11 Ocak 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

11 Ocak 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Sayfa eş Hergün Mecburi olarak Türkçe konuşmak meselesi Yazan: Mubittin Birgen u defa da aziz dostum Sabri Toprak'ın bir kanun lâyihasi- le yeniden kendisinden bahsettiren bu mesele hayli eski bir davadır. Türkiyede herkes tarafından konuşulan dilin yalnız türkçe olmasını temenni etmek elbet gü- tel bir şeydir; elbet te arzu ederiz ki Tür- kiyenin otlarını yiğen hayvanların dili, Türk ormanlarında öten kuşların ötüşle- i rkçe olsun! Bu duygu, bizi z0- man zaman Türkiyede herkesin türkçe konuşmasını istemeğe sevkeder ve bunun için törlü türlü tedbirler düşünürüz, or- ta ya muhtelif tedbirler atarız. şüne duralım, tedbirler bulmak, ortaya fikirler atmakla meşgul olalım, ö- aftan, hayat kendi işini zaten Ya- m çocukluğumdeki Türkiye ile nkü Türkiye arasında bu bakımdan e kadar büyük fark var, ne kadar büyük bir değişiklik vukua geldi! O zamanlar, tanbulun en temiz Türk mahallesinde iz türkçe işitmek kabil olmazdı. Karamanlı bakkal Yorgi bile, İstanbula gelir, burada rumca öğrenirdi. Şimdi s0 kaklarda kulaklarımız türkçeden başka bir dili, artık tektük işitiyor. Ben Beyoğlu denilen mopolit bir yerinde oturuyorum; etra- fımda her milletten insan var. Şimdi şu satırları yazarken, penceremin baktığı sokakta yalnız türkçe işitiyorum. Hattâ, balkondan bakkal İsta — Kiye in en koz- i, pik yerine, türkçe cevab ve: teriye hürmet göstererek: «Ne emredi- yors madam?» dedi, Madam rumca söylemekte ısrar etti, öteki türkçe cevab vermekten vazgeçmedi. Nihayet, madam da iki okka - evet, okka! - patatesle İki kutu kibrit istediğini türkçe #le söyle- meğe mecbur oldu! Bugi un, olunun her t e konuşul yor; h den Anadolu her dilden konuşan bir memleketi, Şimdi, yalnız İzmirle İstan- bulda biraz yabancı dil kaldı. Bu da hiç bir şey değil, türkçenin ağır silindiri yas vaş yavaş bütün diller üzerinden geçip gidiyor. Apad: * Bu işlerde biraz da sabretmesini bü- mek lâzımdır. Bir millet hayatının bütün tekâmül safhalarını yalnız kendimizin ferdi hayatımızın gelip geçişi içinde gör-| meği istemek elbet sabırsızlıktır. Sabri | Toprakla benim, türkçenin zaferi bakı- | mından şimdiye kadar gördüklerimiz as| mıdır ki, daha fazlasını bir hamlede elde etmek için insanların dil hürriyetlerini tahdid edecek bir kafun neşrini istiye- lim? Bundan otuz sene evvel Osmanlı mekteblerinde türkçeden başka rumca,| ermenice ve bulgarca okunurdu. Bugün bütün ekalliyet mekteblerinde gürül gü- rül türkçe okunuyor ve yeni gelen ekal liyet nesilleri pekâlâ türkçe öğreniyorlar. Mektebde ders, hayatta kütlenin ve işin dili olarak öğrenilen türkçenin büsbütün hâkim olduğunu görmek için bizim to- runlarımızın ihtiyarlamaları lâzım gele- cek değild sayılmak icab e edeyim: Tür- Bence bu iş olup bitmiş eder, Hattâ biraz daha kiyede hergün konu; yabancı dilin ana dila olan nisbeti hangi bir Avrupa memleketinde konu lan dili olan sında her- u- in yabancılannın ana dillerine isbetinden daha azdır. Şu halde, neden dolayı bir kanun çıkarıp konuşmuyana ceza vermeği düşüne «Aman, Türkiyeye gitme, türkçe söyles ceza görürsün!» diye Avrupada eyhimizde bir propaganda yapılmâsı için mi? Bugün İstanbulda tek b Toyor: Yahudilerin fransızca konuşma- arı, Zannediyo: ki bugünkü Yahudi mekteblerinde okuyan genç nesil hayata tığı zaman yavaş m? falso ses çi- lacak, Bu memlekette oturup bu meml ketin malı olarak yaşıyacak Yahudiler, elbet pek yakında türkçe konuşacaklar. bir memlekette kendisine bir vatan yapmıyan zümreye mensub Yahudi ise, dünyanın | yni şeydir: Her dilden kon r! Türkiye nü- fus n adedi. |) er tarafında hiçbir Vesile geldikçe dâima söylerim: “DI İölçülürt Büyük harbde vaktihali müsaid olan her Fransız ailesi cebhede harbeden kımşesiz askerlerden birini evlâdlık edin- di, ona hediye yolladı. Mektub yazdı, mezuniyetinde evinde yer verdi, muharebe bittiği zaman da onun istikbali ile alâ- kadar oldu. Holanda veliahdinin Kocası İyileşti Bir otomobil kazası neticesinde teh- İikeli bir surette yaralanan ve uzun müddet hastanede yatan, Holanda Ve -| liahdi Prenses Jullana'nın kocası Prens Bernhard iyileşmiştir. Şimdi devresini geçirmektedir. kürriyeli bahsinde Türkiyenin vereceği pek az, istiyeceği ve alacağı pek çoktur Başka memleketlerde yaşıyan Türklerin İmikdarı, Türkiyede yaşıyan Türklerin mikdarından pek çoktur. Eğer biz, di bahsinde toleran olmaz ve dünyanın hi bir yerinde görülmemiş derecede şekter kanunlarla işe müdahale ederek resmi dilden başka dilin kullanılmasma sleyh- dar olursak başka memleketlerin Türk- lere karşı tatbik edebilecekleri şiddetler- den dolayı ses çıkarmak bakkımızı kay- beyleriz. Hayır, biz, mutlaka ana dilin hürriyetini ve kudsiyetini, bir prensip 0- larak müdafaa etmeliyiz. Annenin kuca- İmda ve anneden öğrenilen dile karşı idir. Bugünkü hayatımızın gidişi e, eğer nisbeten yakın bir zamanda, Türkiyede bütün annelerin dili türkçe olursa, ona hiç kimsenin bir diyeceği bu- lunamaz. Başka memleketlerde de bu iş hep böyle olmuştur. Bizim de bu neti- ceye varmamız için yalnız biraz sabret- memiz lâzımdır. Bir milletin manevi yavaş bu da kaybo.| kuvvetinin derecesi, biraz da bu sabırla Muhittin Birgen İSTER İNAN, Belediyeye müteallik haberlerde aldanmasına vermediğimiz bir arkadaşımızda şu satırları okuduk ihtikârıma «Belediye kömür ve odun İSTER nekahat). SON Resimli Makale: POSTA şakır isı çıkmaz. Buhran yıllarında zengin Amerikalılar aş kalan fakir ço- cuklarını evlerine al orta halliler kendi çocuklarına ye- ni bir şey aldıkları zaman bir fakir çocuğu da sevindirmek usulünü kabul ettiler. Bir fakiri sevindirdiğimizi hatırlamak dünyada tadacağımız manevi zevklerin en büyüklerinden | hikâyesi anlatıyorlar; p "Türk kanunları ancak hürmetle muamele | y biridir, HERGÜN BIR FIKRA Yağmurdan sonra Üç gün süren büyük bir yağmurdan sonra Ragıp Paşa kâhyasile birlikte konağının bahçesinde geziniyormuş. Öteye beriye bakmış, sonra kâhyaya dönmüş: — Kâhya, demiş, ıslanmadık bir yer Haşmetin namaz kılmadığızı paşâ- ya duyurabilmek için bir bahane ari- yan kâhya cevab vermiş: — Yalnız Haşmet kulun bdi havlusu ıslanmamış — Sofyada cereyan eden Garib bir aşk macerası Sofya gazeteleri pek garib bir aşk Karol Orlof adında genç bir tüccar Olga isminde bir şekerci nedarına şiddetle gönül v kızın bütün tekliflerini reddetmesi ü - zerine nasil olup da kendisini ele geçi- receğini bir türlü tayin edemeyen de « nh in Olgay sti dan bir fabrika bir veznedar ar şimdi a; ceğin rüşecekle: miştir, Fâbrij zengin dostu ile gö - adresini de ver - lan İSİ ör ile görüşmeğe razı olan Olga ertesi günü tayin edilen mahalle| sinde Orlof ile bir dostunu uştu. Genç tüccar buradada gene aşkını takdim etmeğe başlamışsa da Ol ga hiç yüz vermiyerek odadan Çıkıp gitmeğe hazırlanırken iki genç birden | ellerinden yakalamışlar ve kızcağızı 0- a kalması için şiddetle tazyike baş - mışlardır. Bu tazyiklerin para etme- diğini gören Orlof eline geçirdiği bir makas ile Olga'nın saçlarını ve bunun- la da arzusuna nail olamadığını anla -| yınca elbisesini baştan aşağı kesmiş ve| orada bi parçalamıştır. Fakat bu arada Olganın Ç dan İ meğe başladığını hisseden, iki kabadayı polisin kendilerini ele geçir- mesinden korkarak kızı birakıp savuş-| muşlardı. Olga çırçıplak denecek bir şe kilde sokağa fırlayıp koşmakta iken kendisine rastgelen bir polis, paltosunu çıplak kızın üstüne atmış ve doğruca! polis merkezine götürmüştür. Bu kıya- ığı etri deli olduğu zannedilmişse ihtimal | için işi tir> İSTER zabıta gayet o sik mâni olmak İNAN, 1938 yılında kimin veya hangi hâ - diselerin 100 üncü, 200 üncü, 300 ün-| cü, 300 üncü yıldönümünü tes'id ede - ceğiz? "Takvime baktık ve yılı pek fakir bul- duk. Bununla beraber gözümüze ilişen- leri tesbit edelim: 1838 de İngilterenin en büyük hü - kümdarı sayılan Kraliçe Viktorya taç ydi. Meşhur Fransız , Karmen'in bestekârı | kabilisevk balonun mucidi Kont Zep - polin doğdu. 1738 de meşhur kafa kesme &leti Guillotin'in mucidi olan Gulllotin doğ- du, Bir, iki, üç, beş ve On üç asır Evvel neler oldu? devlet 1638 de 14 üncü Lui doğdu. 1438 de bütün Rusyayı emri altında ştirmiş olan Cengiz Hânm hefid u doğdu. 638 de Arablar aldılar. Kudü Aldığı yaradan 21 sene sonra ölen İngiliz 1916 da büyük herbde yaralanarak| taburcu edilen bir İngiliz askeri, mem- leketine döndükten sonra, marangozlu- ğa başlamıştı. Son günlerde, müdhiş bir bronşit ihtilâtile, hastaneye kaldırılan adam, ZI senedir sağ ciğerinde sapla - nıp kalmış olan bir şarabnel parçasın- dan doğan kan zehirlenmesi neticesin - de ölmüştür. memurlarının kontrol ve etmelerini İNANMA! murakıblarının tahkikatta hakikat anlaşılmış ve bu iki fetle merkeze götürülen Olga'nın önce zorba genç de hemen yakalanarak mah de yapılan İkemeye verilmiştir. İSTER İNANMA! bu emretmiş- mene) sas olarak ele ilaca: adamı Bizet, | Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu içi Bugün Konamadı p Suriyede muhalifler” Gitgide azılıyorlar (Baştarafı 1 inci sayfada) larına karşı resmen vaziyet Geçen mektubumda bildirdiğim su nentoda Şer bendit hine ç er Suriye hazinesinden #l8i iriye ve Arab davasının “ed Li gezmeğe gitmiş olmakla itbi lemiştir. İhsan El Cabri ise, Haleb e irad ettiği bi El Hatab bulunuyaı i da bir takım lar ve Suriyenii him şahsiyetleri de vardır. Şad akademisi azasından Şefik El Cabil arada bulunuyor. Bu zat yal bir makale ile, Cemil Beyi, Şeh gibi bir vatanpervere karşı adedi tecavüzlerde bulunmuş olmakla ediyor. gf Doktor Şehbender, Cemil Beyi" setini tenkid için Mısırdan bir beri me göndermişti. Bu beyannameyi * makinesi ile çoğaltıp etrafa yayi mak cürmile bir takım insanlar sl edilmiştir. Şehbender tarafını HİZ” d den gazetelerden El Cezire gazete“ Şehbenderin "yi teyid edilen bif vakkaten tatil olundu. telli taraftarlarını bere göre kendisi yakında SuriyeYi 4 det edecektir. Onun avdeti İla iki # arasındaki mücadelenin çok yedek ceğine ve hükümetin çok müşkül kide kalacağına hükmol ! ” Bizi alikadar edeni Hatay meri doktor Şehbenderin > eylediği © İ sete gelince, o, bu hususta hükümet iel muşaklıkla rin yukarıda neşrinden bahsettiği İ yanatındaki fikirleri sarihtir: «Suri? kendisirden ayrılmaz bir cüz'ü ol#” kenderen Sancağını, Arabli huve eden Suri müdafan etmesi lâzımdır» Bu gösterir ki reisi, bi gsma muhalif ola mevkiini SENEM müracaata karar vermiş Arnavudluk Kralınıf Gazetelere beyanat! (Baş tarajı 1 inci sayfada) uyor. ı meseleler muvaffakiyetle Pİ 4 vuk” #htilârı dilecek olursa bu harbin asla mıyacağını da söyliyebil 2 Balkanlara gelince, doğrusunu it niz Balkanlarımız 1 devam Öl sinden çok im um. Evvelce Bg halkın adığı 3 shu seven milletlere nümune f ii bir vaziyettedir. yi Balkan devletleri kardeşçe geçin” | dirler. Zi endimizi zayıflat yız. Balkan rinden biri Ya İ zayıflamaz Balkanlar ve dolayısile “k. Balkan devletleri de zayıflamış olt 4 Bundan dolayı bütün Balkan devle” dostça geçinmeğe mecburdurlar. İ Arnavudluğu gördünüz ve yasi Ben eketimin ilerlemesini #Ö rum. Gece gündüz bunun için düşür” yor ve çalışıyorum, Bugünkü are tamamile memnun olmadığımı söyl isterim: Fakat 25 sene sonra Arnav” çök ilerliyecektir. g Her şeyden evvel Balkanlı olduğu" gi unutmamalı ve malik olduğumuz vi İ muhafaza etmeyi bilmeliyiz. Buna wi men kapılarımızı da Avrupa mede? , onlara cidden yetişmeğ€ yer r. Biz Arnavudluğun * il lemesi için bir program hazırladık. $ bunu tatbike çalışac , e Her şe türmeselesin hemmiyet | İkine len evvel VETİYORUZ. mesele olarak sıhbat işleri”

Bu sayıdan diğer sayfalar: