20 Eylül 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

20 Eylül 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Niğde tahrirat kaleminde başlayıp İstanbulda darağacı altında biten memuriyet hayatı: 97 Devlet kapısında elli yıl Yazan: Eski Dahiliye Nazırı ve eski meb'us Ebubekir Hâzım Vaktile uzun yıllar Nafia Nezaretinde bulunmuş olan vezirlerimizden bir zat, İstanbulda doğduğu, büyüdüğü halde İstanbulun birer mahallesi demek olan Adalardan hiç birini görmemiş! Bahriye nezaretinin bu mütezat ve gülünç cevablarından meyus olunca Hacı Davud vapur kumpanyasının ajar nına mürucaat ettim. Kumpanyanın küçük vapurlarından birinin Selâniğe giderken, bizi Sema - direğe çıkarıp, bir hafta sonra avde - tinde alıp Dedeağaca getirmesine kumpanyanın ajanı muvafakat etti, Böylece 1897 eylülünün 23 üncü gü- nü Semadireğe gittim. Semadirek bir çok tarihi sebeb ve meziyetlerle yalnız Osmanlı impara - torluğu dahilinde değil, bütün dünya- da emsali nadir bir ada idi. Asırlarca Osmanlı memleketlerinin kesik ve metrük bir cüzü halinde ih - mal edilmiş olan bu mühim adada, bir hafta içinde yaptığı müşahede ve tedkiklerimi ve orad icraatımı diğer bir makalede kısaca hikâye edeceğim. —59 — SEMADİREK YANUD SEMENDİRE ADASI Adanın büyük bir kısmın: işgal eden dağın «Fingar-Hilâls denilen şahikası denizden 1800 metre kadar yüksek ol- duğu için Yunanca ve ondan alınan ERE adı «Trakyanın yükseği» balâyalı bir ad Gökdiüe! Biz, yalnız Hicaz, Yemen, Garbtrab- Yusu gibi uzak vilâvetlerimizi değil, İs- tanbulun civarını bile lâyikile tanıma- dık. Dünyanın bize-en uzak yerlerinden, meselâ Amerikadan bile bir çok sey - yahlar hayli masraf ve meşakkat ih yar ederek gelip görmek istedikleri memleketimizin kıymetini bir türlü anlamadık. Meselâ, vaktile (ouzun yillar nafıa nezarelinde bulunmuş olan vezirleri- mi4den bir zat, İstanbulda doğduğu, büyüdüğü halde İstanbulun birer m hallesi demek olan adalardan hiç biri- ni görmemiş, gene uzun seneler dahi- liye ve sadaret'müsteşarlığında ve son- ra dahiliye nezaretinde bulunan diğer bir zat da Anadolu cihetinde Üsküdar- dan, Rumeli cihetinde Yeşilköyden ilerisine geçmemiştir. Semadireğin, Fingar (tepesinden dürbünle İstanbul göründüğü halde Dedeağacın önünde ve tahminen on beş millik mesafede bulunan bu adayı görmüş bir İstanbullu nadirdir. İlmi, fenni bir tedkik ve letetbü de- gil, bir müdür tarafından idare olunan hükümet ve ahali işlerinin nasıl gitti- ğini teftiş için olsun asırlarca bir me- mür de gönderilmemiş olsa gerektir. Devam eden zeizelelerden pek ziya- de perişan olan Semadirek kasabası halkının sahilde barakalar yaptırarak muvakkaten iskânları için vaktile gön- derilmiş olan Dedeağacın eski muta- sarrıflarından Baha beyin de adanın sahilinde kalarak biricik köv veya ka- sabasına yani nahiyenin merkezine bir defa bile gitmediğini büyük bir hay - retle işitmiştim. Halbuki, Semadirek, muhtelif ve ca- zip sebeblerle, sade Osmanlı imparâ- torluğu için değil, bütün dünyaca gö- rülmeğe lâyik telâkk: olunan bir yer idi. Hatıralarımı yazmağa başladığım tari he, yani 1924 senesine kadar görebildi- ğim - görmediklerimde daha ziyade malümat bulunup bulunmadığını bik miyorum - bizim coğrafya kitablarında Semadirek hakkında yazılanlar şunlar- dan ibaretti: «Semadirek yahud Semendire yu - murta biçiminde bir ada olup «Cezsir 'Bahrisefide yahud Edirne vilâyetine tâbi bir nahiye halinde idare olunur; sekenesi kadın, erkek üç bin rumdan, en başlı mahsulâtı zeytin ve elmadan ibarettir.» Yani, meselâ «İstanbul, eski tabirle Semadirek harabeleri «bilâdı selâsesden müteşekkil Marma- ra ve Bosfor “Boğaziçi- kenarlarında! kâin ve başlıca büyük binaları, cami “| lerle, saraylar ve kışlalardan ibarettir; sekenesinin büyük kısmı müslüman »- dır.» tarifinden İstanbul hakkında ne kadar malümat alabilirsek Semadirek hakkında da bizim “coğrafya kitabla - rından o kadar şeyi öğrenebilirdik, , Sathı mesahası takriben üç yüz ki- “İlometre murabbaindan ibaret olan ve Osmanlı imparatorluğuna galiba Fatih Mehmed Tl zamanında ilhak edilen bu Cünün Bulmacası 3415 67 1 2 89 EE EE SOLDAN SAĞA: 1 — Para konulan ufak torba - Âdi. 2 — Damen - Eğlence. 3 — Ağımn altı - Babanın erkek kardeşi. 4 — Ekmek masdarından müzari, müfred, üçüncü şahıs - Atılgan. 7 — İndiriimiş - Akılsız 8 — Yağın bir kumaşta bıraktı iz - Bir erkek İsmi p — Komşu bir devlet - Yalvarma. Z 10 — Bu dahi - İnanmak masdarından em- ri hazır. YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Tüysüz halı - Düğmenin geçtiği delik. 2 — Dâmen - Hangi mahal 4, — Yu - Bir İş hususunda birine fikir vermek. 4 — Ekmek masdarından muzari, mülred, üçüncü şahıs - Çok rahat, "1 — Kıymet - Vücüdü örten, 8 — Âletler - all olan. 9 — Yalamak masdarından emri hazir - Tiyatroda düri beş kişilik hususi yer. 10 — Yürümeğe yarayan uzuv « Afiş. 12945674910 JAJVTAJMIMIKİE'DTİ) AİN MM | YAMA 8 Mi BİUMM A & anla : (Taksim Altıntepe) de NURBABA meşhur vodvil 3 perde adayı, tarih; İsanın doğuşundan dört yüz yıl kadar evvel her türlü muhte - şem müesseselerile emsalsiz bir ma- mure halinde buluyor. Ve, bu umranın, ihtişamın milâdın dördüncü yüz yılında harabi ve inkı- rTaza yüz tuttuğunu söylüyor Atletlerimizden üçü Ömer Besimle stada gidiyorlar Belgrad — Cuma günü sabahtan baş- Yunan ve Roma tarihcilerinin riva-|lıyan yağmur akşama kadar devam et- yetlerine göre, bu ada en ziyade «Mys- | tiği için esasen bozuk olan pist tamamile teres de Cabires - Kabir sırları» namile | yumuşadı. orada ihdas olunan bir mezheb, yahud ibadet tarzı ile şöhret bulmuştur. (Arkası var) Bugünkü program ISTANBUL 20 Eylül 1938 Sah Bir haftalık istirahat devresinde ayni saha üzerinde idman edile edile bir hayli bozulmuş olan pist bu yağmuru yedikten sonra artık ne hale gelmiş olabilir, tasav- vur edersiniz. Dokuzuncu Bâlkan oyunlarının ikinci- si cumartesi günü kapalı ve ılık bir ha- vada oldukça büyük bir kalabalık önün- de yapıldı. Günün ilk müsabakası 200 metre seç- mesi idi. Saat üçü beş geçe ilk serinin İ seçmesine başlandı. Bu seride ikinci kulvara en iyi koşucu- 1830: Dans musikisi CP'âk). 19: Konfe- muz Gören düştü. En iyi atletlerin top- rans: Eminönü Halkevi namına, Naki Tezel (Türk halk edebiyatı). 1430: Keman konse- ri: Âli Besin, konservatuar profesörlerinden. Piyanoda Rana Seven. 19.55: Borsa baherle- ri, 20: Saat Ayarı: Grenviç rasadhanasinlen aüklen. Nihal Asım ve arkadaşları tarafın- dan Türk. musikisi ve halk şarkıları. 2040: Ajans haberleri. 20.47: Ömer Riza Doğrul ta- rafından arabca söylev. 21: Saat Ayan; Or- kestra. 7130: Cemal Kâmil ve arka rı tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, ya Hava raporu, 2213: Daröttalim mu- 'k* heyeti: Pahri ve arkadaşları tarafından. Bia: Son haberler ve ertesi günün progra” m. 23: Saat Ayarı, marşı, ANKARA 20 Eyl0i 1933 Sah ÖĞLE NESRİYATI: 1430; Karışık plâk neşriyatı. 1450: Plükla Türk musikisi ve halk şarkıları, 15.15: Alans haberleri, AKŞAM NEŞRİYATI: 1830: Karışık pâk neşriyatı. 1918: Türk musikisi ve halk şarkıları (Hikmet Rıza). 20: Saat âyarı ve aruben neşriyat, 2015: Türk musikisi ve halk şarkıları (Muzaffer İlkar ve Semahat Özdenses). 21: Keman solo: Pro- fesör Necdet Atak. Piyanoda: Profesör Georg Markovitz. 21.15: Stüdyo salon orkestrası, 22: Ajana haberleri ve hava raporu, 2215: Ya- rnki progfam. Nöbetci eczaneler Bu gece nöbetci olan eczaneler şun - Aksarayda: (Sarım), Alemdarda: (Sır ri Asım), Beyazidda: (Belkis), Sanıat - yada: (Rrofllos), Eminönünde: £ Salih Necati), Eyübde: (Arif Beşir), Fenerde: (Hüsameddin), Şehremininde: (Nüzim), Şehzadebaşında: (Asaf), Karagümrükte: (Kemal), Küçükpasarda: (Yorgi), Ba - kırköyde: CENAD. Beyoğlu ekhetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Dellasuda), Ga - latada: (lüseyin o Hümü), (Limonciyan), Pangaltıda: yan), Beşiktaşta: (All Rıza). Üsküdarda: (Ömer Kenan), Süriyer - de: (Asaf), Kadıköyde: (Saadel, Os - man Hulüsi), Büyükadada: (Halk), Hey- belde: (Halk), Taksimde: Nargilcei - landığı bu seride ilk çıkış hatalı oldu. Hakem bütün atletleri geri davet etti. İkinci hareket işaretinde atletizm sa- halarında görülmemiş bir fo depara Tağ- men hakem büyük bir soğukkanlılıkla bu vaziyete müsamaha etti. Halkın ıslık- lari arasında devam eden yarışın ortala- rına kadar başta giden Gören sağında ge- len koşucuyu tedkik ede ede koşarken diğer kulvardakiler kendisine yaklaştı ve son metreleri arttırmadan koşarak ka- yanacağını zanneden Gören Avrupanm göbeği olan Viyanada birçok yarışlar yapmış tecrübeli bir atlet olduğu halde büyük bir hata neticesi müsabaka harici oldu. İkinci seri dört atlet arasında yapıldı. Bu serinin ilk çıkış işareti muntazam ve- rildi. Yolun büyük bir kısmını başta gi- den İrfan sonlara doğru geriledi ve üçün- cü olarak finale kaldı. Birinci seri: Kling (Yugoslav) 22.4 (Yu- goslavya rükoru). Andriyadis (Yunan) 221. Dezanaryo (Romanya 228. İkinci seri: Yordakis (Rumen) 23. Lam- brakis (Yunan) 232. İrfan (Türk) 233. 400 metre mania: İki çeri olarak ya- pılan bu müsabakanın birinci serisinde Faik dört kişilik grupta Yunanh Mandi- kas ile yanyana yer almıştı. Müsabaka hakernin ikinci büyük bir hatasi yüzün- den Romanyalı atletin fo deparila baş- ladı. Beş maniaya kadar hasımlar: a- rasında giden Fâik sekizinci mania- da sona kalmış ve yarışı o şekilde bitir- miştir, İkinci seride beş atlet arasında müsa- bakaya yapan Cemil yedinci mania- dan sonra o vaziyeti bütün gayretine rağmen değiştiremedi. Birinci seri: Mandikas (Yunan) 572. Pletersek (Yugoslav) 57.8. Sapuşan (Ro- manya) 578. İkinci seri: Erlih (Yugoslav) 58.9. Ha- ci Yorgiya (Yunan) 50.5. Klezi (Arna- vud) 81. 5000 metre mukavemet: Bu müsabaka- ya sekiz atlet dahil oldu. Bizden Hüseyin Ve Artan iştirak etti. Tabanca ile beraber hareket etmesini bir türlü beceremiyen Artan bermutad en geride yer aldı. Mü- OR Belgrad oyunlarının ikinci günü nasıl geçti? Bizden 200 metrede İrfan bir üçüncülük, 5000 me'r? mukavemette Artan bir dördüncülük alabildiler, 6“ Suretle ikinci gün de muvaffakiyetsizliğimiz ile bitti (Hususi surette gönderdiğimiz arkadaşımız Ömer Besim yazıyor!) | Artan (Türk) 16.060. sabaka Romanyalı ile Yugoslav a y arasında bir çekişme ile başladı. İki goslav atleti arasında kalan Roma bu çember içinden kurtulabilmek S4 deli gibi koştu. Bu arada Artan da yetini düzelterek beşinci vaziyete Yugoslav atletlerden biri doku! tarda moüsabakayı terketti. Beinci YAĞI lav vaziyeti hâkim bir şekle sokarak Wş geçti. Romanyalı gayri tabil gidişin © diği yorgunluktan dolayı üçüncü v# te, Yunanlılar da ikinci vaziyete Yugoslav atletin arttıra arttıra #9 mesafe otuz metre kadar hye müsabaka Yugoslav Krevsin ile sona ermiştir. Artan dördüncü Krevs (Yugoslav) 15394. Nicas İ nan) 15492 Krista (Rumen) İl 200 metre final: İlk hatalı çıkış di ruldu. Sür'at koşularının şayanı i atleti Yugoslav Kling ilk yüz metre çüncü olarak geçmiş, başta giden nank Lambrakis ile son oh metreyi ğüs göğüse bitirmiş ve büyük bir gi sarfından sonra ipi herkesten evvel meğe muvaffak olarak birinciliği tır, İrfan bu koşunun finalinde > du. Daha fazla da bir şey yapamaz Kling (Yugoslav) 22.5. Andreadis nan) 22.6. Lambrakis (Yunan) Di Disk atma: Bu müsabakaya doku ” let girdi. Yalnız Balkanların değik rupanın bile sayılı atleti Yunanlı © 4 mükemmel birkaç atıştan sonra bi liği aldı. Yusuf (35.81) ile yedinci Silas (Yunan) 49.80. Kicut (Yug” 46.18. Eloros (Yunan) 45.52. Uzun atlama: Biz bu müsabaksy? rak etmedik. Bu mesafede Balkan p meni olan Yunanlı Lambrakis (69 birinci oldu. Lambrakis (Yunan) 694 (Yunan) 6.91. Stojkicesku ( 681, 400 metre manlalı koşu: Bu ee flaline bizden kimse kalmamıştı. İKİ talı çıkış yapıldı. edi Bu mesafede şimdiye kadar bil hiç elinden bırakmıyan Yunanlı / kas üçüncü manladan sonra başa ge dg sonuna kadar bu vaziyeti muhafaf# Mandikas (Yunan) 56 saniys. ? sek (Yugoslav) 573. Erlih (Yı 573. Çekiç atma müsabakası: Bu m” kaya biz iştirak etmedik. Çekiç at5* sabakasımı her sene muntazamıf dg nan Yugoslav Goiç rahat rahat ği aldı. Goiç (Yugoslav) 47.10 metre, Bi?9 z manya) 4457. Petroplos (7unan) eğ yi Günün son müsabakası 100 X 400 > 800 şeklindeki Balkan ğ5 rışı oldu, Sekiz yüz metrelik mesafeden P (Devami 15 inci sayJada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: