3 Kasım 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

3 Kasım 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Mari Valevska Na Küçük Küçük Aleksandrı doğurduktan bir kaç ay sonra Fransaya dönmüş, evvel- den olduğu gibi sessiz sadasız, herkes- ten uzakta yaşamıştı. Amma o gölge içinde geçen günlerini severdi. Çünkü © bu gölgede, «imparatorun gölgesini» buluyordu. Mari, şaşaa ile parıldayıp duran ko- ca bir imparatorluğun, dört yıl içinde, muazzam bir gemi gibi, evvelâ bağ - rından delinip, yana yatıp, — sonra da devrildiği bütün o acıklı demlerde, i - kinci izdivacının yavanlığı, soğukluğu karşısında gönlünü ondan ayrramamış olan Napolyondan, hiç uzaklaşmamış- tı. Ancak Rus harbinin — musibetleri, Fransanın tâ göbeğinde açılan cidal ve nihayet de büyük adamın tahttan fera- gali üzerine ayrılık gelip çatmıştı. İmbparator Elbe adasına gönderil - dikten sonra da, Marinin bütün düşün- cesi, bir daha ayrılmamacasına onun yanına gitmek çaresini aramakta top- Jandı. rak bir yelkenli gemi kiraladı ve ku - durmuşcasına kabaran bir denizde, ©- ğ beklenilmediği bir anda Şin.di, canımma, her şeyine kavuştu ya... Gönlü rahat! Amma Napolyonu — tekrar görmek ona övle müdhiş bir heyecan verdi ki, bacaklarının sanki — takati yok gibi. sık da elini göğsüne — götürüyor. Yüreciği, çok çarpmaktan yorulmuş » bi, ağ ni, İnzivagâhın yanıba- ynun kurdurmuş olduğu ça lamışlar... — Küçücük bir sofra... İmparator zaten gecesini de o - ada geçirdi; yegâne süsü açılır kapa - r asker yatağının başına asılmış Ma- tengo harbinde vurulan silâh arkadaşı Desaix'in kılıcı ile bir sancaktan ibaret olan, bu her yanı bezden çadırda uyu- du İçeri girince Mari sırtından manto - sunu çıkardı. General Bertrand bunu hemen aldı. Genç kadın âdeti hilâfına, süslü ve şık. Kendini «ona» beğendir - mek istemiş olacak. Büzmeleri göğsünün altından sıkıl- miş, uzun gümüşi faydan bir elbisesi, kaplu! biçimi dantelden bir şapkası, omuzlarında da havanın güneşli olma- sına rağmen —dlenizden esen - rüzgâr, bu Eylül! günlerinde bile serinlik ge - tirdiğinden— herminden bir atkı var. Mücevher: kisi de karşı karşıya küçük masanın başına oturdular, Önlerindeki Adi ta - baklar. Tufleri'nin imparatorluk kar - Üü altın yaldızlı gümüş takım- yok. Napolyon kendisile be- er buraya gelen askerlerini besliye- bilmek için bütün gümüş takımlarını şağı Marşan onlara hizmet ediyor. Fontenblo felâketi sırasında ihanet edenler arasına karışmış olan Kons - tan'ın yerinde şimdi bu uşak çalışıyor. Bertrand, Napolyonun iskemlesinii arkasında ayakta duruyor. Saray lerinin teşrifat usulleri, bu yarı gülünç yarı acıklı vaziyette bile hâlâ devam ed yor. Ş rlanışından an Ve teessü lir amma, şanı v yerinde, Napolvon ace asülüne ce sıra göretmeden, yemeklerin - kâh birinden., | nden alıyör. Mari zoruna yiyor. Kâğıdsız, izinsiz falan, kaçak ola -, uğu ile çalkalana — çalkalana hiÇ tavuğun etinden ikram ederken, gülü- adaya çıktı. | yor: olgonun aşk romanı Tercüme eden! Mebrure Sami Aleksandrın babası Müart Valevska Bibe adasına çıkarken İmparator birdenbire: — Bu,bana Finckenstein'i hatırlatı- yor, diyor ve tam o aralık Mariya, ta- bağın içindeki kemikleri fırlamış, sıska ne sindirmeğe çalışıyor... «Adadını» güzelleştirmek için di Ür — Sade, oradaki piliçler böyle değil- di... Semizdiler!, diye ilâve ediyor. Finekenstein... Aşklarının ilk başla- dığı © mutlü yer. Gösterişten ibaret, sathi bir kayı sızlık olduğunu pekâlâ anladığı impa- ratorun bu halini, Mari de taklid etmek küçücük sermayesini müdafaa v: ne koyabilmek, için, etraftaki topr. lerinde neferlerini nasıl - kullaı tesisini düşündüğü tuz ocaklarını an fatıyor. (Arkası var) İstanbul P. T. T. Vilâvet Müdürlüğünden Mikdarı Cinsl Birinin muham- Hepsinin Muvakkat men bedeli tutarı teminat Lira Ku. Lira Ku., Lira Ku. 50 aded On metrelik çelik mesaha 72 00 350 00 26 25 şeridi 50 » Yirmi metrelik çelik me- 9 50 47500 85 63 saha şeridi 100 825 61 B8 2000 kilo kendir kıtık bir kilosu 40 800 00 60 00 1 — Yukarıda müfredatı yazılı üç kalem malzeme ayrı ayrı açık eksiltmeyi konmuştur. 2 — Eksiltme 15/11/938 Salı günü saat 14 de büyük pastane birinci katta P. T. T. alım satım komisyonunda yapılacaktır. 3 — İsteklilerin nümüne ile şartnameyi görmek ve izahat almak üzere çalış- ma günlerinde müdürlük idari kısmına, eksiltme gün ve saatinde de 938 Ticaret Odası vesikaları ve teminat makbuzlarile komisyona gelmeleri, «8065> Çünkü ASPİRİN senelerdenberi her türlü soğukalgınlıklarına ve ağ- rılara karşı fesiri şaşmaz bir ilâç olduğunu isbat etmiştir. AS Pİ R İ N in tesirinden emin olmak İçin markasına dikkat ediniz. lütfen istiyor, gülümsemeğe, göz yaşlarını iÇi-| siyette olmama rağmen, bir kere de Avru Müttefik hükümdarların kararile bu- raya sürülen Napolyon, işte şimdi dı—,* düğü bir takım projelerden bahsedi - /hik ile, Avrupaya hocalardan seçilenleri yor... Fransanın lâfını ağzına almıyor | göndermek kararını verdi. Bu — grupün da, Porto-Ferrajoda yaptırdığı evi, bu -| Siyaset âleminde Tarihten sayfalar (Baştarafı 8 inci sayfada) mıştı. Harb meydanında ölesiye dövüş- | mediklerine hepsi de pişman olmuşlardı, fakat Iş işden geçmişti, İbrahim Paşa cellâdlara işaret etti. İri |yârı herifler ellerinde yalın ve geniş a- İğizli kılıçlarile suçlulara yaklaşlılar. Bir iki dakika sonra bütün şu başlar, şu ipek sedirler üstünde oturan sadrazamın, Par- galı Rum kölenin ayaklarının dibine yu- varlanacaktı. Fakat bu sırada eski sadrazam Piri Pa> şaoğlu ve İçil beyi Mehmed Bey bir a- dım ileri yürüdü. O zamana kadar kilitli duran ağzı açıldı ve gür bir sesle önce Padişaha dua, sonra sadrazamı methetti. Sözlerini şöyle bitirdi: — Dedelerimiz bir muharebeye gire- cekleri zaman Allahtan yardım istemeyi ve görüp geçirmiş ihtiyarlara danışmayı âdet edinmişlerdir. Biz ise ne onu, ne de bunu yaptık. Gururumuz ve kendimize fazla güvenmemiz bu felâketleri — başı- mıza getirdi. İşte kılıç, işte başlarımız! Divan halkı bu sözleri büyük bir hay- ranlıkla sonuna kadar dinlemişti. Doğru- su pek yiğitçe söylenmişti. Sadrazamın bile hoşuna gitmişti. Öyle ya, burada su- çu birbirine atmaktan, hayatlarının son dakikalarında birbirini ne çıkardı! İorahim Paşa Mehmaed Beyı takdir et- ti. Yaklaşan cellâdlara çekilmelerini işa- ret etti. Gerek beylerbeyi ve gerek san. cak beyleri mden kurtuldular, Çünkü affedilmişlerdi. Bir kişinin, suçunu açık- ça itiraf etmesi hem kendisini, hem de arkadaşlarımı muhakkak bir ölümden kurtarmıştı. gücend.rmekten Ne olmak istiyorlardı, Ne oldular ? (Baştarafı 7 nci sayfada) O vaktin maarifi, beni idarede rate ol- muş eski bir kaymakam zannı ile almak istemedi. Halbuki, henüz çiçeği burnur- da Mülkiye mezunu olduğumu anlayınca fikirlerini değiştirdiler, Sevinçis, mem- nuniyetle derslerime başladım. Orada iken psikoloji ile olan alâkamın ilk kıvılcımları yanmağa başladı. Sonra mecmualar çıkardık, Sati Bey ile uzun boylu münakaşalar yaptık vesaire... Seneler geçti. | Fransızcadan istilade edecek bir va- pada, ustaların elinden geçmek istiyor. dum. Bu fırsat ta gecikmedi: O zamanki ma- arif nezareti, ilk defa Japon usulünü tat- Askerlik bahisleri (Baş tarafı 7 inci savtada) 'akyaya yürümek kat'i niyetini göste- buna da diğerlerini inandı aydı alâkadar devletler acaba o iki ilhaka müsaade edecekler mi idi? Müstemleke davasında da Almanya- nın, hakkını gene kuvvetle teyid etmesi ve bir tazyik yolu bulması icab eder. |Ancak bu tazyik nereden ve nasıl ola- cak, yani Almanya, eski müstemleksle- İr ——— içinde ben de vardım. Beni Fransız edebiyatı tahsili için yöl- luyorlardı. Halbuki bunu istemiyordum. Fakat arzumu, Avrupaya gidebilmiş ol- maktan mahrum kalmamak için, burada iken kimseye açmadım. Avrupaya var- dıktan sonra halletmeği, dahâ © k gördüm. Zaten, Lozanda Fransız edebi- yatı tahsili yapmak çok zayıf bir şey ola- caktı. Hükümete, Cenevde o zaman şöh- ret bulan Jan Jak Ruso psikoloji ve pe- dagojl enstitüsünde çalışmanın, gerek şahsım ve gerek mesleğim için, nafi ola- cağını bildirdim. Tasvib ettiler. O zamandanberi galib alâkam, daima psikoloji ve felsefe olmuştur. Bunlar, birbirlerinden ayrılmaz bir ikiz hemşire gibi ruhumda yaşamıştır ve yaşıyacaktır, tâ ölünceye kadar... Sabih Alaçam —— Bir doktorun günlük / notlarından Genç kızlarda Âni şişmanlıklar Bazı genç kızlarda birden şişmanlamak vaziyeti hasıl oluyor. Ayni zamanda ay- başlarında çok azlık görülüyor. Hali ta- bilde üç ilâ beş gün devam etmesi Jâzım gelen normal muayyen müddet bunlarda rini kendine iade eltirmek için İngiltere ve Fransayı acaba gene nasıl zorliyacak- tir sorgüsünüm cevabına gelinee işte bu- nun tedkikini diğer bir yazıya bırakıyo- |Jrum. H. Emir Erkilet (Baş tarafı 3 üncü sayfada) ki, onda da yavaş yavaş bir nefes dar-| hğı lamak üzeredir.» İ İngiliz ve Fransız gazetelerinin yek |diğerini teyid eden haberleri tahakkuk ederse iki taraftan ayni zamanda İ har edilen istek yolun tam orta yerin- de karşılaşmış olacaktır, den iştik. Bu düşüncemizi ileri sürerken yaptığımı- zın bir kehanet olmadığını sanıyoruz.| Siyaset sahnesinin ilk hâdiselerinden | biri önümüzdeki haftalarda bu silâh - tahdid etmek müzakereleri ola - caktır. *kk Müteferrik : Mahkükât müzesinin inşasına başlandı Evvelki gün Müzeler — idaresinde toplanan ihale komisyonunun - karari- le Sülevmaniyedeki Türk-İslâm Müze- sine aid yeni mahkükât müzesinin iha- lesi yapılmış, inşaata başlanmıştır. Bir yangın başlangıcı söndürüldü Beyoğlunda Güneşli sokağında Nuri Des| mirağ apartımanının 5 numaralı dalcesinde oturan Ziynet, mutfakta benzin ile bazı eş- yaları silip temizlemiş ve bilâhare havagazı- | yakmışlır, Bu sırada bensinler tutuşarak sa da ateşin büyümesine mey- den söndürülmüştür. Denizden bir ceset çıkarıldı Dün saat 10 da Üsk durda Harem iskö - Yesl civarında dentadi lenç bir erkek vese- ştır. Yapılan tabkikat netiçe - n adamın Şehremininde Biber- ağa sokağında — oturan ve Türk hekimleri yardım cemiystinde kütiblik yapan 26 ya - Şında Mahmud olduğu anlaşılmıştır. Mah - bir buçuk günde bitiyor. Mikdar da azdır. Gene ayni zamanda asabilik, ter, sıkıntı bir yerde duramamazlık halleri görül - mektedir. Bütün bunlar yumurtalıkların faall - yetinin çok az olduğunu gösteren alâmet lerdir ki bilhasıa genç kızlar için hele yarının anneleri için son derece ehem - miyeti halzdir. Valideler bu meseleyi ehemmiyetle-te- lâkki etmeli ve derhal aile doktaruna ve onun tavassutile mütehassı$ doklora göstermelidir. Çünkü bugünkü tababet bu gibl vazi- fevi bosuklukları ve natamamiyelleri gi- derecek tedavi usulleri keşfetmiştir. Bu tedavi sayesinde arağı umumiye za- il olacağı gibi normal muayyen vaziyeti de tade olunur. Bunun bilhassa gebelik ve doğum ile alükası çoktur. Cevab islteyen — okuyucularımızın — posta pulu yekamalarımı rica öderiz. Aksl tak- dizde irtekleri mukabelesiz kalabilir. Nöbetci eczaneler Bu gece nöbetci olan ecraneler şunlar- dır: İstanbul cihetindekiler: Aksarayda: (Pertev), Alemdarda, (liş- ref Neş'ot), Boyazıdda: (Cemil), Samat- yada: (Brofilos), Eminönünde: (Meh - med Kâzım), Eyübde: (Hikmet Atlamas), Fenerde: (Vitali), Şehremininde: (Ham- 4D, Şehzadebaşında: (Üniversite), Ka- ragümrükte: ( Fuad ), Küçükpazarda: (Hülüsi), Bakirköyünde: (HilâD. Beyoğlu cibetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Kanzuk), OCala- tada: (İsmet), Taksimde: (Nizameddini, Kurtuluşta; (Neodet), Yenlşehirde: (Pa- runakyan), Bostanbaşında: ( İtimad ), Beşiktaşta: (AlI Rıza), Boğariçi, Kadıköy ve Adalardakller: * Üsküdarda: (İmrahor), Sarıyerde: (A- saf), Kadıköyünde: —( Moda, Merkes ), Büyükadada: (Şinasi Rıza), Heybelide: (Tanas), Orta siklet boks dünya şampiyonu Bonttle 2 (LA) — Brookiyn'li Soliy Kro- ger, rakibi Seattle'il! Al Hostak ile yapt maç netlcesinde 15 ravundda sayı müdun ne süretle boğulduğu hakkında za - bita tahkikat yapmaktadır. orta aiklet dünve sanıpiyonu ünvanını ka - zanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: