27 Temmuz 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

27 Temmuz 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

<4 N P Beğendi j erkek tipleri Kadın erkekten daha fakir olmalı Bu zamanda bir erkek beğendiği kadı- “mu intihap etmek yolunda büyük müşkül- — lerle karşılaşır. Bence hayat arkadaşım olacak bir kızdâ şu vasıflar olmalıdır: 1 — Erkekten daha az akıllı ve aşk ro- manlarını okumayan bir kız, 2 — Erkekten daha fakir olmalı. 3 — Erkeğinin işlerine karışmamalı. 4 — Yalan söylememeli. 5 — Maceraperest olmamalı. 6 — Daima güler yüzlü olmalı. 7 — Ev işini iyi bilmeli. 8 — Kara göz ve kaşlı, balık etinde, “boyaz tenli olmalı. Kuşadanı A. V. (Sarih adres ve isminin neşrini istememiştir) — 606 — Kadın ne olursa olsun hepsi birdir ! | Muhayyilemde hiçbir kadın tipi yaşat- — “muiyorum. Kadınların bir gülden darkı yoktur. Bazı güller çok çabult solar, bazı- Bı da gittikçe güzelleşir. Kadın öyle bir mahlüktur ki ne kadar — konuşsan, ne kadar sevişsen ruhuna vâkıf — olamazsın, Bu yüzden ben muhayyilem- de bir tip yaşatamıyorum. Binaenaleyh ne olursa, şişman, sarışın, esmer, beyaz, güzel hepsi birdir. Yalnız tahsili orta, ya- (& 20 olması şarttır. Uşak S. B. ((Sarih adres ve izminin neşrini istememiştir) S Kadının hiç olmazsa dört odalı bir evi olmalıdır Beğendiğim kadın: 1 — Esmer güzeli, şen ve şuh, tatlı dil- “li, boyur biraz uzunca, saçları mümkün olduğu kadar uzun, ve hayatı da munta- Zzam geçmiş olmalıdır. 2 — İzzeti nefis sahibi, zeki ve kurnaz, — Şakınlarına karşı daima iyi olmalıdır. 8 — Kadında tahsil mevzuu bahsola- Mmaz. Elverir ki içabında tatlı ve di konuşsun. * İ 4 — Yüksek bir gile terbiyesine malik, — €vine ve çocuklarina merbut olmalıdır. - 5 — Hal ve vakti yerinde, hiç olmazsa dört odalı bir evi olmalıdır. Kasımpaşa Bahriye caddesi Türk Nümune fırınında Abdullah ğiniz kadın Vğ hangileridir? angileridir ! «5 0080 Kadın temiz giyinmesini bilmelidir Güzel kadın, ayni zamanda bütün ka- dınlık vasıflarını üzerinde toplamalıdır. Evvelâ tam bir ev kadını olmalıdır. Ne- zaketini ve temiz giyinmesini bilmeli, Benç bir erkeğin bütün hislerini üzerine çekmeli, cazip bir çehre ve endama müa- lik olmalıdır. Bandırma H. G. (Sarih adresinin neşrini istememiştir) — 609 — Kadında evvelâ iffet aranır ! Kadında evvelâ jiffet aranir, bu en bi- rinci şartüir. İnatçı ve müsrif olmaması da ikinci meziyet sayılır. Tahsili orta de- recede, musikiye aşina olmalıdır. Kâdin- da güzellik ve saize aramak bunlar ya- runda bir hiçten ibarettir, « Giresun Siyam mahallesinde Hali! Dikkaş Poliste : Bir deniz amelesi yaralandı Hasköyde İktısat Vekâletine ait ha- vuzlarda tamirde bulunan İtalyan ban- dıralı Makara vapturunda kaynak ame. liyesi yapan Hikmet çalışırken lâmba parlamış, Hikmet muhtelif yerlerinden bafif olarak yaralanmıştır. Yetişen ge- mi mürettebatı yangını söndürmüşler - Şüpbheli ölüm vak'aları Kardeşler apartımanında oturan Ca- hide bir fenalık geçirmiş, doktor Kâ - zım İsmailin muayenehanesine gitmiş, orada hastalığı daha ağırlaşmış, teda- vi edilmek üzere yollandığı Haseki ka- din hastanesinde ölmüştür. Muayene - sine giden tabibi adi! Enver Karan ce- sedin Mörga kaldırılmasına lüzum gös. termiş, ceset Morga kaldırılmıştır. v Karasu isminde birisi yolda yere düşerek yaralanmış, kaldırıldığı Cer - rahpaşa hastanesinde ölmüştür. Mua - yenesine giden tabibi adil Salih Ha - Şim Morga kaldırılmâsına lüzum gös- termiş, çeset. Morga: kaldırılmıştır. —- Düğünde kavga Üsküdarda Çakıcı Hasanpaşa ma - hallesinde 5 numaralı evde oturan Ah- met oğlu Celâl Açıktürbe sokağında İsmailin düğününe gitmiş, orada, Toy- gartepede Araplar sokağında oturan sa. dir. Günler böyle geçiyordu. Hüsamed - din bütün gün yazıhanede çalışıyor, hafta ortasında başka hiç bir yere çık- mıyor; ancak pazar günleri, o da gene |— her pazar değil, karı koca otomobille — Alemdağına, Floryaya, Küyosa gittik. — leri ölüyordu. Fehametin, yalnız kaldı- .,ğ günlerde hemen hiç evde oturduğu yoktu. Her sabah gezmiye çıkıyor, ak- şamları da tanıdıklarından birinin e - — vinde toplanıyorlar, orada oyunla, de- dikodu ile vakit geçiriyorlardı. Nereye - gidocek olsa genç şoför de beraberdi. Kapısının önüde saatlerce bekliyor, gazeteler bitince bir kitap açıyor, onu okuyordu. Yazan : K. R. Enson — Sen ata binmesini bilir misin?.. — Eh, düşmiyecek kadar... — Öyleyse yarın sabah gezmeğe Bi. deceğiz. Ona göre giyin, hazır ol — Başüstüne, » — Birazdan Sipahi Ocağına git. At- lar orada. Bir kere gör, Yarın sabah ta oradan alır, eve getirirsin. Saat dokuz- da çıkacağız. —» İmat, şöyle bir düşündü; şeförlükten seyisliğe mi iniyordu, acaba?.. Ertesi sabah atları aldı, eve geldi. Arkasında temiz bir spor ceketi vardı. Yepyeni bir de külot giymişti. Genç çocuğa ne giyse yaraşıyordu. Feha - met, her sabah yataktan bir türlü kal- SON POSTA Bugünkü program 87 Temmuz 987 : Salı İSTANBUL Öğle neşriyatı: 12.30: Plâkla Türk musikisi. 12.50: Hava- dis, 135 Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 18.30: Plâkla dan& musikisi, 10,80: Konfe- rana: Eminönü Halkevi sosyal yardım şubesi namına dektor İhsan Şükrü (Sporun ter - biye ve karakter üzerinde tesiri), 20: — Nuri Halilin iştirakile Türk musiki heyeti, 20,30: Örner Rıza tarafından arapça söylev, 20,46: Vedia Rıza ve arkadaşları tarafından TTürk musikisi ve halk şarkıları, (Saat ayarı), 21415: Radyo fonik dram (Verter), 22,16: A- Jans ve borsa haberleri, 22,30; Plâkla sola - lar öpera ve öperet parçaları. YARINKİ PROGRAM 28 Temmuz 937 Çarşamba kla Türk musikisi, 12,50: Ha » vadis, 13,00: Muhtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 18.30: Plükla dans musikisi, 19,80: Konfe- zans: Beyoflu halkevi namma — Nizamettin Nazif (Sulhun mübeşşiri Türkiye), 20: Ne - tihe ve ârkidiğlari türüfmdüan Türk musiki- &1 ve halk şarkıları, 20,30: Ömer Rıza tara- fmdan arapça söylev, 20,46: Bimen Şen ve arkadaşları tarâfından Türk musikisi ve halk şarkıları, (Saat âyarı), 21,15: Orkestra, 22,15: Ajans ve borsa haberleri, 2230: Plâkla solo- lar, Opera ve operet parçaları. Müteferrik : Hariciye Vekili Cenevreye gidecek Hariciye Vekili Rüştü Arasın daha bir müddet şehrimizde kalacağı ve bi - lâhare Milletler Cemiyeti konseyinin toplantısına iştirak etmek üzere Ce - mevreye gideceği anlaşılmaktadır. Makalle Sultanı bu akşam gidiyor Bir müddettenberi şehrimizde bu - Junan Makâalle Sultanı, bu akşam mem leketine dönmek üzere İskenderiyeye hareket etmiştir. İş dairesi kadrosu genişliyor İş kanununun tatbikatı, bütün mem lekette iş bakımından geniş bir çalış » ma sahasının başlarıgıcı olmuştür. Bu sebeple iş dairesi kadrosunun da ge - nişletilmesine de kârar)yerilmiştir, Bu- nun için yeni bir kadfo hazırlanmış - tır. Yeni kadro, İktısat Vekili Gelâl Ba- yar tarafından tasdik edilir - edilmez tatbik sahasına konulacaktır. İstanbul mıintakası kadrosu bir misli çoğaltıla - caktır. bıkalı Sabih oğlu Hasan - gelerek ken- disinden rakı istemiştir. Celâlin rakı vermekte mazur olduğunu söylemesi üzerine Hasan, Celâli bıçakla yarala- mış, yetişen memurlar tarafından ya - kalanmıştır. ne başına göz gezdiriyordu. Birdenbire sinirlenmiş gibi, elindeki kamçının u. cile İmadın ceketine dokundu: — Bu ne bu, böyle?;, Sabah gezme- sine çıkan İngiliz lordları gibi bu ne şıklık! Haydi, kület neyse amma bu ce- keti çıkar! Genç şoför, kıpkırmızı oldu: — Bir seyis kıyafetine mi onu müu emrediyorsunuz. Bir saniye durdu. Sonra: — Ben şoförüm, dedi. At uşaklığı et- mek için buraya gelmedim!, Fehamet onun sesindeki isyanı anla- mamış gibi göründü. Son zamanlarda biraz yüz verdiğine pişman olmuş, şimdi de inadına genç çocuğu kırmak, incitmek için bahane arıyordu: — Uzatma, artık!.. Bu ceketi çıkar da onun yerine ne giyersen giy... — Af buyurunuz amma anlalama - dım, sanırım. Bu ceketi çıkarıp ta ye- rine redingot giyilmez ki... Seyis kı - yafetine gir, derseniz; ben de o kılıkta sokak ortalarında dolaşamam. — Ben de seni, böyle yanımda götü- Temem. — Nasıl isterseniz!.. Gideyim, öyle gireyim, Fehamet, eskidenberi arasıra ata bi-| kamazken o gün erkenden hazırlandı;|ise garajda bekliyeyim. Ne zaman oto. nerdi. Son günlerde oyun oynamak için — Sipahi Ocağına gittiği zaman binicilik — meraklısı bir kaç kadınla tanışmıştı. — Bir gün de satılık, çok güzel bir çift — hayvan gördü; kocasına aldırdı. Hüsa- meddin onun sökaklarda atla dolaşma- sını pek höş görmüyordu. Bir iki söz söyliyecek oldu. Başa çıkamıyacağını anladı, vaz geçti. Atlar alındıktan sgon- oga Fehamet, şoförüne ki: arkasında siyah bir amazon elbisesi, saat tam dokuzda merdiven başma çık- t. Saçlarını kulağımın arkasından at- mış, şapkasımın içine saklamış, erkek kılığını andıran bu giyiniş, ona büsbü- tün başka bir güzellik vermişti, İmat, merdivenlerin önünde, iki atı yularlarından — tutmuş, — bekliyordu. Genç kadın, bir yandan eldivenlerini iliklerden bir yandan da şoförün üstü- mobili isterseniz, emredersiniz. Genç şoförün bildiğinden şaşmıyan dimdik bir duruşu vardı. Fehamet, biraz daha üstüne varırsa İmadırı atla- rı bırakıp gideceğini anladı: — Haydi aman, dedi, geç kalıyoruz. 'Tut şu hayvanı, ben biniyorum. — Bana ne emrediyorsunuz?.. Gele- cek miyim, yoksa burada mı kalayım?. — Yalnız gidecek değilim ya, elbet Kızılcahamamda pirinç ziraati tecrübesi yapılıyor Kızılcahamam (Hususl) — Kımılcahama - min vasi ovalarında çok mühim çeltik tec- rübeleri yapılmaktadır. Bir taraftan dünya piyasalarının istediği makbul pirinç çeşitle- ri iklim ve toprağa uygun çeltik tiplerinin tesbitine uğraşılırken, bir taraftan da köy- lüye fenni ve ilmi zirsat usulleri gösteril - mekte, köylülerin eski ve verimsiz ziraat u- süllerinden ayrılmasına doğru bir adım atıl- miş bulunmaktadır. Merkeze 5 kilometre me safedeki Alaybey pirinç ovası —ehemmiyetli ve şayanı dikkat pirinç tecrübelerine sahne olmaktadır. Burada, şimdi, İranın en mak - bul Aradum pirincinden Avustralyanın Ca- lara, Amerikanın Karolin ve Bulgaristanın Balpasına ve Jaj Çin, Mizr ve İtalyanın dünya piyasalarında tanınmış ve tutunmuş bütün çeşitlerine kadar bir çok çeltik tipi tocrübeden geçirilmektedir. İki aydır devam eden çeltik tecrübeleri şu son günlerde çok enteresün bir safhaya İkal etmiştir. Alaybey ovasından geçen - , burada T. F, S, N gibi harfler ve «güneş kavuştuktan sonra girilemez!» gibi emirler yazılı levhalar görmekte, bunların neye ya- radığıni atlayamamakta ve merak etmek - tedirler. Bu işlerin ve tecrübelerin başında bulunan cski Tosya ziraat memuru ve pl - rinççilik mütehassısı Behçet bu hususta şu izahatı vermiştir: — Şu üzerlerinde ayrı ayrı numara ve mar kalar taşıyan tavaların her biri birer başka tocrübeye tahsis edilmiştir. Üç düzen üzeri- ne sıralanmış olan tavalarda yeni çeltik ka- nununun sıtına nâkili- anafollar —hakkında tavslye etliği tedbirlerin tatbik şekli göste - rilmektedir. On günde bir, kırk sekiz - saat müddetle bütün çeltik tavalarının -susuz bi- rakılması ve kurumağa terkedilmesi sureti- le takip edilen bu yeni usul, sivrisinek mü- cadelesinde suların surett idaresi ve bu hu - susta ittihazı lâzım gelen tedbirlerin ne yol- da tatbik edileceği, arazi üzerinde, en ince teferrüatına kadar gösterlimiştir. Bu kısım tavelar, suların muayyen zamanlarda boşal- tılarak çelilklerin kurutulmasına ve yeni - den doldurulup temizlenmesine — yarayacak hususi tertibatı ihtiva etmektedir. İkinci dü- sen tavaların olduğu saha da sürekli sulama sahasıdır. Burada da, çeltiklerin büyüme ve boy atına derecelerine göre suların sevk ve idaresl gösterilmiştir. TÜcüncü düzene gelince, bunlar da, kesik sulama düzeninde olduğu gibi, Türkiye çel . tiklerinde ilk defa yer bulan fideleme, yani gaşırlma usülü dikilmiş çeltiklerin tavaları- dır. Yurdumuzda ilk defa olarak tecrübe ve tatbik edilmekte olan bu usul, köylülerimi- zin çok merak ve dikkatle takip etmekte ol- dukları bir yeniliktir. Evvelâ bol gübreli yas tıklarda yetiştirilip sonra tavalara nakledIi - len ve böylece sıra sıra veya top top diki - len şaşırlma tavalarda, çiftçilerin en ziyade belini büken ot alma zahmot — ve külfetine de Hüzüm kâalmamış bulunmaktadır. Bina - enaleyh, bu uSul, çellik ekimlerine çok yn—' Bek menfâatler ve kolaylıklar vüdetmekte - dir, Ayni zamanda, bir buçuk ay fazla güneş gören ve senede iki mahsul veren bu Kabil | topraklarda ve hassaten çeltikleri boğan mu gir ve yabani otlardan eser kalmıyacağı için sen de geleceksin!.. — İsterseniz, Sipahi Ocağına kadar gideyim. Orada belki bugünlük bir ıe-l yis buluruz. Yarından sonra için de bir çare düşünülür. — İştemez, islemez!.. Ayrıca seyise ne lüzum var?.. Bu işi sen de görürsün!. — İltifat buyuruyorsunuz, teşekkür ederim!. Evden çıktılar. Fehamet: — Sen şöyle, on beş yirmi metre ka- dar arkadan gel!.. Dedi, Şişliye, oradan da Büyükdere caddesine çıktılar. Genç kadın, Sipahi Ocağındaki yeni arkadaşlarile buluş - mak için sözleşmişti. Nedense onlar gelmedi. Bir buçuk saat kadar yalnız dolaştı. Yolda hemen hiç konuşmadı. Öğleden sonra İmat, Ayvansaraydaki ihtiyara ev tutmak için gene Şehzade- başına gitti. Ertesi sabah gene atla gezmiye çık- tılar. Mecidiye köyüne kadar İmat, hiç sesini çıkarmadan, Fehametin arkası sıra geliyordu. Zincirlikuyuya — doğru genç kadın atını durdurdu: — Ne oldu, Şehzadebaşındaki ev?.. diye sordu. — Tuttum; temizlettim. Emrettiğiniz gibi bir karyola, bir dolap, bir iki par- ça da sandalye aldım. Akşamüstü Ay- vansaraya gittim. O ihtiyar adamı gör- düm. Kötürüm, dediniz amma bana pek o kadar ağır görünmedi. Odanın içinde bastonla dolaşabiliyor. Pek öyle rastgele, fukaraya benzemiyor demiş- tim ya... Yanılmamışım, Dün kendisile uzun uzun konuştuk. bir çok füzuli masraflar da ortadan kalk - miş bulunmaktadır. İşte'yu üç mühim esas üzerine yürüdü - Bğümüz yeni usul çeltik ekimi işlerinde tec - rübemize mevzu olan kırktan fazla çeltik to humunun da iklime mutabakat, seiksiyona istidat, haştalıklara mukavemet, iş bölümü- ne İntibak dereceleri de tesbit edilerek mem- deketimizin iklim ve toprak şartlarına uy - guün olanlarının üretilmesine çalışılacaktır. Kılçıklı ve kılçıksız olmak üzere dünya - nın en maruf çeltik üplerini teşkil eden bu geşitler arasında 120 günde kemale gelen çe- şillerden başlıyarak 160, 170, hattâ 180 gün- de idrak ve devrei tenebbütiyesini ancak tek mil edebilenleri de yardır. Bunlardan mem- lekelimiz iklim ve topraklarına — uyabilecek en iyi tipler elde edildiği takdirde, hem İş bölümüne uygun tipler yetiştirmek sayesin- de çifiçilerimiz mevsim işlerinin — sıkışıklı - ğından kurtularak işlerini serbest serbest ve birbirine karıştırmadan görecekler, hem de bereketli mahsul verön, hastalıklara dayâ - niklı ve pirinç piyasalarında istekle aranan tip pirinçlere sahip olacaklardır. Yeni benzin fiatı ağustosta muteber - olacak ' Benzin komisyonu dün de çalışmıştır. Ra- por üzerinde bazı ilâveler yapılmıştır. İkti - sat Vekâleti, tesbit edilen fiat üzerinde tet - kikler yaparak tasdik ettikten sonra tatbi- katına başlanacaktır. Yeni fiatın 1 Ağustos- tan itibaren tatbik edilmesi mukarrerdir. Ticaret odası intihabı yapıldı Ticaret ve zahire borsası idare meçlisi in- tihabı dün yapılmış ve Nuri Kozik oğlu, Fah- ri Eserova, Şerafettin Alemdar, Hüseyin Br - kan, Mehmet Kınacı, Efdaleddin — Tekiner, Abdülkerim Aktar seçilmişlerdir. Ticarel ve zahire borsasına seçilen bu yedi Azadan baş- kâ ticaret ve sanayi odam umuümi — meelisi farafından da yarın iki âza seçilerek âza 2- dedi dokuza iblâğ olunacak ve seçim tamam- lanacaktır. Türkiye - Polonya gümrük muahedesi temdit edildi Polonya ile hükümetimiz üraşında mev - cut gümrük muahedesi üç ay müddetle tem- dit edilmiştir. Dün gelen va satılan mahsuller Dün şehrimize 19 vagon buğday, iki va - goön çavdar, 3 vagon arpa, 1 vagon kepek gelmiştir. Gelen malların bir kısmi satılmış- tır. Flatlarda değişiklik yoktur. Gelea buğ - dayların bir kısmı yeni sene mahaulüidür. AD (METCAMAETAM KOKU GEET 0 GT R N | İstanbul Borsası kapanış fiatları 26-7 - 1937 15.40 1460 15.25 4,0 (Arkası var) |

Bu sayıdan diğer sayfalar: