22 Ocak 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

$ İ I| | ! Dreer oe —— ç llli SOAN,-- qu_'ra Saray ve Ipek sinemalarında “ Kartaca Muharebeleri ,, isminde türkçe sözlü güze Bu hafta İstanbul sinemalarında — güzel filmler gösterilmek - tedir. Bunlardan bi « ri «Kartaca Muha - rebeleri» türkçe söz. lendirilmiş güzel ta- rihi bir filmdir. Muh- telif sinemalarda gösterilen filmlerin Mevzularını birer bi. rer bildiriyoruz: BİR SAADET GECESİ Meshur san'atkârı Fransız Charles Boyer'nin geçen se - he gene tanınmış Â- Merikalı yıldız Jean Arthur ile birlikte Çevirmiş olduğu bu güzel film, «Sakar - Ya> sihemasında gös- terilmektedir. Mey - Zut şudur: Sezar güzel bir kız olan İrene ile evlen. miştir. Sezar çok kıs- kanç bir adamdır. Ö- nüne geleni itham etmektedir. İr&ne bundan. kurtulmak ve hürriyetini elde etmek için uğraşmak tadır. Sezar karısını cürmü meşhud ha - İinde yakalaması için şoförüne emirler verir, Bu müretteb suikasd Dumond is- minde biri tarafından hazırlanır. Kadın bütün mücevheratı ile birlikte dağa kaçı- rılır. Kadın bu delikanlıya âşık olur. Ka- dının kocası bu haberden malümattar idi. Derhal şoförü öldürür. İren kocasile bir- likte avdet eder. Nihayet evlenirler. KARTACA MUHARFBELERİ «İpek» ve «Saray» sinemalarında gös- terilen bu film İtalyada çevrilmiştir. Ve çok büyük masraflarla vücude getiril - miştlir. Mevzuu şudur: Romalı Sipyon Kartacayı mahvetmek istiyor. Ondan çekiniyorlar ise de niha- yet Sicilyada bir harb merkezi yapma - sına müsaade ediliyor. Senato tahsisat vermiyorsa da halktan yardım görüyor. Annibal dağda Kartacanın göndereceği imdadı beklemektedir. Askerin isyanını bastırıyor. Nihayet kardeşinin ordusu Li- güzyaya çıkıyor., Bu haber ona kuvvet bahşediyor. Annibal güzel Veliayi se - viyor. Sipyon ordusunu hazırlıyor. Sonra Aİ. rikaya çıkıyor. Kartaca mağlüb olüyor. Annibal hâlâ kardeşinin muzafferiye- tini bekliyor. Memleketine dönmek ta leblerini reddediyor. Romaya hâkim ol - mak istiyor. Nihayet kardeşinin mağlüb askerlerini görünce Karıacaya dörmeğe karar veriyor. Afrikaya ayak basması Kartacayı ayaklandırıyor. Zavia harbı vuku buluyor. BAŞKASININ HILIĞINDA Türk sinemasında gösterilen bu film, güzel bir Fransız komedisidir. Fransız yıldızlarından Armand Ber - t SKU Türkçe sözlü «Kartaca Muharebeleri» fil minden bir sahne Charles Boyer ve Jean Arthur «Bir Saadet Gecesi> filminde bard, Ren& Lefaur, Dizellâ ve İaine Merry tarafından çevrilmiştir. Parisin meşhür kadın terzisi Jean İGranet, otomobilini fazla sürdüğünden dolayı on beş gün hapse mahküm edili- yor. Granet hapse girmek istemediğir - den arkadaşlarından Lambel'i buluyor ve yerine hapishaneye gitmesini teklif e- diyor. Lambel 5000 franga bu işi kabul ediyorsa da kız kardeşi Marienin terzi - haneye alınmasını istiyor. Granet bunu da kabul ediyor. Lambel çantasile hapishaneya gidiyor. Hapishane müdürü ve ailesi onu terziha- nenin sahibi zannederek hürmetle kar - şılıyorlar. Ve ona misafir muamelesi ya- pıyorlar. Lambel müddetini doldurduk - tan sonra hapishâneden çıkıyor. Bir müd- det sonra hapisharle müdürü terzihancye telgraf çekiyor. Misafir geleceklerini bil- diriyorlar. Granet şaşkına dönüyor... Gene Lambeli büluyor ve onu ev sa - hibi kılığına sokuyor. Bir çok vak'alar hâdis oluyor. Nihayet terzihane sahibi- nin oğlu Claude ile hapishane müdürü - hün kızı evleniyorlar. HER KADINA BİR ERKEK «Sumer» sinemasında gösterilen — bu film de şarkılı bir Alman komedisidir. mevzuu şudur: Müganniye Madölon, milyoner Pierre ile evleniyor. Düğün günü herkes kili - sede Pierre'i beklerken o nişanlısını bı- rakarak sivışmıştır. Bir müddet sonra Madölon İspanyada San Sebastien şeh - jŞindedir. Gazeteciler peşisira köşmakta- dırlar. Madölon parasınıt hepsin: ku - marda kaybeder. Sonunda sesini dahi kumara koyar. Trend adındaki delikanlı bunu kabul eder ve 100,000 pezeta koyar. Madölon kaybe - der ve sesini Tren- tin emrine âmade kılar. Bu film Avru - pada çok büyük bir rağbet kazan - mıştır. Her göste- rildiği yerde haf - talarca — oynamış, bir çok — yerlerde de hasılat rekor - kırmıştır. Ayrica filme re - fakat eden orkes- “tra da çok büyük larını | yataklı bir odası vardır. Fakirleri o oda. l bir film gösterilmektedir * Çok şükür — Gene talihim varmış, nişanlım faz- la geç kaldı ama,, yağmurda yağmı- ya başladı. Bu sa- yede elimdeki çi- çekleri solmadan ona verebilece - ğim, » BAA Cankuüurtaran — Ben vapura binmiye çok korkarım ba - f — Netcen, |tar dive mi? | Evet, cankurtaran mitleri var ama, elbisemin ren gine uygun bula - / mazsam ne yaparım? gerçi si - BARRRİ Kaynara izi bırakmıyorum. — Böyle çalışmak daha iyi, P© eeeti evvel size geldiğim demiştiniz! — Bu yaşta boks idmanlarına mı baş- ladın?.: a —— Ne yapayım, başkâ çare yok-i A, tu. Kızım ya -| okında genç bir boksörle evle - necek. #ai Yemek pişirir mi? — Kızım güzel giyinir, tenis piyano çalar, oto- mobil kullanır. — Yemek pişi - — Kendine gel delikanlı; — alayın sırası değil, cidd! konuşuyoruz. oynar, geldim!, Beni Tren durdu, makiniste sordu: — Büfeye kadar gidip bir b ra içeceğim, o zamana kadar ? —- Kalkmaz ama, için beni de yanınıza alıp PU türmelisiniz.. — Evet, nası! oldunuz? — Rütubetten kaçmamı |niz, yiıkanıp yıkanmıyacağım! yolcu Yedi senede bir — Hatırlar mısmız, doktor Y ü vakit T de trendef daha emip Karakolda — Sen evli misin? —. Henüz hayır Bay polis, fak8 ali bana niçin sordunuz? Banâ istediğiniz bir haberiniz mi * ar* Hokkabaz tenis oynuyor Armonü Başkasının Kılığında filminde Bernard bir muvaffakiyetle çalmaktadır. Şarkı - lar da çok güzeldir. Sinema san'atkârlarının hayırse verl kleri Amerikan sinema san'âatkârları içinde hayırseverler çoktur. Kendilerine gön - derilen «muavenet talebi» mektubları - na cevab vermezler ise de hemen cüm - lesi doğrudan doğruya hayır işleri ile meşgul bulunmaktadırlar. 1 — Marion Davies: Bu güzel yıldız Los-Angelesde büyük bir dispanser işletmektedir. Bu dispan - serde on iki doktör ile üç dişçi her za - man ve her istiyeni tedavi etmektedirler..- 2 — Joan Crawford: Hollywood şehri hastanesinde bir kaç da tedavi ettirmektedir. 3 — Claudette Colbert: Kendisine müracaat eden fakirleri boş çevirmediği gibi râhibele: vasıtasile de fakirlere yardımlarda bulunmaktadır. 4 — Ginger Roöcers: Her (Noel) ve (Yılbaşı) yortularında kiliseler vasıtasile muhtacı muavenet ©- lanların isimlerini toplar ve onlara baş - tan aşağı elbise verir. 5 — Shirley Temple: Her (Noel) yortusunda Los-Angeles - deki çocuk hastanesine oyuncaklar gön- derir. İelmas yüzük isterim diye iki senedir ba- — Beni yeneceksin ha! - — Hangisi sahici toptur, bil de. ” şıla.. İnanır mısın ? — Bazı elmasların insanların başla - rına felâket getirdiğine ınanır mısın? — Nasıl inanmaz olurum, karım bir na rahat, huzur vermiyor. Resim Boksör, ressama gitti: Benim bir resmimi yapar mısınız? Yapayım. Nasıl olsun? Boks kostümile. Bütün mü, yarım mı? — Bütün! Yere yatmış bir vaz'yette mi, yok- Sâa ayakta dururken mi? Yalan Bir vazo gösterdiler: — İki bin seneliktir. — Yalan. 799999 ...... — Hem çok yalan, ben daha bin do - kuz yüz otuz sekiz senesinde olduğu - muzu bilmiyor muyum?. — İsmimi söyliyemiyeceğim, — kıs- kanç arkadaşlarım. İsmim gazeteye geçmiş diye, ddam çiğnedim — diye dedikodu yaparlar. Kıskançlık — Köpeğiniz gene havlıyor, M hoşlanmaz mı? Kıskançlı ğiından — havlıyor- dur. Kendi kuy « ruğu — kesileliden- beri kuyruklu pi- yanoyu — görmiye tahammül edemiyor. Rüya — Ne o, sırtına smokini giyiP W yt bu gece de ayni rüyayı görürsel! olmıyayım diye smokinimı giY tın? — NBS dün gect gördün. imişim, © ki pijan'la mahcup rk Üç gündür — Niçin? — Banyodadır. — Üç gün ev - vel gelmiştim, Gene banyoda de- miştiniz. Sizin Bay ne kadar da kir - Bay sizinle konuşamıyac’k : STont€ liymiş, üç gündür hâlâ temizlt? Teessür — Mademki isminiz Mine, Mine Çi$€ tire cı'ğ_; “l:' ıî' Si söjğğğ 2 fejt dari Z A Ü yi Ü yf