7 Temmuz 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

7 Temmuz 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tenimiüz 7 Çatalcadaki cinayetin muhakemesi dün bitti Katil Hâmit 20 sene 9 ay hapse mahküm oldu, suç ortağı Çatalcada bir kız yüzünden, Asımla, karısı Nefiseyi öldürmekten suçlu Mus- tafa oğlu Hamidin duruşması İstanbul Ağırceza mahkemesinde yapılmış ve ka- rara bırakılmıştı. Dün verilen kararda, Hamidin cürmü sabit olduğundan 20 sene 9 ay hapse mah- küm edildi; suç ortağı olarak mahkeme- ye sevkedi'en İsmall, bu işle alâkası gö- Tülmediğinden beraet etti. Bacanağını yaralamış Topkapıda bir alacak yüzünden seyyar satıcılardan Mehmed ile İhsan isminde iki bacanak arasında çıkan ve İhsanın kafasından yaralanmasiyle neticelenen bir kavganın, dün Sultanahmed 3 üncü sulh ceza hakyerinde duruşması yapıldı. Duruşma sırasında birçok şahid dinle- nildi, şahidlerden Hasan Biçer, hâdiseyi göyle anlattı: — Ben eve doğru giderken, yolda İhsan ile Mehmede rastladım.. Baktım kavga ediyorlar.. Sokuldum yanlarına., Meh- med İhsandan para istiyor, öteki de: — Ben barçlu değilim ki, sana.. Kefi- Hm. Bu parayı benden alamazsın, diyor- du. Bir aralık kavga kızıştı, birbirlerine küfretmiye başladılar.. Baktım ki, öolmi- yacak ikisini birbirinden ayırmıya mec- bur oldum. Amma az sonra, yeniden ka- pıştılar ve İhsan yere yıkıldı. Sonrasını göremedim, zira tramvayım gelmişti. At- ladım, gittim. Sonra işittim ki, İhsanın kafası yarılmış bu kavgada... Hâkim Kâmil suçlu Mehmede sordu. © da: — Ben onu kasden yere düşürmedim.. Kendi düştü, kafası yaralandı. Yoksa, küçük, zayıf bir adamım ben.. Onu döve- bilir miyim?.. dedi, Duruşma sonunda suçlunun suçu sabit olarak, 1 gün hapse, 930 kuruş para ceza- gına mahküm edildi. Ancak, sabıkası ol- madığından cezası tecil edildi. Tophane cinayetinin failleri de mahküm oldular Bir müddet evvel Tophanede İsmaili bıçakla öldürmekten suçlu Ali ile Hüse- yinin duruşmalarına Ağırceza mahke- mesinde bakılmıştı. Duruşma neticesinde, maznunların suçları sabit olarak, 1 seno, 10 ay, 15 gün beraet etti hapislerine ve suç ortağı Kâmilin de 3 ay hapsine karar verildi. Yüzme, kürek ve yelken müsabakaları Su sporları federasyonu yüzme, kürek ve yelken müsabakalarını bu sene İzmir Fuarında yapacaktır. İzmirde yüzmeler için bir havuz hazırlanmaktadır. Yelken yarışları en iki eylülde, kürek ve yüzme- müsabakaları da yirmi beş ey- lülde yapılacaktır. Selâmi İzzet futbol oynıyacak Galatasarayın 28 temmuz pazar günü | | gutlulanacak olan otuz üçüncü yıldönü- münde bir Galatasaray - Tekaüdler maçı da yapılacaktır. Galatasarayın en eski ve meşhur gol açığı Selâmi İzzet te bu ta- kımda yer alacaktır. 100 bardak su 25 bardak gaz İçebilir misiniz ? Bir kaç gün evvel Londraya Mısırfı Hacı Ali isminde bir adam gelmiştir. Hacı Ali yaptığı tecrübelerle fen âle- mint bayretlere düşürmektedir. Ada- lâtına — tamamile hâkim — oldu - ğu anlaşılan Hacı Ali hiç bir zorluk çekmeden — akla — gelmedik şey- leri yutmakta ve istediği vakit te çı - karmaktadır, Meselâ 100 — bardak su - 'yun arkasından 25 bardak gazı midesi- ne yuvarlayan Hacı Ali az sonra içtiği gazı midesinden çıkarıp yakmak'a ve midesinde bulunan su ile de söndür - mektedir. Resim: Hacı Alinin bu şekilde çı - kardığı yangını söndürdüğünü göster- mektedir. ——— ) ——— 93 —— —— ——— — “Bir istatistik Yapınız,, Ankaralı bir okuyucum, Bay (A. A.» açınış olduğum anketi takip ederken bu neşriyattan faydalı bir istatistik çı- karılabileceğini düşünmüş, bana bu is- tatistiği yapmaklığımı teklif ediyor. Filhakika gelen cevaplara bakarak meselâ 300 kadında veya 500 erkekte kaçının uzun boylu, kaçının orta boy- Tu, esmer, beyaz, tahsilli, yahut tahsil- siz istediğ'ni anlamak, buna göre de bir kaide koyarak: — Bizim memlekette istenilenlerin nisbeti şudur demek mümkündür, fa- kat hiç değilse bir kaç günlük boş za- mana bağlı bir mesele. Binaenaleyh o- kuyucuma teşekkür etmekle beraber bu işi yapmayı bir başkasına bıraka » cağım. * İşten mi vaz geçeyim, evlenmekten mi? Bana bu suali soran Bay Arif ismin- de bir gençtir. Geçirdiği iki tecrübe- den sonta bu suali sormıya hakkı da GONUL İŞLERİ' vardır. Hülâsaten diyor ki: Anadolumuzun bir şehrinde nişan - lanmıştım, evlenmek üzereydim, o m- rada civar memleketlerden birinde ka- zançlı bir iş çıktı, gidip gelmek icap etti, bu da nişanımızın bozulmasına sebep oldu. İkinci defa İstanbulda nişanlanmış- tım, bu defa da ayni mesele yüzünden teşebbüsüm yarıda kaldı. Sevebilece- ğim kızı buluyorum, fakat kazanmak için, mesleğim icabı arasıra dolaşmak mecburiyetindeyim, kız gelmiyor, ve nişan bozulüyor. Ne yapayım?» * Bizde yeni kullanılmıya başlanan bir tabirle kadın dinamik değil, istatiktir, hareketten değil, tevakkuftan hoşla - nır, muhafazakârlığı hayat sigortası sanır, doğduğu şehirden, alıştığı mu - hitten ayrılmayı hoş görecek kadını az bulursuruz. Bütün bunlara rağmen o kadın erkeğinin gölgesidir.. diyebilirsi- niz. Sevince ayrılmaz, arkadan gele- cektir. Bay Arifin geçirdiği iki tecrü- be sadece kendisini seven kıza nılııl- mömiş olduğunu gösterir. TEYZE Her ikisi de kadındı. Birinin vücudu narin; yüzü, dudakları, saçları, kirpik » leri boyalı idi.. Ve arkasında son moda bir rop vardı. Öteki cılızdı. Avurtları çökmüş, yüzü vaktinden evvel buruşmuştu. Arkasın - daki entari Jime lime olmuştu. Ayaklarına Biyile giyile giyilmiyocek bir hale gelmiş bir çift iskarpin eskisi giymişti. Karşılaştılar, bakıştılar. Bu bakışmalar kısa sürdü. Amma, kısa zamanda birbir- lerine uzun uzun dert yandılar. Biri; bakışlarile, tavırlarile ötekine: — Açım, dedi, açım. Sabahtanberi ağ- zıma bir lokma ekmek koymadım. Ötekinin de bakışlarında ve tavirların- da ayni ifade vardı. — Ben de açım, ben de. Sabahtanberi ağzıma bir lokma ekmek koymadım, — Halime bak, açlıktan bir deri bir. kemik kaldım. — Benim de balime bak, bende öyle. Açlıktan bir deri bir kemik kaldım. — Bit âeri bir kemik kşlmamın sebebi sadece açlıktır. — Evet, benim de bir deri bir kemik kalmama sebep odur, — Ancak ölmiyecek kadar yiyecek yi- yorum. — Ben de öylel — Benimki fakirlik yüzünden! İşte burada ayrıldılar. Arkasına son moda bir rop giymiş olan; vücudu narin; yüzü, dudakları, saçları, kirpikleri bo - yalı kadın; lime lime entarili; avurtları çölgmüş, yüzü vaktinden evvel buruşmuş kadına cevap verdi: — Benimki fakirlik yüzünden — değil, -. zayıflık modası yüzünden! İMSET Pazar günkü atletizm müsabakaları Seri halindeki atletizm müsabakaları- nın dördüncüsü önümüzdeki pazar günü Taksim stadında yapılacaktır. Müsabaka- hara saat iki buçukta başlanacaktır, Tesbit edilen programa göre 100, 200, 400, 800, 1500, 5000 metre koşular, yük- sek atlama, disk atma ile sırık atlama müsabakaları yıpılıcckıır İnönü vapuru yıngınmdı zarar az İnönü vapurunda çıkan yangın do - layısile mal sahiplerinden alınan te - minat akçası, zarar küçük olduğundan, Denizyolları idaresince sahiplerine ia - de edilmiştir. aa B. Hitlerin Japon khıyafetinde Bir resmi Japon ressamlarından biri, Hitlerin resmini Japon kıyafetinde yapmış ve 'Tokyodaki Alman sefareti vasıtasile Hit- lere göndermiştir. Hitler resmi çok be - Benmiştir. Gözlüklü zat resmi yapan Tes- sam Hayaştır. Bayan da Alman konsolo- sunun karısıdır, E Londranın en güzel kızı koca bulamıyor Londranın en güzel kızlarından Adele Royle gazetecilere derd yanıyor: — İşsiz kaldım, kendime iş bulmak mecburiyetindeyim. Doğrusunu — isterse- niz ne iş yapacağımı bilmiyorum. Man- kenlik, sahnede figüranlık yaparım. Bir de ressamlara modellik becerebilirim, iş- te o kadar... Bu gibi işlere girebilmek, kendini gösterebilmek için de yıpranma- faış olmamaek, genç olmak, canlı, kanlı olmak lâzımdır. Yoksa ufak bir bezginlik gösterdiniz mi, haliniz dumandır.. Yüzü- nüze bakarlar. Kollarmızı, bacaklarınızı, göğsünüzü muayeneden geçirirler... <Ar- tık geçmiş, beş para etmeze derler... Eh.. Ber de otuzumu boylamış bulu- nuyorum. Daha sü* kuzusu, yani genç iken, müt- hiş sükse yapmıştım. 16 yaşında, balet korosunda çalışıyordum — ve o zamanlar göhnenin en iyi, en şık giyinen kızı sayı- hyordum. O kadar şık, o kadar cici elbi- selerim, tuvaletlerim vardı ki.. Sonrala- rı daha lüksl aldım, giydim. Annem sahnede çalışmamı hoş görmüyordu. O- nun için de mankenliğe, modelliğe baş- ladım. O zumanlar da epeyce para veriyorlar- &. Meselâ Kayton otelinde bir tuvalet teşhiri seaasında, patronlarım bana mü- kellef bir şampanya ziyafeti çeker, üste- lik 80 lira para ile giydiğim tuvaleti, iç çamaşırlarını, çorab ve ayakkablarını bağışlarlardı. Ben de bu elbiseyi bir mo- da mağazasına bırakır, satıldığı takdirde aşağı yukarı 200 üç yüz lira para kazanır- dım. Bu zamanlar, hayatımın en tatlı sene- leriydi. En yüksek sosyetelere girer, çı- kar, en büyük şahsiyetlerle tanışır, bir çok kadınların gidemediği ziyafetlerde bulunurdum. Nedendir bilmem, herkes beni sever, himaye ederdi. İşte bu sıra- larda, gayet yüksek bir ailenin avukat olan çocuğu bana âşık oldu. Üç defa be- nimle evlenmek istedi. Her seferinde de reddettim. Ne bileyim?.. |O zamanlar, galiba gördüğüm manzaralardan, geçir- diğim hayattan başım dönmüş olr “lı idi. Bir keresinde de, bir bardan beni iste- di. Savoy otelinde yemek yediğimi öğ- renmişti. Hergün gelir karşıma oturur ve sabah akşam, gayet mükellef gül demet- leri gönderirdi. Onu da Teddettim. Mankenlik, modellik beni sarhoş et- mişt!. Her yerde resmim çıkıyor. Yolda, geçenler, sinemadakiler hep beni göste- riyor, nereye gitsem, etrafımda bir tak- dir ediciler, hayranlar, meraklılar kafi- lesi toplanıyordu. Benim de kalbim taştan değildi. Ben de sevdim. Kimi, bırakınız söylemiye- yim, delicesine sevdim ve bütün yaşayı- ptn, düşüncelerim altüst oldu... Gözüm- de dünya bile hiçti. Hep onu, sevgilimi düşünüyordum. O zamanlar, evlenebilir, mesud da olabilirdim... Halbuki uğuruna bütün varnmı yoğumu feda edebilece- ğim sevgilim, bana zerrece ehemmiyet vermedi ve muhilimden uzaklaştı, gitti.. Şimdi de, bu kadar güzelliğime, cazibeli olmama rağmen evlenemiyorum — ve iş- siz bulunuyorum.. Muhakkak olan şu ki gençliğimi heder etmişim...> NANMIYACAKSINIZ Fakat değrudur';ı Buda bir rekor: Damat on altı, gelin 56 yaşında! 1932 yılında sevişmişlerdi. Damad 1d yaşında, gelin 56 yaşında idi. Delikaniğ kadının zenginliğine, bir milyon liralıff servetine tamah ederek evlenmişti. Aradan yıllar geçti, çocukları Bir tane de ahretlik aldılar. Şimdi öğreniyoruz ki 64 üne basmış de lan koca karı gelin 26 yaşındaki kocasını, evini ihmal, sevgisini sakınmak — suçlfla mahkemeye müracaat etmiştir. Fakat mahkeme bunu tabit gördüğünden olacali davayı reddelmiştir. oldu. Dünyanın enbüyük tavlası Mevsim yazdır. Plâjlar, sayfiyeler in« sanı çeker durur, Artık eve kapanıp ta, yazın bu sıcak zamanlarını dört duvan arasında geçirmenin, tavla Ooynamanım zevki yoktur. Bunu düşünen Amerikalı tavla merak- hlarından biri, büyük bir kumaştan bit tavla bezi yaptırmış, pulları, zarları ona göre hazır'amış. Şimdi nereye gitse seye yar tavlasını da birlikte götürmekte ve uzun sırıklar vasıtasile oyun oynamaya devam etmektedir. Kadınlar da tek gözlük takmıya başladılar Son günlerde Londrada evlenen bi genç kız, taftadan gayet şık bir gelin cle bisesi giymiş, ve kocasının koluna vires rek kiliseye doğrulmuş. İşin tuhaf cihes ti, gelinin gözünde tek gözlük varmığ. Bunu gören diğer kadınlar, bayılmışlat ve hemen ertesi günden itibaren onlar da monokl takmaya başlamışlardır. eli üslüğinesedtüilsisüğnüklüğü

Bu sayıdan diğer sayfalar: