16 Aralık 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

16 Aralık 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 Birincikâinun TELGRAF HABERLERİ Hatayda Arablarla Fransızlar arasındaki hâdisenin içyüzü SON POSTA Antakya, 15 (Hususi) — Fransıı!.arıl la Usbeciler arasında çıkan ihlilâf son hadde ge'miştir. Fransız delegesinin israrı üzerine Vatanilerle bir cebhe ha- linde birleşmek üzere Usbeciler geçen gün içtima etmişlerdir. Zeki Arsuzinin yalnız Sancağı değil, bütün Arablığı kurtarmak ve bir Arab imparatorluğu kurmak hakkımdaki mütaleası üzerine Şahin Cebbare yalnız Türklere karşı bir cebhe almanın icab ettiğini, Fran- sızları da memnun etmek lâzım geldi-| Bini ileri sürmüş, her ne pahasına olur- sa olsun muhakkak intihabı kazanmak istediklerini söylemiştir. Aralarında ©ereyan eden şiddetli münakaşalardan bir netice alınamamıştır. Fakat toplan- tı mahallinden çıkılır çıkılmaz Zeki Ar- Suzi ve arkadaşları tevkif edilerek po- lis dairesine götürülmüştür. Biraz son-| Ta kadınlı erkekli yüz kadar Arsuzinin | tarafdarları karakolun bulunduğu bi-| naya hücum etmişler, karakolu taşla-| Mışlardır. Hâdiseye karakolda bulunan polis, jandarma ateşle müdahale etmiş ve neticede halktan ikisi ölmüş ve 7-8 kadarı da yaralanmıştır. Zeki Arsuzi ve arkadaşları askeri hapishaneye götü- rülmüşlerdir. Hâsideye Türk halkından bir tek kimse dahi karışmamıştır. Kont dö Martel'in Şam delegesine telgrafı Haleb, 15 (Hususi) — Hatay rejimi- 'nin mevkli tatbika vaz'ı dolayısile Şam- da, Hamada ve Humus'da protesto mi- tingleri yapılmıştır. Bu tezahürat mü-| Nasebetile Kon dö Martel Şam delege- sine çektiği bir telgrafta Sancakta tat- bik edilecek rejim hakkında bazı mü- talealarda bulunmuştur. Bu mütalea- larda Suriyenin Sancakta bazı hakları-| nın tanınacağını ileri sürmüştür. Bil- hassa Hatayda bulunacak konsolosların Suriyenin muvafakati ile vazi!elerinel devam edeceklerini bildirmişlir. Kont dö Martel efkârı oyalamak için bu tel- grafı açık olarak çekmiştir. Fransız heyeti bugün geliyor Ankara, 15 (Hususi) — General Eski Fransız Başvekili Berlinden döndü Paris, 15 (ALA.) — Eski Başvekil hiyette olduğunu, yalnız seyahat intı- balarmı B. Chautemps'e - bildireceğini söylemiş ve şu sözleri ilâve etmiştir: — Halihazırda Almanya ile Fransa a- rasında derin noktal nazar ihtilâfları Mevcud olduğu mütaleasındayım. Fa- kat iki hükümet ve iki millet, muhtelif prensiblerle ve muhtelif usullerle olsa da Fransızlar kadar Almanların da son derece arzu etmekle oldukları xanno- lunan sulhu muhafaza etmek için mü- tekabilen yapabilecekleri fedakârlıkla- Ti ihtimamla tedkik etmek mecburiye- tindedirler. Meclis müzakere'eri _Ankaıra, 15 (Husüsi) — Meclisin bu- Bünkü — toplantısında 20 — ikinciteş- Tin 1334 tarihli pasaport kanununun birinci maddesine bir fıkra ilâvesine dair kanun lâyihası yakında hükümetin 16 ncı maddesini değiştiren kanunun | Fransız müstemlekecilerinin Vatantlerle muhaliflerin intihabatta Türklere karşı müttehid bir cebhe almaları için çevirdikleri dolablar kanlı bir netice verdi ——— karşı sempatisi artıyor Yeni Suriye kabinesinin Şeyh Taceddin tarafından kurulacağı söyleniyor, Pariste br tebliğ neşredildi. Fransa muahedeyi tasdik edecekmiş Şam, 15 (Husüsi) — Yüksek şah- | Nezareti arasında yapılmakta olan siyet sahibi münevver bir Arab ba- | noktai nazar teâtileri ile alâkadar ol- na şunları söyledi: mak üzere Fransa ile Suriye arasın- — Suriyede Türkler aleyhinde ya- | da mün'akit ilkkânun 1936 muahe- pılan tahriklere rağmen halk Türk | desinin bülce müzakerelerinin niha- milletine ve Atatürke karşı büyük — yetinde tasdik olunacağı beyan edil- bir sempati göstermektedir. Bu sem- | mektedir. Ekalliyetler meselesine ge- pati gün geçtikoce artmaktadır. Müs- | lince yakında bir mektub neşredile- takil Suriye bakkındaki Türkiyenin | ceği ve bu mektubda Fransa hükü- temennileri Suriyenin istikbali hak- | metinin ekalliyetler hukukunun tat- kında yegâne garanti telâkki olun- | bikı ve ekalliyetlerin himayesi husu- maktadır. Bu cereyana bir gazeteci | sunda hareket serbes! muhafaza ve birkaç menfaatperest politikacı | etmekte olduğunu —beyan edeceği mani olmuya çalışmaktadır. Hakika- | söylenmektedir. Bu himaye, umumi tin ortaya çıkmasına kimse mani ola- | surette bahşedilecektir. Yeni idare, mıyacaktır. Dostluk kervanı çoktan | kapitülâsyonların ilgasından sonra yol almıştır. Hattâ size şu kadarını | Mısır'da teşkil edilmiş olan idarenin da söyliyeyim ki Suriyede Türk | aynı olacaktır. dostluğunun kıymetini takdir etmi Resmi tebliğ yenlerin ve vaktile ona lâziım geldiği Paris, 15 (A.A.) — Hariciye Mü: kadar ehemmiyet vermiyenlerin da- | teşarı Detessan, Suriye Başveki ha fazla mevkiü iktidarda kalmıya- | Cemil Mardam ile yaptığı müzake- caklarını tahmin etmek müşkül de- | reler sonutida aşağıdaki tebliği ga- ğildir. Hattâ, bugünkü hükümetin is- | zetecilere vermiştir: tifası meselesi fevkalâde bir hâdise «Suriye Başvekili Cemil Mardam teşkil etmiyecektir. Çekilecek olan | #le Hariciye Müsteşarı Detessan ara- bugünkü kabine yerine Şeyh Tacet- | gında yapılan noktat nazar , tinin- hükümeti teşkil etmesi çÇok | Fransa - Suriye teşriki rnesaisinin or- muhtemeldir. Fakat Suriyede Tacet- | taya koyduğu beseleleri siyasi, idari tin hükümeti çok tutunamaz. Çünkü | ve iktısadi sahalarda tedkik imkânı- 'Türk hükümetine ıungali Bgöstermi- | n; vermiştir. Muhatablar iki memle- yen bu kabinenin faaliyeti halkın | ket arasındaki münasebatın itimada hissiyatına dalma aykırı düşecektir. | Gayanan bir dostluk havası içinde in- Yeni idare kişaf ettirilmesinin iki memleket Paris, 15 (A.A.) — İyi malümat | menafii iktızasından bulunduğu hu- almakta olan mehafilde halihazırda | susunda mutabakatlarını müşahede Suriye Başvekili ile Fransa Hariciye | eylemişlerdir. Hudsinger.in riyasetindeki Fransız as-|burada beş gün kalacaktır. Müzakere- keri heyeti yarın şehrimize gelecek ve'lere yarın derhal başlanacaktır. eç AAA Japonlar hedeflerine doğru ilerliyorlar. büyük bir askeri konferans akdecildi Löndra, 15 (Huzust) — Nankinin iş-| duğunu tebliğ ediyor. galinden sonra Japon askeri hareketi-| Şanghay 15 (AA.) — Hankeudan bil- odi e ş nin ikinci hedefinin Cenubi Çinde Kan- | diri!diğine göre, Çin kuvveleri, Uhudan ton şehri olacağı tahmin edilmektedir. | çekildikten sonra, merkezi, Uhunun yir- Şanghâydan bildirildiğine Bgöre SO|Mi kilemetre garbında kâin Lukangda bin Japon askeri Kantona doğru yola| olmak üzere yeni bir müdafaa hattı tesis çıkmıştır. Vetmiş ve taze Çin kuvvetleri ile temasa Diğer bir tahmine göre Japonlar Sesmiştir. . Hankeu'yu hedef ittihaz ederek, bura- Te YA T (AA,) — Bugün öğleden san- sının işgalinden sonra Kantunla meşgul | " büyük erkânıharbiye azaları ile kabi- olacaklardır. ne azalarından mürekkeb bir konferans N Bi taplanmıştır. Bu könferans, yarın öğle- m;ı;ory:r:s:ı(î.aî) —;oîankm 'den Do- | Gen sonra da toplanacaktır. # Japtı)n kuvvetleri Y:ırg've'nin sol sa: bi Muzıkenlerdî:': O AM AĞN yihiç l n - >y işaa edilmemiştir. hilinde kâin Kiangpou şehrini almışlar- TT a dır, . .0. o Çinliler Poukeou - Tientsin demiryo- lkl mulkıye müfettişi lu uzunluğunda yeni bir mukavemet cebhesi kurmağa uğraşmaktadırlar. Otobüs işini tahkike memur edildiler mevzua dair teklif edeceği kanun lâyihası ile birlikte mürakere edilmek iZere encümene İade edilmiştir. ünü toplanacaktır. Kamutay cuma günü Nankin'i tahliye etmiş olan Çin kıt'a- ları Wenpu'da toplanmaktadırlar. Nankinde ölen Çinliler İstanbul otabüsleri işinin tahkikine ve tedkikine mülkiye müfettişlerinden Ali Seyfi Türümen ile Abidin Erenerin Tokyo 15 (ALA.) — Damel ajansı mü- şahidlerin Nankinde ölen Çin askerleri- imemur edildikleri haber verilmektedir. nin mikdarını 70.000 olarak tahmin ettik. leri bildirilmekte ve henüz resmi rakamı lar neşredilmediği ilâve olunmakta ol- Ha sealik el a ı —— uriyehalkının İ urkiyey Cumhuriyet — Bugünkü başmakaleyi ya- zan Abidin Daver Uzak Şark harekâtını ve bilhassa Japonyanın tedkik etmektedir. Abidin Daver, Japonyanın cihangirliğe azmelmiş olduğunu kaydettik- ten sonra bunun önüne geçmek için İn - giltere, Amerikan, Fransa ve Sovyet Rusya. nın İttifak ve leabında Japonyaya Müştereken harbetmeleri lâzım olduğunu, bunun da şimdilik mümkün görünmediğini söylüyor. Tan — Ahmed Emin Yalman bugünkü başmakalesinde Atatürk Türkiyesinin ge - çirdiği büyük ve mes'ud İnkılâbı medhet - mekte, bunun oşsizliğini tebarüz ettirmek- Vedir, Başmahatrrir bundan sönra hâlü ba- zi eski giliniyeterden kalan tek tük mirazları da ortadan silmekelâzım geldiğini meselâ rüşveti ortadan kaldırmak için esüs- n hattı hareketler alınmasını İstemektedir. Ahmed Emin Yalman, vatandaşlık bakı - |mundan rüşvet alan bir memurla, bir gaze - İteci arasında mes'uliyet bakımından hiç bir ifark olmadığını yazmakta, icabında ikisinin (de ayni şiddetle cezalandırılması Jâzam geldi- gini âve etmektedir. Kurun — Asım Us da bugünkü başmaka « “lesinde Çin-Japon harbini mevzuu bahset - mektedir. Bu mesele karşısında Avrupa ve Amerika devletlerinin vaziyetini taşrih eden 'başmuharrir, Japonyanın Çinden bütün di- İğer devletlerin çekilmesini istediğini vaz - makta ve neticenin ne olacağını endişe fle soruşturmaktadır. Orta tedrisat Kadrosu Genişletiliyor Ankara, 15 (Hususi) — Orta tedrisat mekteblerinde bu yıl 100 bin talebe var- dır. Bu sayı daha da artmak istidadımı gösterdiğinden kadroların genişletilmesi maksadile bir proje hazırlanmıştır. Proje ile kadroya 39 direktörlük, 52 yardirek. törlük ilâve edilmesi teklif edilmektedir. bir yangın olduğu ve 56 evin yandığı haher verilmektedir. S L SA Z e— L L göre yangında bir kadıncağız da yan - Çinliler yeni bir müdafaa hattı tesis etiiler, Tokyoda (mstır. Yanaının söndürme işile kay - makam bımıtr meşgul olmuştur. Atatürkün teşekkürleri Ankara 15 (A.A.) — Riyaseticum- hur Umumi kâtibliğinden; Sekizinci arttırma ve yerli malı haftası münasebetile yurdun her ta- rafından, Atatürk'e, vatandaşların sa- mimi duygülarını ve ekonomi alanın- daki uyanıklık ve ilerleme severliğini gösteren birçok telgraflar gelmekte- dir. Bundan çek mütehassis olan Ata- türk, teşekkürlerinin Anadolu ajansı vasıtasile iletilmesini emir - buyur- Bu Sabahki Muşlardır. Gazetelerde ]_I Gördüğümüz Fikirler Ç ğ A?E © Bir türlü anlaşamıyan Avrupa karşısında Japonya Yazan: Selim Ragzıp b__ı inle Japonya arasında sırf ikı devlete münhasır bir ihtilâfın nihayet silâha müracaat suretile hallini intaç eden ihtilâf, bugün, harb başladık- tan beş ay sonra bamhaşka bir mahiyet almış bulunuyor. Bundan beş ay evvel harekete geçen Japon kıt'aları, bu kadar kısa bir zaman zarfında şimali Çinin merkezi olun Pekini zaptettiken sonra Şanghayı ve Nankini de işgal etmiş bu- lumuyorlar. Bu hal, Çin devletinin hük- men değilse bile haritat âlemden - fiilen silinmesine muadil bir keyfiyettir. Ja- ponyanın işgal ettiği mıntakalarda şu veya bu nam altında teşekkül edecek olan hükümetlerin birer kukladan başka ma- hiyetleri olamıyacağını söylemeye lüzum dahi yoktur. Fakat esas mesele bu de- ğildir. Milyonlarca insanı kendi nüfuz ve - m- rine râmeden bir Japonyanın Avrupa ve Amerikaya karşı takınacağı tavır ve vaziyettir. Bu sebebledir ki dünya siya« setinin mühim bir Gönemeç noktasına gelip dayandığını söylemek ne mübalâ- igalı bir iddia, ne de kehanetfuruş bir tah- min sayılamaz. Bundan ötürüdür ki İngiltere, Fransa ve Amerikada büyük bir endişe baş gös- termiş, ve Japon denizlerinde müşterek bir hattı hareket takibi için müzakerele- re girişilmiştir. Fakat bu müzakerelerin şimdilik müessir bit ameli netice verme- —— si beklenemez. Bunun sebebi, beyaz ırkla meskün kıt'alardaki ideolojik ihtilâflar. dır. Bu ihtilâfların mahiyetini, burada, bir defa daha tekrar ve teşrihe lüzum yoktur. Fakat Amerika ve Avrupanın Uzakşark- ta müessir bir siyaset takib edebilmesi için Almanya ile İtalyanın da Uzakşark- ta menfaattar diğer devletlerle beraber hareket etmeleri şarttır. Bugünkü ahval ve şerait buna imkân vermemektedir. Bundan dolayı da kendisine Uzakşarkın İngilteresi süsünü veren Japonya, hiçbir kayıdla kendini mukayyed saymıyarak bildiği gibi hareket etmekte, İngiliz ve Amerikan harb ve ticaret gemilerine si- tâhla dahi tecavüzden çekinmemektedir. Bu hareketin delâlet ettiği mana, Avru> palılara «defolun» demekten başka — bir şey değildir. Halbuki Avrupalılar ise, hâ- JA birbirlerile mücadele etmekten bıkıp usanmamaktadırlar. Bu sebeble, Uzak- şarkta, bir Avrupa - Amerika teşriki me- saisi, muhal değilse bile herhalde tahak. kuku çok müşkül hayal mahiyetinde bir temenni hududunu kolaylıkla aşamıya- caktır. — Selim Ragıp ç tulmuş olduğu yolu karşı * fena * Vezirköprüde 56 ev yandı Vezirköprüde Göl köyünde büyük Maliye Müsteşarının Radyoda nutku Ankara 15 (Hususi) — Artırma ve Yerli Mallar Haftası münasebetile ma- liye müsteşarı Cezmi Erçin tarafından radyoda bir nutuk söylenmiştir. Hatib para biriktirmenin bir tarihcesini yap- mış ve faydalarını saymıştır. ı - — Hü Verilen habere | — Sabahtan Sabaha: Ne yapmalı? Abdal kalmıya mahküm çocuğu ne yapmalı? Son Postanın doktorlar ve hukukçulardan “sorduğu mesele bugünkü fen ve fikir âleminde revaç bulan iki kanaatin üzerinde yürüyor. Her davada olduğu gibi bu mevzuda da eskiler ve yeniler -birbirlerinden ayrılıyorlar. Ahlâk nazariyelerini fenni hakikatler içinde yaşatmağa çalışan eskiler ne olursa olsun insan hayatını her düşüncenin Üstünde tutmak istiyorlar. Ümid. siz bir kanserli ıztırab içinde kıvrandığıshalde onu bu acılardan bir an evvel kurtarıp ebedi istirahate kavuşturmaklan çekiniyorlar. Hattâ böyle bir tes ü cinayet telâkki edenler bile var. S sa karşı ahlâki düşünceleri realitelere karıştırmak istemiyen — yenilet bazılarınca beiki de zalimane gelecek vak'alarda tereddüd etmeden hareket ediyorlar, Elime geçen fransızca bir tıb mecmüasında buna dair çok garib bir fıkra okudum. Bir otomobil kazasında ağır yaralanan iki insanın imdadır na yetişen operatörler ilk muayenelerinde bunlardan birinin ümidsiz can çekişir bir vaziyette olduğunu, ötekinin de çok xan kaybetmekle beraber kur. tuluşunda ümid olduğunu görüyorlar ve ani bir kararla ümidsiz yaralının sı« cak kanını Ünuldli yaralıya naklediyorlar. Ümidsiz yaralı tabii ölüyor. Fakat ümidli yaralı da pek çabuk iyileşip kurtuluyor. Bu Rus ve Fransız cerrahisi tarafından kabul edilen bir metod haline gel. miş gibidir. Bu vak'a bazılarına belki zalimane gelir. Tantıdan ümid kesilmez derler, Doğrudur. Fakat ne acı hakikatler de var ki bütün vicdani ve ahlâki kaygı- larımıza rağmen bize baş eğdiriyorlar. Bürhan Cahid

Bu sayıdan diğer sayfalar: