30 Ocak 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

30 Ocak 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

şe Hinci sayfada) talebeden kimse mes'u? Mlebeye, küçük ha - daha büyük hatalar Sunturlu kabahat-| “edvel, çok okkah suçlar sopası atabilir!» aşan Hüseyin Cahid bile elinde bulun - kalemini, insiyaki bir ve,» znesine bırakarak a Mi şa dayak bahsi. i ve dayak keli - hi işitmek, sade"düşü - i kulakları bile'tirma - ki, Kadar seç dâyak sokmak fikrini, <ümlelerle tenkid edece- lr Çünkü terhi- i de NE İdrak etm tmiş her insan gi- Klişe VU akolüstik asayiş usulüne a hea Gayet tabiidir. leşi, Etçen uzun yılların ai neden Söyliyebilirim ki, ', Hati Mi ceza tatbikine “aş Vardır. Bittabi, söyledi - i dayanmamak şar- Kk yaş akk etmiştir ki, sade yu- İY A ağ, telkin, talebe Tu 3 derecede müessir 0- “ a sile ocağında, büsbütün tig e terbiye edilmiye alışmış- SİZ, daha bana sual sorar- | bu sistemin değiştirilmesi değiştirilmesi, yama mel Yâratmaktadır. ay ne Biye mektebde de, ai- YEK Zarardan alıştığı cezalarla tec- Te | iş Miele; , Pei bu mevzuda biraz açık) : im. Bazı kimseler, a Dahsetsiy; - Bugu öRadiğı leri maddi Gezler | 5 söylüyorlar. Hal -| erimizde, ihtar, tek- ai cezalar mevcuddur. ak yalin gayi Yaziyetlerini, hart kuvet sen sarsıp yıkabile. ayle bu cezalar, kelimenin hi tezalardır. Şu halde, 8 $ VE İstirahat gibi en ha- * direktörü Hıfzı Tev - Mahrum bıraktığı muzır bir usul sayi - da.bir kenara ayırır- Ni, Ğnyak kalıyor!.. Kİ £ gizlenilemez. Çünkü Baz Sopa da çuvala sığ - alırsa, farzı muhal o- izde dayak cezssının Börülse bile, bunun ne » NE maarif mehafi - Zu bahsedilmesi fay- böyle bir ceza ka- mİzemname maddesi Olunabilmesine imkân tem görülse bile, mek- ancak mütenekkiren Mütenekkiren tatbik le bir salâhiyet, mu- inde bile resmen ve - » bence, mekteb, bir değil, bir terbiye mü- Bazeteci, «icabında bir va- *br zaya çarpılabildi iğiniz ya- tat koca bir devlet ada- #dilen şiddetli bir cez olunsun!,, Bm. Çünkü a ter - Meeziye, » Halbuki, bir ço- maksadile değil, «ter- her çoğun terbiyesine hâ - ye cezanın veri'mesi Sekin mlabilir, ve bu es lâvin etmek de, mü- ir, z maşa yok, has- sterbiye yok, r çocuğu çileden Mmürebbilerin, ek - 0 Deca , İl debi rağ a 4 #4 7 atik n mahrum bu -($IX Mekteblerde şiddetli .<ezalar lâzım mı? han kimse de, «mürebbiz sıfatına Jâ - yık değildir. Nitekim, ayni salâhiyetlerle vazife gö- ren mürebbilerden bazıları azami dere- cede muvaffak oluyorlar, barları ise, kü- çük, fena, acı ve âciz vaziyete düşüyor - lar. Bence asıl mühim olan cihet, bizi, bu münakaşaya sevkeden sebebdir. Dün, mekteblerimizde cezalar bugüne nisbeten çok daha şiddetliydi. Dün, mekteblerimizde talebe mikdarı bugüne nisbeten çok daha azdı. Fakat buna rağmen, dün mektebleri - mizde asayiş, ve inzibat, bugüne nisbeten çok daha zayıftı. Bugünkü mektebde; serkeş talebe, na- dir değil, enderdir. Fakat bizim buna rağmen hoşnud ol - mayışımiz, mekteblerimizde, «mazi» ile değil, zamanın terakkisile mütenasib bir mükemmeliyet aramamızdandır. Bu mükemmeliyeti bulamayışımız ise, memlekette birdenbire tebeltür eden ih - tiyaçların bolluğunda, ve bu ihtiyaçları karşılıyacak vasıtaların kıtlığındadır. Bugün talebe çok, muallim az. İhtiyaç çok, para az. Bütün bu acı mahrumiyetlerdir ki, mektebi zayıf gösteriyor. Bunun haricinde, unutmamak lâzım- dır ki, nile, çocukla, eski âileye.n 'sbeten çok daha az meşguldür. Çocuk, hariçle, evinden fazla temastadır. Ve çocuğun da- ha fazla temasta bulunduğu o dış hayat, terbiyevi kuvveti hemen hiç ibtiva ci - miyor: Misal mi istiyorkunuz? İşte binbir ihtiras, binbir macrra, bin- bir emel ve binbir çeşid akide aşılıyar sinemalar... İşte, ocaklarında binbir türlü zehir tü- ten kahvehaneler... İşte baletli tiyatrolar... İşte dövüşlü, küfürlü, entrikalı maçlara sahne olan stadyomlar... Ve işte türlü türlü sujistimallere, re - zaletlere açık duran parklar!. Görüyoruz ki, çocuğu mekteb harici de meşgul edecek hiç bir vasıta hazırla. mamış bulunuyoruz. Çocuğun fikri hayatını da doyuramı- yoruz. Çünkü ne mecmualarımız, ne on- lara hitab edebilecek hususiyet ve kıy- mette eserlerimiz, ne de çocuğu düsüne- rek yapılmış bir tek sayfa neşriyatımız var! Halbuki çocuğun, dersten artan zaman- larda harcıyacak bir enerjisi vardır. Ve bizim hiç bir istikamet vermediğimiz bu enerji, başıboş kaldığı içindir ki asayiş bozuluyor. Şimdi, şü vaziyette, mekteblerimize bir de dayağı soktuğumuzu düşünelim: Esasen gizli gizli tatbik edildiğini giz- liyemiyeceğimiz bu usul, © kadar suiisti- male uğratılır ki, zaten maneviyatı lüzim gelen resanete kavuşmamış bulunan za- vallı ve mahrum çocuk, bir ağır hizmet wahkümu kadar ezilmiş olur! Hülâsa kabul etmeliyiz ki, kusur mek- tebde değil, içtimat hayatın şartlarında- dir. i kavuşalım. İyi aile ocakları tütsün. Musiki terbiyesi genişlesin, İçtimai ya- İ şayış düzelsin. Talebe, kenfortabi bina - İara, temiz, sıcak muhite, spora, eğlen - ceye müsaid bahçelere kavuşsun... Göreceksiniz ki, sopayı değil, kavuşacağız!» Kıymetli müdürün, bu, yüreği bahar havası lezzetile saran tatlı hülyasma ca- nı gönülden esmin!; dememek hangimi- zin elinden gelir? Naci Sadullah (Baş tarafı 1 inc. sayfada) Çalışalım, ve bekliyelim: Bol ve iyi muallim yetişsin... İyi ve kâfi mektebe bügün mevcud olan cezaları bile mekteblerimi- zin nizamnamelerinden silmek saadetine ilan İbrahim kaptan da enkazla birlik- idoğru yol almış. “SON diya ç İbrahim kaptan kurtuldu mu? Bir buçuk ay evvel müdhiş bir fir - tınada Karadeniz boğazı açıkldrında İrva deresi önünde Eşek adasının kaya- lıklarını düşerek parçalanan Hisar va- purundan iki kişi ini ğulmuştu. Dün geminin süvarisi İbrahim kap- tanın da kurtulduğu hakkında bir şa - yia duyulmuştur. ; Şayia şudur: Hisar vapuru parçalandıktan sonra, esasen ahşap olan. - vapurun aksamın dan büyük bir parçayı sular sürükle - miş, bu enkaza kendisini atabilmiş o - de denizin üstünde meçhul bir semte, Rusyaya gitmekte olan bir Rus va - puru bu enkazla karşılaşmış ve üze - rinde bir adam olduğunu görmüş.. Rus vapurunun tayfası bu adamı, yahi İb- rahim kaptanı gemiye alarak Rusyaya götürmüş ve şimdi İbrahim kaptan sağ- mış. Dün bu şaylayı alâkadar makam - zardon sorduk, ademi malümat beyan ettiler. Vapurun sahiblerinden olan Kalkavan oğlu İsmail Rıza da dedi ki: «— İnşaallah dediğiniz gibi İbrahim kurtulmuştur. Fakat bize hiç bir Rus, vapurundan böyle bir haber verilmedi, | İbrahim, kurtulmuş olsaydı şimdiye ka! dar mutlaka bir haber alırdık.» İ Hatayda yapılacak Seçim nizamnamesi Cenevrede hazırian yor (Baştarafı 1 inci sayfada) dün gece ve bugün yapılan müzakere- mektedir. ler bu gece dahi devam etmektedir. (AA) Tashih Cenevre, 29 (A.A) — Anadolu ajan- İsmın hususi muhabiri bildiriyor: B. Necmeddin Sadak'ın konseyde ©- kuduü rutukta Hatay rejimine âit kı- sım. çu suretle tashih olunur: «Doğrudan doğruya ifadesi imkânını ortadan kaldırmaktadır. Bay reis, Tür- kiye Hatay ile ve onun tarzı idaresi ile ve gükün ve sükünet , ile imi devrede Fransu derecesinde alâkadardır ve Fran sa mandası bittikten sonra Pransadan daha fazla alâkadardır. Esasen bu me - selenin tedkiki için konsev tarafından meselesinin...» Altın ticareline Mezun bankalar (Baştarafı 1 inci soyada) Ziraat, Türkiye İş, Emlâk, Türk Ti - caret ve Osmanlı Bankalar. Ankara 29 (Hususi) — Altın hakkım- da son defa neşredilen kararnamenin is- tibdaf ettiği gayeye aykırı olarak küy- Italyada müdhiş bir infilâk oldu Romada mevcud bülün sıhhi imdad 0- tomobilleri facia mahalline gelmişlerdir. Kral Emmanuel ve Musolini de hâdise yerine gitmişlerdir. Adliye ve zabıta makamları ilk tah - kitata başlamışlardır. Facianın, amelenin dikkatsizlik ve ihmali yüzünden ileri gel- diği tahmin edilmektedir. Kahirede bir tecavüz Kahire, 29 (A.A) — Bir talebe dün na- mazddan sonra Nahas paşaya hücum et - çıkmıştır. bi X Olan mücebbigir,İmek istemiştir. Bunun üzerine kavga ;Jvuşmuş olacaktır, lüler arasında fena maksadlarla menfi propagandalar yapıldığı anlaşılmıştır. Bu nun neticesi Ankara köylülerinden ba- nlarının hükümet merkezine gelerek al- tınlarını düşük fatla elden çıkarmağa te- şebbüs ettikleri görülmüştür. Halkın ten- vir edilmesi için hükümetçe lâzun gelen tedbirler alınmıştır. Ceyhanda yaralı Talebe öldü (Baştarafı 1 inci sayjada) rette yaraladığını ve yaralının Adana hastanesine gönderildiğini bildirmiştim. Öğrendiğime göre iki talebe arasında kanlı bir netice veren müessif hâdise bir aşk yüzünden neş'et etmiş, her ik: tale- benin ceblerinde ayni kızın resmi bulun- Tr, a Nuri yapılan tedaviye rağmen hastanede ölmüştür. Katil talebe, ilk sor- gusu adliye tarafından yapıldıktan sonra serbest bırakılmıştır. Gazinin yaşı kü - çüktür. Vilâyet tarafmdan gönderilen kültür müfettişi tahkikatına devam etmekte - dir. Selçuk Hekimhanda natamam bir bina urun, kurtulmuş, geminin) har ihtiyaçlarını karşılamak üzere lü- süvarisi İbrahim kaptanla beraber Yİ-| yamlu tertibat alınması ihtiyacını» bir miden fazla tayfa feci bir şekilde bo -İ kere daha tekrar ile tebarüz ettirmek - teşkiline karar verilecek heyete Hatay haciz muagpelesi esasında maliy: me- Hekimhanda evvelce inşasına başla” nılmış olan ve istasyon civarında gayet güzel bir sahada bulunan şube binası natamam kalmıştır. Ufak bir himmetle ikmali mümkün olan bu bina yapıldığı takdirde kasaba güzel bir yapıya ka - Japon orddsu harbden yıldı mı? (Baştarafı 1 inci sayfada) nalaşması sebebinden, uzun sürecek birl) tedir, İyi haber alan mehafilin fikirlerine gö- re, harbiye nazırı Sugiyama'nın bu be- yannamesi, ordunun bir kısmında ez - cümle merkezi Çinde bulunan ordudz gittikçe inkişaf etmekte olan ve Çinde muhasamata nihayet verilerek Çan-Kay- Şek ile yeniden müzakerata girişilmesini taleb eyliyen temayüllere nihayet ver- mek maksadile neşrolunmuştur. Bu te - mayüllere sebeb olarak, Çin meselesi - nin bilhassa Sovyetler Birliği tarafından harici ihtilâtlara yol açabileceği ve Ja - ponyanım, kuvvetlerini geniş Çin ara - zisinde tüketmemesi icab eylediği key - fiyetleri ileri sürülmektedir. Fakat, hükümet âzasının büyük ekse- riyeti, imparatorun etrafındaki zevat ve harbiye ve bahriye genel kurmayları, bilâkis bütün gayretleri Çin üzerinde te- merküz ettirmeyi istemektedir. Harbiye nazırı Sugiyama'nın bu beyannamesi, u- zun mühasamat için orduyu yeniden or - ganize etmek ve işgal altında bulunan srazide mühim garnizonlar vücude ge - tirmek niyetlerini tekid etmektedir. Bu suretle hareket edilmekle, bir çok genç subayların endişe ver'cı ve ıslahat isteyici faaliyeti, Çinin teskini ve kıy - metleştirilmesi eserine doğru kanalize €- Maamafih, iyi haber alan mehafilin sandığına göre, Çinde mühssamata bir | kân nisbetinde anlaşmak arzusu da bu. nihayet vermek istiyen askerler, kabi - İlunduğunu söylemiştir. Eden Cenevreden Ayrılır Cenevre 29 (Hususi) —Eden ve) Beck bu akşam Cenevreden hareket; etmişlerdir. Delbos hareketini yarına | tehir etmiştir. e ilke almama m Silivride üç tevkif ve iki mahkümiyet Silivri (Hususi) — Çanla köyünde bir murlarına hakaret eden Malik cürmü - meşhud mahkemesinde bir sy hapse, 30 lira para cezasina mahküm edilmiştir. * Gene Çanta köyünde bir çobam dövdürdükleri iddiasile Abdül ve Hasar kâhya isminde iki kişi müstantik karan- İe tevkif edilmişlerdir. 4 Beyciler köyünden Aliş oğlu İsmeii çok kıymetli bir çoban köpeğini domuz sanarak öldürmüştür. Köpeğin sahibi Ve- N bir dava açmış, muhskeme köpeğin kıymetinin tesbiti için başka bir güne bırakılmıştır. 4 Sibvri malmüdürlüğüne zarf içinde mektubla beş lira rüşvet gönderen Ça- vuşlu köyünden Mustafa oğlu İbrahim er tesi gün değirmen muamelesini gördür- mek için gittiği zaman malmüdürü Mak- sud Engin tarafından kaymakamlığa ih- İbar edilmiş, kaymakam İbrahimi adliye- ye teslim etmiş, muhakeme sonunda İb- rahim 3 ay hapse, 50 lira para cezasına çarplırilmıştır . ve derhal hapisaneye gönderilmiştir. Malmüdürü 190 lıra ma- nevi tazminat istemiş ise de hâkim bu talep için hukuk davası açması icab ett!- ğini bildirmiştir. Çanta köyünden Hasanın evinde ya- pılan aramada iki mavzer bulunmuş, Ha- san silâblarile birlikte kasabayı getiril miş, tevkif edilmiştir. Izmr köşlerinde karagöz İzmir vilâyeti köylerinde karagöz oyununa büyük bir rağbet gösteriliyor. Halkevi tarafından meydana getirilen temsil heyeti, Halkevinde olduğu gibi köylerde de karagöz oyunu oynatmak- ta, köylü büyük bir arzu ile bu oyunu seyretmektedir. Karagöz oyunları mo- dernize edilmiştir. Uyanık ve işikli gençler, karagöz oyununda köylüye in- kılâbın yüceliğini ve eserlerini çok gü- zel bir şekilde prezante etmektedirler, Köylü, bilhassa pazar günleri bir bay- nenin siyasetine mukavemet eyliyecek « Tani Bunlar, mareşal Çan-Kay-Şek ile müza- kere açarak Çin işini bitirmeğe ve Al « manyanm müzahareti ile Sovyetler Bir ğine karşı sıkı bir siyaset lakibine az « metmiş bir askeri kabine kurmak arzu « sundadır. yıldönümü münasebetile Moskovada yar pılan büyük bir toplantıda bir nutuk. söyliyen nâzır Canof, İspanya hükümet çilerile Çinlilere karşı Sovyet Rusyanm beslediği derin sempatiyi tebarüz ettim dikten sonra, demiştir ki: ma « Berlin - Tokyo mihverinden başka bir de Madrid - Paris - Moskova - Çin mihveri vardır. Ve bu ikincisi kudretini halk sinesinden almaktadır.» cenin müzakeresi esnasında, Hirotg yeni Çin rejimi önünde Japon bata hareketinin ne olacağını anlatmış » tur. bolşevik aleyhtarı politikasında ken « disile teşriki mesâlsini beklediğini söy lemiştir. arasındaki vaziyetin biraz nazik oldü e dilmek istenmektedir. Başvekil prens İğumu ve fakat hükümetin bu münase- Konoye de. büyük endüstri ile yüksek | betleri mümkün olduğu kadar normal finans erbabının da taraftar olduğu bü |bir kale koymaya çalıştığını bildirerek hattı hareketi tasvib ve müdafai eyle -| nihayet İngiltere hakkında da Japon. hükümetinin Çinin cenubunda toprak- Sarh 11 ler ve muhtemel olarak bir hükümet buh- vücude getirmek istiyeceklerdir. Madrid - Paris - Moskova ve Çin mihveri mi? Varşova 29 (Hususi) — Leninin ölümü — Faşistlerin bilmesi icab eder ki, Ro. bütüm. Japon hariciye nazırının sözleri z Tokyo 29 (A.A.) — Meclisde büd « Bakan, Japonyanın (o yeni rejimin Hirota Sovyetler Birliğile Japonya lar; bulunan devletlere her türlü im - Ankarada buzlu Paten sahası Ankara 29 (Hususi) — Halk partisi An- kâra İlyön kurulu bir buzlu paten sahası yaptırmıştır. Sergievinin arkasında 1800 metre murabbaı eb'adında bir yer işgal «den bu sahaya havalar müsajid olduğu gün su dökülerek dondurulacak ve sa ha meraklılarına açılacaktır. Burada ka caklar için Avrupadan patenler ge « tirtilmiştir. Sahanın geceleri projektör lerle tenviri ve sporcuların radyo ile mik zik dinlemeleri temin olunmüuştür. Denizaltı gemilerimiz denize indiriliyor Ha'içde Valide kızağında ve Almam yada Kiyel şehrinde yaptırılmakta o « zan dört denizaltı gemisinin inşaatı e peyce ilerlemiştir. Hatiçde yaptırılan iki harb gemisinin omurgaları tamah Janmak üzeredir. 'Tekne ve diğer kısım ları da temmuz sonlarına doğru ta mamlanacaktır. Bu gemiler bir yıl son ra hükümete teslim edilmiş olacaktır. Kiyel'de yapılmakta olan diğer ikt gemi de nisanda denize indirilecek ve sonbaharda limanımıza gelecektir. İktısad. daireleri dördüncü vakıfhanında toplanacık İktısad Vekâletine merbut müesse » selerin bir binada toplu bir halde bu « lundurulması için İktısad Vekâleti Tef tiş Hey'eti Reisi Hüsnü Yaman ted - kiklerine devam etmektedir. > İstanbul borsası | Nisanda kapa - nacağı için dördüncü vakıf hanının 2s maâ katla birinci katı boşalacaktır. Ze min kat ise hâlen boştur. Uyuşturucu maddeler inhisarı, ti « cari tahliller Jâboratuvarı, ölçüler mö- fettişliği, İş Bürosu bu kısımlara yer « leştirilecektir. Vekâlete bağlı Ofis ve diğer teşekküller esasen bu handadır. Denizbank umum müdürünün tedkikleri tamamlandı Denizbarik Umum Müdürü Yusuf Ziya Öniş banka teşkilâtına aid tedkik- lerini bitirmiştir. Umum Müdür bu günlerde Ankaraya giderek Denizbam- kın teşkilât ve kadroları üzerinde İkt- sad vekâletile temaslara “başlıyacaktır. Denizbankın İstanbul ve Ankara mer Lu

Bu sayıdan diğer sayfalar: