10 Eylül 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

10 Eylül 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Eylk Çinliler Sarınehirde | Japonları mağlübetti Birkaç gün evvel Japonlar tarafından işgal edilen'bir şehir geri alındı Londra 9 (Hususi) — Çinliler, bugün Yangtze ve Sarmehir cephelerinde iki mühim muvaffakiyet elde ettiklerini bil- dirmektedirler. Çinliler, Hankeunun 80 kilametre uza- ğında bulunan ve bir kaç gün evvel Ja- ponlar tarafından işgal edilen Kuang-Tsi şehrini istirdad etmiş ve Japonlara ağır zayiat vermişlerdir. Çin kıt'aları Sarınehir cephesinde de Japon kuvvetlerini mağlüb etmişlerdir. liraat Vekâletinin vilâyetlere ve orman teşkilâtlarına tamimi Ankara 9 (A.A) — lâyetlere ve orman teşkilâtlarına aşağı - dâki tamimi göndermiştir: 1 — Köylüye ve keresteciliği geçim vâ- Sılası ittihaz etmiş olanlara gösterilecek teshilât talimatnsme ve izahnameleri önderi! d, > öz — aş alaya ve köylü inşant, mahrukat, bulgur, pekmez gibi bazı kış” lık ihtiyaçlarını temin için ihtiyaç için- de bulunmaktadır. 3 — Mıntakanızdaki orman memurunu celbederek birinci maddede işaret edilen köylü ihtiyaçlarının süratle ve suhuletle teminine sid muamelenin ikmaline gay- ret buyurmanızı ve bazı defalar olduğu gibi, muamelelerin teahhürü yüzünden İngiltere Yugoslavyaya Kredi açıyor Belgrad 9 (A.A.) — Yugoslovenski Ku- rir gafetesinin öğrendiğine göre son za - manlarda Londra sitesi Yugoslav piya - #asına karşi büyük bir alâka göstermek- tedir. Türkiyeye 16 milyon sterling ik - raz etmiş olan bir İngiliz bankaları sen - dikası, söylendiğine göre, Yugoslavyaya daha büyük mikyasta ikrazatta bulun - mak tasavvurundadır. Ayni gazetenin diğer cihetten haber al- dığına göre, salâhiyettar Yugoslav mah- felleri prensip itibarile bir istikraz ak - tedilmesine muarız bulunmamakla bera- ber hali hazırda Yugoslavyanın ecnebi memleketlerinden böyle bir istikrazda bulunmasına lüzum olmadığı kanaatin - dedirler, Dahiliye ve iktısad Vekilleri şehrimizde Ankara 9 (Hususi) — Dahiliye Vekili Şükrü Kaya, İktısad Vekili Şakir Kese- bir bu akşam ekspresle İstanbula hareket etmişlerdir. Başvekil harektini tehir etmiştir. Gele- cek hafta sonunda İstanbula gidecektir. Öğrendiğime göre, İktisad Vekili bi - rinciteşrin içinde Doğu vilâyetlerinde bir tedkik seyahatine çıkacak ve bu ara- da Ergani madenine de uğriyacaktır, * Dehiliye Vekili ve parti genel sekre- teri Şükrü Kaya, Maliye Vekili Fuad Ağralı ve İktisad Vekili Şakir Kesebir bu sabah Ankaradân şehrimize gel - mişlerdir. Vekiller şehrimizde bulunan saylav- ler, vali Muhiddin Üstündağ, vilâyet, parti, belediye ve iklisadi mahafil er- kânı ve dostları tarafından karşılan - mışlardır. N Vali dün Ankaradan geldi Bir müddettenberi Ankarada bulut non vali ve belediye reisi Muhiddin Üstündağ dün şehrimize gelmiş, vilâ- yet ve belediye erkânı ve dostları tara- fından karşılanmıştır. Vilâyet ve belediye işleri hakkında Ankarada temaslarda bulunmuş olan Muhiddin Üstündağ, bilhassa şehrin imarı ile meşgul olmuş, imar plânının tatbiki için lâzım olan paranın istikraz m —— Ziraat Vekâleti, vi- |müsaadelerin kışa kalmamasının temini- ni ve bü muamelenin bu. suretle yapıl - ması için mupzam orman memuruna ib- tiyaç varsa bildirilmesini. 4 — Maruz talimatnameler ve kanun ve bunlara uygun olarak vereceğiniz emir ve talimat dahilinde harekette taallül ve teramisi görülen orman memurlarının Vekâlet emrine alınmak ve tecziyz edil mek ve yerlerine yenileri gönderilmek üzere isimlerinin telgraflanmasını. 3 — Kuraklık ve seylâptan mutazarrır sahalar buğday ihtiyacının da mevcud devlet stoklarından kanun dahilinde ö - dünç suretile veya bedeli ie temin edil mek üzere keza sür'atle bildirilmesini, e- bemmiyetle rica ederim. Alman Kadınlarına Talimat Nürnberg 9 — Nazi kadınları teşkilâtı, saat 16 da büyük konferans salonunda, Hitler de hazır olduğu halde bir içtima akdetmiştir, Alman kadınlarının şefi olan Bayan Şolzklink, söz alarak ilk defa ola- rak kongreye iştirak etmiş olan Avus - turya kadınlarını selâmlamıştır. Hatib demiştir ki: «Führer bize milletin mukadderatına olan imanımızı iade etmiştir. us bir iman eseridir. Bunu ya - pan idealizm olmuştur. Bugün milletimiz için yapacağımız fedakârlığa doğru ata- cağımız ilk ve fakat en büyük adımdır. 'Nutkun nihayetinde hatib, Alman ka- dınlarına talimat vermiştir. En büyük kanun, uğrunda hiç bir fedakârlık çetin olmıyan, Almanyaya imandır. | / Maarif tayinleri Ankara 9 (Hususi) — Üçüncü sınıf maarif müfettişi Fethi, İslendiyaroğ'lu Necmeddin Boran ikinci sınıf müfettiş - liğe terfi ettiler. Ordu maarif müdürlü - ğüne Samsun müfettişlerinden Nami, Di- yarbakır maarif müdürlüğüne Malatya müfettişlerinden Yusuf Ataman tayin e- dilmişlerdir. Haliç vapurunda bir cesed bulundu Bü sabah Haliç şirketine aid 7 nu- maralı vapurun bağ tarafında 40-45 yaşlarında bir adam ölü olarak bulun” muştur, Cesedin üzerinde hüviyetini #spata medar olacak hiç bir şey buluna- mamıştır. Vücudünde hiç bir yara ve bere görülemediğinden kalb sektesin- den öldüğüne ihtimal verilmekle bera- ber; hükümet doktoru vak'adan haber- dar edilmiştir. Yapılacak muayeneyi müteakip ölümün hakiki sebebi anla - şılacaktır. Zabıta cesedin hüviyeti hak» kında tahkikat yapmaktadır. ki | İ muamelesi etrafında, tedkikat yapmış” tır. Her ne kadar bu muamele bir müd- det uzayacak ise de, plânın tatbikatında geçikilmemesi için öcil ihtiyaclar, be- lediydler bankasıhıdan avans olarak alınabilecektir. Valinin Ankarada meşgul olduğu i ler arasında Bebek - Dolmabahçe yolu, çocuk bahçeleri ve Silivride yapılacak hükümet konağı işleri vardır, SON POSTA Dün İzmirliler bayram yaptılar İzmir 9 (Hususi) — 9 eylül kurtuluş bayramı ve Atatürk günü coşkun tezalü- rat arasında kutlulanmıştır. Sabah er - Kenden baştan başa donanan şehrin sem- bolik işgali merasimi yapılmış, hükümet konağına, kışlaya bayrak çekilmiş, şehid- lik ziyaret edilmiştir. Bu münasebetle ya- pılan geçid resmi parlak olmuş, halk kah- raman askerlerimizi şiddetle alkışlamış- tır, Gençlik bu büyük günü coşkun teza- hüratla kutlulamıştır. Gece şehir ışıklara bürünmüş, bilhassa fuarda muhtelif eğlenceler yapılmıştır. Halk gece yarısından sonraya kadar eğ- lenmiş, fener alayları tertib edilmiştir. ingilterede tayyare fabrikaları faaliyetlerini bir misli arttırıyorlar Londra 9 (A.A) — Büyük deniz in - şaatçısı Jhon Brovn firması, hava neza - retile anlaşarak muazzam sermayesinden bir kısmını İngiltere hükümeti hesabına tayyare yapmağa hasretmeği kararlaştır- mıştır. Bu firma, <Westland Aircraft company» yi satın almışlır. Faaliyetini sür'atle bir misli arttıracaktır. Suriye Başvekili Hicaz veliahdı şerefine Pariste ziyafet verdi Paris 9 (Hususi) — Suriye başvekili Ce- mil Mardam bugün, Versay restoranla - rından birinde Hicaz veliahdı Emir Suad şerefine bir öğle ziyafeti vermiştir. Ziyafette Trak hariciye nazır Tevfik Süveydi, Irakın ve Mısırın Paris sefirleri, Fas sultanının mümestili ve Fransız ha - riciye nezareti erkânından bir çok zevat hazır bulunmuşlardır, Sinema meraklısı genç sinemayı soymıya kalktı (Baştarofı 1 inci sayjada) Vak'anın kahramanı Sadettin isminde iyi giyinmiş, tahsil görmüş bir gençtir. Dün, Beyoğlu müddelumumiliğine ini - kal çâen bu hayli tuhaf hâdisenin, mahi - yeti şudur: > İpek sinemasında film gösterildiğ' sı- rada, müstahdemlerden biri yüz numa rada 1 metre uzunluğunda bir kürşun bo- runün kesilerek, alınmış olduğunu gör - müştür. Derhal sinema kontrolörüne ha - ber vermiş, kontrolör dışarıdan kimse içe- ri girmemiş olduğundan, bu işin sinema dahilinden birisi tarafından Ke - masından şüphelenmiştir. ari Ole trolör film gösterilmekte olan salona gi - rerek, elektrik İeneri ile köşe bucağı a- ramağa ır. Kontrolörün tesadüfi bir dikkati, daha doğrusu garib bir şüp- hesi vak'anın failini ortaya çıkartmıştır. Fenerin ziyası tesadüfen yüzüne düşen müşterilerden biri, buram buram ter dök- dikkatini celbetmiş, film nihayetine ka - dar, beklemiştir. “ Işiklar yanınca, önce sinema müstah - demlerinden hiç biri bu kibar müşterinin yanına yaklaşamamış, fakat lâkayd a - dımlarla salondan çıktığını görünce, ce- saret edip, üstünü aramak istemişlerdir. O vakit kurşun borunun her bir par - çası, delikanlmin bir cebinden, çıkmış- lü fazla terlemekle, suçunu ortaya vuran Sadettin, dün Beyoğlu sulh mah - kemesinde, yapılan duruşmasında: — Ne yapayım, sefalete düştüm, aç kal- dım.. bu işi yaptım, demiştir. Bunun üzerine hâkim, maznuna: — Peki, aç kalan adam sinemaya gir - mek için, para bulabilir mi?.. diye, sor - müş, maznun şu cevabı vermiştir. — Sinema 20 kuruştu. Bu boru ise, 40- 50 kuruşa satılabilirdi. Ne yapayım? Mahkeme, suçlunun 2 ay müddetle hap sine ve derhal derhal tevifine karar ver- miştir, meğe başlamış, bu, kontrolörün nazarı | Leh Dış Bakanı istila mı edecek? Kabine âzaları Alman tarafdarlığından memnun değillermiş İngiliz gazeteleri Berlinden haber alı- yorlar: Berline gelen haberlere bakılacak o - iursa, Polonya hariciye nazırı kolonel Beckin yakınlarda istifa etmesi ihtimali vardır. Polonya hükümeti âzasından bir çoğu, Fransa ve İngiltereye karşı politikası da- ha mülâyim ve müsuid bir hariciye na - zarını tercih etmektedirler. Bu nazırlar, Beckin Alman taraftarı siyasetinin, Ver- say muahedesi mucibince Almanyadan koparılan mıntakalarda yaşıyan Alman - ların, günün birinde ana vatana döne - bilmek yolundaki cesaretlerini kıracak hiç bir tesir yapmadığını beyan etmekte- dirler. Bunların eyrıca Danzig serbest şehrinde Polonyanın haklarını sigortalı- yacak oldukça kuvvetli bir siyaset usulü- nün tatbik edilmediğinden de şikâyetçi - dirler, Bayramiçin güzel bir nahiyesi: Evciler Geçen hafta yapılan büyük sünnet düğünü çok neşeli ve kalabalık geçti Çanakkale (Hususi) — Bayramiçin Evciler nahiyesine bağlı Kazdağ ete - gindeki Ayazma mevkii, iyi suyu, gü: h 1 ve lâtif manzaralarile büyük bir ret almıştır. Geçen ay mahallinde tedkikat yapan Trakya-umumi müfettişi general Kâzım Dirik, halkın bu tabii güzelliklerden faydalanması için Bayramiçten Ayaz - maya kadar 29 kilometrelik yolun dört metre genişlikte açılmasını, köprü ve menfezlerin tamirini istemiş ve bunun için de kâfi mikdarda tahsisat veril - mişiti. Bu yolun inşası tamamen bitmiş ve halk bu güzel ve şirin yere akın ederek burasını bir gezinti yeri haline getir. miştir, Vilâyet dahilinde bu mevkiin halka lâyikile tanıtılması için Evciler merke- .izinde köylü çocukları sünnet edilerek güzel bir eğlenti tertip edilmiştir. Bu düğüne bülün civar köy ve kasabalı - larla bir çok maruf zevat iştirak ve Çanakkale Türkgücü Meme dan 25 kişilik bir kafile de eğlentiye gelmiştir. Bayramiç kaymakamı Mehmed Ali Çitakoğlu sünnet çocukların korde- lalaria süslü hediyelerini dağıtmış ve bundan sonra da Türkgücü sporcuları da getirdikleri hediyeleri ( çocuklara vermiştir. Gençlerbirliğinin o muzikası çalmış ve davul zurnalarla milli oyun- lar oynanarak neş'eli bir gün geçiril. miştir. Seyahat notları: 9 © Avrupanın nabzı üzerinde tesir yapan üç nokta , Yazan: Selim Ragıp Emeç ünyanın hararet derecesi üz&- rinde en fazla tesir gösterdik- İleri muhakkak bulunan üç yangın mer- kezi vardır ki son günler içinde zaman zaman, fakat muhtelif derecelerde dik- kutimizi üzerlerine çekmişlerdir. Bir ara, bütün alâka Uzakşarka teveccüh etmiş- tir. Burada, Ruslarla Japonların pek te malüm olmıyan sebeblerle bir ara çar- Pıştıklarına şahid olduk. Acaba Japonla- rın maksadı, kendileri için daimi bir teh- like teşkil eden Vladivostok limanını el çabukluğile ele geçirmek mi idi? Belki. Fakat Japonların iddia ettikleri gibi Sov. yet Rusyanın, Çin Üzerindeki tazyik! ha- fifletmek için herhangi bir hâdise tevlid etmek istemesine ihtimal verilemez. Çün- kü böyle bir teşebbüsün sonu gelirdi. Şu hale göre tecavüz teşebbüsü Japonlara alddir ve bu, olsa olsa, Sovyet Rusyanın, bazı ahvalde reaksiyon kabiliyetini ölç meye matuf bir tecrübe olmak lâzım ge- lir, Eğer hakikat bu merkezde ise Sovyet Rusyanm, şimdilik gürültüye pabuç bı rakmıyacağı anlaşılmıştır. Nitekim bir- denbire patlıyan hâdisenin ayni suretle sükünet bulması da gösterir ki bu sonün- Cu ihtimal, hakikate en yakın olan fara- ziyedir. ş İspanyanın vaziyeti. daha başkadır. Hâdisenin cereyan şekli işlerin sürünce- mede birakılmasının mültezim olduğu hissini hâsıl ettiğine göre bir taraftan as- keri herkât devam ederken öbür taraltan da hiçbir netice vermiyen siyasi müzake- reler yapılıyor. Bu vaziyetin, daha ziya- de Franko hükümetine elverişli olduğu inkâr edilemez. Diğer taraftan da İngil. terenin çok sabırlı ve fırsatı beklemesini bildiğini unutmamak lâzım gelir. Üçüncü hassas mntaka ise Orta Avru padır. Vakit, vakit endişe verici bir şe kil alan buradaki vaziyetin bügünden ya- rına silâhlı bir ihtilâfa dayanacağını san- mak pek doğru olmaz. Esasen bu haki- kati, bu sütunlar, defaatla kaydetmi dir. Maamafih mübhem kalan nokta manyanın hakiki maksadıdır. Alman - yanın biraz sabırlı olduğu takdirde insan kanı dökmeye lüzum kalmadan ve si ce iktısadi tedbirlerle Orta Avrupada di-. lediğini yaptıracağından şübhe yoktur. Her iktisadi mutavaatin bizzarur siyasi mütavaati de icab ettiği nazarı dikkate almırsa, bugün kafa tutan Çeklerin yas rın Berlinle daha başka şekilde konuşa- cakları muhakkaktır. Fakat endişeyi mu- elb olan nokta, üç hududu üzerinde Yaptığı müdhiş tahkimattır. Bu tahkimat hitam bulduğu zaman, iç hat- lar üzerinde Alman kuvvetleri büyük bir emniyetle geniş bir hareket serbes. tisi elde etmiş olacaklardır. Bundan do- ğan mülâhaza şudur: a Garb hududunu tahkim eden Alman- yanın şarktan harekete geçmesi tabit bir neticedir. Avrupa diplomasi mehafilini vaziyet hakkındaki düşüncesi şimdilik bundan ibâret görünüyor. Selim Ragıp Emeç yi Polonyanın Tahran elçisi Varşova 9 (A.A) — Pölonyanın Tahran elçisi Hempel, geri çağırılmıştır. Yol eğlenceleri Vapurda birbirini takib eden yemekler ve çaylar arasında vakit geçirtecek oyunlar da var. Güvertede oynanan 'bu oyunlar, çocukluğumuzda yerlere şizgi çizip oynadığımız (âyinei devran) a benziyor. Nişan talimleri de ver Fakat asıl gözümün takılıp kaldığı nokta çocuklar oldu. Vapurdaki her sınıf yolcu çocuklar bir arada yemek yiyor, bir arada oynuyor ve bir arada çalı şıyorlar. Sabahları dokuzdan on bire kadar vapurun büyük yazı salonu çocuk: Tara ayrılıyor. Burada derslerine çalışıyorlar. Sonra kendilerine ayrılan gü vertede oyuna dalıyorlar, Çayları, yemekleri de büyüklerden ayrı saatlerde Gece saat sekiz buçukta meydanda çocuk görülmüyor. Hiç birinin annesinin eteklerine yapışıp mızıklandığını görmedim. Onların âlemi tamamile başka O kadar ki vapurdaki on iki çocuğun annelerini anlıyamadım. Çocuklar da büyükler gibi yemek, çay, oyun ve çalışma ve uyku saatlerinde yerli yerle. rinde bulunuyorlar, Vapurda, yolculukta bu Kadar muntazam hayat geçiren | çocük normal hayatta kim bilir ne kadar mazbut yetişir. Çocuğa mevki vers mehin ehemmiyetini takdir etmeliyiz. Böyle yetişen çocuk küfürbaz, hay iz olabilir mi? Bürhan Cahid

Bu sayıdan diğer sayfalar: