2 Ocak 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

2 Ocak 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

pvr b 10 Sayfa SON FOSTA Son Posta'nın tefrikası: 99 Galatasarayla Fener bugün karşılaşıyorlar Bugün yapılacıkvtiiğer müsabakalarla İstanbul lig Yi ı Zi . YRE maçları da sona ermiş bulunacaktır Abdülmecidin oğlu Vahdeddin müfsid, müzevir, dessas, hilekâr, hain, korkak ve menfaatperest bir adamdı p ğ Sultan Muradın bütün hayıundı.!mak ve kolay kandırılan bir adam. Ye- — göyle böyle bir iz bırakacak en lnlçükjgine zevki, gizli işler görmek, bir ada- | zekâ eserinden hiç bir şey hatırlıyamı- ' mı, diğerine çekiştirmek ve, bir adamı — yorum. Babası gibi, pek küçük yaşını la aldattıktan sonra, onun arkasından gül içkiye müptelâ olan; ve hayatını gece | mek... gündüz fasılasız bir şekilde — işret et *«| — Nihayet; hain.. ve, korkak... (Daktor Kız Mehmed Bey) e göster - mişler, muayene ettirmişler, ancak bu suüretle, yaşadığını öğrenebilmişler. İ Abdüli |raya, her sten müuhtelif sütnineler g lmiş, Türk, Çerkes, Gürcü, Arna- mekle yıpratan Sultan Muradda zekâ — eseri gösterecek kadar sağlam kafa ve | gağlam şuur aramak, akıllı işi değildir. | Zaten hilkat bu kıymetli cevheri ondan — esirgemiştir. Kendisinin bir resmini a- mız, dikkatli bakınız. O zaman, derhal — hükmünüzü verirsiniz. Ve zekâ, hürri- yetperverlik vesaire gibi bir takım par- lak meziyetler atfedilen bu kafanın, ne kadar boş olduğuna kanaat - getirirsi - niz. Gelelim, Sultan Reşada.. Abdülha - — midin bu küçük kardeşi de ayrı bir hil- V katte idi. O da yaradılış itibarile Sul - © tan Murada benzerdi. Ancak şu var ki, Açkiyi ve şehvet zevklerini hiç bir za - — man büyük kardeşi gibi suiistimal et -| — memişti. Sultan Murada nisbeten, birl' hayli zeki idi. Ve bu zekâsı sayesinde, JAbdülhamidin jurnalcileri tarafından “aleyhinde uydurulan yalanlar arasında, hayatını maharetle muhafaza — edebil- . mişti. | Sultan Murad, (Aplal) denilecek k.ı-ı Gar (saf) dı. Sultan Reşad ise, kendisi- — ne (melek haslet) dedirtecek derecede — Binsi ve dessastı. En büyük mahareti, t “Ber gün aleyhinde yüzlerce jurna! ve - — Tildiği halde; bunlara rağmmen Saltanat hirsından uzak görünmesi — idi. Hattâ — "Abdülhamid bir çok defalar: | — — Biradere; bir tekke şeyhliği ver - sem, memnuniyetle kabul eder. Hattâ onunla iktifa eyler. Fakat, muhitinde - kiler, ona akıl hocalığı ediyorlar. Be - — gim ölümümü bekletiyorlar, Demişti. Görülüyor ki bu zat; — İn- sanları tanımak hususunda büyük bir — mehareti olan — Abdülhamide bile bu fikri vermişti. -Halbuki Sultan Reşad, (Saltanat) a çok haristi. Biran evvel tahta çıkmayı, ganı gönülden arzu ediyordu. Eğer o -| — nun yerinde daha zeki, ve daha bece - /— Fikli, daha cür'etkâr bir (veliahd) ol - saydı, — zaten hükümetin idaresinden bizar olan — memleketi altüst eder ve' /— çok daha evvel tahta geçerdi. | — Fakat bu adam, büyük işler yapma- | ya muktedir değildi. Nitekim, meşru - — tiyetin ilânından sonra, Abdülhamidi — biran evvel Saltanattan iskat etmek, ve yerine geçmek için garib bir hileye mü- — Tacaat etmişti. Belki hatırınızdadır. Gü- — ün birinde, «Bu gece veliahdın sara « yına tecavüz edilmiş. Abdülhamidin bususi bendegânından biri, gizlice sa- o raya girmiş. Veliahdı katledecekmiş.» -— diye çıkan bir dedikodu, bütün İstanbu- — a heyecan vermişti. Ş Sultan Reşad tahta çıktıktan sonra, | — Mabeyn kâtibi (Ali Fuad merhum) a — bizzat itiraf etmiştir ki; bu hâdise, ken- | — di tarafından uydurulmuş bir yalan - — dan ibaretti. | İstitraten şunu da arzedeyim ki; A-| M Fuad Bey merhum, son derece afif, /" tamamile bilaraf, hakperest ve bir kim- — Beye iftira etmeyi aklından bile geçire- miyecek kadar temiz ve terbiyeli bir — Zat olduğu için, onun bu sözlerini bir | — bakikat olmak üzere kabul etmek icab - — Sultan Mecidin en küçük oğlu (Vah- - deddin) e gelince, kendisi ile beraber — Osmanlı saltanatını da mezara gömen — bu adamı üç beş satır yazı ile tahlil et-. — —mek mümkün değildir. Vahdeddin, tam | — Manhasile tabiatin bir galatıdır. | Son derece zeki, fakat bu zekâsı, hi- - le, fesad ve şeytanate meyyal | Son derecede müfsid, —müzevir, ve | dessas.... *Son derecede hilekâr ve menfaatpe- 5l 5 est... — Ayni zamanda; en budala insanlara, ven budalaca lâflara, en budalaca fikir - Bütün hayatında, hiç bir meselede vud, Tatar kadınlarından süt emen Ab- en küçük bir dürüstlük bile gösteren miş olan kötü bir şahsiyet... İşte, Sultan Mecid oğullarından, tah- ta çıkan üç kardeşin - hülâsaten - ka - rakterleri, Gelelim, Abdülhamide... Acaba bu hükümdar; bu üç karde - şinden hangisine benzer? Va hangi ci - hetleri benzer?. Buna, bir anda hüküm yermek mümkün değildir. doğru olarak verehilmek için, onun hu- susi hayatını, bütün teferrüatile bil - mek lâzım gelir. Verem bir babadan hasıl olmuş ve verem bir anadan doğmuş olan Abdül- hamid, dünyaya geldiği zaman, o ka - dar zayıf, o kadar kuvv kikalarca hayat eseri ; ki Saraylılardan i gime göre ger onu doğurtan ebe, gerek yanında kadınlar onun ölü olarak doğdu hükmetmişler, Yandaki odada bekl'yen terememiş. Es Bu hükmü yüce i; da - 7 »| dülhamid, vücudce bir türlü beslene - ırnşımiş Zocukluğu pek zayıf, neş'esiz, battâ çok mahzun geçmiş. Hattâ babası Sultan Mecid kendisini görünce: — Gel bakalım; benim, hazin evlâ « dım, dermiş. Abdülhamidin çocukluktaki çehresi İ rabet göslerirmiş. Zayıf çeh - Tinde göze çarpacak kadar bü - — İstanbul lig maçlarının soa oyunları; bu gün Taksim ve Şeref stadlarında yapılacak n ae Gi ğ Kan . ve bu suretle resmi oyunlar nihayetlenmiş e- e çıkık ılnı,.df-r!nden. .bâkdn.' fas Laktır. at baktıklarının üzerinde bir tesir ve| — istanbulda ilk defa lig maçlarının biç ak âka üuyandıran gözlerile nazarı dik - samadan çuok muntazam bir şekilde yapıl - 1 celbedermiş, e bir devreden ibaret olan o - viceklürı aüük sinüsini; Brmsoni ; TEtiEn nusani başında sona ermiş bu ç h vi Betzelirler asını şükranla karşılamak lâzımdır. DETEML ÇURER LÜ BU ol mevatminin en hızlı bir samanın- bazı kadınlar, Abdü iş Olan llg maçlarının boş biraktığı (Gülnihal Kadın) içi da şild veya kupa oyunları için bü - asyalı bir ermeni kızı imiş, Yük bir zaman kazanılmış olması, Klübleri - Pa Ş $ a | Mİz İçin taze ve canlı hareketlere vesile ve- Çerkes esirciler küçük yaşda kaçırmış- s4Ir, ı receği için ayrı bir ehemmiyeti haiz olacak- |tır. Topkapı - Eyüb B Ş 7 Bir Coktorun Günlük Kotlarından Grip ve İhtilâtları Küçük bir hastam vardır, On gün kadar evvel boğazı ağzımaş, anjin olmuş, anjin! bir boğaz doktoru görmüş. Anjin geçer geçmez birdenbire derecel hararet yük- selmiş, Bu defa göğüste bir Ihtilât bayla- mış, hastada bariz bir bronke pinamani başladı. Allı gündür, onu tedavi ediyo- rüz. Lâpalar ve şırınga halinde (Trans- polmin) e dahilen göğsü yumuşatıcı ve kalbe kuvvet verici ilâçlarla devam eder- ken derecel hararet düşmeğe mütemayil bir vaziyet alırken birdenbire tekrar kırk dereceye kadar çıklı. Bunun sebebini a- raştırdık. Sağ kulakta da bir (htilât mev- cud olduğunu gördük. Şimdi onun da te- davistne çalışılıyor. 2 Görüyorsunus ki gripe âdi bir hastalık de || yip geçmemelidir. Çok mühim ve vahim ihtilâtlar yapar. Bu sırada havaların âni tebeddülâtından — her tarafta grip ve bronşitler görülmektedir. Kendimizi üşütmemeğe çalışalım. Her- hangi bir suretle uykusuz kalmak, yor- gunlük, açlık, cereyanı havaya — marüz kalmak gibi hallerden çekinmek lâzım- dir, * Ankarada Ayşe Avlan: Bir defa tıb fa- kütlesi harlelye profesörlerine muayene| olmanız lâzımdır. v Y. K rumuzlu zate: Mektubunuz geldi, adres yok. Cevab için adres bildirmeniz Tâzımdır. (*) Bu notları kesip saklayımız, yahad bir albüme yapıştırıp koleksiyon yapınız. Bıkımtı zamanınızda bu notlar bir doktor gİM imdadınıza yetişebilir. Nöbetci Eczaneler Bu gece nöbetel olan seraneler yunlar- dır! İstanbul cihetindekller: Aksarayda: (Şeret). Alemdarda: (Abdül- kadir), Beyamdda: (Cemil). Samatyada: (Teofilos), Eminönünde: (Mehmed Kk- zum). Eyübde: (Hikmet Atlamaz). Fener- de: (Hüsameddin). Sehremininde: (Ham- di) (Üniversite), Ka- ragümrükte: * — Küçükpazarda: (Rikmet Cemli). Bakırköyünde: (Hilâ)). Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâ! caddesinde: (Kanzuk). Dalrede: (Güneş), Tapçularda: (Sporidis). Tak- simde: (Nizameddin). Tarfabaşında: (Nİ- had), Şişllde: (Halk). Beşiktaşta: (Al Riza). Böaziçi, Kadıköy ve Adalardakiler; Üsküdarda: (Selimiye). Sarıyerde: (A- safi. Kadıköyünde: (Moda, Merkemn. (Arkası var) — | — Oyun taraları, daha doğrüsu — kuyvetleri Müsavi olan bu iki takımın yapacağı oyun D İyeki i - İ_:ğA Yo İyeknazarda bir mâna ifade etmez gibi gö |rünürse de hakikatte bu oyunun pek büyük | bir ebemmiyeti vardır. Lig maçlarının son | Bugünkü proaram 2 İkincikânen 928 Pazar oyununa kadar 'Topkapı bu maçı kazanırsa kendisile bera - ber Eyübü de ikinci lige sürüklemiş olacak-' İSTANBUL d Öğle nesriyatı: n t b için bir sene daha birinci ligde kal 1250: Plükla Türk musikisi, 1250: Havae Ç:my'je biran, buyvatlküscek * ea ";':;: .Ş;L:;:“î ğxml_M—'-“! Halkevi gösterit kolu ta- paçında Büleymaniyenin galebesi bu ümidi G Bir eeei silip süpürecektir. Şu vaziyete göre Eyüb Akşamı neşriyatı; İkendi maçında çekvceği heyecanın bir mis - 10.30: Plâkla dans musikisi. 19: Baflye: Ke- lini Beykoz, Süleymaniye oyununda görecek |man ve piyano refakatile. 19.30: Konferans: | YE doksan dakika kadar kısa bir zaman bir JSalih Murat: Radyodan iyi netice nasıl alı- klübün ligdeki istikbalile oynayacaktır. nir, 20: Müzeyyen ve arkadaşları tarafından Beşiktaş - İstanbulspor |Fürk.mustkisi ve halk şarkıları. 20.30: Hava| — anmt kümeye ayrılmış olan Beğiktaş İçin zaporu. 2080: Ömer Rıza tarafından ârabcâ hu müsabakayı kazanmak — fatanbul liginde daları tarslnanı Maaalfor Tlkar ve arka- şampiyonluk Için kuvvetli bir ndtm olacak- İ n Türk musikisi ve halk (. u sene yaptığı bütün maçlarda kendi- şarkıları, (saat âyarı). 2115: Viyoln z0lb Or-; ediğimiz İ |han Borar tarafından, 2145: Orkestra, 22.15: | Hü'den sürprizler bekti ÜN aK “Maç Eyübün iehinde bitecek olursa, - | — İstanbulsporun dünkü kadrosu, bugün - kü Beşiktaşı mağlüp edebilecek bir kuvvet - te değildir. Bu mevsim maçlardk. büyük bir 'ıvmlık gösteremeyen İstanbulspor, işe biraz da talihsiz başlamış bir haldedir. Maçın ta- bll cereyanı bu oyunun güzel ve tatlı olma- sını icab ettirir. Yeni W Çocuk — Çocuk Esirgeme Kurumu Genel merkezi tarafından çıkarılmakta olan (Ço- €uk) adlı derginin (67) inel sayısı çıkmıştır. Galatasaray - Fenerbahçe Yürd yavrularının sağlık, sosyal, — kültürel| — Üserinde esaslı bir fikir yürütmeğe İmkân , Surumlarının inkişafına hizmet eden lm'n,m,,,m müçlardan biri ve belki de birincisi kıymetli dergiyi çocuklara, çocuklu ana Ve olan bu maç İiz şampiyonluğu üzerinde ya- babalara tavsiye ederis. pacağı tasirden ayrı olarak da Galatasaray- L AA ae | Kenerbahçe arasında olması jtibarile bütün Ticarethanemiz eskisi gibi kürk |.. e l e l simantolarını 10 sene garanti ve Oyuncuların hâleti - rühiyeleri — üzerinde I E esen hava, bugüne kadar yapılan bülün ö- yunlarda evdeki hesabları altüst eden, tak- tik, teknik namina* örtaya koanabilecek her geyi Adeta yok eden garib bir fırtınaya ben- ver, Fenerbahçe müdafaası ile hücum hattı a- rasında bugün eski âhenk vardır, denemez. Onların ligdeki bütün zaferlerini müdataa - larının zayıflığına rağmen kuüvvetli bulü - nan hücum hattı hazırlamaktadır. Hafif o- lan bu müdafaa, kuvvetli hücumlar karşı - sında nefes alamadığı zaman ve bu yükle - mniş sıkı bir şürette devam edecek olursa Fe- nerbahçe takımi da matlöp olan neticey! el- de edemiyor. Bu mevsim biraz zorlu takımlar karşısın- da müşkül vaziyetlere düşen Fenerbahçe de kabul etmiştir ki bugünkü müdafaa hattı bafif ve sayıftır. Her mevsim mutlaka birkaç kurban ve « Ten Galatasaray lvl;d:u maç diğer sanelere artncak dere ehemmiyetlidir. Dürt ay vado'ile kefaletsiz olarak satmak- İbeş aydanberi cezalı oldukları için izibündel tadır. Anadoluda bulunan müşterile- İseyirci gibi oturanlara illihak eden Eşfak rimize ayni şeraitle kabul ediyoruz., | ve Suavinin de bir müddet için takımdan ay- Mahmudpaşa, Kürkçâ Han içerisi |rulmş olmaları Galatasarayı gene zayıf bir B E Y K Telefonı İcek olan hücum hattı kendinden - beklenen 21685 oyunu göslerecek Iğrr i’l?l'rı :::d:f;ıî l;llı- HDGAi eli (eit UKi Ve VÖDĞ taraf lehi leğlşebi - Dr. HAFIZ CEMAL — J. Beykoz - Süleymaniye hale koymuştur. 1 zafere götürebile - ilgde en aşağıda bulunan | Fenerbahçe - Galatasaray müsabakalarından birt yi mağlı, etmesi tahmin editdiği kadar göş olmuyacakbı Büleymaniyı ikinci lige düşmemek içim canını dişine takacak, mutlaka bu oyundam galib veya berabere çıkmağa çalıgşscakiır. Ligde takı yerini değiştlirecek mahi - yette ebhemmiyetli olan bu müsabaka Bey - kozdan ziyade Süleymaniye için hayati bir oyun olacaktır. Vefa - Güneş Lig maçlarında çok muvaffakiyetli oyun- lar yapan Vefa için bu müsabaka kendi kuv- vetini ölçebilecek aon bir oyun olacaktır. Ve- fa takımının bugünkü kadrosu ihmal edilir |bir kuvvet değildir. Zaman zaman çok gü - |zel ve ekseriya hâkim bir vaziyet alam Vefa hücum hattı biraz şahsi oynadığı İçindir ki yakaladığı büyük fırsatların heba olmasına sebebiyel veriyor. Güneş takımının bukünkü kuvyeti Veta karşısında müşkül vaziyette kalmamak için jelinden geldiği kadar çalışacaktır. İKi taraf için de ehemmiyeti büyük olan bu maç, bir müddet müsavi bir şekilde ce- royan ederse netice almanın hayli güç ola - sağını tahmin etmek çok zor değildiri. Ömer Besim İkinci kır koşusu Beyoğlu Halkevi tarafından tertib edilen seri halindeki kır koşularının ikincisi bugün Kadıköyde yapılacaktır. Müsabaka Pener - bahçe stadından başlıyacak, Kalamışa kadar gidip gelinecektir. Müsabakaya; Galatasaray, — Fenerbahçe, Güneş, İstanbulspor, Kasımpaşa, Beyoğlu Halkevi, Beyoğlu Spor takımları iştirak el - mektedir. Tarihden sayfalar (Baştarafı 6 ncı sayfada) sığdıramıyacakları bir vaziyet karşısında kaldılar: Ferhad Paşa askerin serdar çadırma binlerce taş yağdırmasına hiç aldırma - mıştı, Sanki o çadır başkasınındı. Ken « disi ise hemen askerlerin tarafına geç - miş, yerden taşlar topluyarak eteğine dol- durmuş, onlarla birlikte çadırı taşlamağa başlamıştı. Sipahilerin afızları açık kalmıştı. Bir taraftan, binlerce irili ufaklı taş altında parçalanan süslü serdar çadırına bakıyor- lar, dğer taraftan kucağında bir yığın taşla kendi çadırını kaşlarını Çatarak taşlıyan Ferhad Paşaya Atılan taşların ardı kı Serdar Ferhad Paşa hepsindem sonra durdu. Hayran hayran ona baka kalan Sipahilerin önünden uzaklaştı. Çok geç- meden de Sipahiletre: — Gidin, maaşlarınızı İstanbuldam is - teyin! Dedi. Ve İstanbuldan İran üzerine harb için götürdüğü askerin büyük bir kısmmı ge- ri gönderdi. Serdar dediğin böyle olmalı!'.. Turan Can DOYÇE ORİENT BANK Dresdner Bank Şubesi Merkezi: Berlin Türkiyedeki şubelerir. Gıl—Mı « İstanbul - hı—ııl.r Deposu: İst. Tütün Gü * Her türlü ban'ta işi *

Bu sayıdan diğer sayfalar: