30 Aralık 1937 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

30 Aralık 1937 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Sayfa SON FOSTA ———'r Hergün Romanyadaki hükümet Değişmesi, 937 senesinin En mühim siyasi I Hâdiselerindendir Yazan: Muhittin Birgen omanyada yapılan son intihab- lar, hiç beklenilmiyen bir netice verdi. Hükümet koalisyonu parlamentoda birdenbire ekseriyeti kaybetti ve bunua üzerine, telgraf haberlerinden anlaşıla - cağı veçhile, Tatareseo hükümeti dstifa etti. Romanya intihabatı ve onun neticesi, sade Romanya değil, bütün Avrupa için bir sürprizdir. Romanya pârlmantariz - mi tarihinde böyle bir tntihab ve böyle sürprizli bir netice ilk defa görülmüş bir şeydir. Çünkü, Romanyada tatbik edilen Antihab ststemine göre, şimdiye kadar intihabata riyaset eden bir hükümetin e- kalliyette kaldığı hiç görülmemişti. Bunun başlıca sebebi, sistemin kendi- sindedir: Romanya intihab kanununa gö- | re intihabatta reylerin asgarl yüzde kır- | kını alan her fırkaya hükümet ayrıca ka- zândığı rey nisbetinde bir rey ikramiyesi yerir. Memlekette kuvvetli bir ekseriye- te dayanır, kuvvetli ve devamlı bir hü - kümet tesisini mümkün kılmak için yal- nız Romanyada tatbik edilen bu usul sa- yesinde, intihabatı yapan hükümetler şim diye kadar her vakit asgari yüzde kırk reyi toplamış ve buna ilâveten aldığı rey- | ler sayesinde de kendisine kuvvetle da- yanılabilecek bir ekseriyet temin etmiş- ettiği liberal hükümet fırkası, intihabata | çıkarken, bir taraftan kabinenin esasları- nı genişletmek ve bir taraftan da Valda, Sorga ve Alman gruplarile anlaşarak bir intihab bloku vücude getirmek gibi mü- him tedbirler aldığı ve intihabatı sıkı bir propaganda ile idare ettiği balde mııhab. neticesinde reylerin ancak yüzde 37 bu- | çuğunu elde etmiş ve bu suretle ikramiye hakkını kaybeylemiştir. Buna mukabil, diğer fırkalar ve züm- veler de eksik reyler almış oldukları için hiç bir fırkanın ekseriyet yapmasına im- kân olmamıştır. * Bu intihabların en büyük bir sürprizi de hükümet fırkasının karşısına rakib o- larak çıkmış bulunan ve Romanyanın ö - tedenberi en mühim fırkalarından biri bulunan Köylü Nasyonal fırkasının an-| cak 84 yer almış ve buna karşı da, hiç beklenilmiyen bir hâdise olarak, «Her şey vatan için» fırkasının, yani Demir Mu - bafızlar'ın 66 yer elde etmiş bulunma! rıdır. Romanyada Nasyonal Sosyalizm'i temsil eden bu son fırkanın bu kadar kuvvetle birdenbire sahneye çıkışı 937 nin €en büyük siyasi hâdiselerinden biri ola - rak telâkki edilmeğe değer mahiyettedir. Bu neticeleri hiç kimse beklemiyordu. Avrapanın her tarafında, intihabat neti- | zannedilirken ve Köylü Nasyonal fırkası- nın da bu arada kuvvetleneceği tahmin olunurken intihabatm böyle bir netice yermesi, yani müfrit sağ cenahınm birden- bire kuvvetli bir varlıkla meydana çık- ması Balkanlarla şarki ve merkeri A rupanın büyük bir hâdisesi olmuştur. F dise, yalnız Balkanlarda, şarki ve mer- kezi Avrupada değil, garbi Avrupada da büyük bir tesir yapacak, Fransada hem hayret, hem de heyecan uyandıracaktır. * Bu vaziyet karşısında Tataresco hüku-l meti, intihabatın neticesini' resmi suret- te ilân etmek için mutaddan bir hafta zı-l yade gecikti. Maksadı hiç olmazsa yapıl- | makta olan âyân intihabatında büküme- | G aleyhde tesirlerden siyanet idi. Bu hu- susta muvaffak olduktan sonra da hem >ticeyi ilân, hem de istifa etti. | Görüyoruz ki Majeste kral, yeni hü - kümetin teşkilini Hristiyan Nasyonal fır- | mma havale etmiştir. Cuza ve Goga'nın Tiyaset ettikleri bu fırka, son intihabatta kazandığı 34 mevkile, fırkalar arasında dördüncü gelmiştir. Elinde hulımıuî meb'usluklar, hattâ Demir Muhafızlar'ın yardımını temin ettiği takdirde bile, ge- ne pa” mtoda bir ekseriyet teminine kâfi değildir. Şu halde Romanyada yeni bir intihabata doğru gidileceğine ve ya- hud işlerin bir müddet olsun parlamento- Buz idare edileceğine inanmak Vâzım ge- liyor. Goga hükümetinin teşekkül tarzı- Resimli Makale: W İki kısım insan.. x İnsanlar maneviyatta metanet bakımından iki kısma ay- rılırlar. Birmci kısmı teşkil edenler zayıf olanlardır. En küçük bir sarsıntı karşısında yıkılırlar, leri yoktur. İkinci kısmı teşkil eden insanlar is2 kuvvetli olanlardır, her kangi bir felâketin altından dahı sertleşmiş, daha kuvvetleşmiş olarak çıkarlar. felâkete tahammül- İnsanın manevi kuvveti, tpkı maddi kuvveti gibi çocuk- luğunda teşekkül etmiye başlar. Tabiatin kuvvetleri ile karşı karşıya geldiği zaman vücudünün mukavemeti artar, müşkülâtla karşılaşlığı zaman da maneviyalı serileşir, ço- cuğu mukavim veya zayıf yapmak ailesinin elimcedir. SÖZ ARASINDA Aşk yüzünden sefalete|* Düşen Hind mihracesi 1930 da bir dansözün füsununa kapıla- rak, bütün servetini ona bağışlıyan, fet- b tan kızı 6 milyon liralık sarayına getire- rek başkadın yapan ,ona hududsuz salâ- | hiyetler veren Hind mihracelerinden 'Tukoji Puar, kıza karşı aşkı. yüzünden nihayet meteliksiz kalmış ve sefalet için- de ölmüştür. Za Bakılırsa yeni yapılacak intihablarda | Maniu fırkasının parçalanması ve liberal blokunun da böyle bir âkıbete uğraması mlleri yok değildir. Köylü fırkası fle ya tahtı arasındaki eski ihtilâflar, bu fırkanın belini doğrultmasına mâni ol- du. Şimdi Goga hükümeti ile bir kısım köylü fırkası mensubları acasındaki an cesinde hükümetin ekseriyet kazanacağı | laşmanın ve bunlara yardım edeceği şüp- hesiz bulunan Romanya faşistlerinin el- birliği Romanyada bir ekseriyet vücu - de getirmeğe kâfi gelebilir. Şu halde Ro- manya yeni bir intihaba doğru gidecek. tir. Romanyadaki bu vaziyetin Avrupa - nın um işlerinde hayli mühim tesirler yapacağı muhakkaktır. Fakat, Göga hü- kümetinin birdenbire faşizme gideceği farzetmek fazla ileri hükümler vermek olur. Hüküm vermek için hâdiseleri bek- lemek daha iyidir. Muhittin Birgen İSTER Bir arkadaşımız her yıl yol vergisi yüzünden karşılaştığı müşkülleri anlatırken, yol parası verdiği halde senede bir ğu iki defa memurların kapısını çaldığ yeniden istediklerini söy «— Soön defa gene ayni şekilde bir kaldım ve 937 vergisinin .nı Aaksit makbuzunu gösterdim. Lâk'n bununla iktifa edilmedi. 935 senesi makbuzu da İsten. di. Ben her ne süretle olursa olsun tediye ettiğim her türlü vergi, barç, ve rüsumun bütün makbuzlarını Onun için 935 makbuzlarını hemen gösterinekte — güçlük çekmedim. İki sene evvel yapıldığı muhakkak olan yoklamada gös- terdiğim makbuz üzerine neden benim o zamanki kaydı- müa vergiyi verdiğim şerhedilmemiştir? Bunun cevabını size ben vereyim: İSTER (& İNAN , tediye ettiği vergiyi | 'or ve diyor ki: ! KEKGÜN BİR FIKRA Mübalâğa Fransızların, mübalâğacılığile meş- * hur bir Marsilyalı Mariüşsleri vardır. Bir gün Marlüs arkadaşlarına bir av hikâyesi anlatıyormuuş: — Kendimi demiş, yüzlerce tavşan karşısında bulmuştum. Hemen tüfeği- mi çevirdim. Birbiri arkasına hiç dur- madan paât, pat, pal, pai, pat, yüz lü- nesini de vurdum. Biri sormuş: — Peki ama, tüfeğini doldurmak için de durmuyor muydun? Marlüs cevab vermiş" — Ama da tuhaf konuşuyorsun, tü- fek doldurup vakit geçirmenin sıra - sı maydı? | Kozmopolitlik | Rekorunu kıran şehir Fransada yabancı milletlere men - sup binlerce işçinin çalıştıkları mınta - ,ıxıın vardır. Yabancı işçiler arasında jJen çok bilhassa Polonyalılar ile Rus mu ihacirleri bulunmaktadır. Bir Fransız gazetesinin yazdığına göre — Fransada Kozmopolitlik rekorunu Salet ismin - ;L 5500 nüfuslu bir kasaba kırmakta - r. Salet'de 1112 Polonyi 152 Çekoslovak, 136 Tü 54 Yugoslav, 20 Portekiz, 16 Belçil 7 Litvanyalı, © Alman, 5 Yunan, 4 Bul- gâr, 3 Fash, 3 İngiliz, 3 İsviçreli, 3 İs p;.vışol 2 Gürcü, 2 Finlandiyalı bulun - makta imiş, —. Müusiki ineklerin sütünü artırıyormuş Musiki yalnız sinirleri teskin etmekle kalmıyormuş. Hiç beklenilmiyen başka bir hususiyeti de varmış. Bunu İngiltere- |de Yorkşayr sütçleri n;!euı..şlerd.t Müusiki ineklere silt indiriyormuş. Fakat her müsiki değil ha. Meselâ cazbandın süt indirmesine ihtimal yokmuş. İnek'ler senfoniden çok Mmüteessir oluyorlarmış. müracaat karşısında saklarım, dokunmuyorlar. istiyorlar. İNAN, İSTER ——— İngilterede yeni Evliler için bir âdet İngilterede âdettir. Yeni evlenenler balayı seyahatinden evlerine döndüler İ | | Sözün Kısası Üİt Efendi E. Talua kunuyor.. okunmuyor.. artılı onun orasını bilmem, Bu eze « li davaya bir kere daha dönüp de, oku- yucularımın başlarını ağrıtmak istemi- yorum. Fakat son zamanlarda, Milli Kütüphanemizin ciddi ve cazib neşri - yat ile zenginleşmekte olduğunu kıvanç ile kaydetmeliyim Bunlardan bir tanesini, pex yakın - da, Matbuat Umum Müdürlüğü müşâ- virlerinden, eski gazeteci Server - İskit bize verdi. Mesleğe karşı içden kopan bir alâ - ka, uzun ve dikkatli bir tetebbü ve ek- siksiz bir zevkiselim ile meydana geti- rilen bu eser müstakil Türk gazeteci- in piri «Agâh Efendi» nin hayat» na ve eserine mütealliktir. Ekser hal tercümelerinin nasibi so- ğuk, cazibesiz olmaktır. Zira bunları yazmak, ve yazarken de yeknasaklık - tan ayrılmak zordur. Halbuki Serverin eserinde, okuyucuyu başından sonuna kadar sürükleyen, çekici bir hassa, bir Üüslüp ve selika hafifliği vardır. Eser bize, Türk gazeteciliğinin kısa bir tarihçesini arzediyor, İlk gazetenin resmi (Takvimi Vakayi), ilk yarı res « mi gazetenin de (Ceridei havadis) ol İduğunu ve bu ikincisinin Çörçil adın- da bir İngiliz maceracısı tarafından çı- karıldığını öğretiyor. Bu gazetenin ga- rib bir tarihi var, Katil suçlusu Çörçili hapse tıkan o vakitki hükümet kapi - tülâsyonlara dayanan İngiliz elçisinin iltimasile hemen serbest bırakılıyor, hem de kendisine taviz olarak bir ga « İzete imtiyazı veriliyor! Fakat Çörçil'in gazetesi hükümet-, n tahsisat almaktadır. Yarı resmidir., Efkârı umumiyeyi tatmin etmiyor. İş-, İte bu sıralarda, Agâh Efendi ortaya kıyor, ve müstakil bir gazete ne;rinö başlıyor. Agâh Efendinin tercümei hali çok meraklıdır. O sade bir gazeteci değil, bir idareci, bir diplomat, ve bâhusus bir ihtilâlcidir. Hayatı ikbalden men - lm.ıdnmıl'üılh—hnıh'!hp-hyı_mmh&nmbılı_müww İSTER İNANMA! Şubelerde hâdise şöyle cereyan ediyor: Tahsildar geliyor. Vergi Numarasını, tarihiri vo tahsil eden şubenin ismini yazıyor. | Bu malümat üzerine © şubeden hakikaten böyle bir para tahsil edilmiş mi, edilmişse de kimin namına edilmiştir? | Soruluyor. Tabii böyle sorulan binlerce kayıt var. Bu ara- da ya muhaberata cevab gelmiyor, ya gelirse eksik geliyor. Hülâsa günü gününe vukuatın peşinden koşan tahsil daire- leri de oradan cevab gelmesine intizar ederek Vakta ki, bir teftiş ve tamim İle eski defterlerin yokia- ması başlıyor; memurlar kayıdlarında borçlu görülen isim- leri çıkarıp tahsi!darlara veriyorlar. Onlar da gelip vergi İNANMAI! nin eşiğinden içeriye atlar. Bu sırada da, —t |önceden evde pişirilmiş, bir ekmeği ge- Tinin başının üstünden ikiye b bölerler. Televizyonda yeni bir terakki elde edildi İngilterede tatbik ettiği husustf bir te- levizyon sisteminin kâşifi bulunan Con Berd, televizyanda bir terakki daha el- iştir: Şimdiden sonra resimler renkli olarak görülebilecektir. Berd bu hususta gazete ve mecmuaların renkli resimleri usulünü esaş ittihaz etmiştir. Televizyon istasyonundan ayni zaman- da aralarında kat'iyen ufak bir teahhür bulunmadan kırmızı, sarı ve mavi mev- celer gönderilecektir. Bu resimler akse- deceği levhalarda resim renkli olarak gö- rünmektedir. Çünkü Üç katlı resim bir tek gibi görünecektir. Bugün Londraâs' da işliyen televizyon ahizesinin mikdarı 8.000 i bulmuştur. Eğer bu ahizelerin fiatı (35 den 120 İngiliz lirası arasındadır) u- cuzlarsa hemen bugün Londralıların bi- rer ahizeye malik olacakları tahmin edi- lebilir. ae Yanı başında radyo tesisatı bulunan ahır- lardaki imekler sütlerini iki kat fazlasına çıkarmışlardır. Bunu gören sütçüler inek. lerinin ahırlarında radyo tesisatı kur- muşlardır. makbuzunu — gösteriyorsunuz. kayıdıara haleler arasında geçmiştir. Fakat bu bizi o kadar alâkadar et - mez. Agâh Efendinin tercümei halinde- ki e ncazib taraf onun gazetecilikteki, deha derecesinde kabiliyetidir. Set İskit çok çalışmış, bu cil hcnl çok iyi tebarüz ettirmiştir. Meslek bakımından biz gııek—cilerı için, Osmanlı fikir tarihinin bir köşe -| sini aydınlattığından dolayı da bütün 'Türk okuyucuları için çok kiymetli o - lan bu kitabı her kütüphane sahibt mutlaka edinmelidir. . Zala ——— Marconi'nin yatı müze oluyor y İtalyan gazeteleri birkaç ay evvel ve- fat eden meşhur âlim Marconi'nin 1830 da Cenova limanında demirli olduğu mü- halde içindeki kamarasından Sidneyin ışıklarinı yakmağa muvaffak olduğu ya- tının bugünlerde ayni limanda ayni yer- de bulunduğunu ve ecnebilere satılaca- ği haberini tekzib etmektedirler. Cenova belediye relsi gazetecilere mü- teveffa büyük âlimin yatının İtalya için en kıymetli milli bir hatıra olduğunu söylemiştir. Hükümet bu —yatı içinde münhasıran âlime ald hatıralar bulundu. rulacak bir müze haline ifrağ etmeğe ka- rar vermiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: