5 Mayıs 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

5 Mayıs 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Sayfa Münir Nureddinin son konseri K kısma ayırdığı bu konserin birinci par- tisini eskilere, ikincisini yeni — şarkılara, son kısmını da daği ve halk türkülerine tahsis etmişti. Bundan ka hıncahinç denecek bir izdiham arzetı mekle beraber tiy cib olabilecek sur bulamıyanlarla y lanların arasıra ku evvelki tte dolmuştu ve yer t teminile münaka- ni evvel den müjdeliyen beşaretli deliller sayıla- bilirdi. şaları, konserin maddi netice ünir Nureddinde — bilh celbeden taraf, intizamı sı kişinas olmasıdır. Konserlerinir sa dikkati man zengi bi uyuz, Fil- ve tenevvülü olmasını vaki her yeni konserinde i ladığı birkaç yeni ve eski pa kulaklarımızı o iymetli sür- iıymetli san'atkâr Münir )w- reddin evvelki akşam Fransız tiyatrosunda bir konser daha verdi. Üç e- mnuniyeti mu- ükellef o- a ile hazır- ça dalma|dan, pek çok şey ve bir hayli teşekkür | priz oluyor. Tamburi Refikle Salâhaddin Pınarın okuduğu yeni bestelerini bu nevi güzel eserler serisinin birer krymetli hal- kası olarak sayabileceğimiz gibi büyük Hüâmidin «Feryad> ile yarattığı ilâbi nağme, samlamızdan aksini kolaylıkla sile: eceğimiz bir <levha» dır. Muzta- rib, derin ve başdöndüren bir levha. Daği ve halk şarkılarında Münir Nu- reddini nisbeten daha az mütenevvi gör- dük. Bunun sebebi kanaatimizce son turneden dönüşünden sonra yeni türkü- ler hazırlıyacak kadar aradan zaman geç- memiş olmasıdır. Maamafih musikide mutlak bir orjinalite istemenin makul olamıyacağını da müdrik olanlardanız. Esasen «tekrar» da üstünlük temin edil- dikten sonra, her güzel eser, daima he- yecan veren usanılmaz bir haz kaynağı- dır. zaman yaratmaya muvalffak olmuş i'caz- kâr bir san'at adamıdır. Ona, bu bakım- 4 borçluyuz. * * L Bunları biliyor mu idiniz ? Midye ve istridyelerde dikkat edilecek bir nokta Denizde avla - nan kabuklu hay - vanattan midye ile istridyeler, ancak — Üç veya dört se - neye kadar yene - —X“*!' h -///;/— & bilirler. Müstesna olarak Belçikanın Os- tand mıntakasında bu nevi deniz hay - vanları on yaşına kadar yenebiliyorlar. Başka yerlerde, bu gibi hayvanların ihtiyarı zarar verebilir. Bundan ötürü - dür Ki yaşlarının bilinmesi faydalıdır Midye ve istridyelerin sene biriken sedef bir taâbaka yapar. Bu tabakalar sayılınca hayvanın yaşı da bel- Hi olur. ü * Fransada 800,000 yüksek tahsil görmüş adam var Fransada ol - gunluk imtihan - larını muvaffa - kiyetle verip lise mezunu olan ta - lebenin — mikdarı 124 senede (31) den — (800,000) & yükselmiştir. Fi- ı, iki kabuğu birbirine bağlıyan iplik şeklindeki deri- nin kenarına sedef parçaları birikir. Her Falcılık eski İbraniler ve Kaldeliler zamanında da vardı Falcılık dünya - nın eski devirle - rinde bile mevcud olmuş bir teselli kaynağıdır. İlk falcılık İbranller, eski Kaldeliler Asuriler ve Mısırlılar zamanında başlar. Sonra Yunanlı ve Romalılara sirayet et- miş bir meraktır. Umumiyetle falcılar sol elin falına bakarlar. Çünkü, derler, sol el kalbin elidir. Hakikatte ekser in - sanlar sağ ellerile çalıştıkları için çizgi- leri silinmiştir. Bu sebeble sol el, bu nevi işlere daha elverişlidir. Yoksa ellerin ne sağının, ve de solunun kalb ile hiç bir alâkası yoktur. * Yelkenli gemilerin yapabildikleri sür'at Hafif ve yelkenli gemiler bazan büyük bir sür'atle denizde yol alırlar. Yapılan bir teerübe, şu neticeleri vermiştir: Hafif meltemde saniyede iki metre. Hafif rüzgârda saniyede 4 metre, Kuvvetlice rüzgârda saniyede 7 metre, Kuvvetli rüzgârda saniyede l1 metre. Serin rüzgârda saniyede 16 metre, Çok serin rüzgürda saniyede 2 metre, Sert rüzgürda saniyede 28 metre, Maamafih bu hesab vasalidir. Eğer tek- vaki 1809 da bütün Fransız liselerinin | ne ve yelkenler daha mükemmel olursa, mezun talebesi (31 ) kişi idi.. (1933) de bu mikdar (800,000)i bulmuştur. O h3 GÖNÜL Aşktan kurtulmanın Çaresi nedir ? Bay «Z. O. C. A? — Ben, diyor, küçük bir memurum. Bir genç kızı seviyorum. İstediğim tak- dirde, sevdiğim kızın bana verileseğin - den eminim. Fakat buna rağmen, bu sev- giden vazgeçmek istiyorum. Çünkü, müs tevarı kazancımla, sevdiğim kısı mes'ud edemiyeceğimi sanıyorum. Ve sizden, şu #uallere cevab vermenizi rica ediyorum: « — Aşk, fakirde de, zenginde de bir mis dir? Ben bu kızla evlenirsem, sefalet çe- ker miyim? Sefalete düşersek. bana dü- gecek hicab hissesi, katlanamıyacağım derecede büyük müdür? Bu korkuyla bu kızdan vazgeçmek is- lersem, unutmak için ne yapayım? Bev- diğim kızın bir başkasile evlenmesine kat- lanabilir miyim? Ve siz, benim vuziye « timde bulunan bir İnsana ne tavsiye e - derstniz? Bu kızı alayım mm, yoksa bu ni- yetten vaz geçeyim mi?> Aşk, esvab değildir. Binaenaleyh zen gine, fakire göre değişmez. Fakat, aşkı bir hastalık sayarsık, hastalıktan olduğu gibi, aşktan kurt. mak da, zengin için daha kolay, Tfakir için daha sordur. Çünkü zengin, muhit değiştirmek, avu- tacu meşgaleler, hattâ dalkavuklar bul- Baâk imkânlarına daha fazla sahiptir. Halbuki fakir, kafasını saran batıra - ların ateşinden kurtulmak için hiç 1 tedbir almak imkânına malik — aeğildir. Binaenaleyh, her bastalığın olduğu gibi, h 0 zaman bu sür'at saniyede 37 metreye kadar yükselebilirler. #evginin de fakirde yapacağı tahribat da- ha fazladır. Çünkü sevgi de, tıpkı verem gibi «zen- gin bastalığızdır. Zenginin aşkı Hle, fakirin aşkı arasın - da, tahlili çok uzun sürebilecek başka farklar da yok değildir. Hülâsa olarak diyebilirim ki, zenginin kalbi de, tıpkı kendisi ve serveti gibi, giz- B kasalar, kalın kürkler içinde mahfuz - dür. Binaenaleyh muhtemel - tehlikelere fakirin Upkı vücudü gibi çırçıplak olan biçare kalbi kadar maruz değildir! Ben okuyutumun İikinel şualine cevab bulabilecek vaziyette değilim. Çünkü okuyucumun memuriyetinin ne kadar küçük, ve maaşının ne kadar az ol- duğunu bilmiyorum. Bunları bilseydim, okuyucumu korku - tan sefalet korkusunun yerinde olup ol- madığını takdir edebilirdim. Maamafih, eğer okuyucum, bir ailenin ihtiyselarına karşı gelebilecek voziyette değilse, tavsiye ederim, evlenmiye kal - kışmasın. Çünkü bugünkü halde, fakirlerin kendi kendilerin! teselli için uydurdukları bü - tün parlak vecizelere rağmen saadet, yer yüzünün en pahalhı nesnesidir. Ve fakir bir insanın mes'ud olmıya ça- lışması, parasız bir İnsanın elmas veya pirlanta satin almıya kalkışması kadar beyhude ve mantıksız bir gayrettir. Mes'ud olmak istiyen insan, her şeyden evvel, sbfaletl mağlüp etmek mecburiye- tindedir! Aşktan kurtulmanın çaresine — gelince, gayet basittir: Makul düşünmek! Münir Nureddin, bu heyecanı her | İlkbaharın en güzel modelleri Yakta, ön ve kol üstleri pembe yünlü- den, diğer taraflar siyah yünlü kumaş- tandır. İki kumaşın birleştiği. yerlerle, | eteğin önüne (iki sıra), altına pembe ge- | çirilmiş siyah yün dantel diklimiştir. Bu model meşhur bir terzihanenin bu bahar için hazırladığı en güzel modellerden bi-| |ridir, Yeni modanın en göz alan incelik- lerini bir araya toplamıştır: Yün dantel, | pembe renk, sade bir kup... Yeni tayy yapmak istiyenler kadar geçen sonbahar- dan kalma siyah bir tayyörü olanlar da bu modelden çok istifade edebilirler, Ya- rım mettre düz pembe yünlü ile, yarı metre siyah, dantel kendilerine en son moda bir tayyör kazandırır, Halld Paşa zade Rifat unvanını takınan ve Ayşe Kamer isminde bir kadının Firuza- Gada 20 bin lra değerindeki apartımanını dolardırdığı iddia edilen Mevlüdun muhake- mesine asliye 1 inci cezada dün de devam e- dümiştir. Geçen celsede mahkemeye getirilen Halld paşa allesine ald nüfus kütüklerinden maz- nunun bu alle bir alâkası olmadığı anlaşıl- maştır. Bundan dolayı müddelumumtlk ta- rafından maznun aleyhine sahte büviyet ta- kınmaktan dolayı yeni bir dava daha açıl- miştır. Dün bu davanın da muhakemestne başlan- mış ve bâüdise eldden karışık bir safhaya dö- külmüştür. Eski iddiasında arar eden suçlu, yapılan dorgusu sırasında, şunları anlatmıştır: — Ben, Halid paşa ailesindenim. Halid pa- Ha ile validem Naciye Beşiktaşta Sinan Paşa mahallesinde evlenmişler. Bilâhare Manisa- K ler ve ben orada doğmuşum. 5 yaşı- | iğim zaman tekrar İstanbula döndük. | Nüifusa Manisada Deveciyan mahallesinden Kkaydedilmişim. Pakat, kayıdlar bilâhare yan- Şubesine geçirttim. Manisadan ve Akhisardan Halid paşanın | oğulları Nâsır ve Mehmedin istinahe sureti- le celbedilen ifadeleri mahkemede okunmuş- İtur. »Bal karabetleri mevend olmadığını söyleme! Aadam hakkında vaktile İzmirde münteşir «Sadayi Hâk» gazetesinde de neşriyat yapıl- | Poliste : Denize düşen kadının hüviyeti anlaşıldı 'Yeşilköy sahillerinde bir kadın cesedi bu- hunduğunu ve cesedin Gserinde — büviyetini isbat edecek hiç bir şey bulunmadığım dün- kü nüshamızda yazmıştık. Dün zabıtanın bu hususta yaptığı tahkikat neticesinde kadı - nin isminin Mükerrem olup — Kadıköyünde Rizi da oturduğu, şuurunun biraz mi tel bulunduğu ve bir kaza eseri olarak Ka- diköyünden denize düştüğü halde dalgala - tın cesedi Yeşilköy sahillerine attığı — tes - bit edilmiştir. Kartalda bir şimendifer kazası oldu Dün saat onda İstanbuldan İzmit lstika- metine gilmekte olan marşandir tren! Kar- tal istasyonunda manevra yaparken Devlet Demiryolları memurlarından Galib vaganla- rın arasına düşmüş ve başından ağır suret- te yaralanmıştır. Yaralı Nümüne hasştanesinde tedavi altı- Yarı spor, yarı tuvalet tayyör. Sabah- ları olduğu gibi öğleden sonraları da gi- yilebilir. Etek verevdir. Ceketin baskı ile yakasına siyah - beyaz çizgili kurnaş ko- nulmuştur. Kendisi de düz siyahtır. Be- Hindeki siyah düğmenin aşağısı açıktır. Yanlardaki yarma iki kocaman cebin üs- tüne iri birer düğme konulmuştur. |Baskın bütün kenarımda (yırtmaç ta da- hil) beş altı santim eninde kendi kumaşı görünmektedir. lanmıştır. Kazaya uğrıyanlar Boför Onniğin idaresindeki 1728 numaralı hususl otmobil Beyoğlunda Aynahçeşme cad- desinden geçerken seyyar satıcı İsmalle çar- parak sol bacağından yaralamış, şoför yaka- lanmıştır. * Gazliçeşmede Çapraz sokağında Boho- run kösele fabrikasında çalışan İsmall, #oi elini makineye kaptırarak parmaklarından yaralanmışlır. Bir bebek pencereden düştü Beşçiktaşta Caferağa sokağında 7 numara- h evde oturan İhsanın bir buçuk yaşındaki kızı Sevim açık bırakılan altı metre yüksek- üğindeki pencereden sokağa düşmüştür. Şiş- N Çocuk hastanesine kaldırılan Sevimin ha- yatından ümid yoktur. Devlet Demiryolları sertabibi kalb sektesinden öldü Devlet Demiryolları başhekimi mütekald General Fuad vazife başında füc'eten ölmüş- tür. Hükümet tabibi tarafından yaptlan mü- ayenede kalb sektesinden öldüğü tesbit edi- lerek defnine ruhsat verilmiştir. mış. Evlendiğim zaman, nüfusumu —hrkb!, l paşanın oğulltarı maznunla hiçbir eskidenberi kendi hüviyetlerini takman bu | llıılandırıcılıklan suçlu Mevlüd, paşa oğlu olduğunda ısrar ediyor Müddeiumumilik suçlu aleyhinde yeni bir dava daha açtı, bu dava da diğer dava ile tevhid edildi Buçlu, bu ifadelere cevaben: — Bunlar, benim aleyhime sahte verasdi iddiasile dava açmışlardı. Ba münasebetli sordurulması tir. gazetede .neşriyat yapılmıştı. Beni allelerit” den çıkarmak İstiyorlar, demiştir. vermiş ve Manisadan suçi ciyenin nüfus kaydının İki kadın polis bir Üfürükcü yakaladılar da Medineli Seyld All isminde biri, dün zabit ta tarafından adliyeye verilmiştir. |Seyid Aliyo müracaat ederek, kendilerine #” rinlik muskası yapmasını söylemişler, o df lerde bulunmuş, kadınların yıldızlarına bakü” rak, birine: gradk cürmü meşhud yapılmıştır. Asliye 4 üncü cezada muhakeme Bana tmüracaat ettiler. Allah için bak” tım, para lstemedim, kendileri verdiler... €7 Şahidlerin celbi için, duruşma talik edli” |miştir. Üç hırsız tevkif edildi hassa geceleri mühtelif yerlerden sirkatlif yapan Cemal, Anmeâ, Kümll isimlerindel İtevkif edilmi Müleferrllz: tedkik ediliyor Elektrik Şirketinin varidat ve masrafli” raflarının ıslahimi temin etmek üzere Naf Vekâleti teftiş dairesi relisi Şefik Urun'un mektedir. Komisyon, şirkelin varidat ve mi” sarife ald dosya, bülten ve fişlerini birer B” Türk tabiiyetine kabul edilenler Türkiyedeki ikamet müddetleri olan beş Sf7 hu Melzer ile karısı Rus mültecisi Atanaş B” zı Varvara ve İtalyan tebaasından mak nun sulhaller! olmadığı görüldüğünden VE Killer hey'eti kararile Türk tabiiyetine nl?: Melzerle karısı Varvara muşlar, Ali Sald ve Vedin adlarını Mahkeme her iki davanın tevhidine karaf muhakemeyi tâlik et Gedikpaşada büyücülük yapan T4 yaşımt Nimet ve Melek isminde iki polis memurü kabul ederek kayı yapmış, bazı tavaiyü” — Ben, hercalsin... demiştir. Bu edilef suçlu. mektedir. Aksaray, Fatih, Divanyolu civarında, biİ” üc kişi, 1 inci sum ceza hâkimi tarafındaf Elektrik şirketinin muamelâtı ranı kontrol ve şebekenin islaha muhtaç t#” yasetindeki komisyon faailyetine devam €7 rer tedkik etmektedir, neyi dolduran Sovyet tebaasından oi * mühendisi Framya Gron oğlu Lüdvig oını $ edilmişlerdir. müslüman 61 * na alınmış, hâdise etrafında tahkikata- baş- | dır, Yumurta etiketleri müsabakasi Yumurta ihrac nizamnamesine göre YÜ murta sandıklarına yapıştırılacak — etiket için İstanbuldaki ressamlar — arasında müsabaka açılmıştır. Yapılan krokiler Af * raya” gönderilmiştir. Şehremini Halkevinde konferanf Şehremini Halkevinden: Cuma ıürm 20230 da evimiz salonunda Üniversite doçali lerinden A. Caferoğlunun 11. inci u—rı!ı y 'Türk dilcisi Kaşgarlı Mahmud devri ve © leri adlı bir konferans vardır. Salon hırtl açıktır. Yangın başlangıcı Üsküdarda Doğancılar caddesinde muk 3d İsmail Hakkının mutasarrıf olduğu © Dir yangın beşlangıcı olmuğra da ataş Di meden söndürülmüştür. Bir kızın ayağı yandı Gişlide Kevzer sokağında oluran Neci x 12 yaşında Bahriye entarisinin eteği gala takılarak düşmüş, mangaldan döl üf ateşlerle sol ayağı yandığından Şişli hastanesinde tedavi altına ıımmı.m. ib W 'ki ahbab çavuşlar: Hile

Bu sayıdan diğer sayfalar: