13 Eylül 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

13 Eylül 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: Falih Rıfkı ATAY 1914 temmuzu ile 1937 Eylülünün | gazeteleri arasında — bir kıyaslama yapacak olanlar, cihan harbinden da- ha büyük bir faciaya sürüklenmekte olduğumuza — hükmedeceklerdir. Harb sonrasının belki en nazik buhran dev - resini geçiriyoruz. Yalnız Milletler Cemiyeti nizamın-| dan, yahut, şu veya bu hâdiseden do -| ğan münakaşalar içinde — değiliz. Bir müddettenberi, milletlerin hak ve hür- riyetlerine ait enternasyonal inançalar- dan hangisinin henüz mer'iyette oldu - ğundan herkesi şüphe ettirecek bir va- ziyet içindeyiz. Muahedelere riayet esasına müstenid kollektif bir emniyet ideali güden Cenevre cephesi her ta - rafta, Covenan' siperlerini terkederek, ric'at etmektedir. Bu tam bir bozgun mudur, yoksa Milletler Cemiye rış kuvvetleri manevra muhafaza etmekte midirli mız karada, denizde ve havada değil, bankada, piyasada ve pazarda — cihan üstünlüğü, barışçı ve nizamcı devletle- rin elindedir. Yeni silâhlanma — yarışı da onların lehinde olmaktadır. Fakat bir tarafın tesbit etmiş olduğu hazır - hk devri müddeti, karşı taraf için de, mümkün olanı kazanmak mühleti diye telâkki edilmiştir. Hazin nokta umumi bir uzlaşma im- kânlarının gittikçe azalmakta olması- dır. Her iki tarafın şartlarının da bir - birlerine karşı ilk vasfı kabul edilmez olmaktır. İdeoloji cephe ayrılığının ehemmi- yetini küçüksemeyiniz: Bu ayrılığın, bazan, menfaat kaygısını bile unuttur- duğunu görüyoruz. Akdenizde eski kor sanlık hâtırası uyandığı gibi, bazı mer- kezlerde eski din kavgalarının taassub karanlığı çökmüştür. Sinir buhranları karşısında soğuk kanlılığı korumak! Cemiyetlere cinne- tin değil, nihayet sağduyu'nun hâkim olacağına inanmak! Usanmaksızın, u - musaya düşmeksizin, tahriklere kapıl- maksızın barış davasını müdafaa et - mek! İdaresi elimizde olmıyan hâdise- ler karşısında hiç olmazsa irademizi kaybetmemek! Eski kelimelerle yakaza ve basiret! Falih Rıfkı ATAY Tuncelinde Emniyet (Baştarafı t inci sayfada) Seyid Rıza dün geöce saat 20 sularında Erzincan civarındaki jandarma karakol- larından birine iltica etmiş, silâhımı ve- rerek teslim olmuştur. Şaki bitkin bir va- ziyettedir. Yanında iki silâhsız arkadaşı da vardır. Günlerdenberi aç ve susuz dağlarda do- laştığı, ve hattâ mağaralara, hendeklere, korulara sığındığı yüzünün perişanlığın- dan belli olmaktadır. , Yanında bulunan iki adamı da kendisi gibi perişan ve bitkindir, Bütün Tunceli halkı, kendilerine hu- zursuzluk veren Seyidin yakâlanmasın- dan dolayı büyük bir sevinç duymuş- tur, Asım Seyid Rıza ndliyeye veriliyor Pertek, 12 (Husüsi) — Tunteli muha- lefeti hareketinin elebaşılarından Seyid Rıza takibattan kurtulamıyacağını anlı- yarak İki avenesile birlikte Przincana ge- lerek hükümete teslim olmuştur. Seyid Rıza yakında Cümhüriyet adliyesine verilecektir. Ajansın haberi Erzincan, 12 (A-A.) — Dersimdeki ita- atsizlik hareketinin elehaşılârından ve Dersim aşiretlerinin en azılı reislerinden €'an Seyid Rıza yapılan şiddetli taki- Lat neticesinde şimdiye kadar saklanmak ta olduğu Ovacık kazası dahilindeki dağ yve ormanlarda daha fazla barınamıyaca- ğını anladığından bu gâbah saat Ikide Er- zincana gelerek hükümete testim olmuş- tur. Amiral Horti Seyahatten döndü Budapeste 12 (A.A.) — Kral naibi Amiral Horthy ile refikası, yabancı memleketlerde yaptıkları 15 günlük is- tirahat seyahatinden dönmüşler ve dün etömobille Gödöllö şatosuna gelmişler. dir. lar. Hakikatte bu; hodbinliğin, cehaletin, tada birleşerek doğurduğu maâddi 'ngilterede Keşfedilen yeni Bir demir madeni BŞ İngiliz fabrikalarının son hızla harb silâhı yapmağa — koyulmaları üzerine İngilterede şiddetli bir demir buhra - m baş göstermiştir. Bunun üzerine memleketin her tarafında atılmış eski madeni eşyalar toplanmağa başlanmış- tır. Bir gazete bunu «İngilterede keş- fedilen yeni bir demir madeni» şeklin- de ifade etmektedir. Matem için siyah yüzük On seneye yakın bir zamandanberi Avrupa ve Amerikayı işgal eden mü- him bir mesele vardır: Matem elbises: giymeli mi, giyme- meli mi? Son seneler zarfında matem elbise- lerini terkedenterin sayısı günden gü- ne artmaktadır. Fakat matem elbisesi giymeyenlerin matemde bulundukla - rını gösteren bir alâmet taşımaları lâ- zım gelmektedir. Kimi ceketinin önü- ne bir şerit, kim: koluna bir pazubend bağlamaktadır. Fakat saon zamanlarda bunun için yeni bir keşifte bulunul - muştur: Viyanada bulunan — bir kuyumcu, matemliler için muhtelif maden ve taş lardan siyah yüzükler — yapmaktadır, Dul kadınlar ve dul erkekler bu siyaa yüzükleri alyanslarının üslitarafına ge çirmektedirler, Ölen yakın akraba de- ilse siyah yüzükler — sağ elin yüzük İpırn-.ağxna geçirilmektedir. Bu moda Fransaya da geçmiş ve Bazıları nezaketsizliği sadece bir kabalıktan İbaret sanır- hığın, kıskançlığın, başkalarını istihfaf etmenin hep bir nok- ir kusurdur, , tembelliğin, abdal- önüne koyar İVNERGON BİR. FIKRA Hocanın eşeği ölünce.. Nasrettin Hocanın eşeği ölmüş. Hoca: — Eşeğim öldü, ben şimdi ne yapa: cağım? Diye hüngür hüngür ağlarmış. Hocanın ağladığını görenler: — Hoca, demişler, geçen hajfta ka - Yın ölmüştü; ağlamadın! Bu hafta e- şeğin öldü, ona ağlıyorsun. Bu olacak gey mi? Hoca içini çekmiş: — Karım öldü, demiş, konu komşu toplandılar, «ağlama Hoca, sana bir başka karı buluruz.> dediler. Eşeğim öldü.. kimse böyle bir şey söylemiyor. e. A Otomobil kazalarına Mani olmak için İngilterede seyrüsefer talimatna - mesine muhalif hareket eden şoförlere karşı verilen şiddetli cezalardan mat - lüp netice elde edilemediği görüldü - ü için şimdi yeni bir usul! tecrübe e. dilmeğe başlanmıştır. . leri» teşkilidir. Bunların işl şoförlere nasihat vermek ve vazifelerini göster- mek olacaktır. Yol öğreticiler en seri taksilere gi- rerek acele gitmek istemediklerini söy Eyecekler ve fakat şaförün kanuna mu halif olarak açtığı sürati veyahut baş- ka bir hatalı hareketini görürlerse he- men otomobili durdurup şofire nasi - hat verecekler ve defterine de hâdi yi ve verdikleri nasihati kaydedecek - jerdir. Bu usul, şimdilik yalnız Londra ci. varında tatbik edilecekdir. Eğer fay - dası görülürse bülün İngiltereye teş . mil olunacaktır. Batan | .g_emilerıieki hazineler çıkarılıyor Batmış hazinelerden bahsedilince de - nizlerin diplerinde bütün hazineleri ile birlikte batmış posta ve yük vapurları hatıra gelir, Bu servetler yalnız denizler- de batmış gemilerden ibaret değildir. A- merikada Grat Leiks göllerinin dibinde de milyonlarca dolar yatmaktadır. Son zamanlarda bunların çıkarılması için «Detrolt» şehrinde bir sendika teşekkül Bu usul de «yol öğretic! cemiyet -| DE Nezaketsizlik $E Her kusür insaha alçaltlır, munrtunin gözünde küçülmesine sebeb olur. Fakat kusurların bir çoklarını örterek saklamak mümkündür. Halbuki nezaketsizlik kendisini bağırarak, göz k ilân eden birikusurdur. Bunun içindir ki ku- surların en büyüğü, en fenasıdır. Siyamlı yapışık Hemşireler Paris sergisinde Meşhur Siyamlı yapışık hemşireler, şımdi sergi münasebetile Pariste bu - Tunmaktadırlar, Siyamlı hemşireler el- an 28 yaşındadırlar. Her ikisinin de sıhhati yerindedir. Yukarıdaki Tesim- de yapışık hemşirelerin ne suretle eğ- lendiklerini görüyorsunuz. Biri dama oynarken, öbürü akordiyon çalıyor. Bir tren makasçısının dişini çektirmek için bulduğu usul Amerika gazeteleri Viskonsin eyaleti- nin Elkovm şehrinin istasyonunda makas çılık yapan bir adamın dişini çıkarmasın- dan bahsediyorlar. Amma, diyeceksiniz ki, böyle basit bir iş, o kadar mühim bir şey mi? Mühim değil, fakat çok gülünç. | Zavallı makasçı günlerdenberi azı diş- lerinden birinden çektiği ağrıdan kurtul- |mak için uzun boöylu düşünüp şu çareyi tatbik etmiş: Bir ipin ucuna dişini, diğer ucuna o sı- rada istasyondan hareket edecek olan trenin son vagonuna bağlamış. Tren ha- “|reket edince de koşmağa başlamış. Fakat trenin hızı artınca zavallı makasçı müş- kül bir vaziyette kalmış, dişi kolay ko- lay çıkmadığı için taklalar atmağa, sü- rüklenmeğe, yuvarlanmağa — başlamış. Yolcular pencerelere dolmuşlar, nihayet zavallı adamcağızın dişi sökülmüş, fakat yüzü gözü kan içinde baygın bir halde kalmıştır. Makasçı derhal hastaneye kal- dırılmıştır. altın, gümüş olmayıp bazı defa Amerika ile Kadanayı süpüren dehşetli fırtınaların tesiri ile bu göllerde batan vapurların bakır hamuleleridir. Bunun için yeni keşfedilen bir âlet kullanılacaktır. ISTER İNAN danada oturan bir arkadaşımız anlattı: Şehrimizin yegâne yazlık tiyatrosunda «Mavi Vals» adı- ni taşıyan bit film gösteriliyordu, bu filmde de vak'a kah- ramanının kendisine muhasım olan polisleri ip atarak tut- erine çıkarak aşağıya sallandırma- masını, bir duvarın ü sını, gösteren Bir pasaj vardı, komikti. yordu, alkışlatıyordu, fakat tam film gösterilirken sinema sahibi Bay Raşid Enere bir iki zat müracaat ederek bu par- ISTER fena olduğunu söylı l nema müdürü bu vabımı vermiştir.» Biz bu hikâyeyi muş ve salâhiyet Seyircileri güldürü- CT T l TTRDE INANMA! cmişler, bu pasajlarda alkışa devam edi- lecek olursa polisin haberdar edilmesini istemişlerdir. Si- filmin memleketimizin birçok yerlerim- de gösterildiği ve halkın da alkıştan menedilemiyeceği ce- dinledikten sonra hakikatte vuku bul- sahibleri tarafından yapılmış olabilece- çanın polis mesleğini şerefce düşüreceğini, hele alkışların | ğine inanmadık, fakat ey okuyucu sen: İSTER INAN 1STER İNANMA: Yazı Çok Olduğu için Bugün Konamadı ea m e EE AA Iran Meclisinde Şahinşahın Açılış nutku Tahran /2 (A.A.) — Şahinşah par- lâmentonun açılışı münasebetile sö lediği nutukta ezcümle demiştir ki: Harici siyasetii dostluk ve kar « şılıklı hürmet a dayanmakta: Bütün yabancı memleketlerle ve bil hüssa koraşularımızla münasebetleri - miz samimidir ve her an daht' ziyade kuvvetlenmektedir; Dünya sulhuna ve mevcut ihtilâf - Harı dostça anlaşmalarla halline yardım etmek için hükümetimiz, Irakla mev. - cut fını ballettikten sonra Tür - kiye, Efgan, Irak ile Sâdabad paktını imzalamıştır. Hükümetimizin dahili siyaseti yeni islâhatın tatbikine devam, sosyal yatı iyileştirmek, ziraatçı hareketimi - zi genişlettirmek, memleketin tabil ser vetlerinden istifade eylemektir. Faaliyet Yılı (Baştarafı 1 nci sayfada) İnşasına başlanmış demiryolları ile tn- şası mukarrer demiryollarının yapılma- sına devam edilecek ve hazırlanacak ayrı bir programla milli şoselerin peyderpey inşasına başlanacaktır. 'Yurdun en güzel şehri olan İstanbula gelince, burada en kısa bir zamanda bir imar programının tatbikına geçebilmek için lâzım gelen mali yardımlar temin e- dilecektir. Bu yardımın şekli yakında an- laşılacaktır. Milli Müdafaa Vekili Erzuruma gidiyor Erzurum 12 (Hususi) — Milli Mü- dafaa Bakanı Kâzım Özalp önümüz - deki hafta içinde şehrimize gelecektir Mazarik'in hastalığı ağırlaştı Prag, 12 (A.A.) — B. Mazarik'in sıhhi vaziyeti birdenbire fenalaşmıştır. Gece kaydedilen hararet derecesi, 39.1 idi. Hasta hezeyan halindedir. Teneffüsü bo- zulmuştur. Kalbin faaliyeti batileşmiş, şiryani tazyik düşmüştür. Bu sabah bir zatürree başlangıcı müşahede edilmiştir. Prag, 12 (A.A.) — Reisicumhur Beneş, bugün eski reisizumhur Mazariki birkaç ret etmiştir. Mazarik'in ahvali vahim olmakta devam ediyor. Musolini İngiliz Başvekiline yeniden mektup göndermemiş Roma 12 (ALA.) — Yarı resmi me « hafil, Duçenin M. Chamberlain'e ye - fiden bir mektup göndermiş — olduğu haberini kat'i surette tekzib etmekte - dirler. keeeecerenn anLanMeNRemneAa dacAAEeAREEE e KESELaRcERALAnAE. DU GUÜNRK HAV Dün hava gene sıcak geçti Kandilli rasad istasyonunun verdiği malümata göre dün hava ekseriyetle açık ve sıcak geçimiş- tir. Güneşte 2 ._ caklık 5$ e kadar " S çıkmıştır. Gölgede llx ise en fazla sıcak- Z | lık 29, en az sıcak- İi l& lik da 20 olarak, BPANA kaydedilmi, ):“*&_ Dü n öğleden ÖB a sonra havâ tazyikı 760 1 göstermiştir. Ru* tubet derecesi de nisbi olarak yüzde 5Ü- dir. Rüzgâr cenubu garbiden cenuba doğ* ru saniyede 7 metre sür'atle esmiştir. $.38 — Üğle 3 1210 kkindi 1544 — Akşam : 1824 Yalm —: 19.59 — İmsak 3 — 3.56 Kumi sane 1353 Arabi seaa LiSo Hızır 131 Güzeş :

Bu sayıdan diğer sayfalar: