30 Haziran 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

30 Haziran 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— ketimizi tasvib etmiş olmazdınız. F h Drayet etmesi hiçbir hukuk prensipine | Hükhümetiniz düşündü. Bu yapılan fe- | | - balarının ailelerinin üstünden bu dam- — met, karşılıklı fikir ihtilâlleri arasında | 4 lsu';l:ı hiçbir alâkaları olmadığı halde bu- k K | | fenalıklarını yüzüne vuranlar bile Türk Cumhuriyeti, yeni Tüirk devleti, | pefile, meclisile, hükümetile dinamik bir — devlet yürüyen ve hareket eden, zamanın icablarına göre daima müteyakkız ve u- Oyanık bulunan, yerinde ve zamanında tedbirlerini alan bir devlettir. Eğer biz — bundan yirmi sene evvel millet, kanun, vicdan ve muahedelerle haklı olarak hü- küm yemiş olan bu yüzelliliklerin talih- “lerini tanzim ederken bunları münhası- Tan virmi sene evvelki haklı kin ve gayz Affedilen (Baştarafı 1 inci sayfada) 5 — Şükrü, Tütüncübaşı, Vahdeddi- nin bendegânından. San Remo'da ölmüş- tür. 6 — Yaver paşa, serkarin, Vahdeddi- nin Başmabeyincisi, Mızırdadır. N Ayvni, soryaver, Damad rid ka- binesi bahriye nazırı. 1935 de Mızırda öl- müştür. zaviyesinden mütalca etmiş olsaydık di E — Relik, hadlasi büme nüdlrk — namik devlet vasfile kabili telif olmıyan (| — aefteri hakani müdürü. San Remo'da öl- | bir hareket yapmış olur ve elbet bu hare-|| — müştür. 9 — Tahir, Yanyalı, yaverandan er- kâmıharb miralayı. Marsilyadadır. 10 — Hadi, maarif nazırı, Mahmud Şevket paşanın kayın biraderi, Pariste- dir. Sevr muahedesini imzalıyanlardan- dir, 11 — Remzi, cski ticaret ve ziraat na- marı, Sevr muahedesini imzahyanlardan- dir. 12 — Fahreddin, eski maarif nazın, Bevr muahedesin! iImsa edenlerdendir. 13 — Cakacı Hamdi, eski bahriye na- zrı. 14 — Comal, eski ziraat ve ilburet na- zırı. Damad Ferid kabinesinde dahiliye hnazırlığı etmiştir. Romanyadadır. 15 — ÂAli Rüşdü. Hersekli, eski adilye nazırı, 1936 da Saray - Bosnuda ölmüş- tür. 16 — Rıza Tevfik, şalr ve feylosof, Mi- sırdadır. 17 — Reşad Hâlis, eski Bern seliri, Sevr ramahedesini imzalıyanlardandır. 18 — Süleyman Şefik, kuvayi inziba- tiye kumandanı. 19 — Tahsin (Bulgar), süvari yüzba- Şısı, halâskâran grupu müessislerinden, 20 — Ahmed Refik, kuyayi inzibatiye erkânıharbiye relsi, 990 da tecennün e- derek Besnrabyada Kişnev'de ölmüştür. 21 — Zeynelâvidin, Konyalı, üâyan- dan, Suriyededir. 22 — Gümülcineli İsmail, eski Bursa valisi, Marsllyadadır. 23 — Kaymakam Fettah, kuvayi inzi- batiye mensubininden, Nemrud Mustafa divan ! âzasından. 26 — Ali Nadir, İzmir kolordu kuman- dam, kuvayi inzibatiye kumandanların- dandır. Mısırda sefalet içinde ölmüştür. 25 — Tarık Mümtaz, Damad Feridin yaveri, kuvayi inzibatiye mitralyöz ku> mandanı, Yunanlıstandadır. 28 — Fanizade Mes'ud, eskt Cebelibe- reket mutasarrıfı. 27 — Miralay Sadık, hürriyet ve itl- Tâf lideri, Romanyada Horşova köyün- dedir, kör olmuştur. 28 — Halil Rahmi Malatya mutasarrıfı. 29 — Girldli Hüsnü, axki Manisa mu- taşarrıfı. $0 — Nemrud Mustefa, sabık divanı- harb reisi. 31 — Hulüsi, Uşak belediye relal. 22 — Haln Muslafa, sabık Adapazar kaymakamı. 3$ — Hafız Ahmed, Tekirdağı sabık müftüsü. 344 — Babit, sabık Afyon mutasarrıfı, ölmüştür. 35 — Celâl Kadri, sabık mutasarrıfı, Halahdedir. 46 — Adil, âyandan, sabik — dahiliye nazın, Viyanada ölmüştür. 37 — Mustafa Natık, sabık İstanbul , Biz aradan yirmi sene geçtikten sonra, Tmeseleyi tedkik ederken gördük ki, 0 Bgünlerde o zaman doğmamış çocuklar bu ' gün memlekette hayata atılacak çağa varmış bulunuyorlar. Benim duydukla- yıma göre, bunlar arasında babalarının yat. Bu çocuklar istiyorlar ki, artık kendileri de babalarının hatasını tamir edebilmek ve memlekete olan borçlarını ödiyebil- mek için kendilerine fırsat verilsin, esa- “sen bir cürmün m'lcrimden başkasına si- |gun olmadığı gibi sirayet eder gibi gi “rünmesi de ayni derecede muzırdır. inalıkların tamamile, olduğu gibi artık | hatıralara ve tarihe mal edilmesini ve şkanun damgasının kaldırılmasını müna- Bib buldu. Sanırım ki bu hareket yürü- “yen devletin, hareket halinde bulunan devletin yapabileceği ve şuurlu bir hare- kettir. Söylediğim gibi zaten bu hareketi — hesablı, ölçülü olarak yaptık. Memleket- te rahat otururlarsa oturmalarına müsa- de etmek ve çocuklarının da bu kanun 'Bımgasmrhn kurtulmalarını istedik. Ba- ganın kalkmış olduğunu kendilerine teb- şir etmek istedik. | , Kanunda ikinci hedef, haklarında he- yeti mahsusa kararı verilmiş olanlardır. Büyük harbin sonundaki çöküntü, zul- büyük bir kısım teşkil eden o zavallılar, © kimselerdir ki, memleketin selâmetini | “dalâlet yolunda aramışlardır. Bu adam- | Jlar yıllardanberi bu yanlış hareketleri- ş nin cezasını görmüşlerdir. Arzu ettik ki, artık dalâlet yolları münakaşa edilmiye- “cek kadar açık bir şekilde meydanda ol- duğu bir zamanda bunların cürümlerini / temadi ettik. İnsafla ve yürüyen devlet riyesile kabili telif olmuyacaktır. İs- tedik ki, bu yüzelliklerden sonra bunla- nazaran daha çok hafif vazi; uünan bir kısım vatandaşlarım N hörmal vatandaşlık hakkını iktisab edı bilsin. Nihayet üçüncü hedef olan İstiklâl —mahkemeleri mahkümları. Bu zavallı- Jar da büyük Türk zaferinden sonra «Bedirhanl» — cskl Gazlanteb ürf, keskin, sert ve şedid ve geniş in- kılâb hamlelerile karşı karşıya geldi- der. Bu kadar kesif, keskin, ve kuvvet- inkılâb hamlelerini tamamen hazme- üyenler bulundu. Bu hazmedemi- yenler arasında İstiklâ! mahkemelerin- j Ğ a “Gde mahküm edilmiş bulunanları hiç übhesiz ki, geçirdikleri müddet zar- anda, memleketin, inkılâbın icablarını etmiş ve artık bu memleketin ona lâyık bir seviyeye çıkmışlardır. Onların da bu af kanunu içinde kayıd- z ve şartsız affolunan kimse olarak hil alsun. /— Arkadaşlar, arkadaşlarım söz söyler- iken, şimdi biraz evvel bendeniz de maruzatta bulunurken ve hattâ ara- mızda hasbihaller ederken daima bu a- mların şahısları gözümüzün önünde lunarak mütalea yürütüyoruz. Yürü- ğiz ve yürütmekte devam edeceğiz, iz reylerimizi verirken bu adamla- muhafızı, Mısırda ölmüştür. 386 — Ahmed Asım, Bulgaristanda öl- | müştür. 39 — Ömer Fevzi, sabık Bursa müf- tüsü, Mısırda ölmüştür. 40 — Aziz Nuri, sabık Bursa vali ve- kili, Misırdadır. 41 — Ali Gallb, sabık Harput valisi, Köstencede ölmüştür. 42 — Vasfi Hoca, âyandan, sabik ev- kaf nazırı, 1928 da Romanyada ölmüştür 43 — Zeynelâbidin, Adanalı, hürriyet ve Itlâf kâtiblumumisi, Mısırdadır. ©4 — Mehmed Ali, sabık dahiliye na- aırı. 32 — Mahmud Mahir, sabık Çanakkale mutasarrıfı, Misırda ölmüştür. 58 — Bmin, sabık İstanbul merkez ku- mandanı, Mısırdadır. $4 — Osman Nuri, Bolu mutasarrıfı, Mısırdadır. 53 — Sadullah Sami, sabık Kilis kay- makamı. 56 — Çerkes Edhem, Ummandadı Fın ailelerini ve çocuklarını düşünerek |afivlerinde daima büyük hamleler ya- gmüsamahakâr olmanızı -Tica N bedbaht adamların çocuklarını k reylerinizi istimal etmeniz, ederim. |parlar. Türk mileti, onun Şefi çok bü- dü-|yüktür. Affı da eserleri gibi büyük o- lacaktır. (Şiddetli alkışlar, Bravo ses- | dileri hakkında söylenen sözler ka- |leri). 1 j yerinde olacaktır. Bundan başka g göstermiş alacağız ki, büyük mil- İetler ve büyük şefler cezalarında ve MİDENİZ Bozuk, diliniz paslı, kabız çekiyorsanız Bu izahatı müteakib kanunun bheyeti umumiyesi üzerinde müzakere kâfi görülerek maddelere geçilmiş ve ka- mutlaka 150 likler af edildi f h î (Baş tarafı 3 üncü sayfada) 150 likler 57 — Reşid, Çerkes Edhemin biraderi. Ummandadır. 58 — Tevfik, Çerkes Bâhemin biraderi, Ummandadır. 59 — Kuşcubaşı Eşret. 60 — Hacı Bami, Kuşcubaşı — Eşrefin biraderi, ölmüştür. 81 — Tahsln, sabik İstanbul polis mü- dür, Paristedir. 62 — Şamlı Ahmed Nuri, Çerkes, öl- Müştür. . 63 — Bategog Sald, İzmir dava vekli- lerinden. 64 — Binbaşı Ahmed, mütekald, öl- müştür. a 65 — Hafız Said «Konyalın, ölmüştür. 66 Lümyalı Yakub, 07 — Kâzum, Aâ Şahindey kariyesinden, 68 — Bigalı Nurt Bey oğlu İsa. 69 — Bafer Hoca, Eskişehirli, 10 — Harunrteşid, Kirmastinin Kara- osman kariyesinden, ölmüştür. l — Maan Ali, 72 — Hamete Ahmed, ölmüştür. 73 — Baki Kâümil, Adapazarı Tavşan- bey kariyesinden. 74 — Koca Ömer oğlu Hüseyit, Söke Ereğlisi Tekkeli kariyesinden. 75 — Maan Şirin, ölmüştür. 76 — Berzok Tahir. 77 — İbrahim Hakkı, İzmit mutasar- rıfı. 18 — Bağ Osman, Hendeğin Şilli ka- riyesinden. 19 — Haci Ahmed, Susığırlık Demitr- kapılı, Amman'dadır. 80 — Küçük Edhem, İzmir Akhisarı kaymakamı, yüzbaşı. Bi — Tarsuslu Kâmil paşa zade Kemal. 82 — Kâmil paşa zade Selâmi' 83 — İzmirli Refet, Köylü gazetesi sa- hibi. & — Hasan Sadık, Haleb'de Doğruyo! gazetesi sahibi. 85 — Ömer Fevrzi, Trabronlu, Balıke- sirde İrşad gazetesi sahihi. arının 88 — Rani zade Ati İlmi, Adanada Ferda gazetesi sahibi. &1 — Pehlivan Kadri. 88 — Refi Cevad, Alemdar gazetesi sahibi, Masırdadır. 80 — Perld, eski Köylü gazelesi sahibi. 90 — Münir Mustafa, Edirnede Temin, Belânikte Hakikat gazetesi sahibi. 91 — Ali Sami, bahriyeli, Bandırmada Adület gazetesi sahibi. $8 — Relik Halld, muharrir, —sabık posta ve telgraf nazırı, Haleb'dedir. 93 — İzmirli Hafız İsmali, İzmirde Mü- savat gazetesi sahibi. $4 — Komal, sabık İstanbul polis mü- dür muavini, 95 — İspartalı Kemal, E miye müdür muavini, 96 — Seref, sabık İstanbul polis mü- düriyeti birinci şube müdürü. 91? — Hafız Sald, poliş müdüriyeti bi- rinel kızım şefi, ölmüştür. 98 — Hacı Kemal, sabik Arnavudköy merkez memuru, ölmüştür. 99 — Namık, polis başmemurlarından. 100 — Nedim, Şişli kamiseri. 101 — Funü, Yaloya kaymakamı, Bdir- ne polla müdürü, İsmir merkez memturu. 102 —— Çelebi Yusuf, Adana polls mü- dürü, 103 — Sakallı Cemli, Unkapanı mer- kez memuru. 104 — Mazlüm, Büyükllere —merkez memuru, 105 — Fuad, Beyoğlu ikinci komlseri. miyeti umu- 106 — Rıfat, Mevlünzade, Serbesti ga- zetesi sahibi, ölmüştür. 107 — Sald Molla, İngiliz muhibler ce- miyetl müsasisi, sefalet içinde ölmüştür. 108 — Kürâ Bakkı, Süleymaniyeli. 109 — İbrahim Sabri, Mustafa Sabri hocanın oğlu, 110 — Burzalı Cemli, fabrikatör. ill — Ragıb «Çerkese, casus. 112 — Kazak Hasaa, Haçinli, Pransız zabitliği yapmıştır, ölmüştür. 113 — Çerkes Davud, eşkıya - relsi, 114 — Çerkes Bekir, binbaşı, eskt mu- hariblerden, Suriyede ölmüştür. 1165 — Nocib, Bursalı fabrikatör Cemi - lin biraderi, 116 — Ahmed Hulüsi, İzmir umuru İslâmiye müfettişi. Bundan sonra 150 ye kadar olanlar Gönen, Bandırma, Manyas, — Suzığırlık havalisinde Anzavur Ahmed ile beraber çalışan köylülerdir. nun kabul edilmiştir. , Ankara, 29 (Hususi) — Bugün Meclis- te kabal edilen diğer kanunlarla beraber af kanunu da yarın Cumhurreisinin yük- sek tasdikine arzedilecektir. Af kanunu neşri tarihinde mer'iyete gireceğine Bgöre gelecek hafta içinde Resmi gazetede Neş- rolunarak tatbik mevkilne konacaktır. | Ib'oh MAZON MEYVA TUZU'n Edebiyat : Zeytindağı (Baştarafı 9 ncu sayfada) Yazımın başında Falih Rifkiyı sön de- ratorluğun bağrına sokulmüş buluyoruz. | vir edebiyatımızın en olgun, en ileri ham- Zeytindağı başlangıç, hatıralar - Zey-|leli edibi olarak selâmlamıştım. Bunda tindağı, Çöl destanı, Ateş ve Güneş ve İs-| yanılmcadığıma eminim. tanbul.. gibi altı bölüme ayrılmış. En akıcı, sade ve o nisbette renkli bir Başlangıçta, muharrir 1915 den 1918 e|Üslübcu olan Falih Rıfkı, kelimelerini kadar hâdiseleri gayet usta bir tasnifle| bir kuyumcu titizliği ile işliyen bir mu - anlatıyor, ve en yakından tanıdığı Cemal | harrirdir. Onun yazılarında lüzumsuz bir Paşanın, bozgundan sonra geçirdiği gün-| kelimeye, boş, kof bir imaje rastlıya - leri sıralıyor, Hatıralar kısmında, İttihat| mazsınız. Her kelimesi tartılıdır. her ve Terakki fırkasının babayani ve şark|cümlesi hesablı, düzenlidir. İki üç satır demagoku lideri Talât Paşanın canlı por-| içinde yarattığı, el ile tutulacak kadar tresini Cemal Paşa ile vaki olan tanış -| canlı manzara, âlem, bir tablo kadar ay masını, harbden sonra «İstanbul» u, ken- | dınlık ve canlıdır. Onun size anlatmak i ine hâs pürüzsüz ve olgun bir görüş|tediği şeyi, keçiboynuzuna benzetemez - ile resimliyen Falih Rıfkı, (Zeytindağı) | siniz. Bir parmak bal almak için, bir kilo € türlü unsuxardan kurulmuş | odun çiğnemenize hacet yoktur. Bilâkis bir mukavva kutu kadar muhkem olmı- | o bütün çakılları, molozları ayıklamış, si- yan kağşamış Osmanlı imparatorluğunu, | e vereceği şeyin bütün özünü hazırla - bu imparatorluğun dayandığı cezbeli | mıştır. İş bu (öz) ü lâyıkile anlıyacak kı- (din) siyasetini gayet ustaca filme çeken | ratta olmaktır. Zira gayet zeki ve usta bir san'atkârdır. bir yazıcı olan Falih Rıfkı, kelimeler - Bu, bölümdeki yazılardan hiç birini a-| den vücude getirdiği zekâ projektörünü yırd edememekle beraber; Mısır sitması, | yolunuza tutmuştur. Tasvir kudretini, ve Bizim imparatorluk, Muhammedin mezarı | ruhunuza kadar sinen çöl uzletini mi duy- Hacı, Musa oğulları, Altın ve odun par-|mak istiyorsnuz, şu satırları okuyunuz: çaları, nesir ve tasvir nümunelerinin en| <— Ah bu çöl, kumsuz çöl, taş ve di - şaheserleridir diye bir iddiada bulunabili. | ken çölü, yeşili solmuş bir diken yığını ri üstüne sarı boynunu uzatan çobansız de- ve, ve bir diken kümesinin üstünden ba- kır rergi hududsuz bir dağa doğru, sessiz sadasız giden kadınla çocuk kalabalık - tan, süsten ve sesten ürkerek kaçan be - devfiler, sonra çöl üstüne yavaş yavaş ya- yılan dağınık ve böş akşam, iri ve sayısız yıldızlı gece, çöl gecesi... Ve her istas - yonda çil çeyrek serpen Enver Paşa... Enver Paşa yalnız dekor bozuyordu..» Çölü bilmiyenler, oradan geçmiyenler bile, bu tasvirle, onu gözlerinde canlan - dırabilir. 'Türk edebiyat tarihinin en canlı bir e- seri, büyük savaşın en çıplak, en reel bir tablosu olan Zeytindağını bütün okuyu« culara hararetle tavsiye eder ve muhak- kak okuyunuz, derim. Hem buna ne ha- cet, Eserin başında vaktile ihtisaslarını söylemiş olan Hüseyin Cahid Yalçın, Ya- kub Kadri, Nurullah Ataç gibi ustalar Zeytindağını zaten meş'alelendirmiyor - lar mı?.. İbrahim Hoyi Çöl, destanı, çölde harbedenlerin; Tür- kün ezeli fedakârlık, feragât, ve teva - zuünu birleştiren üçüzlü bir şiarının des- tanıdır. Ülkesi uğrunda seve seve can ve- ren, vazifesini sırf bu aşkla başaran, kum göllerinde kanları bir hiç uğruna başuna akıtılmış alan Türk çocuklarının desta- nidir, Onda İliadanm hacmi bulunmaz, fakat daha zengin ve coşkun bir ruh, ifade vardır. İstanbul bölümünde, Falih Rufkı 1914 den 1918 ze kadar süren Türk hamase -| tinin, ezeli ve ebedi kahramanlığının en het, en muciz bilânçosunu — çizmiş; ve Zeytindağı şu satırlarla biliyor: «Yemeni hiç bilmiyorum. Belki güneşi Şeria güneşinden daha sıcak, çölleri Hi- caz çöllerinden daha kuru, daha niha - ye Fakat bunun ne ehemmiyeti a- , kahramanlar için ıklimler, düş - manlar, denizler ve karalar birdir...> etsizdir. PARA BiRiKTİRENLERE 24.80 Lira iKRAMİYE VERECEK Zirsat Bankasında kumbaralı ve ihbarsız tasarruf hesablarında en az 50 lirası bulunanlara senede 4 defa çekilecek kur'a ile aşağıdaki plâna göre ikramiye dağıtılacaktır: 4 Adet 1,000 Liralık 4,000 Lira 4 500 2,000 4 250 1,000 40 100 4,000 100 50 5,000 120 40 4,800 160 20 ,, — 3,200 ,, DİKKAT: Hesaplarındaki paralar bir sene içinde 50 — liradan aşağı düşmiyenlere ikramiye çıktığı takdirde 96 20 fazlasile verilecektir., Kur'alar senede 4 defa, 1 Eylül, 1 Birinci kânun, 1 Mart ve 1 Haziran tarihlerinde çekilecektir, ” tecrübe ediniz. Mide ve barsakları yormaz ve alıştır- maz. İçilmesi lâtif, tesiri kolay ve müleyyindir. Biç- bir müstahzaratla kıyas kabul etmez, çünkü son de- rece teksif edilmiş bir tuzdur. On binlerce kişi gibi siz de MAZON isteyiniz ve müşabih isimli ve taklidleri reddediniz. Horos markasına dikkat,

Bu sayıdan diğer sayfalar: