July 11, 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

July 11, 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Beğendiğiniz kadın ve erkek tipleri hangileridir? — 575 .— Kadın gezmeyi çok fazla sevmemelidir Beğendiğim kadın tipi: Namushı, görgülü, asil bir aile kızı, $0- sadık, çocüklarını sever, aile sır- kanaatkâr,: tahsili r, gezmeyi çok faz- iŞ anlar, boyu orta, üzü endamı düzgün, se- casına larını d orta, büyü Ja sevmez pembe wimli, tatlı dil srini beya; Kumkapı Samsa sokak Salihzade Apar. | 3 de Ahmet —5T6 — Eşimin güzel bir arap kızı olmasını isterim Ben. esmerim. Bu yüzdenmidir nedir, siyahi kadınlardan hoşlanırım. Eşimin I bir Arap kızı olmasını isterim. nmel dans bilmeli, çalgılardan nalı. Vücudu da topluca olma- 14 olmuş, olmamış bunun e - eti yok. Yeter ki zeki ve hassas Karagümrük kahveci Mustafa elile Salâhaddin — 577 — Kadın anne olmak kabiliyetini haiz olmalıdir "Benim sevdiğim ve yuva kuracağım kız Ortu güzellikte, sıhhati tam, anne al mak kabiliyetini hâiz, çocuklarına iyi bir terbiye verecek kadar olgun, aileme karşı £ göstermek itiyadına malik, orta , dikiş ve biçkiye vâkıf, kahaat- İ Ankara Akköprü İstanbul caddesi 2 nci gokek 6 da: Rasim —578 — Kadın düztaban olmamalıdır Beğendiğim kadın tipi şudur: Renk sarışın, göz elâ, kaşlar gözlerin rongine uygun, kirpikler uzun, saçlar Kumral, vücut balık etinde, çene orta sivrilikte, hoy orta, ayaklar düz taban değ mektep tahsili almış olmalıdır. Çünkü fazla tahsil kadınlara iğne iplik tutmasını ve çocuk yetiştirmesini unut- turuyor. Hareketle, yapmalı Büyüklerini saymalı, küçükler) r'ni sevmel*, makyaj yapmamalı, tasar- rufu bilmeli, Bandırma H. Ö, —— Sokağa çıkar çıkmaz kendini yokla- 4ı, Evet, Muzaffere candan, yürekten acıyordu; ikisinin de başına gelen kaza birdi amma şimdi kendisi ne yapacak- 417. Bu parayı nereden bulup ta bor- Cunu ödiyecek! — Cevat Rasime rica ederim, bir kaç ay daha beklesin! Artık bu kadarcık bir iyiliği de esirger mi?.. Diye düşündü. Fakat, aca Ya, onun bu kadar sıkıştığını görünce büsbütün üstüne düşerse?.. Kim bilir, belki de onun asıl istediği bu idi. Genç kadını ele geçirmek için belki de onu daha ziyade sıkıştırmıya kalkacaktı! Eve gelir gelmez, şaşırdı. Saat bir olmuş, Hüsameddin de öğle yemeğine gelmiş, sofra başında onu bekliy Genç kadının yüreği sevinçle çarptı. Bu adamı seviyordu; ne olürsa ol- sun ondan vaz geçemiyondu, artık bunu kendisi de anlamalı değil miydi?.. Hüsameddin onu görünce ayağa kalklü tı; yer gösterdi. Süheylâ, şapkasını başından çekip atarken: bekler miydi l PE Kadın çocuk yetiştirmesini çok iyi bilmeli Kadın şen olmulıdır. Her şeye rağmen namuslu ve az tahsilli olması da şarttır. Cesur, kanaatkâr olmalı, çocuk. Yöliştir- mesini çok iyi bilmeli ve iyi bir aile ter- biyesi almış bulunmalı. İzmir Alsancak Denir ağa kahvesinde Rahmi Süleyman MMA 2. YAN A, İstanbul Borsası kapanış fiatları 10-7- 1937 Açılış Kapanış .w ew 0,7904 0,7595 a SE 15,016w 1,9160 4.6980 4.6850 8.160 611610 3,459) 63.7958 1.4425 2,115 4.1962 15.875$ 1.9675 417 3.9575 7.0175 45 274 2.115 3.0983 A. m. © 60 vadeli Bomonti - Nektar Aslan çimento Merkez bankası İş Bankası Telefon İttihat ve Değir, Şark Değirmeni Terkos İSTİKRAZLAR Açıl Kapanış 00.00 16.2) 00.00 Türk borcu I peşin » » I vadeli », » vade TAHVİLÂT dalma düşünerek (| Anadolu 1 pe. I vadeli » pe. » Hva Anadolu mi. peşin bi SON POSTA Bugünkü program 11 Temmuz 1937 Pazar İSTANBUL Öğle neşriyatı: 1230: Plâkla Türk musikisi. 1250: Hava- dis, 1306: Beyoğlu Halkevi gösterit kolu ta- rafından bir temsil Akşam neşriyatız 16 xsim Stadından naklen A0 küme fatbol müçlarının finali, Fenerbahçe - Gü- meş ve Galalasarıy - Beşiktaş, 19,30: Konfe- fans: Ordu saylavı Selim Sırrı Tarcan (Kuş- İsrın dostları ve düşmanları), 20: Müzeyyen ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 2030: Ömer Rıza tarafından arapça söylev, 20,45 Muzaffer ve arkadaşidfi tarafından 'Türk musikisi ve halk şarkıları, (Saat ayarı). 2115: Orkesira, 22,16: Ajans re borsa haberleri , 22,30: Plâkla sololar, © pera ve operet parçaları, YARINKİ PROGRAM 12 Temmuz 537 Pazartesi İSTANBUL Öğle neşriyatı: 1230: Plâkla Türk musikisi, 1250: Hava- dis, 1305: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 1830: Plâkin dans musikisi. 1930: Afrika av hatıraları: 8, Selâhattin Cihanoğlu tara. İmdan. 20: Rıfat ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 2030: Ömer Riza larafından arabes söylev, halk şarkıları, (saat âyarıy. 2115: Orkestra. 22.15: Ajans ve borsa haberleri, 2830: Plâkia #ololar, opera ve operet parçaları, Silivrililer bir muhabere memuru istiyorlar Silivri (Hususi) — Silivride posta işleri çok muntazam gitmektedir. Fa- kal bir muhabere memuruna şiddetle ihtiyaç vardır. Postahane 12 den 14 de kadar yemek paydosu dolayısile kapalı kalmaktadır. Halbuki bu saat kasaba- nın en kalabalık zamamdır ve İstan- bul - Edirne - Kırklareli ve sair yerler Geçen gün Ankarada Türk Ticaret kazilırken Temmuz 11 İRADYO| Ankarada toprak altında kalan işçiler Bankası civarında bir binanın temel feci bir kaza olmuş ve çöken toprak altında iki amele kalmışt. Resim amelenin toprak altından çıkarılışını göstermektedir. —— KÜÇÜK MEMLEKET HABERLERİ Sinop valiliği Diyarbekir (Hususi) — Birinci umumi mü- fettişlik başmüşaviri Naci Kıcıman Sinop va- Miliğine, Çorum valisi Ziya birinci umum! müfettişlik başmüşarirliğine tayin edilmiş- Soma herberlerinin temennisi Soma (Hususi) — İstanbulda vesair bü- yük şehirlerde berberler meburi hafta tati- line tabi tutuldukları halde Somada pazar ruhsatiyesi almak şartile açabilmektedirler. Buradaki berberlerde rekabete yol açan bu usulün kaldırılmasını, mecburi hafta tatil Kanununa tabi tutulmalarını iztemektedir- arasında işliyen otobüslerin kasabaya! ler, geldikleri saattir, Yolcular muhabere için postahaneye gittikleri vakit kapı" yı kapalı bulmaktadırlar. Postahane Bigaâz tayinler ve terfiler Biga toprak yazımı İşleri başkanlıklarına Zahid ve Ahmet Uygur. Hozan mahkeme âza- akşam yediden ertesi sabah saat doku- |ığına “Biga avukatlarından Şuuri, Ziraat İza kadar da kapalıdır. Bu müddet zar- fında ne kadar acele iş olursa olsun telgraf mühaberesi yapılamamaktadır. Bir muhabere memüru “gönderildiği takdirde Silivrililerin pek mühim ih- tiyaçlarından biri karşılanmış olacak- tar. Bitlis elektriğe kavuşuyor Bitlis (Hususi) — Elektriğe kavuşaca- ğrmiz zamanlar günden güne yaklaşmak- tadir. Belediye bu işle ehemmiyetle meş- gul olmaktadır. Rir proje yapılması için mütehassıs elektrik mühendislerile mu- habere ve müzakereler devam etmekte- dır. Proje hazırlanınca derhal faaliyete geçilecek ve şehrin bir an evvel elektrik- ie aydınlanması için olanca gayretle ça- tışılacaktır. Bankası veznedarlığına tahsildar Fahir, ba- pu memur muavinliğin; nüfus Kâtibi Sacld Karayel, Birecik sorgu hâkimliğine Biga s0r- gu hfikimi Hidayet, münhal olan Biga nü“ fus kâtipliğine ortameklep mezunu Ahmet Karakaya, buğday koruma memurluğuna maliyeden Hasan, tahsil kâtipliğine orta- mektep mezunu Seyfi, Bozcaada tapu me- murluğuna terflan Biga tapu memur muavi- ni Bekir tayin edilmişlerdir. İneboluda fıstık ağısı İnebolu (Hususi) — Muhitimizde pek meb- sal olan sakız ağaçlarına fıslık aşıına baş- lanmıştır. Gelen mütehassıs, İnebolu, Ayana, Ferihana da aşı yaptıktan sonra Cideye git- miştir, İnebaluda tayinler İnebolu İş Bankası müdürü Kemal Gazi- antebe yerine da İskenderiyeden İlhami, Zi. ran Baukası direktörü Hurrem Çanakkâleye ———— > — — yerine de Samsunda Server tayin edilmişlef” dir. İnebolu muhasebel hususiye memuru # çağa çıkarılmış ve varidat memuru ile kA” bi vekâlet emrine alınmışlar ve yerlerine m€“ mur ve kâtip tayin edilmişlerdir. Gümrük wuhafaza komutanlığı muavini İsmalı Yok“ Kı vekâleten Mersine tayin edilmiştir ve bU Ta muhafaza memurlarından 24 memur &8 Antalya ve Mersine gönderilmiştir. İnhisarlaf İnebolu müdürü Ömer Konyaya gönderik miştir. Mali İktisat ve Tasarruf Kurumunun faaliyeti Kilis (Hususi) — Mili İktasat ve Tasarruf Cemiyetinin bura şubesi mütemadi sureti? çalışıyor. Bu hudud kasabamız halkını $#“ #arruf ve iktısada alıçtırmak için her müfa” sip fırsatta toplanlılar tertip edilmekte W9 söylevler verilmektedir. Büyük bir Kayıp Esbak Serfiçe mutasarrıfı Abdülkerini Kerimolun eşi ve şehit Albay Fuat, eski merkez kumandanı Albay Rahmi, Toka$ Kültür direktörü Adü Fadıl merhumlâ” rın ve eski Konya valisi Mehmet Hüsnü Fadıl ile Bayan Sabriye Fadılın hemşi” releri ve Esat, Reşat, Bedi Müeyet Keri- mol ve Nerime Erdil ve Fasiha Erguv8” nin valideleri RAYAN ASİYE KERİMOL kisa bir hastalığı müteakip dün vefat et” İ miştir. Cenazesi Osmanbey matbaa 89” kak 38 numaralı evinden yarınki pazaf” tesi günü Saat ca bir buçukta kaldınlıP Inamazı Maçkada Teşvikiye camiin kılındıktan sonra Rumelihisarındaki ebö” "di istirahatgâhına tevdi kılacaktır. “ Son Posta < nın tefrikası: 44 K. R. Enson — Sabahleyin, diyordu, halama gil- miştim; onun için biraz geç kaldım, Si- zin öğle yemeğine hiç geldiğiniz yok- tuda... — Bugün işlerimiz azdı; ağız tadile bir yemek yiyeyim, diye düşündüm, fena mı ettim?.. — Fena olur mu hiç?, — Öğleden sonra da büsbütün kaça- cağım; yazıhaneye hiç gitmiyeceğim. E- Ber, sizin bir işiniz varsa ben rahatsız etmiş olmıyayım, — Hiç bir işim yok. — Bilmem, sırası gelip te söylemiş miydim?.. Ne zamandanberi bir otomo- bil almak istiyorum. Çok şık, çok sağ- lam bir araba gördüm. Kaç gündür o- nun pazarlığını yapıyoruz. Bir iki kere de tecrübe ettim. Çok hoşuma gitti. Yazan : Mademki işiniz yok, bugün Bendliere| doğru gider, bir kere daha tecrübe ede- ri Süheylâ çocuk gibi sevindi. Bütün tüsü bir saniye içinde siliniverdi. Hüsameddin, hem yemek yiyor, hem de anlatıyordu: — Bugünlerde yazıhanede de sikıl- am —— mıya başladım. Babamın darılmıy ğını bilsem bırakıp kaçacağım!. — Ne oldu?. Gene o mühendi: Süreyya ile mi şamiyo — O da var; ondan başkâ her gün in- sanı bunaltacak türlü türlü tadsızlıklar da eksik olmuyor!. Süheylâ, bu genç mühendisin o gece Fehametle dans ederkenki halini göz önüne getirdi. Hüsamettin de acaba bu- nu mu kıskanıyordu?. Onların arasın- daki soğukluk da bu kadının yüzünden İri idi? Sırası yelmişken, kendi gör- düklerini de anlatmak istedi. Sonra vaz- geçti. Ya, Hüsamettin şirndiys kadar kuşkulanmamış ise?... O zman Sühe: lânın Fehameti kıskandığı için böy hikâyeler uydurduğunu - zannedecek, boşura yere aralarına yeniden bir tat- sızlık girecekti, Yemeği neş'e ile yediler. Saat iki bu- çuğa doğru Taksime indiler. Garajdan otomobili aldılar, Hüsamettinin otomo- bil kullanmıya eskidenberi merak: var- dı. Sonra bir kaza geçirmiş, babası da otomobili sattırmıştı, Şimdi arlık Sü- heylânın hatırı için babasının ses çıkar- mıyacağını biliyordu. Hep o bir türlü sönmiyen merskla direksiyona geçti; Süh yı da yanına oturttu. Sonr ereye gidelim, diye sordu. e İsterseniz?.. Bendiere de- iştiniz yal. — Ben öyle dedim * amia, isterseniz başka yere gidelim. — Bendleri ben de severim; oraya gi- delim, Beş on dakika kadar hiç konuşmadı- lar. Yepyeni otomobil, asfalt yollarda 'Talât| “kay ıyordu. Hüsam Sühey: sessiz neş'eli görünüyordu. bire: — O gece baloda neden ben; bırakıp kaçlınız?. diye sordu. Hüsamettin güldü: — Ne zamandanbeti onun İçin sizden af dili ektim. Yaplığıma kendim de pişman oldum, ulandım. Fakât ne ya- n söyliyeyim, o gece çok kizmıştım. — Kime, bana mı?, — Evet, — Neden? — Yaptıklarınızı biliyorsunuz ya!, — Biliyorum, düşündükce şimdi ben de utanıyorum. — İlk önce sizden hiç ummuyordum. Sonra, düşündüm; bizaz da setindim le... Anladım ki siz de pek öyle görün- düğünüz gibi melek değilmişsiniz!. Sı- rası gelince gülüp eğlenmesini pekâlâ beceriyorsunuz!, Tebrik ederim; o gece, o kadar kalabalığın ortasında herkesten ziyade göze çarpan kadın, sizdiniz!. Süheylâ kıpkırmızı öldu. Hüsamet- tin, onun kumar oynadığını, bir çok da şacak olsa kim bilir da- kli?” Yoksa biliyor lâ birden- olmazdı!. Şimdi kendisi anlatmı nde büşbütün küçük < «Oh olsuna diyecek, edecekti, Hele bu kadar büyük bir oyun oynadığını, bir gece de dokuz yüz lira kaybettiğini öğrenir öğrenmez gülmekten, alay etmekten de vazgeçecek, onun da rengi değişecekti. — Hülüâ gözlerime inanamıyorum!, Nasıl oldu da o ikadar içki içtiniz?. Kar Herkese iltifat ye! — Yeter artık, riç z Hüsamettin hem söylüyor, hem gü lüyordu: — Yalnız, şunu merak ediyorum. o © bu âlemden pek hoşlandığın defa gördüğü” mana kadar rüp gidecek Yoksa günün birinde bundan da bik” cak misınız?. İç yüzlerini anladıkta” sonra da gene onlarla düşüp kalkac?" Mısınız — Soğudum bile. Bi ünü görmiyec e daha hiç bir” m, merak et08” yi — Hah şöylel, Ben de böyle umuyof” dum. — Bir haftadır onlardan da, kendi” den de âdeta iğrendim. Ne yapay" Fehameti çok kıskanıyordum; O deli gibi olmuştum! Süheylâ, büsbütün kızardı. Nasil © lup da bunu ağzından kaçırmıştı? Düşündü, pişman oldu... ei ağaçların a Sühey? eceği irini kucaklıyan sında, yanyana uçuyorlardı. |bu tatlı saatlerin de uzun sürm ni biliyordu, Hele o, dokuz kâyesini bir türlü unutamıy hametin de nasıl oi rına gireceğini, gi yapıp onları büsbütün ayıracağım! (Arkas ve ie şünüyordu. “öğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: