2 Mayıs 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

2 Mayıs 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

———t Örare ae - TUEDERDEE EALEr, aaT e aa. aa aaşma e şarn n eai aDaana ma e 10 Sayta “Son Posta . mın macera romanı : 104 ifşa eden idam olunur!,, Harb sanayi casusları arasındaki mücadele SON FPOST$a Bağırmama bile vakit bırakmadan dehşetle, kırmızı sakallı ihtiyarın bütün kuvvetile birdenbire taşa abandığı ve yerinden kaydırarak şiddetle ileri sürdüğünü görmüştüm. Taş deliğin ağzında boynumu bir kapan gibi sıkıştırmıştı Olanda, gelenin bekçi olduğunu an- layınca elini kalbine götürüp bastıra- rak yerinden kımıldamamıştı. Bana döndü: - Oradan çık! dedi. — Niçin? — Beni o halde görmesin!. — Ne ehemmiyeti var?. Bırak şu bu- nağı.. bir yalan kıvırınız!. Ben kâğıdları toplamadan şeytan gelse çıkmam... O esnada ihtiyar içeriye girmişti: — Bu da başımın yeni bir belâsı!, di- ye söyleniyordu. Ne oldunuz ayol?.. Akşam oldu, merak ettim. Sonra benim delikten çıkmış başımı görünce: Oh! Orada ne yapıyorsunuz, Her turist?. Dedi, Ben gülerek: — Şimdi çıkıyorum, baba! dedim.. burayı merak ettik de mimarisine ba - kıyorum. Herif hayretle: Mimarisine mi? Evet, karışık bir oda buraşı. Bu döşemelerin çatılarını nasıl yapmış - Jar ona bakıyorum. Aldırma baba! İhtiyar merakla deliğin başına kadar | | gelmişti: Orada delik mi varmış? - Evet.. — Çok tuhaf.. İhtiyar merakla eğildi. Yarı açılmış taşa tutunarak deliğin içerisini görme- ğe çabıştı: — Garib şey, biz de ama budalalarız ba!.. diyordu. Burada böyle delikler olduğunu bilmiyorduk. Ne yapıyorsun babalık? Diye hayretle bağırmama vakit bile kalmamıştı. Dehşetle, kırmızı — sakallı ihtiyarın bütün kuweîıle u-denblrı abandığını ve şiddetle ileri sür f'ormıştıım 'Taş, deliğin ağzında boynumu bir ka- pan gibi sıkıştırmıştı. Herif sonra, deliğin ağzına taşı ite - rek beni sıkıştırdığını görüp bütün ku- lede çınlıyan delice bir feryad kopar « miş olan Olandanın üzerine, bir şim - şek gibi, atıldı. Olanda ile ayakta bir kaç saniye boğuştular. Birdenbire O - Jandayı yere yuvarladı. Üzerine aban- dı Ve cebinden çıkardığı bir iple elle- rini ve ayaklarını sür'atle bağlamağa başladı. Dehşetten sesi kısılmış olan Olanda hâlâ herifle boğuşmakta ve bana olan- ca kuvvetile: — Tabancanı! Tabancanı!. Allahım!.. Diye haykırmakta idi. Ben ellerimle taşın altından tutmuş, dehşet içinde, bir rüyada imişim gibi, ağır taşı kımıl- datmağa çalışıyordum. Fakat — ellerim ters geldiği için boynumu sıkıştıran taşı yerinden oynatabilmeme imkân yoktu. Bir saniye içinde gözlerimi bulandı- Tan ilk yıldırım şaşkınlığı geçmiş, he- rifin kuvvetli dizleri altında Olandayı nasıl merhametsizce kıskıvrak ettiğini görünce, taş boynumu kanatıncaya ka- dar itmeğe çalıştım. Herif hâlâ, boğuşma esnasında kop - muş kırmızı sakalı yanağından sarka- râk, nefes nefese, boğuk çığlıklar ko- parrhakta olan Olandayı bağlamağa ça- lişıyordu. Nihayet Olanda kımıldana- maz bir halde sımsıkı bağlanmıştı. Olandanın dehşetten gözleri dışarı uğ ramış, çeneleri titriyordu. Birdenbire herifin yarım sakallı yüzüne bakınca, gertlağında boğulan bir sesle dehşet 1- çinde, delirmişçesine bir çığlıkla; — Dolçiyef! diye bağırdı. O vakit ben yerimde, kudurmuş bir cehdle, bütün kanım beynime hücum ederek, olanca kuvyetimle tepinerek tekrar çırpınmağa başladım. Kendimi kaybetmiştim. Tekrar kendime geldiğim — zaman, Dolçiyef mel'ununun korkunç bir gü- lüşle gülerek Olandanın ağzına bir mendil soktuğunu ve ayağa kalkıp ya- nağından sarkan kırmızı sakalı kopa - Ateş et!. rarak atmağa çalıştığım görmüştüm, Ne konuşmuşlardı, bilmiyorum. Fakat yanağında sarkan kırmızı sakalile ve çakal gözlerile bu adam, o anda bana azrâil kadar korkünç görünmüştü. Herif taş odada ürpertici akisler ya- pan bir kahkaha ile gülerek insan ye- miye hazırlanmış bir kinle: — Evet, Dolçiyefi, dedi, Ben, yıldı- rım adam! Ben gırtlağımı sıkan ağır taşa rağ- men, boğazımı kanalıncaya — kadar cehdle: — Mel'un!.. Mel'un!. Diye inledim. O vakit Dolçiyef ba- na doğru döndü. Sırtlan gözleri gibi kin ve istihza ile parlıyan gözlerile üzerime doğru yürüdü:. — Ey.. Koca Türk erkânı harb zabiti! diye bağırdı. Demek orada döşeme ça- tılarının mimarisini arıyordun ha? Dün yayı da kendine bir şato olarak yeniden yapmıya hazırlanıyordun, değil mi? Ve tekrar sırtlan haykırışları gibi bü- tün kulede çınlıyan kinli kahkahalar - la güldü. Sonra ellerini ceblerine sokup korkunç gözlerle bir bana, bir Olanda- ya bakmağa başladı. Zihninde korkunç bir plân tasarladığını anlıyordum. Bu esnada biçare Olanda, kıskıvrak bağlı ve ağzı tıkalı olmasına rağmen yerinde can havlile titreyip kıvranıyor, Dol - çiyefin o hınçlı ve kinli haline kan ça- nağına dönmüş kin ve nefret saçan göz- lerle bakıyordu. Dolçiyef, suratının bir tarafımdaki kırmızı sakalile ikimizin de yüzlerine âdeta vahşi bir lezzet duyuyormuş gibi bir hırsla uzun müddet baktıktan sonra birdenbire iblisce gülerek tekrar bana döndü: — Oo! dedi. Hakikaten bu kadar ne- Bulmaca 9 v SAĞDAN SOLA:; 1 — Bir sebae, bir harfin okunuşu. 2 — Çingenelerin sattıkları bir sebze. 3 — Sual, rüzgüra verilen emir, halı. 4 — Rumca buraya gel, öyle olursantz an- larsınız. 5 — Doktorun aldığı ücret, renk. 6 — Haber vermek, zorla alınan Yergi. 7 — İnce iplik, Arnavudların yemini. 8 — Momba, sual. © — Makul, gök. 10 — Nida, ilk önce, YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 — Liflerinden ip yapılan bir nebat, 2 — Bir doktorluk şubesi, hisse, 3 — Bir nota, üyelik. 4 — Bir deniz, mozan — Çâbuk anlıyan, sü, nota, — Iztırab ve axab çeken, — Bıfır mutlak, gümüş. 10 — Erkek, müslümanların ibadetl fis bir fırsat Üüzerine düşeceğimi hiç zannetmiyordum. Ben başka türlü dü- şünmüştüm. Fakat bu daha iyi oldu. Şimdi çok harikulâde olacak! Ben kendi ayağile kendi mezarına girmiş bir adamı ancak romanlarda 0- kurdum. Demek dikkatli bir adam için böyle kahramanları da görmek müm - künmüş. Hayret! Şimdi kendi hayatı- mazdan memnun musunuz? 'Tekrar vahşi vahşi gülerek yanıma kadar geldi, eğilip baktı. Elini başıma koyarak boynumu sıkıştıran taşı yok- ladı. O vakit bu mel'un tedhişcinin ağ- zmdan müdhiş bir ispirto kokusunun yüzüme dağıldığını hissoederek ürper- dim, Ve nefretle baktığımı görünce istih- za ile doğruldu: — Affedersiniz! dedi. Oradan kur - tulmanız ihtimalini şöyle bir yoklamak da vazifemdir. Fakat hakkınız vâar! Zira buna şimdilik imkân yok!. Ebediyen “l Sonra müsterih bir halde geri çekil- di: — E, konuşalım bakalım! Olandayı çok mu sevdiniz? Çok güzel!.. Fakat hiç de bu vaziyet ve şu sizi görmeyi çok zamandanberi arzu ettiğim şu hal, şu fablo kadar güzel değil — doğrusu!.. Hakikaten ben de harikulâde fırsatlar kollamak ve kaçırmakta bir harikaymı- şım, yani genç Türk dostum, güzel Al manca bildiğini pek güzel bildiğim için beni mükemmel anladığınıza eminim. Zaten yüzüme nazik bir halde bakan ghm—-ı-uı beni pek ziyade takdir etti- Binizi isbat ediyor. Neyse, o kadar da çok konuşmayalım. (Arkası var) Bugünkü program İSTANBUL £ Mayıs 1938 Pazartesi Özğle neşriyatı: 12.30: Plâkla 'Türk musikisi, 12.50: Hava- dis, 1305: Plâkla Türk müsikisi, 13.30; Muh- telif plâk neşriyatı. Akşam neşriyalı: 1t: İnkılâb tariht Gdersi: Üniversiteden naklen. 18.30: Plâkla dans musikisi, 19.15: Çocuklara Masal: Bayan Nine. 19.55: Borsa haberleri. 20; Rıfat ve arkadaşları tarafın- dan Türk musikisi ve halk çarkıları. 2045: Hava raporu. 2048: Ömer Rıza tarafından arabea göylev. 21: Fasıl saz heyeti: İbrahim ve arkadaşları tarafından, (Sâat Âyarı). 21. 45 Örkestra. 22.15: Ajans haberleri. -22.30: Plâkla sololar, opera ve opetet parçaları 21. 50: Bon hâberler ve ertesi günün programı. AA ANKARA 2 Mayıs 1938 Parartesi Öğle neşriyatı: 12.30: Karışık plâk neşriyatı. 1250: Plâk: 'Türk musikisi ve halk şarkıları. 13.15: Dahi- W ve haric! haberler. Akşamı neşriyatı: 1830; Karışık plâk neşriyatı. 18.50: İngiliz- ge ders: (Azime İpek). 19.15: Türk musikisi ve halk şarkıları (Servet Adnan ve arkadaş- Tarı). 20: Sağt üyarı ve arabeca neşriyat, 90, 16: Türk musikisi ve halk şarkıları (Halük Recai ve arkadaşları). E1: Spor konuşması: ÜNizameddin Kırşan). 2115: Stüdyo salon orkestrası, 22: Ajana haberleri. 22.16: Yatın- Ki program. Bisiklet yarışları Ankara, 1 — Seri bisiklet yarışlarının yedincisi bugün Gölbaşı - Çakalköy yolu Üzerinde 100 kilometre mosafede yapıl- muştır. Çok çetin bir yol üzerinde yapı- lan bugünkü yarış baştan aşağıya kadar heyecanla geçmiştir. Neticede Eyüb Yıl- max «Ankaragücü», Orhan Suda «<Koca- eli 3 anat 7 dakika 35 saniyode birinci gelmişlerdir. Mayıs ? Kazam:. verglsl kanunundaîâiiacak değişiklik hakkındaki proje (Kazanç vergisi hakkındaki 2395 sa-| tasyon, tiyatro ve sinema büfeleri ve kır bah- yıle kanunun dbazı maddelerinin değişti- rilmesine dair hükümetce hazırlanıp Mec- lise verilen kansn lâyihası hakkında mü- teaddid fırsatlarla okurlarımızı tenvir et- miştik. Meclis encümenlerinde tedkik e- dilmekte olan bu lâyihanın dün metnini neşretmeğe başlamıştık, Bugün projenin devamını neşrediyoruz:) () NUMARALI CETVEL A - ©* 20 nisbetine tâbi olanlar: Ahır, arabalık ardiye işletenler, alçi sa * tanlar, bıçakçılar, biçki ve dikiş yurtları, bi - leyeiler, boş fıçi alıp satanlar, buz satanlar, ganak ve çömlek satanlar, çarıkçılar, çadir- cılar, çıracılar, depo* işletenler, değirmenler (Köy değirmenlerinden muafiyet harlel ka - lanlar), damgacılar, dans mektebleri, (Yal - nız tedrisat ile meşgul olanlar), deri dökün- tüleri, kemik, boynuz ve darnak tcaretile iş- tigal edenler, deri temizleyenler, destere ya- panlar, ekmek satanlar, enkascılar, fırınlar- dan yalmız pişirlellik yapanlar, fırça yaptn- lar, garaj işletenler, hanlar (Köy ve kasa - ba hanları), hasırcılar, husust — haştaneler, halı yıkama mahalleri, hurdacılar, (Baki eş- yayı tamir ve telvin ederek satanlar), ka - yıkhane işletenler, kömür deposu işletenler, (Açık veya kapalı), kiremit satanlar, kun - dura tamircileri (Eskicller), kadayıf yapan ve satanlar, (Çiy kadayıf), kahve kavurucu- lar, kaltakçılar, (Kaltağın yalnız ağacını ya- panlar), karagöz ve kukla oynatanlar, kıtık- çılar, kireç satanlar, körük yapanlar, kum ve çakıl satanlar, muafiyet haricinde kalan hususl mektebler, mutaflar, muşamba kita- layanlar (Vagon ve mavna vesair nakil va - sıtalarındaki eşyanın muhafazası için), ma - den kömürü satanlar, makâaracılar, (Vapur ve gemi makaraları yapanlar), marpuççu - lar, nalıncılar, odun depoları işletenler (A - çık veya kapalı), örücüler, parke taşı satan- lar, samancılar, saraciye eşyasının ABAŞ kıs- mını yapanlar, sayacılar, simitçiler, semer - ciler, sepet yapanlar, sucular (Memba suyu ve mukattar su satanlar dahil), süpürge ya- panlar, soğuk hava depoları, şekeri toz ha- “İline getirenler, tel dolapçılar, topuk yapan - lar, tuğla satanlar, tenis mahalli işletenler, yufka yapanlar, yelkenciler. B — * 25 nisbetine tâbi olanlar: Attarlar, aşçılar, arzuhalciler, ambalâj kâ- Şadı satanlar, araba levazımı satanlar, bak; kalar (perakendeci), balık satanlar, buyı haneler (muharrik kuvveti olmıyanlar), ba- haratçılar, bisiklet kiralıyanlar ve tamir e- denler, boş şişe alıp satanlar, bozacılar, gamcılar, ciğer, işkembe ve paça gibi gey - ler satan sakalçılar, çiçekçiler, çamaşırda - neler, çay satanlar (perakende), çemberci - ler (demir çember), gorbacılar, çubukçular, değirmenler (şehir ve kasabalarda fabrika mahiyetinde olmuyan değirmenler), — demir kalıpçıları, fıçı yapanlar, gardiropçular, gax z02 ve şerbet satanlar, gramofon ve dikiş makinesi tamircileri, güllâç yapanlar, gül suyu yapanlar, hamam işletenler (umumi hamamlar), hanlar (Şehir hanları), halı ta- mirelleri, ballaçlar (Yorgan yapanlar ha - riçi, hardacılar (Kullarıılmış madeni — eşya satanlar), istasyon büvetleri, işkembe çor- bacıları, kömür satıcları, kalaycılar, Ka - sap! kuru kahve yapıp satanlar, kolacı - lar, kâğıd kırıcılar, büyük kâğıdları Torma haline getitenler, kalafatçılar, kaplıcalar, kaynakçılar, köfteci ve kebapçılar, kese kâ- ğtdi yapanlar ve satanlar, kuru yemişçiler, kuşçular, kuş kafesi yapıp satanlar, kundu- ra bayacıları, Jeblebiciler, meyvacılar, müs- kirat bayileri, #otör tamircileri, mum 3a - tanlar, musluk yapan ve satanlar, musiki â- leti tamiretleri, nalbandlar, nişan atma ma- halleri, odun satanlar, oteller, pansiyonlar (Yemekli, yemeksiz), pastırma satanlar, pby- nir yapanlar ve satanlar, plyango bileti ba- yileri, piyazcılar, sebzeciler, sabun satanlar, sandalya tamircileri, sinema makinesi ta - miretleri, sirke yapıp satanlar, sütçüler ve yoğurtçular, şapka kahpçıları ve tamircileri, şemsiye tamirelleri, şıracılar, tenekociler, ta- vukçular, tohumcular, turgucular, tuzcular, ber neyi ütücüler, ber nevi yağ satanlar, yu- murta satanlar, siraat âleti yapanlar ve sa- tanlar, zahire, zeytin, zift ve katran satan- lar, © — *6 30 nisbetinde vergiye tübi olanlar: Araba yapan ve satanlar, arpa kırması sa- tanlar, arpa satanlar (perakende), ağıtlık - çılar, alle mutfağı işletenler, afur, pilse ve akordiyon yapanlar, arayıcılar (dökmeci ku- munu eritmek suretile altn — yapanlar), ayakkabı mantarı satanlar, banyolar, ba - kırcılar, boya satanlar, börekçi ve poğaça » ellar, balık avcılığına müteallik eğya satan- lar, balmumu salanlar, bıçak yapan ve sa- tanlar, boya yapanlar, cam çerçevesi ve lev- ha çerçevesi satanlar, çarıkçılar, çilingirler, çanak, çömlek yapanlar, çinkograflar, çıkı- rık ve tahta makara yapanlar, çuvalcılar, gul satanlar, deniz hamamları, doğramacı « lar, demireciler, dondurmacılar, debağat le - yazımı satanlar, demir tornacılar, dökme ve teneke boyacıları, dökmeciler, döşemeci, düğ- meci, elektrik tesisatı yapanlar, evlerinde berzilik yapanlar, fırıncılar, gazete imtiyaz sahibleri (Onatbaa sahibi olmıyanlar), göm- lek yapanlar, heykeltraşlar, hakkâklar, hat- tatlar, hizmetçi ve anmole tedarik öden ida - rehaneler ve iş evleri, helvacılar, halatçılar, hazır bavül ve emsalini satanlar, hazır iş- leme satanlar, hazır tarakçılar, ilâncılar, 1p- | 25 giler, içkisiz Tokantalar ve pastahaneler ve lcelerl dahil), içyağı yapanlar, — işlemeciler, kaltakçılar, (ağaç kısmını ikmal ederek kal- tağı mamul hale getirip satanlar), kartyizit, garf ve kâğıd başlığı ve mümasllini tabeden- ler, karosman ve mümasili imalâthaneleri, kiremit yapanlar, kasket yapanlar, kaşık - çılar (ağaçtan kaşık yapan ve satanlar), xa- yık yapan ve satanlar, kehribarcılar, krom ve nikelâj işi yapanlar, kundura levazumı sa- tanlar, kurabiyeciler, kutucular, mosaik vW mümasili imalâthaneleri, mühürcüler, mu- akkibler (istişare yapmıyan ve mütalen yap miyan müakkibler) mobilya — kiralıyanlar, muhallebiciler, makine modelcileri, maran - gozlar, minderciler, mum yapanlar, mücel - Hdler, mütercimler, nakkaşlar, pamuk satan lar, plâjlar, pulcular (kolaksiyon için pul sa- tanlar), ressamlar, rastık yapan ve astanlar, saat tamireileri, sandık yapanlar, saraçlar, sobacılar, şeker ve şekerleme yapıp satanlar, şemsiye satanlar, taşçılar, tuğla yapanlar. tabelacılar, terziler, tatlıcılar, tahta torna: cılar, tavla rzarı yapanlar, terlikçiler, tes « bihçiler, tesviyeciler, üstübeç yapanlar — vt satanlar (üstübeç imalâthaneleri dahil), yal- dızcılar, yazmacılar, yazma baskıcılar ve bö- yacılar, yemenleller. Ç — *& 35 nisbetine tâbi olanları Berberler, bakır mamulâtı satanlar, büâr- do salonu işletenler, eczane levazımı satan < lar, çayhaneler, çalgısız birahaneler, çivi sa“ tanlar, demir mamulâtı satanlar, emanel - çiler (mağaza veya yazıhane sahibi), fotoğ - rafçılar, içkili Jokanta ve pastahaneler — vt gazinolar ve büfeler (lâkele, Istasyon, tiyat- ro ve sinema büfeleri dahil), gemi enkazı &- hp satanlar, kartpostal satanlar, köseleciler, kahveciler ve kahvehaneler, müşteti mad - deler ve makine yağları satanlar, manikür- cüler, matbaalar (el ve ayakla ve yahud dA dört beygir ve daba aşağı kuvvetle —y* ler), meyhaneler (çalgısız), nakliyocller, nal- burlar, pedikürcüler, peruka saç yapanlar, #imsarlar, sünnetciler, tellâllar, D — & d0 nisbetine tâbi olanlar: Av derisi işliyenler, ayna yapanlar, boya < hanelerden istimli olanlar, bademyağı ya - panlar, baston yapanlar, barsak işliyenler, dokuma imalâthaneleri, galvanizli saçtan ko- va ve leğen yapanlar, gazoz imalât'naneleri, halı imalâthaneleri, inşaat levazımı aatan - lar, kamyon vesalr nakli vasıtaları imâlât -« haneleri, mütsahhidler (sekizinci maddenin birinet fıkrası haricinde kalanlar) keresiğ satanlar, kireç ocağı işletenler, (muafiyet hâ- ricinde kalanlar), madeni eşya üzerine a « lemkârlik yupanlat, mobilya imalâthaneleri meşrubat ve mekülât imalüthaneleri, mu “ kavva kutu yapanlar, (el makineleri (le). peştemalcılar, saçak yapanlar, saban ima- lâthanelerile salr bütün imalâthaneler, çe - ritçiler, lamirhaneler, tabakhaneler, tıbbi müstahzarat yapanlar, vapur kazanı tamir- cileri, yorgancılar, trikotafcılar (fanilâ ve çorap yapanlar dahil), tülbentçiler, uncular. E — ©$ 45 nisbetine tâbi olanlar: Abajur satanlar, bahriye Jevazımı ticare- ti yapanlar, bisiklet satanlar, ceviz kütükle- rini toplayıp satanlar, cerrah Aletleri satan- lar, çuhü ve kazmir ve alelümum kumaş sâ“ tanlar, çalgılı lokanta ve pastahane ve ga - zino ve büfeler (içklli veya içkisiz), çalgıli birahaneler, çiçekten çelenk, sepet, bukel vesalre yapıp satanlar, dans yerleri (içki s4- tdan dans mektebleri dahil), dikiş makinesi ve dürbün satanlar, hazır elbiseciler, elek - trik âletleri ve levazımı satanlar, fotograf makinesi satanlar, gözlük satanlar, gramo * fon satanlar, hurdavatçılar, halı satanlar, $- riyatçılar, kabammallar (idarehane sahibi). kavaflar, kırlasiyeciler, kuyumcular, kürk satanlar, korsa yapıp satanlar, kıravat ya * pıp satanlar, her nevi komisyoncular, (ye * dinci madde baricinde kalan), manifaturâ* cılar, meyhaneler (çalgılı), mobilye ve bunl mümasil her nevi eşya satanlar, musiki  letleri satanlar, muşamba satanlar — Çeşyâ muhafazasına mahsus muşamba), oyundar satanlar, otomobil ve bisiklet levazımı satan* lar, porselen ve emaye satanlar, seyahat VE spor levazımı, silâh, sinema makinesi sa * tanlar, sinemalar, şapka yapan ve ıınııl'- Tadğyo sâatanlar, toptancılar, tüccar terziler, tütün tacirleri ve _llhl peleri, tüyatrolar, güceaeiyeeiler. (iramofoft ve radyolu yerler bu fıkranın tatbikinde çül“ giıli sayılmaz). F — $& 60 misbetine tâbi olanlar: Eczaneler. G — © 100 nisbetine tâbi olunlar: Altin ve zikiymet müavwww tikacılar, Mmağazalardan mal tavassut eden ve işbu malların bedellerinli ödenmesinde mal alanlara kredi açanlaf: sarraflar (yedinci madde haricinde kalani lar), H — ©Ç 50 ve GÇ 25 nixbetime tâbi olanlaf? I — İdarehane ve muayenehanelerind? san'at ve mesleklerini yapan — diş dişçiler, doktdrlar, baytarlar, kimyagerlel: ebeler, avukatlar, dava vekilleri, mimarlâf: mühendisler müşavirler ve mütehasıslar *” bu gibi ilmi ve mesleki ihtisaslarile kasanf? temin eyliyen diğer serbest meslekler erbadi idarehane, yazhane ve müti Bayri safi iradlarının © 50 #, II — İkamet ettikleri ev veya apartıma”” larının bir kısmını idarehane, yazıhane VE” ya muayenehane ittihaz etmiş olanlarik muayyen bir yerl olmaksızın — çalışanlarl? İkametgâh illihaz ettikleri ev veya apartı ” man dalresi gayrisafi iradı — tamamının *” İtiluM“M: gazinolar ve büfeler ve bahçeler (iskele, te-| Barlar, umumhaneler,

Bu sayıdan diğer sayfalar: