi bi Te derinİiklere yuvarlı Alâkadar mütehassis bhesaba göre vilâyot hus kendi yollarını; yapılanlar bo mak şartile; yetmiş beş senedi bilirmiş!. Yetmiş beş sena Siirt olan ve kısmı küll aksamı bu hesaptan hari: sef en çok bozuk olan yer sımlar içindedir. Vilâyetlerin mali takati böyle olun- e Diyarıbekir vilâyellerine ait masındaki zaruret kendiliğinden an - laşılmıyor mu? Bitliste valilik te yapmış olduğu için bölgesini çok iyi tanımış ve idari kud- retini herkese tanıtmış olan birinci u - mumi müfettiş Abidin Özmenden, ge- çen sene Bitlis - Diyarıbekir yolunda vukua gelen faciaları bir kere daha ha- tırlamasını istirham ediyorüz. Cumhuriyet, dört vilâyet halkının önünde yol diye kurulmuş olan bu «ö - lüm geçidi» nin devamına tahammül etmez. Binaenaleyh köy kalkınmasın - dan, şehir plânlanmasından, su yolla - rından evvej iki yüz kırk kilometre u- zunluğundaki bu makteli ortadan kal- dırmak lâzımdır. Bu kaldıkça, bura - dan her geçen için bir facla mukâdder oldukça diğer sahalardaki faaliyete hiz vermenin, işleri, ehemmiyetlerine göre sıralıyamadığımızı göstermekten başka manası olur mu? hangi işlerin ön plâna alınmaları lâ - zım geldiğini bilmez değillerdir. Bi - aleyh ümit edelim. Size, artık biten «kış» tân son bir ir olluyorum. Orta mekle arı, İlbayın sevimli kızı BON POSTA İş Bankası Kumbara Ikramiyeleri İş Bankası kumbara ikramiyesi ke: zananların isimlerini yazımıştık. Bugün de 10 lira kazananların isimlerini neş- rediyoruz: Vedat 622 (Adapa zarı), Ester Baban 61122 ( İstanbul ) , Yanko 872 (Galata) İkbal Pahri 27871 (İstanbul) Hidayet 2450 (Kadıköy), Zi- yaettin 14267 (İstan bulD, — Avram 2217 (Beyazıt), Mehmet Ali 1466 (D. Bekir), Hilmi 1718 (Beya- zit), Kâmil 15318 (İz Mir), Türkân 68384 (İstanbul), — Badiye 2088 (Beyazıt) Mu- Kürinte ağha amimer 3876 (Kadı- ERDOĞAN köy), Güney Osman 6337 (Olresun), Mehmet 25013 (Ankara), Kerime 14499 (Beyoğlu), Gilodo 3478 (Beyoğlu), Necati 16334 (İzmir), Reşat 92 (Adapazarı), Rifat 10282 (Ankara), Vastiye 5630 (Adana), Tahsin 256577 (İstan- bul), Mustafa Gaefur 1232 (Üsküdar), Naci- ye 15307 (Ankara), Hanife 1440 (Zonguldak), Güler 63661 (İstanbul), Zeynep 9358 (İzmir) Fitnat İsmal) 50497 (İstanbul), Atiye 12482 (Beyoğlu) Daniş Haydar 36372 (İstanbul) Kuyumcuyan S1944 (İstanbul), Nuri BSüley- man 51121 (İstanbul), Muzaffer 1782 (Brzu- rum), Hüseyin 1062 (Ankara), Letni Hasan 61303 (İstanbul), Pehmi 1672 (Kayserl), Meh | met 9685 (İzmir), Hacer Necip 46424 (İstan- bul), Mahmut 790 (Kars) Ali 194 (Trabzon), Ahmet 3346 (Ankara,) Nozakel 331 (Ordu), İbrahim Rüştü 5527 (İstanbul), Güzin 54634 (İstanbul), Zarrir 2419 (İzmir), Sezal 1309 Kumbara ikramiyesi çekilirken l'Bnrumm'. Nazan Sabri 16470 (İstanbul), Mellha 13039 (Ankara), Behçet Ramazan 61318 (İstanbul), Kemal 15589 (Ankara), KRefika Abdürrahman 2318 (Mersin), Sonya |10431 (Beyoğlu) Gültekin 914 (Manlsa) Ne- zihe 14607 (Ankara), Hayri Sabri 83214 (İ tanbul), Hasan Arslan 25824 (İstanbul), Fer- dane 5815 (Bursa), Ekrem Gdt (Beyazıt), Mehimnet 69738 (stanbul), Eşref 3096 (Bursa) | Fral “İsundak kar topuna tutmuşlardır. Fotograf, on-| Hasan Cemal 4018 (Adana), Atilla 2 (Gala- ların bu eğlentisini canlandırmaktadır. | ta), İsmal! Hüseyin 32206 (İstanbuli, Hasibe Tok | 10610 İzmir), Cihan 14012 (Beyoğlu), Vir- Jin 46721 çİstanbul), Nüket 1509 (Kadıküy), SEREM A Melül 3404 (Kadıköy), Güzide 1816 (Erzu- Matbuat hatıraları İrum), Mudiye Berrin 68870 (İstanbul), Vi- dan 13068 (Beyoğlu), Sabriye Mustafa 60703 (Baştarafı 7 inci sayfada) (İstanbul) Şefika 1924 (Erzurum), Ali 11575 BŞ gS ÇAtkara), İsmall Hakkı 52131 (İstanbul), gazeteyi yastık )'iP—l-“'—[k yatmak güz€ -| Nuüfer 15034 (İzmir), Ayten 1287 (Mersin), teciliğin feci Bir mazhariyeti idi. Fa-| gabri Yüksel 64947 (İstanbul), Ayten 1116 kat ne yaparsın, başa gelen çekilir, de-| (Kars), Melih 500 (Bskişehir), Patma 941 - şe bir vas | (Milüs) Vahit 787 (Galata), Eliz 44970 (İş- dim. Ve bu mazhariyetten _hıçnbır YA İtanbuli, Marika 62311 dİstanbul), Alâettin dırganlik duymadım. Ertesi gün ak - g96 (Erzurum), Serpuhi 1660 (Beyoğlu), Nuz şamüstü evime gittiğim zaman ihtiyat ' zaffer 49681 (İstanbul), Mehmet Teyfik 40423 zabitliğinden kalma portatif karyola-; (İstanbul), Pahamettin 132 (Üsküdar), Ra- ” Ürevik tendür y Şit Kutlu 1101 (İspartar, Ayşe 406 (Galata), mı matbaaya getirerek işten sonra ONU yedia 21080 ÇAnkara), Semai 62886 (İstan- mürettiphaneye- kurdum. Bu suretle pul), Salâhattin 5a9 (Trabaon), Dükezliyan kendime kısmen daha müsalt bir ya - 792 (Erzurum), Aptürrahman 1322 (Sivas), tak hazırlamış oldum. Betti 31254 (İstanbul), Tahtaburunyan 14624 K İ dstanba), Halidun' 7635 (Beyoğlu, Nazmi- Odamın kuruması ve iskân ka " ye 634 (Adapazarı), Mahmut Edip 6239 (Gi- sap etmesi aşağı 4 yukarı bir resun), Zühtü 40? (Bahkesir), Ahmet Vefik | haftadan fazla sürdü, Bu müddet zar - 65197 (İstanbul), Vural K*'::; 071450 (İstan- . y , A Eskişel ), fiında bütün ömrüm sab: arı kaldırıp ?::ıı:ı::»vı;le:;l?.m;s ıaılıul.n:ı:a:::: nden sonra müreltiphaneye 'man 47764 (İstanbul), Güner İbrahim 11575 m portatif karyola içinde geç- (İstanbul), Baki 7238 tİzmir), Emine 2725 (Adana), Yusuf Pehmi Sabino 40208 (İstan- ğ KA Rin HM PUD, Böfla 14250 (Beyoğlu), Envor Nuri 38094 Buna siz belki meşakkatli Bir ömüz (istanbul), Ali Ulvi 12915 (İzmir), Adlle Şük- İ lâkkidir, Sene-|rü 24114 (İstanbul), Melek Tevfik 4046 (İz. rı yazarken düşü -| mirn, Raif 645 (D.Bekir), Ayram 64722 (İa- tanbul), Ziya 1869 (Antalyal, Avram Salti yapan biraz da İstanbul), Ziya 1360 (Antalya), Meral İmiyen safha -| Göngör 400 (Samsun), İzzet 09901 (İstan- |bulD, Muharrem 956 — (Balıkesir), Semiha ( 8960 (Boyoğlu), Naciye 1839 (Trabzon), Me- Üüke (687 (Ordu), Agop 1207 (Galata), Fevzi 12254 (İstanbul), Reşat 41430 (İstanbul), Bo- hor 13205 (Beyoğlu), Sultana 0906 (Beyoğ- lu), Şükriye 13390 (İzmir), Ömer 126 (Milâs) Jelâl 12364 (Beyoğlu) Mükadder 1430 (Üs- küdar), Ashan 14858 (Ankara), Müzaffer 16912 (İstanbul), Bilâl 1460 (Mulatya) Bür- hanettin 67871 (İstanbul), Nüzim 289 (Bey- oğlu), Hüseyin 441 (Adapazarı), Mehmet 1450 (Ankara), Mehmet 58 (Ceyhan), Esar 861 (Edirne), Bodla 38339 (İstanbul), İsmall 14001 (İzmir), Ertuğrul 872 (Tarsus), Mü- nevver 67880 (İstanbul), İhkar, 865 (Galata) (Devamı 11 inci sayfada) ler sonra bu satır rum. Hayatı cu: bu gibi hatıra ga Salâhaddin Enis San'atkâr Halide tımız üzerine, Şehir tiyatro- zifesine yeniden kabul edi- len san'atkâr Halide, evvelki akşam, Juzun zamandır beraber - çalıştığı Bay İNaşitten ayrılmıştır. | — San'atkâr, bu münasebetle, çalıştı- ğı tiyatronun müdavimletine bir veda | müsameresi vermiştir. Neş: Petrol meselesi : l ingiltere ve M Nisan 6 usul petrolları İngilizler Musuldan Hayfaya yaptıkları bin kilometr şidesinde 1000, 250, 100 ve 50 lira ka| uzunluğundaki petrol boruları vasıtasile piyasayâ senede dört milyon ton petrol sevi Irak petrolları, Irak ülkesi, daha doğ- rusu İngiltere için bulunmaz bir ha - zine kıymetini ihraz etmektedir. İngi- lizler bu hazinenin kıymetini herkes- ten evvel ve iyi keşfettikleri için ola - cak, ki harbi umuminin başından iti- baren Irakın zapt ve istilâsı için hiç bir fedakârlıklardan çekinmemişlerdi. Hattâ (Kütülemare) de General Tav- nshendi on bin kişi ile esir etmiş olma- mıiza ve bu suretle Bağdad hattının ge- çilmesi mümkün olmadığı hissini ver- miş bulunmamıza rağmen, İngilizler|" gene kendilerine mahsus sabır ve inat- la bu mıntakada ilerlemekte devam et- tiler ve nihayet mütareke aktedilmek üzere iken Musul civarlarına kadar geldiler, Ondan sonra da (Musul) dan çıkmamak hususunda büyük ısrar gös- terdiler ve nihayet o havalinin İrakta kalmasını temin etmiş oldular. İngiltereden bu kadar uzak bir yer- de vaki olan ve asırlarca Osmanlı im- paratorluğunun hâkimiyeti altında kal- mış bulunan çöl ortasındak| bir şehre İngilizlerin bu kadar ehemmiyet ver- melerinin mâna ve mahiyeti işte şimdi Musul petrol küyülarının tükenmez bir serve; ve kuvvet hazinesi olduğu tahakkuk ettikten sonra anlaşılmış o- luyor. zler muahedeler aktedildikten sonra bir kaç sene kadar Irak petrolla- rile fazla iştigal etmediler. Çünkü bu petrollardan dolayı Fransızlarla da a - ralarında ihtilâf çıkmıştı. Filhakika İn- gilizlerle Fransızlar daha umumi harp esnasında, çayı görmeden paraçları sı- vamak kabilinden, Suriye, Filistin ve Irakı paylaşmak üzere aralarında bir itilâf akdetmişlerdi. Bu itilâf muci - bince Musul petrollarında da Fransız- lara büyük hisseler verilecekti. Fakst bilâhare İngilizler bir çalımına getirip ızlara yeni hir it me imza ettirerek Fran olan pet- rol hissesini bir hayli azalttılar. Fran- sızlar neden sonra bu kurnazlığın far- Ne Abidin Özmen, ne cumhuriyet Avram Mi1 (Mersin), Firuze 228 (Akhisar),| Kına varınca ikinci itilâfnameyi tanı- n ü ü | mamak istediler, bir çok pazarlıktan sonra nihayet F İngiltere hükümeti, 'ransayı İIrak petrollarının yüzde yir- i ikisi, yani takriben beşte bir hissesi iknaa razı etti, Irak petrollarının işlettirilmesinin bir müddet tehirine ikinci bir sebep te, bu petrol madenlerinin fevkalâde zengin olması idi. Filhakika Irak pet- rol kuyularının hepsi birden açılıp fış- kıracak olan kıymettar mayii piyasaya atılacak olsa - Irakın teşekkülâtı ar - ziyesi itibarile istihsal masrafı çok az olduğundan - petrol fiatlarının çok düşmesi korkusu hâsıl olmuştu. O ci - hetle büyük petrol (tröst) leri birle - şerek İngiltere hükümetini Irak pet - rollarını bit müddet için işletmemeğe razı ettiler, şimdi de istihsalât ancak kismen yapılmakta ve bu suretle pet- rol piyasasının bozulmasına meydan bırakılmamaktadır. İngilizler, Iraktan petrol çıkarmak kediyorlar Petrol menbalarından sahile giden demir boru bususunda böyle ağır davrandıktafi sonra nihayet Musuldan (Hayfa) ya yf ni Akdeniz sahilin& bir — (Pipe” Cine) yaplılar. Bu ingilizce tabir, petrol sevkint mahsus geniş borulara verilen isim * dir, Ekseri memleketlerde petrollafi sahile böyle borularla naklederler. İngilizlerin Musuldan (Hayfa) y8 kadar yaptıkları bu petrol boruları bilf kilometre kadardır. İnşaat 1934 ma * yısında bilti. Mayıstan itibaren Mi petrolları derhal sahile sevkedilmeği! başladı ve o sene altı ay içinde (947) bin ton petrol alınabildi. Fakat bu mik” tar 1935 de (3) milyon (600) tana çık” tı. 1936 senesinde ise (3) milyon (947) bin tona, yani takriben (41 milyon toll petrol alındı. Bu miktar:n piyasa ihti” yacına göre istenildiği kadar tezyidi mümkün görülmektedir. Fakat zann€" dildiğine göre, İrgiltere hükümeti, ge ne trüstlerle itilâh mucibince ve pet * rTo| piyasasını tenzilden vikaye mak * sadile, isthsalâtı şimdilik senevi (4) milyon ton derecesinde bırakmak ni * yetindedir. Buğün petrol dünya milletlerinin he” | men bilâkaydü şart mukadderatına hâ” kim olan en kıymetli bir maddedir. Çünkü petrol demek benzin demektir. e ve tankların yegâ * stlerle 1tilâfı mucibince ve pet” rol madenine malik olan her hangi bif millet, milli müdafaası için elzem olafi en kıymetli ve yegğâne maddeye malik demektir. İşte bu ilibarladır, ki İngilterenin harbi umumi! biter bitmez, yani tâ bun” dan on döküz sene evvel Musulu Irakâ ilhak etmekte pek Çok ısrar ve inat et mekle ne büyük isabet gösterdiği an * laşılmaktadır. * ** İngiltere donanması geçenlerde büyük bir manevra yapmıştı, Resmimiz, bu manevradan dönen anavatan filosunu göstermektedir

Bu sayıdan diğer sayfalar: