31 Mayıs 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

31 Mayıs 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Sayfa Antuvan ölüm kulesinde yalnız kalınca, bir kahkaha attı: “ Hey, koca Allah adamı! Karşı karşıya geçtik, birbirimize güzel birer komedi oynadık. Bakalım, hangimiz muvaffak olacağız! ,, diye mırıldandı — Kendisinden o kadar iyilikler gör- düğüm bu adamı buraya getirtmekle, |kemmel bir oyun. Eğer bu oyunda mu- İniçin ihtiyar ettiniz?.. enu bir felâkete davet etmiş olmıya - | vaffak olabilirsem, manastırların tari- | Demişti. yım?. hine, yeni bir sayfa kaydolunacak. — Aslâ... Görüyorsunuz ya?.. Ma «| Diye bağırmıştı. nastırımız, insanları felâkete sürük - e lemek şu tarafa dursun; bilâkis maddi SON POSTA den; ve manevfi saadete isal ediyor. BİRBİRİNİ TAKİP EDEN GARİP — Düşündünüz mü?. — Vâkıâ, öyle. HÂDİSELER —E, şu halde?.. ürlaş — Mukaddes emri Ha edeceğim. Ertesi sabah, merdivenden, ayak — Öyle ise, ben de size hakikati söy- | sesleri işitilmişti. Fakat bu ayak sesleri, liyeyim... Şövalye Cemin, bu manastı-|hergün yemek ve su getiren rahiblerin ra ayak bastığı dakikadan itibaren, ge-|tahta kunduralarından çok farklı ve rek Ölüm kulesinin, ve gerek manastı- |çok hafifti. rın kapısı, arkasına kadar açılacaktır.| — Antuvan, derhal sofaya fırlamış. du- Bu kapıdan sadece kollarınızı sallıya- | yardaki salibin önüne diz çökerek dal- rak çıkacak değilsiniz. Ayni zamanda | gın dalgın duaya başlamıştı. sizi bütün hayatınızda refah içinde| Demir kapı hafif bir hırıltı ile açıl- N ederi yaşatmak için ne Jâzımsa, onu da bera-|mıştı. Ve gene, sessizce kapanmıştı. |Sie, bir mektub yazmak lâzım. anlaşmadık mı?.. Gibi, bir mana mündemicti. reddüd etmeden cevab vermişti: — Buldum.. mükemmel.. çok mü - İniz?.. Buraya kadar gelmek zahmetini Antuvan, başrahibin sualine hiç te - |Milli maçlardan sonra mevsim sonu da — Evet, muhterem pederim. Kendi- İngiltere milli takımı Fransayı 4 - 2 yendi. 70 bin kişi önünde Pariste oynanan maç çok ıelî heyecanlı oldu, İngiliz milli takımının merkez m İ cimi Drake harikulâde hücumlar yaptı — ; İki bin millik bir Avrupa türnesine çı- kan İngiltere milli takımı Almanları 63 mağlüb etmiş, İsviçreye 2-1 mağlüb ol- Başrahib, Antuvanın koluna gire - Muş ve on iki günden ibaret olan bu bü-!| tir. rek kaldırmış, odaya doğru çekmişti. | yi ,L L L Yransa milli Hiç bir mukaddemeya lüzum görme - | 3 ımını 4-2 yenerek Londraya dönmüş- tür. Mevsim zarfında (42) lig maçı yapan, seksen sekiz klübün İştirak ettiği kral Demişti... Başrahibin sözlerinde Ve | kupası maçlarını oynıyan, noel, yortu ve yılbaşı maçlarından maada bir sürü de — Artık, böyle ibadet taklidleri ya- | bulundukları şehirler arasındaki maçları parak birbirimizi aldatmıya ne lüzum |oynamak suretile asgari altmıştan fazla var? Dün, maddi menfaatler üzerinde | maç yapmış olan İngiliz oyuncuları bü- yük bir yorgunluğa malolan İskoçya, İr-| mek maksadile bu hücumu hatab landa ve Gal ile ikişer defa yaptıkları dünya kupasına hazırlanan Avrupa ta- kımlarile karşılaşmış oldular, İngiliz milli takımının en son karşılaş- maş olduğu Fransa milli takırm bu mev- a e v el we CA ber götüreceksiniz. Antuvanın omuz başında şu ses fisil -| — Bir mektub mu?.. sim Avrapada ea Çok muvaffekiyet kak — Böyle olduktan sonra, aramızda | gamıştı: — Evet... süzüüş eöimi bir ti en küçük bir ihtilâf kalmıyor, muhte -| — tpadetiniz kâfi, evlâdım. Bütün | — Şu halde, yazınız. İngiltere maçından evvel beş milli mü- rem pederim. — Evet, hiç bir ihtilâf kalmıyor. Si- ze, yarın sabaha kadar izin, düşünü - hüz, şövalyeyi buraya — getirtebilmek için bulduğunuz çareyi bana bildiriniz. — Pekâlâ, muhterem peder. — Azizlerin size yardım etmeleri için dua edeceğim. — Çok teşekkür ederim, muhterem pederim. * Antuvan, Ölüm kulesine avdet edip de yalnız kalır kalmaz, bir kahkaha at- tı: — Hey, koca Allah adamı... komedi oynuyoruz. Bakalım, hangimiz muvaffak olacağız?. Diye mırıldandı. Ve sonra, karyolasınm üzerine boylu boyuna uzanarak şöylece düşünmeye başladı: — Rahib Löyolanın, beni niçin öldür- mediğini şimdi anlıyorum: Demek ki; maksadı, benim vasıtamla şüvalyeyi ele geçirmek.. ondan sonra da, ikimizi bir- den öldürerek int'kam hislerini tatre'ı etmek... Bu meselede, ben çok kaba- hatliyim. Hem de, muhtelif sebeblerle kabahatliyim... Birincisi, şövalyenin kalbindeki ateşin üstü, kül bağlamıştı. Belki de; bir müddet geçtikten sonra, Civannayı büsbütün unutacaktı. Hal - buki ben, ona alil vücudünün ıztırab- larını unutturmak için yeni bir macera yarattım: Civannayı buradan kaçırıp götürmek.. böylece şövalyemi büyük bir sevince garketmiye kalkıştım. Bu- nun güçlüklerini nazarı dikkate alma- dım. İkincisi, Civannaya her şeyi ihti- yatsızca, bağıra bağıra söyledim, Fakat © anda o kadar coşmuştum ki.. rahib Löyolanın orada olduğfunu, ve bizi din- lediğini nasıl tahmin edebilirdim? Ü- Çüncüsü; gerek şatoda, ve gerek yolda, kaçmak tamamile elimde iken kaçma- dım., neticeyi bekledim. Halbuki, kaç- mıiş olsaydım; ne burada böyle bir ka- pana tutulacaktım, ne de şimdi şöval- yeyi getirtmeye söz vermek gibi bir mecburiyet karşısında kalacaktım, Şö- valyeyi buraya getirtmek, tabiidir ki aklımdan bile geçmez. Fakat o gelme- dikce, benim de bu korkunç kapandan kurtulabilmemi zihnimden silmem 1â- gım, Şu halde?., Antuvanın aklına, bir çok şeyler ge- dyordu. Fakat, o, bunların hiç birini beğenmiyordu. — Evet.. nasıl olsa, bu manastır ba- na mezar olacak, Fakat bu mezara bir adımda gitmemeliyim. Ancak bütün oyunlarımı oynadıktan sonra.. icab e- derse, beş on kişiyi de beraber götür- meliyim. Şu muhterem rahib efendiler- Je son bir ölüm oyununa girişmek, herhalde çok eğlenceli bir şey olacak. Fakat naşıl, nasıl, nasıl?.. Birdenbire yerinden fırlamıştı. Du - varlarda akisleri dalgalanan bir kah - kaha atmıştı: azizlerin, sizden razi ve hoşnud olduk- larını tebşir ederim. tiz Karşı| 2 karşıya geçtil« Birbirimize güzel birer | — Maalesef, bu mümkün değil, muh- |sabaka yapmış olan Fransa milli takımı, terem pederim... Çünkü yazı yazmak, | İsviçreyi, Holandayı, Bulgaristanı, Bel- nden gelmez, bunu, ben söyliyece- İçikayı üstün sayı farklarile mağlüb et - im. Siz, yazacaksınız. miş, yalnız İtalya milli takımile berabe- ve kalmıştır. Haftalardanberi hususi idmanlar yap- makta olan Fransa milli takımı 1924 Pa- Tis olimpiyadının yapıldığı Colombes sta- dında İngilizlere karşı parlak bir derece alacaklarını ümid ediyorlardı. Bir buçuk aydanberi sakat olan Arse- nal ve İngiliz milli takımının merkez mu- hacimi Drake, Almanya ve İsviçre ile ya- pılan maçlarda bir yandan tedavi edilmiş, diğer taraftah da hususi olarak idman yapmak suretile Fransızlara karşı oyna- mak üzere hazırlanmıştı. Bu karsılasma için husus! bir plân ha- zırlıyan İngiliz seçme komitesi, maçtan bir gün evvel Colombes stadında yapılan hafif idmanda bir gün sonraki maçın na- sıl cereyan edeceğini de oyuncularma izah etmiştir. İngilizler, Almanya ve İsviçreye çıkan takımda tadilât yapmışlar ve sol muavin yerine İngiltere ikincisi Wolverhampton tekımından Cullisi, merkez muhacim ye- rine de Arsenaldan meşhur Drakei ko- yarak sahaya öyle çıkmışlardır. Artistik, parlak ve açık bir oyunla Fransaya bir futbol dersi veren İngiliz- ler bu maçta pek güzel oynamışlar ve bilhassa hücum hattı bir makine gibi muntazam ve ahenkli çalışmıştır. Hücum hattında İngiltere ikinci ligin- de bulunan West Ham klübünün sol içi Gülden Avrupada yaptıkları üç maçta da bir harika olduğunu isbat etmiştir, Ge - ride müda: 'a, ileride hücum hattına pek güzel yardım eden bu oyuncu İngi- liz milli takımının en parlak rüknü ol - duğunu, bilhassa bu maçta Röstermiştir. Aston Villadan sağ açık Broom da ilk devrede elinden sakatlanmış — olmasına rağmen bütün oyun müddetince yüksek bir oyuncu olarak sahada daima nazarı dikkati celbetmiştir. Her hücumda Fransa müdafaa hattın- dan atlıya atlıya giden Drake için söy- lenecek tek söz onun her zamanki gidi etrafa ateş saçmış olmasıdır. Oyunun beşinci dakikasında sağ muavinden gü- zel bir pas alan Broom yirmi beş yar - dalık bir mesafeden kuvvetli bir sol şüt- le birinci sayıyı yapmıştır. 32 nci dakikada Fransızların bir hü - cumu sol taraftan körner ile neticelen- miş, Fransa merkez muavini Jordan be- raberliği temine muvaffak olmuştur. O an içinde Bastin Fransa müdafaası önünde topu ortalamış Drake şahsi bir efor ve kuvvetli bir şüitle ikinci sayıyı yapmış ve biraz sonra Fransızların mer- kez muhacimi Nikolâ 35 yardalık mesa- feden çok kuvvetli bir şütle tekrat be - raberliği temin etmiştir. Oyunun hararetli bir devreye girdiği zaman soldan gelen bir pasla Droke kendine mahsus hücumlarile Fransa mü- dafsasını yaparak Üçüncü sayıyı yap- mıştır, Antuvan, birdenbire başını çevirmiş- (Arkası ver) Bir doktorun günlük — motlarından Kabakulek Bazi mekteblerde ve şurada burada bu mrada sik zik kabakulak hastalığına t edimektedir. Kabakulak tekrar m ki, çene allında bulunan ve ku - olan tükürük bezinin İltiha- ağızdan girer. Kabaka « l arın tükürük #razı gertatı 'a yaya karışarak onlara yakın yaşayan di- Ber bazı cuzlara da hastalığıu sira - yetine sebeb olur. Kabakulak küçükken çekmiş büyüklerde de görülebllir. Haş « tanelerde, kışlalarda, orduda görülebi - lir. Hattâ harb zarmmanlarında zühur & - derse (Ordu bozan) diye isim verilir. Bir- denbire çenenin kulak kısımına yakın 6- lan zaviyesinde bir şişkinlik oluyor, de- recel hararet 39 a kadar çıkar, Otdukça iztırablıdır. Çene güç açılır. Ve yutkun - mak müskül olur. Hastalık vasat! olarak bir tarafda ise bir hafta kadar sürer. Faukat ekseriya iki tarafı da tutar ve ha- kikaten ismi gibi kulak tarafımızda bü - yük bir kabalık peyda olur ve 6 raman hastabk birkaç gün daha uzar, Kabakulağın tefrih devri 18 güne ka- dar çıkar, Yani aflenizden bir çocuk di- Bet kabakulaklı bir çocukla temas et - mişse on sekiz günü sayınız. On sekiz gün hastalık çıkmazda allatmış demek- Ür, Kabakulak erkeklerde baran husyelare satavır. Ve hurye fltlhab büasule getirir. Mühimdir. Bunun haricinde büyük bir tehlike ibrez etmiyen bir hastalıktır. 'Tedarvi tcin biraz pansıman ve gar - garadan başka da yapılacak bir şey yok- tur. Kabakulak ceken bir çocuğu Jâakal yirmi gün mektebe göndermemelidir. — Ah, muhterem pederim.. siz misi- | Günün Bulmacası ©8. CVH U $W 8 1 — İstanbulda enginarile meşhur mahal, 2 — Valide - «Bol bole un zıddi $ — Çan - Nefi lâhikası. 4 — Pişmemiş - Astında. | $ — İnsanın başındaki - Fazla. | 6 — Rabıt edatı - Bal yapan böcek - zannet 7 — Varmaktan nefi hazır, 6 — Temiz - taannüd. 9 — Canı yanma - İşaret sıfatı, 10 — Gülmemek, YUKARIDAN AŞAĞI: 1 — Nazar etmek - Demirin küfü, 2 — Valide - Kiraya tutan, $ — Köylülerin yağmurda üzerlerine al- dıkları pelerin - Şehir haricinde çi - | menli, otlü mahal. | « — Pirinçle yapılan bir. yemek - İstif - ham Jâhikası. | | Cevab isteyen uculurımazın — posta 5 — Dört tarafı se ile çevrilen kara par- (| yula yolamalarını rica ederiz. Aks) tak, çası - Üzüntüsüz yaşama, 1 dirde istekleri mukabelesiz kalabilir. 6 — Mansaralar. p 4g Nöbetci eczaneler 7 — Bir kış sebzesi - Yanmıyan, kırıl -| miyan, kıvrılan şeffaf maden, 8 — İsim - Dü. | | || mu gece nöbetçi elan eezaneler şunlardır: l İstanbul cibetindekiler: | * — Gürültü - Bir nevi kalın palta. 10 — Aranmak masdarından emri hazır - Aksarayda: (Şeref), Alemdarda: (Ab- Bülkadir), Beyazıdda: (Asador), Bamat- Güzel söz söyleyen. 2 lAlL I/ | yada: (Eroftlos), Eminönünde: fMehmeci Kâzım), Eyübde: (Hikmet Atlamaz), Pe- E nerde: (Hüsameddin), — Şehremininde: (Hamdi), Şehzadebaşında: (İ. Hakkı), * Karagümrükte: (Puadi, Küçükpazarda (Necati Ahmed), Bakırköyünde: (HMâD, Beyoğlu cihetindekiler: İstikiâlcaddesinde: (Dellasuda), Gala- tada: (Hüseyin Hüsnü), Taksimde: (Li- monciyan), Pangaltıda: (Nargileciyan), Beşiktaşda: (AlL Rıza), Boğariçi, Kadıköy ve Adalardakiler: Üsküdarda: — (Selimiyel, Barıyerde: (Asafi, Kadıköyünde: (Moda — Merkezi, Büyükadada: (Şinasi Riza), Hoybelide: (Tanaş). z >iSMMS >irim W l- Fransızların bir, İngilizlerin ti ” oyunun üç dakikası içinde olı Devre 3-2 İngilizlerin lehinde Y İkinci devre daha ziyade kuvvetli hücumları ile geçmiş, Fransa kalecisi Di Larto hariku tarışlar yapmıştır. İngiliz sağiçi; Drake'in pek ki sayı yapmasına yardım eden pas vermiş ise de Fransa takım! ve merkez muavinleri penalti | kilde kesmiştir. g Bastin, penaltıdan rahat ve BÜ" | vunqlı dördüncü sayıyı yap Hakem: M. Baert (Belçika). Maçta 659,650 frank hâsılat bu yeni hasılat rekorudur. Bugüukü maç Pazar günü Fenerbahçeye 10 olan Romanyanın Tamşvar takıfti |gün 'Taksim stadında Beyoğlu Dmile karşılaşacaktır. ! Müszabakaya akşam beşte b |tır. | Fenerbahçeli Bedf klübün müessis, gön yaptıkları fevkalâde uıpıın" 1rmuiıi geçtiğini, eski sol açık bün son günlerdeki hattı g le tenkid ve içtimal teri ş Dün öğrendiğimize göre "f -| nakaşaların asıl aebebi, Bedrinil tede yazdığı bir yazı ve bu yazıdk İrecilerini şiddetle tenkid etmi diği cevabda — tenkidlerini poktal nazarında ısrar etmiştif Bunun üzerine bazı âzalar timat terketmesini söylemişle!: büsbütün şiddetlenmiş, neticedü min eski 30! açığı olan Bedil rakarak çekilmiştir. . *ö Bunu müteakib içtimada ' Bedrinin Küpten çıkardması ğl ğ rinde görüşmüşler, içlerinden bir lecek bu kararın çok emekdür çin ağır olacağı mütaleasını ce müessis âzalıktan çıkarılmaSr mişlerdir. Bu teklif karar balinİ Fenerbahçe Spor Klübü Riyasetinden: Fenerbahçe Kiübü Müessisltf 29 Mayıs 1938 Pazar günü Vaki “- ında idare hey'etinin mesbuk Ti deraatı hakkında verdiği izahâf ğ fettişleri raporu müzakere V€ Gilip bu muamelât ve teraat Ve ? ila kabul ve tasvib edilmiştir. ”J VA

Bu sayıdan diğer sayfalar: