4 Temmuz 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

4 Temmuz 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

€ Sayia Yapılacak başka iş mi yok? İFRADYO)| Bugünkü program SON POSTA Dün Amasya valisinden mühim tel-|bu kadar sürat gösterilmiş olmasından | Hatayda Türk - Arap dostluk yurdu kuruluyor, tahrikâtın önü alındı grafla mühim bir tekzip tebliği aldık; kanun namına gönderilen bu tekzib teb- liği, şudur" 19 haziran tarihli gazetenizin birinci sütununda Amasyada bir kartalın kaçır- dığı çocuk başlığı altında yazılan vak'a- mın hilâfı hakikat olması hasebile mat- buat kamununun — maddei mahsusasıma tevfikan aymi sütunda tekzibini Tica — Vali T. Öncel Bu tekzibi aldığımız zaman cidden kındaki havadis yanlış imiş. Böyle bir vak'a olmamış, Amasyada her şey tabil halinde im'ş. Amasya topraklarında asa- yiş berkemal olduğu gibi bu memleke- tin havasında da çocuk kaldırma gibi cü- rümler ika edebilecek kanatlı şakiler yokmuş! Eğer bu telgraf gelmemiş olsay- dı çok heyecan- ve merak içinde kala- caktık. Bunun için muhterem Amasya valisinin gezetemizi polis ve jandarma teşkilâtına havale ile oradan oraya gön- derlip lâzım gelen tahkikatı yaptırtarak nihayet son bir derkenar ile böyle blrs vak'anın cereyan etmediğini çıkarmak için sarfettiği gayretten mem- nun olmamaya imkân yoktur. Amasya- da asayişin haleldar olduğu fikrini vere- bilecek ve Dersim vukuatında olduğu ıâ— bi Avrupa matbuatında mübalâğalı akiş- ler yapabilecek bir havadisin tekzibinde Bir Doktorun Günlük PAZAR Notlarından — (*) Tifo salgını arasında Yeni bir humma Bu sırada gördüğümüz ve tifo diye şüphelendiğimiz ateşli hastalıklar ara - zında üç günlük humma veyahut Papa- vaçı humması denilen üç ile beş gün ka- dür devam eden hir hastalık da görüşo- ruz, Bu haslalık ekseriya yaz mevsimin- de bazı haşaratır sokmasından İleri ge- len bir entandır. Hiç bir (htilât yapmak. gizin ve aslâ vabamet göstermeksizin dört beş günde Iyi olur, Rsas müddeti üç gündür. Fakat bazan bir iki gün 'daha devam oder. İşte bu hastalığa da şimdi tifolar arasında rastgeliyoruz. Üç dört gündenberi ateşli olarak yatağa düşen bazt hastalarda bir tifo başlangıcı diye tertibat ve tedabir alınmak üzere ikan birdenbire ateşin düştüğünü ve bıstanın iyi olduğunu — görmekteyiz. Üç günlük humma hemen her — sene bilhassa yaz mevstminde daha çok görünür. Esaslı bir Hücı'yoktur, Kondi kendine iyi olür. Ba- zan müshil vermek icap eder. Kinin ve asprin ve perhiz tatbik edilegelen başlı- l ca tedavidendir. I () Bu notları kesip saklayımız, yahut bir albüme yapıştırıp kolleksiyon yapınız. ı Bıkıntı tamanınızda ba motlar bir doktor gibi lmdadınıza yetişebilir. « Son Porta » sm tefrikam: 72 dolayı alâkadarları ae kadar tebrik ve takdir etsek azdır! » Lâtife bertaraf, Amasya muhabiri aklı başında ve Amuzyanın sayılı e verlerinden olan bir zattır. Verdiği ha- berin yanlış olmaması iktiza eder. Aksi- ni farzetsek dahi böyle alelâde bir habe- Tin yanlış veya doğru olmasının bir mem- leket valiliğini ve vilâyet teşkilâtımı iş- gal etmesi bize lüzumsuz bir gayrel ö- nünde duyulan teessürü veriyor. Yapı- lacak başka iş ml yok? Yeni ithalât rejimi Bugünlerde İlân edilecek (Baştarafı 1 inci ıuu!udn) ve Ziraat Vekilleri ise bir kaç gün sonra şahri - mize döneceklerdir. x İktısat Vekili Celâi Bayar, Maliye Vekili Fuat Ağralı ve Ziraat Vekiti Ş. kir Kesebir bu sabahki ekspresle şeh - rimize gelmişler, Haydarpaşa istasyo - İngilizlerle resim Mübadelesi yapıyoruz (Baştarafı 1 inci sayjada) memiş. çok kıymetli hatıraları ihtiva e- den 25 bin parça fotoğraf vardir. Bu fotoğraflar muhtelif cephelerde alın - mıştir. Fakat en çoğu Çanakkaleye ait- tir. Teklif kabul edilmiş, askeri müze i- daresi İngiliz müzesine — gönderilecek |fotoğrafları tesbite başlamışt ml harpte İngiliz cephesinde nn |ve İngilizleri alâkadar eden 1500 re sim tesbit edilmiştir. Bunların tasnifi- ne başlanmıştır. İngiltereden gönderilecek 25 b: n re- sim tasnif edildikten sonra kıym ri müzede teşhir edilecektir. Çocak hapishanesi (Baştarafı 1 inci sayfada) cuğun enerjisini baltalayacak her tür - lü âmiller ortadan kaldırılacaktır. Ço- cuk hapishanesinde demir çubuk gibi çocuğa hapishanede bulunduğu hissini veren tertibat kaldırılacaktır. İzmirin Sağlık ovasındaki geniş a - razi ile İstanbulun Kilyos — mevkiinde de birer modern hapishane kurulması için tetkikler yapılacaktır. Hapishane - deki mahkümların ziraatlen başka sa- nayi hizmetlerinde de kullanılmalarına teşebbüs edilecektir. Yüz kadar mah - kum Zonguldakta kömür işlerinde kul- Endulus -Şövalyesi Abdurrahman Fakat bütün bu ziyaretler resmi- yet hududunu tecavüz etmiyordu. Bil- hassa Madmazol Elizabetle olan müna- sebet, ancak derin bir hürmetle selâm- laşmadan ibaret kalıyordu. Aradan; bir ay kadar zaman, böyle- ce geçmişti. Artık aşkın kudreti kar- şısında sarsılan Abdurrahman, Elizabe- te aşkımı söylemeye karar vermişti Bir gün Anitayı gizlice kendi daire- sine çağırtmış.. Elizabetle kendisini bir gece bahçede buluşturmasımı rica et- mişti. Anita, artık Abdurrahmandan tama- mile ümidini kesmişti. Şimdi, bu vazi- yet karşısında, hususi menfaatlerini düşünerek Abdurrahman ile Elizabeti buluşturmıya karar vermişti. * Mehtaplı bir geceydi. (Kuğular Cenneti) nin ©6 zarif köş- künde, Ahdurrahman ile Blizabet, bir- | Teşmiş'erdi. Uzun senelerdenberi, mün- zevi bir hayat içinde yaşamakta olan genç kız, ilk defa olarak genç bir er- kekle başbaşa kaldığı için çok büyük bir heyecan içinde idi. Abdurrahman, onun bu heyecanını|n >hissettiği için son derecede zarifane ha- reket etmiş: — Madmazel!.. Fazla helecana kapıl- içindi. Lülfen bu hikâyeyi dinleyiniz. Demiş.. babası Tarif le annesi Flo-|mm rindanın aşk ye izdivaç macerasın: -Upkı annesinden dinlediği gibi- Eli-| zabete nakletmişli. Ve bu hikâye bit- tiği zaman, aralarında şu kısa muhave- re geçmişti: — Nasıl madmazel.. bu hikâye hoşu- nuza gitli mi?.. — Evet. — Meselâ.. şimdi, siz... Bir Florinda iolmak ister misiniz?.. Elizabet, sıkılarak cevab vermişti: — Evet.. ben de böyle bir saadete nail olmak isterim. — Şu halde. size, bu saadeti temin etmeyi vüdediyorum... Yarın valideni- ze müracaat edeceğim. Evlenmemize müsaade etmesini rica eyliyeceğim. 'Tarifin oğlu da, Tarif gibi hareket etmişti. Kalbi, aşkın tuğyanlarile fıkır fıikır kaynadığı hdlde, büyük bir sabır ve metanetle hareket etmiş.. elini genç kızın eline bile değdirmemişti. * Abdu:mhman, ertesi gün, daha he- ada iken, saraydan bir atlı gel- ük bir telâş İle ihtiyar çizme- ciye müracaat ederek: —Çabuk, efendinizi uyandırın. «U- mumi vali, Sevâbe) acele kendisini is- 4 - Temmuz - 831 - Pazar İSTANBUL Öğle neşriyatı: 1230: Plâkla Türk musikisi. 1250: Hava- dis. 18: Beyoğlu Halkevi gösterit kolu tara- dından bir temsil. Akşam neşriyatı: 18.30: Konferans: Kımlay Kurumu namına Bayan Bedriye Yeğinsoy. 19.30: Konforans: Ordu Saylavı Selim Sırrt Tarcan (Çocuklara hayat bilgisi.) 20: Müzeyyen ve arkadaşları tarafından Türk muzikisi ve halk şarkıları. 20.30: Örmer Rexa tarafından arabca söşler. 2B045; Muzaffer ve arkadaşları tarafından Türk masikisi ve halk şarkıları, (saat üyarı). 2118: Orkestra, 2215: Ajana ve borza haber- leri. 2230: Plâkla Bololar, opera ve aperet parçaları. YARINKİ PROGRAM 5 Temmuz 937 Pazartesi İSTANBUL Özle neşriyatı: 1220: Plâkla Türk musikisi. 1230: Hava- dis. 13,05: Muhtelif plâk neçriyatı. Akşam meşriyatı: 18,30: Konferans; Kılılay cemiyeti nami- na daktor Şükrü Hazım, 19,80: Afrika âv hatıraları: B. Belâhattin Cihan oğlu tarafın- dan, 20: Bifat ve arkadaşları tarafından 'Türk müğikisi va halk çarkıları, 20,30: Ömer Rıza taratından arapça söyler, 20,45: Batiye we arkadaşları tarafından TTürk müsikisdi ve Halk şarkıları, (Bant ayarı), 21,16: Orkestra, 202415: Ajans ve borsa haberleri, 22,30 Plükla solalar, optra, ve öperet parçaları. Amerikalı blr Milgonerin geçirdiği Feci macera (Baştara'ı E encı sayfada) Bu mektublar, karımın rüşvet yedirdi- Bi sanstoryom mrlarımın gayet sikı kontrolundan geçtikten sonra, karımın eline gidiyormuş. Sanraları bütün bu ların hepsini, kurtulup ta kapağı | a'tığım evde buldum. Kaurum, nasıl olmuştu da bu sefer sö- zünde durmuştu. Bir gün gene o suç or- tağı ile sanataryoma geldiler. Beni alıp bir otomobile bindirdiler, ve oradan da Havanaya gidecek olan bir vapura nak- lettiler Karım kazandığı muvatlakiyetlerden başı dönük, bana bakıyor, gülüyor, yü- züme karşı kahkahalar savuruyor ve hiç sıkılmadan gözümün önünde o suç orta- ğlle oynaşıyor, öpüşüyordu. Ve müte- madiyen içiyordu. O kadar içti ki sonun- da körkütük sarhoş oldu ve sızdı. Ben de fırsatları istifade ederek, âlül vücudu- mu sürüye sürüye vapurdan kaçtım, evi- me geldim. Aliah bana yardım etti. Yok- sa, yüzde yüz emindim ki karım, bir fır- satını bulup beni vapurdan denize ata- cak ve gasbettiği servetimi âşıkile bir- likte keyif Çata çata yiyecekti.. Sizden bu paralarımın geri alınmasını — istiyo- irum.» * Mahkeme kadını da yakalamış, adalet huzuruna çekmiştir. Bakalım netice ne olacak? tiyor. Şunu da ilâve nesele çok mühimdir. Bir saniye bile vakit geçi- Çizmeci, derhal Abdurrah- manın yatak odasına gitmiş.. saraydan gelen atlımın sözlerini tekrar etmişti. Abdurrahman, derhal yataktan fır- lamış.. çarçabuk giyinerek atma atla- saraya doğru hayvanı dört nala sürmeye başlamıştı. Sarayın avlusuna girdiği zaman, hay retler içinde kalmıştı. Çünkü, sarayda bulunan askerlerin hepsi silâhlarımış- & Derhal valinin odasına koşmuş: — Ne oluyoruz?, Diye bağırmıştı. Vali, büyük bir telâş ile onu kargıla- mıiş: — Emevi prensleri, gizlice (Narbon) da toplanmışlar.. orada mühim bir ihti- lâl hazırlamışlar. Halkı da kendilerine uydurarak hükümeti ellerine almışlar... Kışlalardaki askerleri sevkettim. Bu- radaki muhafızlara da hazırlık emri *« iim, Şimdi bu askeri maiyetine al, Git, isyanı bastır... Oranın müutasarrıfı sıfatile, bu hareketten sen mes'ulsün, Demişti. Abdüurrahman, bir an için sersemle- (Baştarafı 1 inci sayfada) sonra Suriyede son hadde varan Türk düşmanlığı havası durmuş ve Hatay et- rafında yapılan gürültülere de sükünet gelmiştir. Bakanlarımızın' Hataya temas eden sözleri de Hatay halkı üzerinde çok iyi bir tesir bırakmıştır. Muhtelif anasır a- rasına sokulan — ihtilâf ta kendiliğinden zall olmağa başlamış, Arap halk üze- rinde yapılan propağandaların tesiri a- zalmıştır. Birkaç gündür Sancak havasında mü- lâyemet ve elkârında geniş bir sükünet görülmektedir. Nasyonalistler tarafından tahrik edi- len Araplar şu birkaç gündenberi daha sakir görünmekte ve Türk kardeşlerile vahdet gayesine yanaşmaktadırlar. Saritş el l aa a kiree İstanbul Borsası kapanış fiatları 3 -7- 1937 Anadolu gm. © 60 peşin A Şin. © 60 vadel Bomonti - Nektar Aslan çimenta Merker bazkası İş Bankası Telefon İttihat ve Değir. Ona vaziyeti anlat... Emin olsun ki, bu isyanı çarçabuk bastıracağım. Üç gün evvcl kuzey yer köylüklerin- deki Türk - Arap ihtilâfı sona ermiş ve köylüler aralarında dostluk avdet eyle- miştir. Bugün de dostluk ve kardeşlik hislerini takviye için müşterek bir ce- miyet tesisi için müzakereye girişmiş- lerdir. Bugünlerde en ziyade göze çarpan hâ- dige, vergi toplama bahsindo gösterilen fevkalâde gayrettir. Halkın elde ettiği mahsul fle vergi borçlarını bir an evvel ödemeleri için gösterilen — faaliyet pek dikka'te lâyıktır. Birkaç ay sonra Hatay- da yeni idare tatbik edileceği için mem- leketin varidatı kendisine aid olacaktır. Halbuki Suriye hükümeti bu varidatı şimdiden toplamaya ve Hatayı boş bir hazine İle bırakmayı gaye edinmiş oldu- ğu için var küvvetile vergi tahsilâtına başlâmış buülunuyor. Maliye senesl yeni girmiş olmasına Tağmen, mutad hilâfına gösterilen bü tohsil faaliyeti halkı şaşırtınıştır. Mahsu- lünü ucuz Hatlarla satıyor ve bunları da maliye momurlarının peşleri sıra dola- Şan Suriyeli tacirler topluyorlar! Donanmamızın do.ıt Memleketlere Yapacağı ziyaretlerin Programı Donanmamızın 15 ağustostan sonra dost Yugoslavya, İtalya ve Sovyet Rus ya limanlarına yapacağı seyahat ha - zırlıklarma devam edilmektedir. Ha - zırlanan proğrama göre donanmamız bu seyahati iki kafile halinde yapacak- tır. Birinci kafile Yavuz ile Kocatepe ve Tınaztepe torpidolarından mürekkep olacaktır, İkinci kafilede ise Adatepe, Zaler torpidoları, denizaltı gemileri ve denizaltı ana gemisi bulunmaktadır, Bi rinci kafilenin 15 ağustosta Sovyet Rus yaya, ikinci kafilenin ayni tarihte ev- velâ İtalyaya bilâhare Yugoslavyaya |uğramak üzere Akdenize doğru hare - |ket etmeleri muhtemeldir. Her iki ka- filenin seyahati 15 şer gün süresektir. Beyannameli mükellefler Ankara, 3 (Hususi) — Beyanname- ikamet yerlerini değiştirmiş olanların işini bırakmış sayılmaları ve kıyas yo- Ele vergi hesap edilmesi cihetine gi -« dilmemesi kararlaşmıştır. Jandarmalar için seyyar piyade komutanlarının — 1500, |jandarma mekteplerile tabur komu - tanlarının da 1000 liraya kadar pazar- ılıklı alım ve satım yapabılmelenne ba- eeki.ld:, Abdumhmınm kuvvıdctini her taraftan iz'aca başlamışlardı. Oradan da muzafferen avdet edece-| Abdurrahman, hakikaten insanlığın ğim... Avdet ettiğim gün, hayatımın|fevkinde bir kudret ve tahammül gös- €n mes'ud devri başlıyacak.. artık ha-|teriyor; her gün bir âsi çetesinin üzeri- yatlarımız, bir daha ayrılmamak şartile|ne atılarak, bütün isyancıları parça par- birbirine bağlanacak, ça tepeliyordu. Demişti. * mişti. Ve artık muzaffer askerlerini Pu heyecanlı haber, şehri altüst et-|topluyarak (Narbon) a girmiş, hükümet mişti. Herkesin kalbine, bir korku gir- | sarayına yerleşmişti. Kazanılan bu bü- mişti. Fakat, âsileri te'dibe giden kuv-|yük muvaffakiyeti de, bir mektupla vetin başıma ,(Endülüs Şövalyesi) nin| (Umumi Vali Sevabe) ye bildirmişti. geçugım öğrenen halka, sükün gelmiş-| R Kılhi. sükün bulmadan çarpan varsa o da, madmazel Elizabetti. O, sevgili Abdurrahmanın hareketini duy- duğu dakikadan itibaren kalbine çöken ıztırabı bir türlü yenememişti. Gerek ihtiyar çizmecinin, ve gerek Anilanın verdikleri teselli ve nasihat- ler, ona kat'iyen kâr etmemişti... Artık bütün neş'esini kaybetmiş.. büsbütün inziva hayatını tercih ederek, konağın bir köşesine g:hl.ıru.ıu. met işlerini yoluna koyduktan sonra, (Kurtebe) ye avdet edecek.. artık, ta- mamile hak ettiği saadete kavuşarak sevgilisi ile bahtiyâraâne ömür geçire İşler Silmiş. orduya avdet için ha- zırlık emri verilmişti. Ertesi gün, sabah ezanı okunurken, hareket edilecekti, Abdurrahman, un.ıı.lsh bir sür'atie ileri atılmış.. âsileri, çok büyük bir şid- detle karşılamıştı. Berbe! üvarileri, dayanılmaz bir mişti. Fakat derhal kendini topliyarak:|hücum ile âsilerin safları üzerine yük- Gece, sessizdi. Erken kalkılacağı için; ortalık kararır kararmaz, herkes yatak- Tarıma çekilmişti... Hükümet sarayınım her tarafını derin bir sükün sarmışti. Abdurrahman, bir müddet açık pence- — Ben mes'ulüm, öyle mi?,. Pekâlâ.. |Jenmişler.. bunlardan bir kısmını kılıç- |resinin önünde durarak bu sükün için- şimdi hareket ediyorum. tan geçirdikten sonra, diğer kısmını da|de tatlı hülyalara daldıktan sonra; ya- Diye cevab vermişti. firara mecbur etmişlerdi. luş yavaş soyunmuş; yatmıya bazırlar R * Emevfi prensleri, kurnaz davranmış-|mıştı. Abdurrahman, atma binerken ihti-'lardı. Ellerindeki kuvvetleri, (Narbon) yar çizmeciyi yanına çağırarak: havalisinin sert taşlıkları ve geçilmez|çeri, bir baş ve bır kol — Git.. gizlice madmazel Elizabeti| ormanları arasına dağıtmıslardı. Ve bu fArkası nar) O zaman, ağır ağır kapı açılmıştı. İs Nihayet, son âsi çetesini de imha et- |

Bu sayıdan diğer sayfalar: