14 Ağustos 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

14 Ağustos 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

#wve Beğend iğiniız n ve erkek tipleri hangileridir? — 615 — Kadında zenginlik, güzel yüz aranmaz! Bü çok beğendiğim kadın tipi: İnsan eş olarak seçeceği bayanda zengin- Hk, yüksek tahsil, güzel yüz, kaş göz,beyaz ten ve buna benzer güzetlik şekillerini değii, gu üç garlı arar.: 1 — Temiz bir alleye mensubiyet. 2 — İyi ruhlu, zeki, samimi ve neşeli ol- mak. 3 — Temiz ve çocuklarını tam manasile yetiştirebilecek, yuvasına, vatanıma hizmet edebilecek kabiliyotte olmak. Alpullu A. K. (Sarih adres ve isminin neşrini istememiş- tir.) — 616 — Kadın işinde temiz olmalıdır Benim aradığım kâdin tipi: Tahsili tahsilimden aşağı veya beraber ol- malı, aeti bir alleye mensup bulunmalı, gü- zelliği benim kadar olmalı, işinde temiz ko. caşına bağh, sörüne sadık olmalıdır. Ankara nafıa makinistlerinden : Şuayip —617— Kadın Greta Garbo gibi neş'eli olmalıdır Beğendiğim kadın Üpi şudür: Buğday benizli, öndülesiz hafif kıvırcık - yah saçlı, kara gözlü, uzun kirpikli, yolunma- mış kaşlı, geniş omuslu, spora yaraşan dol- gun ve çevik vücutlu, dudakları az etli, kü- Çük dişli, müdevver burunlu ve yarı müdev- ver çehreli, gamzeli olmalıdır. Tahslli bence Ymevzubahı değildir. Ayrıca Öreta Gürbo gi- bi neş'eli, müzik sever olmalıdır. Seyhan ceza evinde Bahri Çarkçı — 6)8 — Kadin hayat arkadaşına daima ayak uydurmalı! Beğendiğim kadın: Kadın kâadın olduğunu bilmeli, hayat arkadaşına daima ayak uydurmalı, muti | ve temiz kalbli olranlı. Tahsili orta, ah- Tâkı yüksek, tatlı dilli-olmalı. Ayrıca elâ gözlü, ince kaşl boyasız yüzlü, hafif dalgalı saçlı, daima mütebessim, yüksekçe boylu, mütenasip endamlı, sıcak kanlı bir kadın her zamauı beğendiğim kadındır. Menemen Kasımpaşa M. Kumru sokak 44 de Sabahaddin Çakın — 619 — Kadın yuvasına sadık olmalıdır! | Beğendiğim kadın şöyle olmalıdır: Namuslu, terbiyeli, yuvasına sadık, tahsili kendi hesabını bilecek kadar ol malıdır. Bütün bu saydıklarım bir kadın için kâfidir sanırım. Elâziz M. Ö, (Sarih adres ve isminin neşrini istememiştir ) Hüsamettinin yüzüne ölüm — rengi yayılmıştı. Böş bir bakışla o da sözle - rini Süheylâdan ayırmıyordu: iyliyecektim, hepsini anlatacak- tım; olmadı, yapamadım, elimden gel- medi.. Gelip bunları sana anlatmak o kadar güç göründü ki bana!. Bu görüşmeden sonra evlenmişler - di. Bu evlilik her çin de ıztırap- tan başka bir şey değildi. Fakat Sühey- lânın çektiği iztırabı Hüsamettin çek - memişti. Şimdi düşünüyor. Genç kıza yaptığı fenalığın azabını duyuyordu. Bundan sonrası daha — karanlık bir heylâyı seviyordu. daha çok ekti. Aksi tesadüfler Süheylâyı ondan ayırmıştı. Süheylâ nasıl ona karı olmadıysa Süheylâdan ayrıldıktan sonra aldığı Fehamet de karı olmamış sayılırdı. Daima Hüsamettine karşı kapalı, da- ima Hüsamettinden saklı işler peşinde koşmuştu. Hüsamettin ancak bir tek kadını se- — 620 — bir memuriyet sahibi olmalıdır Size beğendiğim kadın ve erkek . tip- lerini şöyle anlatab'ihirim; Kadın sarışın, uzun boylu, orta tahsilli, yemek ve dikişten anlar, kocasına karşı sönmez bir muhabbetle bağlı, çocukla» rını sever olmalıdır. Erkek ise iyi bir memuriyot veya gü- zel bir san'at sahibi, alileği için canını fe- da eder, istikbalini düşünür, çocuklarını eandan sever, tahaili en az lise olmalı- dır. Adana Mardin hatlı üzerinde Resü'ü- yin istaryonunda Niyazi Aykut'u — 621 — Erkek karısına ebedi bir aşkla bağlı bulunmalı Beğendiğim erkök, Tuhan ve fikron yük&elen, Iyi gören, | nen, muhiti- ni sıkmıyan erkektir. Öyle bir erkek ki, karısına ebedi bir aşkla, aile efradına derin bir sevgi ile bağlı bulunmalı. Bü. yüklere hürmet etmesini, küçüklere şef- kat göstermesini, zamana uymasını bil- meli, Tahsili yüksek, Boyu boyuma, zevki zevkime — uymalı Güzellik, çirkinlik benim İğin mevzuu- bahs değildir. Yeter ki bu vasıfların hepsi kendisinde toplu bulunsun. Erkek iyi Ankara: R. K. (Sarih adres ve isminin naş: istememiştir) T . . eyzenin anketi bitti Yukarıya bastığımız mektuplarla Tey- zenin okuyucularına —sorduğu — suallere muayyen müddet zarfında — gelmiş olan cevapların arkası tamamen alınıniş olu- yor, Vakıâ elimizde daha bir miktar mek tup vardır. Fakat bunlar tayın — edilen müddetten sonra geldikleri için tasnif barlti tutulmuşlardır. Teyze ümlt ediyor ki bu mektupların sahipleri kendisini mazür göreceklerdir. Hediyelerimiz gönderildi Dercedilen her mektubun — sahibine vüdimiz vechile - gazete — tarafından bir hediye gönderilmiştir. Mekiup çıktığı halde hediyesini henüz almamış bir ku- rilmiz bulunursa, teahhürün — sebebini tetkik edebilmektiğimiz için bizi haber - dar etmesini rica odertiz. Anketin neticesini yakında okuyucu- lara bildireceğiz. Yazan : K. R. Enson vebilirdi. Yalnız 0 kadın Hüsameddini mes'ut edebilirdi. Neden şimdiye ka - dar bunu düşünmemişti... Sayıklıyordu: — Süheylâ, Süheylâ! Kayseriye — telgraf — çektiler, Sü - heylâ da hemen © akşamki tre- ne atladı, geldi. Kendi kendine kı - yanların pek çoğu sonradan pişman o- luyorlar... O da ölümden kurtulduğunu görünce yaşamak yollarını aradı. O yolda elinden tutacak, ancak Süheylâ idi. Şimdi artık onun temizliğini her- kesten üslün yaradılışını iyiden iyiye anlamıştı. Şu geçen üç yıl içinde hep- si birer birer anlaşılmış; Cevad Rasi- min yalısındaki zünü kararimak şöyle dursun, onun böyle gece yarıları kaçıp gitmesi, yayan sokaklara uğraması, kendisine hiç bir Jekenin sıçrayamıyacağı kadar yüksek bir kadın olduğunu, ortaya çıkarmıştı. Artık onu sevenler de, çekemiyenler de hepsi Süheylânın tertemiz olduğuna inanmıştı. görgüsü bol olmalı. | yol SON POSTA SİNEMA Yıldızlar sinemayı Terkettikleri gün Ne iş yapacaklar? (Baş tarafı 9 uncu sahifede) VALAS BERİ, ROBER MONGO- MERY, SPENSER TRASY Bu üç san'atkârın güzel çiftlikleri var. dır. İleride işi ziraatçiliğe dökmeleri çok muhtemeldir. GLORİA STUART Bir gazete çıkarmak arzusundadır. Bu hususta hayli malümat edinmiştir. Greta Garbo evleniyor mu ? Holivuttan gelen en son havadislere göre meşhur sinema yıldını Greta Gar - bo büyük'bir şöhreto malik orkeslra şef- lerinden Leopold Stokavsk! İle sevişmek- | tedir. Bu havadisi teyit eden (ki noktâ var- dır: Biri: evli bir adam olan Leopold Stokovekinin karısı ile boşanmak üzere olmasıdır. İkincisi: Greta Garbönür davet edil- diği her yere muümaileyhin de davet & - dilmesidir. Demiryollarımızda Yenilikler Şehrimizde bulunan Nafia Vekili Ali bul iş- tung gazetesi İstanbul muhabirini k ek Mmemleketimizin büyük na Jeri hakkında mühim izahat vermiştir. Ali Çetinkaya bu beyanatında demir - rı servislerinde bazı yenilikler ya - İpili dan bahsederek Anadoluda faz- cereyanı istilksal edildikten sonra bir kısım hatlarda trenlerin elek- trikle işletileceğini söylemiştir. Bundan başka muhtelif hatlardan çe - len trenlerin birleştiği ista: tarmalar, yolcu ve eşyalar çıkarılımadan vagonile birlikte icap eden katara bağ- Tanmak suretile y? yahatin çok rahat geçmesi cektir. ter Demiryolları iç man mütehassı su işlerine çok ehemmiy Bunun için İsveçli dör bedilmek üzeredir. Yeni limanlarımızı yapmak üzere G1 ecnebi firma Vekâlete müracaat Fakat henüz bunların yaptı lere ait tetkikler bitmediğ lerinin tercih edileceği belli değildir. Vekâlet Sirkeci ile Haydarpaşa ara - sında nakliyatı temin için feribot tesi - satı vücuda getirmeğe karar vermiştir. Bunun için 938 bütçesine tahsisat ko - nulacaktır. İstanbul - Edirne şose yolunun Lüle- İburgaza kadar olan kısmı tamamlan - |mak üzeredir. Gelecek sene bu Avrupa ıyıı!u Edirneye varmış olacaktır, Şimdi de işte yıllardanberi halası ile birlikte Kayseriye yerleşmiş; İstanbu- lun dedikodusundan uzak, orada yaşı- yordu. Süheylâya telgraf çekildikten sonra, Hüsamettin hep onu bekledi. Y: odadan içeriye kim girse, hepsini zünde onun bir haber arıyordu. Sonra bir ş ski karısını karşısında görünce hiç s çıkarmadı. Gözlr kapandı; kirpiklerinin arasından sızan birer damla, onun arkasından boşanı cak göz yaşlarına yol açıyormuş karak yuvarlandı. Geçmiş günler için hiç konuşmadılar, Süheylâ ,bütün gün, bütün gece hasta- nın yanından ayrılmıyor; Hüsamettin de onun yumuşak elini başında duyduk- ça saadetten uyuşmuş gibi gözlerini a- çamıyordu. Günler geçli, Hüsamettin artık iyi. leşmişti. Bir gün Süheylâ dedi ki: — Maşallah büsbütün iyileştin. Ar- tık hiç bir korku kalmadı. Ben de bu- gün gideyim, olmaz mı? — Kayseriye mi?, Beni böyle bıra- kıp da nasıl gidersin?. — İki güne kadar büsbütün hastane- den çıkacaksın. Demin sördum, doktor- lar öyle söyledi. — İyi ya, işte.. asıl ondan sonra beni bırakmamalısın!. Asıl o zaman ben sa- na mühtacım. | ! Çetinkaya, dün Almanca National - Zel-.| | yanaklarının üzerinde ıslak izler bıra-| isyanın içy (Baştarafı 1 inci sayfada) Suriyede, hududumuza 4 | saat mesafede çıkan uzü dıman etmiştir. Djerirch posta arabâ * «Bu havalideki” Fransız tarafta -|sının içindekilerle birlikte ortadan kâf rı-Ermeniler ve gayri müslimler, Va-|bolmuş olduğu bildirilmektedir. tani partisi taraftarı olan Araplarla ö- tedenberi, geçinemiyorlarmış. Aradaki Halep istasyonunda *dahilden gelefi | ve âsilere gönderilmekte olan mühifi zıddiyet son günlerde birdenbire art - miktarda müğkmmat ve kurşun müsâ” mış ve nihayet İki muhalif tarafa men- sup olan bir Kürtle bir Ermeninin kav- ga etmeleri kanlı hâdiselerin — patlak vermesine sebep olmuş. Abdünnebi ismindeki nahiye mü - dürü çarpışmaların bütüt şiddetile de i, gelen tayyarelerin hâdi- yatıştırmağa müessir olamadı - n mıntakasından büyük müş- ni söyledi. Benim aldığı mmalümata göre hâ- |diseler 9 Ağustos sabahiı başlamıştır. Bir Ermeni ile bir Kürdün kaygasile başlayan gürültü Fransız aleyhtarı A- raplarla Kürtlerin hep birden Pransız tarltarı Ermenllere hücum — etmeleri, bu arada resmi mücsseselere saldırma- ları ile birden, isyan mintakasını bü- yütmüştür. Âsiler hariçten kuvvet — gelmesine mani olmak üzere telgraf — ve telefon tellerini kesmişler, hariçten dahile kim se sokulmadığı gibi isyan mıntakasın- dan çıkmak isteyenlere de müsaade 0- lunmamıştır . İki ermeni kaza merkezine giderek olup biteni bildirmek üzere bir oto - mobile atlamışlar, otomobil yolda â - silerin ateşine maruz kalmiş, Ermeni- lerden biri ölmüş, diğeri kaza merke - zine giderek vaziyetten hükümet kuv- vetlerini haberdar etmiştir. Bir taraftan bunlar olup biterken, diğer taraftan nahiyedeki Ermeni ev - leri yağma edilmiş ve ateşe verilmiş - tir, Kazadan gelen askeri kuvvetler işe İmüdahale etmek istemişler, muvaffak olamayınca tayyareler celbedilmiş, fa- İkat dediğim gibi bu da müessir olama- işlır. İki tarafın zaylatı mühimi bir mik - tara baliğ olmuş, isyan mıntakasile ci- varındaki Ermeniler akın akın Halebe kaçmaktadırlar, Aksu Ajansın verdiği malümat Deiri Zor 13 (A.A.) — Havas ajansı bildiriyor: Evvelki gün âsiler tarafından Amo- üda kasabasına kal vapılan — tâafruz esnasında gümrük binaları yağma e - dilmiştir. Motörlü bir müfreze gönde - rilmişse de âsiler daha evvel kaçmış bu lunuyorlardı. Takibata iştirak eden — tayyareler, isyan mımtakasında üç mevkil bombar- — Nasıl olur, benim Kayseriye mut. laka dönmem lâzıml. — Neden?. Eşyanı filân getirmek i- çin mi? Onları nasıl olsa, sonradan da aldırtırız. — Sade o kadar değil ki, beni orada bekliyenler var!. — Kim?, Halan değil mi?. O da bi- zim yanımıza gelir, beraber oturur. — Yalnız halam değil.. kocam da var, çocuğum da.. — Kocan mı?, Çocuğun mu?.. — AÂy sen bilmiyaor muydun?. Ben bir buçuk senedir evliyim, Muzuffer- le ...Dört aylık bir de oğlum var. Onla- rı bıraktım da geldim, Görsen Muzaf- fer, şimdi ne iyi adam oldu!. O eski haylâzlığı büsbütün geçti. İşine gücü- ne bağlı, evine barkına düşkün, terte- miz bir adam!.. Ne içki, ne kumar!, Kay- seride onu herkes seviyor. Bütün bü- yükleri beğeniyor!. Şimdi başmühendi- se vekâlet ediyor. Yakında da onun ye- rine geçecek! Nasıl diyeyim?. Onu bi- raz da ben değiştirdim, bensadam et- Hüsamettin acı acı güldü: — Beni de edecektin ama, ben kadri- ni bitlmedim. Sonra önüne baktı. Temiz bir yuva kurmak ümidi yeniden, hem de büsbü- tün yıkılmış, ortadan yok olmuştu. Gözleri yaşardı. Fakat bunlar, Sühey- lânın buraya geldiği günkü göz yaşla- rından pek başka, pek acı idi... dere edilmiştir. Berut, 13 (ALA.) — Deiri Zaordöli bildirildiğine göre ordunun sür'atle VA ki olan müdahalesi nifak hareketine ni* hayet vermiş gibidir. | Mi Tin kaçmasını müteakıp Â* moüuda'ya dönmüş olan ahali, kargaşâ” bklar, ve mukabelei bilmisiller korkü” sundan, isyan ve galeyan mıntakasıf! terke davet edilmişlerdir, Ahali, ordunun nezareti altında Kâ* mechjie'ye çekilmektedir. Bu sene Avrupaya Kaç kişi gitti? (Baş tarafı 1 inci sahifede) Şehrimizden mayıs ayı içinde takribeli 425, haziran ayında 750, temmuzda dâ 800 kişi olmak üzere bu üç aylık mev * | sim içinde ancak 200? kişi Avrupaya gite miştir. Memleketin bütün diğer kısım * larından Avrupaya gidenlerin miktari mutat üzere İstanbul yekânunun dörttü biri kadardır, şu haide yekünu 2500 ola- rak kabul edebiliriz. Elde bulunan rakamlara göre bu yolt cuların 800 kişisi Frânsaya, 200 kişisi A manyaya, üst tarafı da vasati Avrupa ilü Balkanlara gitmişlerdir. Hükümetin hastalık gibi istimali ah * valde bulunanlar hariç olmak üzere Fran- saya gidenlere verdiği döviz miktarı 25 Nradan, vasati Avrupu ila Balkanlar içif verdiği deviz ise vasati 150 liradan :bâ* rettir. Seyahat için harice çıkan deviğ miktarıni katt olarak bilmiyoruz. Fa * kat yukarıdaki malümata bakarak, tstls- nai ahvalde bulunaniarın aldıkları fazla müktar da dahil olmak şartile beher yolcü için vasati 150 lira kabul etsek, 2500 yol* cunun harice götürdüğü para üç aydâ radan ibarettir. diyebiliriz. üyor ki bu mevsım içinde seya” » Avrupa gidenlerin memlekettat 30 milyon çıkarmış oldukları iddiasındâ en küçük bir hakikat hissesi dahi yak “ tur. Bununla beraber, Avrupa yoleuluğu * nun bir tarafı vardır ki cidden mühim * — dir. 4 Buradan Avrupaya giden, orada bif; | iki, üç ay kalan bir yolcunun avdet bile- ti da dahil olmak şartile bu seyahati 2, 100, hattâ 150 lira He yaptıkları iddia & dilemez, Gittikleri yerlerde doğrudan doğruya tanıdıklarından, veya bilvasılâ tanıştıklarından fazla farkla para bul * makta olmaları çok muhtemeldir. Bu su* retle bulunan para bitinetice şu veya bil suüretle gene memleketten çıkıyor, üste* HEk aradaki farktan dolayı faizile gidi “ — yor, demektir. * 'Türk sermayesinin harice akmasınâ — yol vermemekle beraber bu mahzurun Ö* nüne geçecek tedbir almak mümkün de“ ğil midir? Bize öyle geliyor ki bu noktâ ehemmiyetle tetkike değer bir mesele* dir. Alelhusus memleketimizden vasati Av* rupaya, hele Alman 'a gidenlerin pt ra vaziyetleri büsbütün ehemmiyeti hai bir noktadır. Bizim Almanyada milyon * larca alacağımız pava vardır. Bu milyon* larca Hrayı tahsil etmekliğimiz şimdilik güçtür, yerine mal ak mecburiyetin* deyiz, buradan Almanyaya ve klering ** Jacaklısı olduğumuz diğer memleketler? giden Türk yolcusu buradan alacağı çe ile oradaki Türk parasından bir miktâ* rını tahsil edecek, oruda yatan Türk p3* rasının eksilmesine sebep olacak demek” tir. Bu itibarla Almanyaya gidecek sey * — yaha istediği kadar para vgetmek men * faatimiz iktizasından dâ olabilir, d9t düşünmek mümkündür. Boğazı geçme müsabakasi İstanbul su sporlârı ajanlığı tarafındâ? tertip edilen Boğazı geçme yüzme mü” kavemet yarışı bugün Anadoluhisarı ya Bebek arasında yapılacaktır. Müsabakâ” — | ,Jlara elliden fazla yüzücü iştirak ede * cektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: