10 Nisan 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

10 Nisan 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Üye bali Lİ TI A Kaplumbağa yumurtadan Kaplumbağa yumurta içinde iken uklanmış bir haldedir. Ve yumur- böylece çıkar... Şimdi belki 80 - Bibi kabuklu kaplumbağa tavuk Yumurtanın üzerine nasıl otura - bilir Hayır, kaplumbağa tavuk gibi ku - heç oimaz. Yumurt U ğ urta güneşin sc Yavru çıkar, Oğduğu zaman büyüdüğü I ğ 1 ancak 200 €ram gelir. Fakat büyüyünce ağırlığı 150 kiloya çıkar. Aradaki fark ne ka - dr büyük değil mi? İm — > 2 * 2 > EŞ ZA Benim bir at Benim bir atım var, Görseniz hemen bayılıverirsiniz. Öyle güzel, öyle gü - zel, öyle güzel ki nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum. Hem benim atım başka - larının atlarına benzemez. Üzerine bin- diğim zaman öyle koşar ki peşinden yetişebilene aşkolsun. Bakın dün ne didu anlatayım; bir âralık, atıma bineyim, demiştim. Hop üzerine zıplayıverdim. At benim sır - tında olduğumu hisseder etmez ala * bildiğine koşmak istedi. Ben de kendi keyfine bıraktım. koştu, koştu, koştu. Sokaklardan geçtik, ara çıktık. De- niz kenarına indik. Atım deniz kena » miye başladı, Ben üstündeyim Y Pantalonum suya değip ıslanmasın di- | ye ayaklarımı biraz yukarı kaldırdım. | den daha hızlı gidiyordu, Marmarayı Çanakkale o boğazma vardık.| le boğazından dışarı çıktık. E- i, Akâeniz derken çıktık Okan , yanımızdan büyük amma nandan büyük gemiler lerden bakıyı yordum. Bir aralık deniz alanmıya başladı. — Sallandın! Di: ksiniz, öyle sallanmak filân dk galiba hiç Okan denizlerde l . Ben için söyliyeyim. Sallanmak rında da durmadı. Haydi denizde, yüz-|i Denizde at daha coşmuştu. Karadakin- Oralarda dalgalar tıpkı: or. Aldı mı beni bir kor- jem. endimi bir toparladım. Atı » mın gemini çe Kırbaçla vurdum. Vurur,wurmaz at havalanıverdi. Âdeta are olmuştu. Delgaların üzerin - den uçmıym başladık. Tayyareler vızır | Nevy vızır yanımızdan geçiyorlardı. Hani meşhur tayyareci Lindberg yok mu © -İnu da gördüm, Tayyaresile pek yakın: | çer dan geçti. Nihayet kara göründü. Ben! sevindim. Karaya yaklaştıkça her şey i seçilir oldu. Bir şehir vardı. Kocaman kocaman kırkar, ellişer katlıydı. Sahilde | bir alay Insan birikmişti. Polisler öte- beriye koşuyor, bu birikmiş insan- ların arasında boş bir saha açmıya çali- şıyorlardı. Derhal bunun sebebini an- dım. Bütün bu halk beni karşılamak için toplanmıştı. Kendime çeki düzen | serdim, . Atımla -kalabalığın o ortası iverdi, —Y Diye bir ses yükseldi. Alkış, alkış, | y: alkış. Beni alkışlıyorlardı. — — - —-—— Balonla elma koparmanın usulü Ağaçta elma gördü. Bir çare aradı. mer Balon yükseldi. R ESİMLİ HİKÂYE —. am — — Elma ilmiğe girdi, koptu. m m “İhtiyar kadına çarpan otomobil İhtiyar bir kadın yolda zaktan Mzla gelen otomo göre - Medi, Otomobili kulla n adam da ka- dı. Kadına çarptı ve gene hızla yürüyüp gitti, İhti. yaralanmıştı, etraftan koşup lılar. Otomobil çoktan u- ıştı. Otomobili ve şoförü göre“ Inız bir tek kişi vardı. Oda bir evde oluran küçük Nee- ii ür görmez de tanıdı: — İşte tâ kendisi, dedi, geliyor. Gündüzden çivili bir tahta hazırla- miştı. Karşıdan karşıya geçiyormuş gi- bi yapıp tahtayı yolun üzerine bırakı- verdi. Ve otomobil çivili tahtanın üze- rine gelince birdenbire Tâstikleri pat - lavıverdi. Ve otomobil durdu, Olomo - bili kullanan âdam zanın şebebini araştırıncıya kadar: Necmi koşup polise haber verdi. Po - lisler geldiler. Otomobili kullananı ya" in bir ihti- ar kadına çarpmış olduğunu itiraf et- tirdiler, Otomobili kullanan adam, kadına çarpıp kadını . yaraladığı için hapse girdi, Küçük Necmiye, polisler; adami tutmakta kendilerine yardımı dokun - duğu için çok teşekkür ettiler. na gelen bu ka- Uzun boylu, iyi giyinmiş bir adam yanıma sokuldu: — Ben, dedi, Nevyork belediye rei- siyim. Şehir namına size hoş geldiniz! derim. Elime bir büyük demet çiçek verdi. Büyük bir binaya gö - Nevyork belediyesi imiş. Binada mükellef bir 2 rası hazırlanmıştı. Bu 2i, 1 bol yemekler, yemiş- yedim. Ziyafetlen yaşımdaki bir çok Nev - Ju çocuklar beni görmiye geldiler. uzun uzun köonüştum. Bir e baktım ki geleli üç sâat ol- muş. Eve dönmek vakti idi. Atım: ha- zirlamalarını istedim. Atım hazırlan- dı. Bana bir alay hediyeler verdiler. havalandı, üzerinde bir iki de- ra gene Okan denize dalgalı olduğu zaman u- z dalgasızken de yüzerek . İngilizlerin büyük Ki ri de Amerikadan kal *ladım. Hattâ yanı başında utdüm. Gene yolda Fransızla » rn Normandi vapurlarına da rastla - İdım. O'da Amerikaya gel Nihayet memleketime döndüm. Atı- mı odama bıraktım. merak mı ettiniz? Hiç görül - şuracıkta şimdi getireyim. İşte getirdim. Ne gülüyorsunuz o - tabii, oyuncak at, Ne ne, ncı mıyım. Affetmişsiniz., niye ayım, yalan değil, yalan değil Dün gece atımı karyolamın - yanma bırakıp yatmıştım. Uyumuşum. Bütün anlattıklarımı rüyamda gördüm. * * erener esse smmnar amala! Kol ewati kastan Kemal Tayman' * Masa nal kazanan Satın Balık tutan çocuğu görüyorsu! Gördünüzse onları boyayla boy: insanlar da varmış, Onlar neredeler atlar, başka hayvanlar da varmış, mr —— a Yeni bilmecemiz / Oyunlar, eğlenceler İ Göz aldanması n, aşağıdaki kıs gil mi? Hayır de ayni boyd İnanmazsanız ölçün, Resmi ufki olarak ayıran çiz; birbirlerine müvazi değil öyle mi. olduğunu iddia ediyorum. İns | nız pergelle ölçün! Bu resme bakın. Başınızı çevirin, tejih rar bakın. Tekrar ızı çevirin Bi kere daha bakın, her bakışınızda t9 « parlakları başka taraf dönmüş gibi gö receksiniz, 5 Bir tas suda bir ağaç Size hoş bir oyun târif edeceğin, Bir tas su alır'ortaya koyarsınız. Arkipi daşlarınızı toplarsınız, onlara: Y — Bu tası görüyor musunuz? İçiyx beraber dikkatlice bakın, suyun tanğ ortasında kocaman bir ağaç görecek nİZ. Onlar bu ağacı görmek için soku « İup bakacaklardır. Siz de o zaman Şi vucunuzla suya dokununca su yüzlü rine siçriyacaktır. z — İşte, diyeceksiniz, tastaki suç ağaç (göreceğine inananların hallğj "böyle olur. h Kol saati | Veriyoruz | « Tuttuğu balıkları bize de gö Acaba? Yalnız balık Onları da bulun. He; Hepsi işaretlendi mi? Öyleyse resmi kesip bize gönderin. Bir k saati, diğer yüz kişiye de ayrı ayrı güzel hediyeler vereceğiz. Geçen bilmecemizde kazananlar! de su var, dersiniz, biraz sokulun Big |

Bu sayıdan diğer sayfalar: