24 Ekim 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

24 Ekim 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B ;V' ğ T | | Hidiseler K ] Şirketin borcu — Tramvay Şirketinin, elektrik üc- retinden hükümete olan bordu üç yüz bin İlra imiş' — © Dediler. Birbiri arkası sıra gelen bi- Tinci mevki arabaları gösterdim: — Tevekkeli değil, mahçubiyetinden yüzü biraz daha kızarmış. * Kondöktöre bir lira uzattım. — Bir Tepebaşı. — Liranın üstü yok, — Öyleyse inerim. Kondöktör, nedense böni indirmek istemiyordu. — Biletin arkasına yazayım, depodan alırsınız: Düşündüm — Olmaz, dedim, sizin şirket borcu- na sadık değil! kalanı * Barca alışık insan, borç para İstiyor- du; aldı; ikl adım attı.. Kendi kendine konuştu: «Her sehernde besmeleyle açılır dükkâ- nımız> «Tramvay Şirketidir. pirimiz, üstadı- mz> * — Borcu bini aşan hergün tavuk ke- ser, yermiİş: — Tramvay Şirketi, borcu Üç yüz bini aşmadan da adam çiğnerdi.. - * — Tramvay yoldan çıktı! Dediler. — Okbilir, dedim; âalacaklı korku- sundan yolunu değiştirmek İstemiş - tir. * Tramvay Şirketine müracaat etti. — İş istiyorum. Dedi, sordular: — Sen şimdiye kadar ne iş yaptın? — Uşaklık yaptım.. Alacaklı geldiği zaman, <Bay evde yok» diyerek atlat- makta ustayımdır. * Tramvay Şirketinin kapısından içeri girdi: — Ne istiyorsun? Dediler: — Uyutain hapı satıyorum, dedi, borcu olup geceleri gözüğe uyku gir- miyenler için şayanı tavsiyedir. İSMET HULÜSİ L Bunları biliyor mu idiniz? | Eski insarların usturaları Bağdad civarın- da yapılan hafri- yat taştan bir ta- kım — usturaların meydana çıkması- na vesile vermiğ. tir. Bu - usturalar bundan — asırlarca zaman evvelki in- ganlara aiddir. ve bugün de bu us- turalarla mükemmelen traş olmak müm- kün olabilmektedir. * Mondile dair Meşbur Hippok- rat zamanında in- sanlar burun - sil- menin ne demek olduğunu bilmez- lerdi. Buna muka- bil ceblerinde bir yerine iki mendil taşırlardı. Bunlardan biri bel kemerine takılı idi. Diğeri de elde tutulurdu, iyi bezlerden yapılmış ve bol mikdarda ko- ku sürülmüş şeylerdi. Okuyucularıma Cevablarım İzmirden mektubunun altına imza “yerine üç yıldız işareti koyan genç kız okuyucuma. Yazdığın mektub senin hakkında bir fikir edinmem için kâfi; hattâ faz- Ja bile.. mektebde az okumuş olmana Tağmen belli ki sonradan meşgul ol- muş, birçok kitablar karıştırmışsın, BHisli, ve içli bir kızsın, fakat çok genç- &in. Hayatı olduğu gibi değil, istediğin gibi görüyorsun.. Madem ki reddettin, neye reddettik- ten sonra bir daha sen onu ararsın * Bilirsin ki aşk kaçanı kovalar, o kaçtı diye sen kovaladın. Halbuki sen kaç- saydın o kovalıyacaktı, her ne ise olan olmuş. Madem ki çekiniyor. Bir daha Onu arama.. onu araman iİçin ortaya koyduğun sebebi senin hislerinin te- , Mizliğine bir mikyas olarak kabul €- diyorum ve bunun için seni çok be- ğendim. Bu olan biteni unut, hiç kim- #eye bahsetme.. bekle.. günün birinde umduğundan daha iyi bir kısmet ç- kar, evlenir, mes'ud olursun. Yalnız bir daha söyliyeyim, şimdiye kadar masıl temiz yaşadınsa, gene öyle yaşa- man çarttır. * Acıtan Gönül irazasile mektub ya- zan okuyucuma: | Önün sevgisine” inanma, ve kendin Karnavalların Karnavalın ma- zisi pek eski ise de asıl menşel hakkında — esaslı malümat yoktur. Karnavalm, ki - yafetli balolar - dan sonra moda |olduğu sanılıyor. | Dümyantn en |meşhur karna - valları, — vaktile Venedik ve Romada yapılırdı. Nis'te yapılıyor. ıııırışi / Ğ) Şimdi * Üç nadir şey Biliyor musu » nuz ki tamamen saf demir altın- dan daha nadir olduğu gibi saf su denilen şey de dünya yüzünde bemen — hemen mevcüd değil - dir, Nitekim ideal derecede beyaz renk | de fen nazariyatına göre kabili istihsal de sakın ona bağlanma! Bütün arzı- su seninle bir müddet hoş vakit geçir mekten ibarettir. Fena bir vaziyete düşmek istemiyorsan onunla derhal alâkanı kesersin! * İzmitte T. M. A, T. yet Gönderdiğiniz mektub sarih deği! ayni zamanda mektubunuzun aynen neşrini niçin istediğinizi anlayamadım. Bana vaziyeti daha vazıh anlatacah bir şekilde bir mektub yazınız. * Ankarada E. K. D. ye. Oğlum, Bir sene nişanlı kalmayı kabul et- memekte onlar haklıdır. Çünkü bir se- ne içinde senin cayman ihtimalini dü- şünürler. Gerçi sen caymazsın, bekler. sin amma, onlar ana babadırlar. Daha etraflı düşünürler. Evli arkadaşlarının — söylediklerine kulak asma.. doğru düşünen insan böy- le söz söylemez, Ağabeyinin - evlenmesini beklemene de hiç Nizum yok, ya o ömrü oldukça bekâr hlıcçık_şı, sen de Öörmrün olduk- ca bokâr ma kalacaksın?,.. T | | Kad Köşesi ” L Zarif bir kadın | nelere dikkatetmeli| şemsiyenin edilmesini ve sapına d Jolduğu vakit... Pazlası bütün Şemsiyeyi kim ortaya çıkarmıştı? Ha- kikt mucidi kimdir? Eski zamanlarda ilk olarak Çinliler mi, Mısırlılar mı kullan- faağa başladılar? Bu babda kat'i bir şey söylenemez. Fransada ancak iki asırdan- beri kullanılmağa başlanmıştır. Fransız |ticaret odaları ancak 1750 senesinde «şemsiye» yi listelere idhal eylemişler- dir. 1750 senesinde Jonas Hauway adanda bir İngiliz tlk olarak Paristen Londraya bir şemsiye götürmüştür. Bu —adamın Landra gokaklarında şemsiya ile gezmes, herkesin alayını mucib olmuştu. Vaktile şemsiye ile alay eden İngiliz- lerin günün birinde şemsiyenin en hara- retli taraftarı olacaklarını kim derdi?, Bir İngiliz için şemsiye en tabil birer refi- kidir. Hattâ bir darbımesel bile vardır: 1. Çanta, eşarp, eldiven, şapka, ayak- kabı gibi elbiseden başka giyileceklerin renkleri arasındaki uygunsuzluk. Mese- lâ: Kahverengi kostüm ile siyah çanta, beyaz eldivenler, mavi bir eşarp; - şapka- mnizla ayakkabılarınızın renklerini birbi- | rine uydursanız bile - size şık denilme- sine tamamen engel olmaya yeter, 2. «Öğleden sonra> elbiselerile spor | ayakkabı giyinmek. Eğer mutlaka ökçe- siz ayakkabı giymek mecburiyetinde ise- | niz hiç olmazsa böyle bir elbise ile giye- ceğiniz ayakkabının ince, yumuşak bir deriden olmasına itina etmelisiniz. Yoksa diğer şeyleriniz ne kadar uygun ve güzel | olursa olsun zarif görünemezsiniz. 8. Spor eşyayı tuvalet, abiyye giyecek- le birleştirmek. «Öğleden sonra» elbisesi giyen bir ka- din eline spor eldivenler takmamabı, ka- | hn deriden, iri spor çantasını almamalı- dır. Bunun aksine spor manto veya tay- / ** yörle de spor çanta eldivenden başkasını | *— Sulhün hakiki dostlarının Cham- kullanmamalıdır. berlaine bir şemsiye hediye etmelerini 4. Sokak mantosunu gece tuvaletinin | eklif ediyorum. Öyle bir şemsiye ki ipe- üstüne giyinmek. Kadifeden ufacık ucuz | Bi halis Fransız ipeğinden, sapı halis İn- bir manto ile şik görünmek dururken bu | Biliz ağacından olsun... Bir de altından yanlışlığı yapmak zarif görünmenin tam | Palkası bulunsün. Bu halkanın üzerine zddıdır. şu cümle yazılsın: 5. Fazla yalancı taş takmak. «Beşeriyete kılıçtan iyi şemsiye ile de Yalnız bir kolye, bir klip yalancı da| hİZmet edilir...> olsa hoşa gidebilir. Amma yalnız bir tane | Doğrusunu söylemek icab ederse: İn- zarafeti | giliz başvekilinin şemsiyesi harbe karşı mahveder. bir siperi saika vazifesini görmüştür. 6. Siyah ve lâciverdi birleştirmek. Bu| Büyük seyyahların bırakmış oldukları iki renk ne şekilde olursa olsun kat'iyen | hatıra defterlerinden de anlaşılacağı ü- bir araya getirilmemelidir. (Lâciverdin | Zere şemsiyeler çöllerde, ormanlarda yerine blö rua kullanızsanız bilâkis en | Vahşi hayvanlara karşı - muvaffakiyetle hoş bir renk ahengi yapmış olursunuz.) | kullanılmakta imiş. Lâciverd tayyörü, mantosu ile koyu renk| — Bilhassa kaplan şemsiyeden çok ür- diye siyah çanta, şapka kullananlar az|ker... Kurdun çakmak taşından, kibrit- değildir. Aman dikkat ediniz. lerden ürktüğü gibi... 7. Saten veya kadife bir etek - biçimi| Hindistanda Singapur vilâyetinde kap- ne olursa olsun - abiyyedir. Üstünden el|lanlar kaynaşır. Bilâmübalâğa denilebi- örgüsü bir yün kazak bluz giymek zara-|lir ki oradaki nüfus mikdarı kadar kap- fet bakımından hataların en büyüğü o- | lan vardır. Orada her sene kaplanlar ta- lur, İrafından öldürülen insanların sayısı ye- siyesiz çıkmaz» derler. Chamberlain bu darbımesele hak ver- dirmiştir. . Münih - Göodesberg - Berchlesgadene yapmış olduğu seyahatlerin hepsinde şemsiyesini elinden bırakmamıştır. Meşhur Fransız muharrirlerinden Cle- ment Vautel (Jurnal) gazetesinde diyor «Bir Portekiz tüfeksiz, bir İngiliz şem- | < Birinçiteşrin 24 Şemsiye kullanmağı sever misiniz? | " İlk şemsiyeyi görünce gülen Ingilizler bugün dostudurlar Bir Fransız, İngiliz Başvekline bir şemsiye hediye “ Beşeriyete kılıçtan iyi şemsiye ile de hizmet edilir! ,, yazılmasını teklif ediyo» Yağmaurlu bir ha vada şemsiyeliler, di sekiz yüzü geçmektedir, Birçok tecrü. belenden sonrâ kaplanlara karşı en te- sirli müdafaa silâhının şemsiye olduğu anlaşılmıştır. Kaplanin hücümü sırasın. da şemsiyeyi birkaç defa sür'atle açıp kapamak bü müdhiş hayvanı kaçırmağa kâfi geliyormuş... Şemsiyeden bir hayli bahsettik. Fakat asıl vazilesinden bahseylemedik. | Şemsiyenin şıklığın bir âleti olması Vancak hüsnü suretle kullanılmasına va- bestedir. Bunu temin için şunlar nazarı dikkate alınmalıdır: i — Şemsiye wlak ise... — Evinize av- îdc!l:—ıizd(— şemsiyeniz yağmurdan — ıslan- mıiş ise sapını aşağı getirmek surelile onu bir yere dayayınız. Bir müddet böylece kalsın. Sonradan açınız... İytce Kuruduk- tân sonra kapayınız. Böyle hareket eylemediğiniz tadirde |şemsiyenin madeni kısımları muhakkak ;mlamr. kumaşı bozulur... | 2 — Çamur lekeleri... — Üzeri çamur lekeli şemsiyeyi fırçalamamalıdır. Fırça ipek yahud diğer kumaşı berbad eder. Şemsiyeyi evvelâ iyice kurutmalı. Bir tabağın içine su koyduktan sonra birkaç damla amonyak ilâve etmeli, Bir temiz bözi bu suya bı p çamur İekelerini sil- meli, Sonradan şemsiyeyi açıp kurutmalı, 3 — İpek şemsiyeyi temizlemek üsu- tü... — Şemsiye açılmalı, Gayet koyu çay haşlamalı. Süngeri bu çaya batırmalı. Süngeri bu suya batırıp şemsiyenin ku- maşını güzelce silmeli... Açıp kurutmalı. 4 — Şemsiyenin eşık» kalması için.. Şemsiye şübheli havalarda hele kış gün- lerinde hergün kolda veya elde taşındı- ğından, yahud açılıp yağmur ve rüzgâr- lardan korunduğundan çabuk buruşur ve bozulur.,. Şemsiyenin kapalı halde şık kalması için muhakkak kılıflı kalmalıdır. Şemsi- yeyi kılıfa koymak ince bir san'attır... Şemsiyeyi kapamalı ve önünüze doğru düz olarak tutup büzgülerinin düzgün durması “için silkmeli, Şemsiyenin sapı sağ elde bulunmalı, tellerini de ayni cl ile hep bir araya getirmeli. Şemsiyenin ucunu sol el ile kavramalı, Tellerden tu- tarak ve sağ el ile şemsiyeyi ayni tarafa çevirerek güzelce sarmalı. İyi bir $uret- te sarıldıktan sonra kılıfına geçirmeli. (Devamı 11 inci sayfada) ——— ——— Z | Bacaksızın maskaralıkları : Yelkenli |

Bu sayıdan diğer sayfalar: